bugün

yerden göğe haklı bir söylem.

fen edebiyat bölümlerinin kuruluş amacı öğretim görevlisi yetiştirmekti,

gel gör ki ülkenin her yerine fen edebiyat fakültesi açılarak gereksiz bir yığılma oluşmuştur.

artık fen edebiyat fakülteleri azaltılarak piyasada karşılığı olan bölümler açılmalıdır.

en azından millet 4-5 sene okumanın bir faydasını görsün.

olaya bu açıdan bakılmalıdır.

ayrıca bu durum eğitim fakülteleri içinde geçerli olmalıdır.
türkiye de fizik okuyup, akademik kariyer yapmak, bir konuda uzmanlaşmak, çalışmalar yapmak için öncelikle gönüllü olman gerekiyor. zaten böyle bir niyetin varsa ve seviyorsan kafan basıyor demektir. daha sonra paran olacak ki paran yoksa burs imkanların çok kısıtlı. tubitak bölüm okuyan ve bu bölümde yüksek lisans yapanlara burs imkanı sağlıyor. ama bir şartla, ortalaman 3 ün altına düşmeyecek. eğer ki gerçekten bilim adına fizik dalında bir şeyler yapmak istiyorsan zaten devlet üniversitelerinden sana hayır gelmez. ne yeterliler ne de seni bir yere getirirler. bu sebeple yapacağın çalışmalar için gerekli imkanları sana sağlayacak özel üniversite tercih edeceksin. onlar da seni tercih ederlerse ne ala... eğer okuldan burs alıyorsan tubitak burs vermiyor, verdiği burs 1500 tl. bir de, eğer notların düşerse onu da kesecekler korkusu var. ailen okutmuş büyütmüş artık onlardan para alamazsın. tabi toplumun baskısı, "sen hala iş bulamadın mı, hala okuyor musun?" soruları. ve sen hala "ben fiziği seviyorum" diye okumaya çalışıyorsun. bilim adamı-kadını olacağım hayalleri...

sonra bir gün bakıyorsun ki bu ülkede seni destekleyecek kurumların başında gelmesi gereken Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sana pastacı ol diyor. bunu diyende bu kurumun bakanı nihat ergün.

sonra ertesi gün bir daha bakıyorsun, bu kafalar gitmiş amerika da okuyor, orada kalıyor, çalışıyor, üretiyor... türkiye de satın alıyor. bu düzen de böyle gidiyor. biz de pastamızı yiyoruz.

hadeee afiyet olsun.
düşündüren bakan sözü. neyse yine allah'tan pastacı demiş, pornocu da diyebilirdi.
ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler demenin türkçesi.
sömürge olan ülkelerde olan mantık, akıl yürütmeyin hizmetkar olarak çalışın.

ben sömürge bir ülkede yaşamayı, tam bağımsız olamamayı kendime yediremiyorum
ülke idare etmeye çalışan adamlara bak.
auguste oetker bilinen adıyla dr. oetker'de fizikçiydi. ama baktı istihdam yok verdi kendini pastaya, böreğe, kabartma tozuna. keşkül beyinli bakanım haklı.
(bkz: akp kurmaylarının fantastik beyanları)

bu açıklamayı başka bir bakan yapsa belki bu kadar tepki toplamadı ama üniversitelerle iç içe, koordine olması gereken bir bakanlığın başındaki ismin böyle demesi makamının ve işinin sorgulanmasına sebep.

yıllardır konuşulan mevzu kontenjanlar ve bölümlern piyasaya ile uygun olması.

ergün'ün bakan olmasından bu yana bir çok üniversite açıldı.
üniversitesi olmayan il kalmadı, bazılarında birden fazla var ve bunlar devlet üniversistesi.
açılması en kolay olan fakülte fen-edebiyat fakültesi. haliyle yeni üniversitelere ilk onlar açılıyor.

acaba kaçında bilim sanayi bakanlığı yeni bölümlerin nasıl olması gerektiği hakkında ve kontenjanlar hakkında görüş bildirdi, müdahelede bulundu?

fen-edebiyat fakültelerine her gün yenisi ekleniyor ama kimse müdahelede bulunmuyor.

insanı meslek sahibi yapmayan fen-edebiyat fakültelerinin bu kadar çok olması saçma zaten.
ülkenin mevut durumundan da dolayı üniversitler kurulurken veya açılırken rasyonel yapılanmalar gerekliydi.

ama bu o kadar üniversite açıldıktan, o kadar öğrenciyi kabul, mezun ettikten sonra söylenecek laf değil.
anca ortamı gerer mevcut işsizlerin iş bulamamasının suçunu onlara atarsın.
haa tutar mı tutar....
ülkenin iyice zıvanadan çıktığının görsel kanıtıdır.
yalamak için millet birbirini yiyor efendim
ne ''nur çeşmesi''ymiş bu ya!

efendim yalamanın da bir adabı var! böyle dingilce bir açıklama yapmadan önce biraz düşüneydin iyiydi!
bizim de sizin gibi yalama bakanlara ihtiyacımız yok. bakan değil çoban olun. daha hayırlı olur sizler için.
kaç kaç kaç kaç ....
ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler diyen kadının sonundan ders alması gereken bir güruhun sesidir.
bir ülkenin bilim, sanayi ve teknolojisinden sorumlu adam şunu söylüyorsa sikeyim o ülkeyi!

(bkz: akp kurmaylarının fantastik beyanları)
Bilimden anlamayan, medeniyetin gelişmesini ve ilerlemesini sağlayan şeyin bilim olduğunu bilmeyerek, para gibi tamamen sanal bir şeye yönelik olarak gelişen bir düşünce yapısının ürünü olabilecek bir laftan başka bir şey değildir. O lafı aynen söylememiş olsa bile getirdiği nokta ondan farklı değil. Fizikçilere, iş alanı sağlayıp türkiyede ve dünyada bilimin(medeniyetin), belki de bir insanın hayatı boyunca yapabileceği en onurlu şeyin gelişmesine yardımcı olacak çözüm önerileri bulmak yerine, önlüklü, takım elbiseli köle yetiştirilmesine yönelik önerilerde bulunmak, ancak düşük bir zekanın ürünü olabilir.
o zaman fen fakültelerine alan yaratıp, ar-ge'ye yönelmek yerine, daha kolay olan yolu seçen bakan sözü. klasiktir. vajina lafından irrite olan, tecavüze uğrayanlara doğurun diyen adamlar bunlar. şaşırmamak lazım.
ileri de milletce hepten yarra yiyeceğimize delalet eden söz.
akp zihniyeti nedir sorusunun bir milyonuncu cevabı.
türkçe meali: fiziği düzgün manita bulamıyorlarsa pastacı siksinler...
bilime düşman zihniyet tarafından söylenmiş söz. sen fizik gibi kimya gibi matematik gibi fen bilimlerine değer verme, yatırım yapma ondan sonra elin hindisi çinlisi seni sollasın, tur bindirsin amk.
yeni yök yasası bir gece ansızın meclisten geçtiği vakit, sözde kalmayacak eylemin bakanca dillendirilmesidir. su yavaş yavaş ısıtılıyor ki kimse zıplamasın.
ülkemizin asıl bilinçaltının çok güzel bir resmi zira eğitimin tek işlevi daha çok köle yetiştirmesi bilim , sanat falan da işte avrupalıların kullanıp bizi geçmeyi başardığı bir araç olarak görülüyor yani hepsi güç savaşı temelli bu yüzden gerekli imkanları sağlayan her aklı selim kendini bu güç savaşından uzak tutabilen her ince ruhlu insan bu ülkeden bir an önce kaçmalı ve kurtulmalıdır yoksa bu yıkımda hiçleşecek ve yok olacaktır.
(bkz: mutfak sanatları akademisi)
piyasacı zihniyetin söylemidir. bizim piyasamızda bu mesleğin karşılığı iş yok demiş sayın bakan bildiğin trajedi. bizim bilimle falan işimiz yok, para kazandırmıyor aga, piyasa yapmıyor demenin laciverti. bu mesleğin çalışabileceği alanların genişletilmesine yönelik çözümler üretileceğine, mesleğin ortadan kaldırılması süper olmuş. ufaktan sosyal devlet kavramına da elveda diyeceğimizin sinyalini vermişler. hayır zaten tam manasıyla işlemiyordu sistem ama artık görünen o ki, işleme umudu da kalmayacak.
fizikcilerin çalışabileceği ortam yaratmaktansa, öğrencileri pastacılığa yönlendiren bakan lafı.

zaten ekmek bulamazlarsa, pasta yerler. no problemo.
yakında ekmek bulamayacağımızın göstergesi.
fizik okuyan mağdurların çoğunun alakasız işlerde çalışması dikkate alınarak söylenmiş olması muhtemel söz. ne kadar fizikçi varsa kıymeti bilinmez, adamlar işsizlikten halıları kemirir. iş bulan şanslı kesim ya üç kuruşa özel okullarda tırmalar ya da branşıyla alakasız bir kadroda zaman çürütür.
üniversiteler çıarklık eğitim merkezi gözüyle bakan zihniyetin söyleyebileceği bir söz. ha bunu söyleyen de milli eğitim bakanı yök başkanı falan değil; sanayi ve ticaret bakanı. sana ne lan üniversitelerin kimi yetiştireceğinden.