bugün

entry'ler (40)

eye of the needle

başrolünde donald sutherland'in yer aldığı 1981 yapımı film.

senaryosu ken follett romanından uyarlamadır. ikinci dünya savaşı yıllarında ingiltere'de almanlar adına casusluk yapan bir adamı konu alır. casus, elindeki bilgiyi arkadaşlarına ulaştırmak için her yolu denerken çok acımasızdır. filmin karanlık fonları falan da biraz ürpertir insanı. gerilim yüklü bir casusluk öyküsüdür yani.

film richard marquand tarafından yönetilmiştir.

http://www.imdb.com/title/tt0082351

emmeleia

dead can dance'in "into the labyrinth"te yer alan harikalarından biri. müzik yok bu parçada, sadece sözler var. ama ne sözler! anlamı hakkında zerre kadar fikriniz/bilginiz olmasa da sizi kendinizden geçirmeye yetecek kadar ürpertici ve müthiş dizeler. öylesine efsunlu bir şey bu parça.

hugh laurie

gregory house'a büründüğünde bir şeye benzemiş olan adam. o rolle karizmaya tavan yaptırdı ama, biz biliriz onun "stuart little" ve bilumum başka filmlerdeki şapşal hallerini.

once upon a time

her bölümde başka bir masalı zamana ve kurgusuna uyarlayan dizi. ilginç başladı, ama "kimse farkında değil biz farkındayız" ikilisi nereye kadar gidebilecek ya da konu nereye bağlanacak bakalım.

mark wahlberg

hayatı ve hollywood macerası "entourage"a ilham kaynağı olan aktör. ki, dizinin yapımcısıdır da.

the mass

"game of thrones"un bir bölümünde soundtrack olarak kullanılsa dizinin atmosferine müthiş uyar şeklinde düşündürten era şaheseri.

james denton

hafiften mark wahlberg'ü andıran aktör.

james caviezel

"person of interest" ile ekranlara dönen nitelikli aktör. dizideki saçları hafif kırlaşmış hâliyle birazcık eric roberts'ı andırıyor.

person of interest

uzun soluklu olmasını ve de çizgisini bozmamasını dilediğimiz yapım; zîrâ hem jonathan nolan'ı hem j. j. abrams'ı hem de -en önemlisi- james caviezel'ı kadrosunda barındırıyor.

inka altını

clive cussler'ın 1994 yılında yayımlanan romanı. bizde inkılap kitabevi tarafından yayımlanmıştır.

konusu orta amerika'da iç denizlerden birine saklanan inka hazinesi, yüzyıllar sonra hazinenin peşine düşen bir çete ve peşlerindeki dirk pitt, hazinenin hiç umulmadık bir yerde bulunuşu üzerinedir. tatillerde, yolculuklarda okunursa eğlenceli gelen sürükleyici bir romandır.

titanik

clive cussler'ın 1976 yılında kaleme almış olduğu kitap. orijinal adı "raise the titanic!"tir, bizde remzi kitabevi tarafından bu adla yayımlanmıştır.

yazar bu kitabında dünyanın kurtuluşu için gerekli olan bizanyumu elde etmek için titanic batığının numa ajanı dirk pitt tarafından su yüzüne çıkarılmasını kurgulamıştır. sürükleyici bir konusu vardır. ama filme uyarlanmaya kalkışılarak mahvedilmiştir konusu.

şeytan denizi

orijinal adı "cyclops" olan bir clive cussler romanı.

yazarın çoğu kitabında olduğu üzere bu kitapta da yine batık bir gemi, yine sırlı bir hazine, hatta ay'da kurulmuş olan bir koloni ve sürükleyici bir macera vardır. tabii baş karakter yine dirk pitt'tir.

kükreyen deniz

orijinal adı "flood tide" olan clive cussler romanı.

kitap çoğu cussler kitabında olduğu üzere sırlarla birlikte batan bir geminin son anlarıyla açılış yapar, yıllar sonra devreye başka olaylar ve dirk pitt girer, denizin dibinde yatan gemi ve hazinenin sırrı bağlantılı olaylar sayesinde su yüzüne çıkarılana kadar macera devam eder. edebi bir yönü olmasa da çerez niyetine okunabilecek eğlenceli ve de sürükleyici romanlardan biridir.

kitap ülkemizde altın kitaplar tarafından yayımlanmıştır.

culture

ülkemizde melodileriyle bestecisinin adının önüne geçen müziklerden.

tıpkı icracısının bir diğer bestesi "aria" gibi.

aria

trt belgesellerinden programlarından kulaklarımızın epey bir âşinâ olduğu chris spheeris müziği. yanni'nin de bu adla bir çalışması vardır ama, spheeris'in bestesi daha bir tanınır ülkemizde. bestecisinin adı bu müzik kadar bilinmez hattâ.

nostradamus

maksim mrvica'nın "a new world" albümünde yer alan gümbür gümbür bir müzik.

maksim mrvica

piyanonun başına geçtiğinde başka bir boyuta da geçen ve dinleyeni kendinden geçiren müzisyen.

(bkz: nostradamus)
(bkz: kolibre)

avutma beni

müziği "yıkık" şarkısıyla aynı olan şarkı.

gerçi her iki şarkıya da yakışmakta o güzel müzik.

sözleri de epey hüzünlü bu şarkının, üst üste dinlememek lâzım.

dalga dublaj takımı

zekice dönüştürdükleri repliklere edebi cümleler de ekleyen ikili. bu yüzden güldürdükleri kadar zekâlarına da hayran bırakırlar.

uludağ sözlük

anladığım kadarıyla bünyesine dahil olanları çaylaklık sırasında işkence dolu bir bekleyişle imtihan etmek yerine yazarlık sıfatını kısa sürede takdim edip öyle takip eden/gözlemleyen bir oluşum; ki, bu daha faydalı bir değerlendirme, hem kendisi hem de katılımcıları açısından.

uygulamalarından bir diğer güzellik de çaylaklığın sona erdiğini kısa mesajla müjdeliyor oluşları. mail adresini kontrol etmeyi unutabilecek olanlar için güzel bir çözüm bu da.

sol frame'de görmek istemeyeceğiniz başlıkları mini bir sansüre tabii tutma seçeneği ise çok çok iyi düşünülmüş gerçekten. sözlükte ne aradığına bağlı olarak huzurla zaman geçirebilir insan.

niceliklerinin nitelikli bir şekilde artması temennisiyle.