bugün

bu sözle yazarın demek istediği; hüzün ve kalp kırıklıkları dolu geçmişin ardından hissedilen, duygusal ve bir o kadar da içten bir itirafı dile getirmektir. özledim seni ey eski sevgili. sesin de kulaklarımda, yüzün de gözümün önünden gitmiyor son günlerde. ne kadar üzsen de beni, özledim işte.
Siparişler geç geldiği için duyduğu mahcubiyeti hesap almayarak aşmaya çalışan o eski esnaflar hatırlandığında hissedilen şeydir.
yalan söylüyorum.
fettah can söylediğinde tadına doyulmayan şarkı.
sırf gözü kalmasın diye darp edilmeyen kelimedir.
sırf götü göbeği salmasın diye, harap edilen kelimedir.
simdi siz yazdikca ne kadar ozledigim aklima geldi, bir de cani sikkindi ki bugun neyse sessiz olalim uyuyor, hissedip kalkmasin, opuyorum cok ozledim onu.
fundamentals'dan sonra aklıma cem yılmaz'ı getiren kelime.

- Yaz.
+ ne yazayım?
- özledim yaz.
bugün pazar ve ben seni çok özledim. bir ibrahim sadri şiiridir.
http://www.youtube.com/watch?v=JZw_uCIICDU
"leo.. özlemek,özlenenin içimizdeki yerinin anlaşılmasıdır.."

kıyafetlerim... senin için giyinirdim,özledim.

sadece sevgili mi özlenir.? hayır. ben yıldızların tüm galaksilerin evrenin yaratıcısını da özledim. ya rabbim kaderime razıyım iman da ettim. ama ben seni özledim. tek hakikat sensin. ruhum hasta,şifanı özledim rabbim. güç kuvvet ver barek allah. allahım seni çok seviyorum, ne olur sen de beni çok sev. özlemime gidericiler nasip et avut beni, uyut beni.

özlenen'e söylenir.
Bulgar şair Damyan Damyanov'un bir şiiri

Özledim Ağustos böceğini,
Sıcak bir günde çıplak bacaklarına yatmayı,
Sağ göğsündeki benini,
Aşağıdan yukarı masum bakışını
Dokunduğumda hissettiğim zayıf bacaklarını,
Yanımda dururken birden
yanağımdan makas alışını...
Radyo dinlemeyi özledim birlikte
Denize bakarken seninle konuşmayı,
"aşık mı etmek istiyorsun beni" demiştin ya bana...
Onu yine duymayı

Hiç sinemaya gitmedik seninle
Hiç dans etmedik
Hiç sarhoş olmadık
Kahvaltı yapamadık aynı masada
Uykuyu yüzünden silemedim dudaklarımla
Öpüşüm bile emanetti...
Ama yine de özledim.
http://www.youtube.com/watch?v=ld9edDOOc4w
bır gecenın şarkısı,ellerin ilk defa buluşmasının,ayaklar altına alınan bursa manzarasının,dudakların ilk defa buluşmasının,gögsüne yatıp kalp atışlarının ilk defa dinlenmesinin şarkısı.
ibrahim sadri'nin okuduğu en güzel şiirdir. şimdi çoğu kişi şunu diyebilir; ibrahim sadri ne yea. bak, önyargısız bir dinleyin derim. sözleri vurmazsa müziği vurur. eğer hali hazırda özlediğiniz birisi varsa... söz ve müzik birleşir ve ölümcül fatality yaparlar. ne böyle söz duydum, ne böyle müzik duydum ne de böyle okuma duydum. her dinleyişimde, onunla aramdaki 326 km'yi koşarak katetmek istiyorum.
desemde bir etkisi yok ki onun için bir anlamı yok ki.
bunun üzerine oldukça şarkı yazılmış ama hiçbiri fettah can'ın yazdığı değil. on numaradır.
'Bugünlerde seni özledim biraz ve yenildim sanırım kendime' güzel bir söz. Anlamı derin, anlatması uzun. Sonuç suskunluklar ve biraz ise hüzün.
arayıp sesini duysam mı?
sesini duysam ne olacak merhaba deyip nasılsın diye sorsam mı?
acaba benim sesimi duyduğunda hemen tanır mı?
yoksa beni ve bütün hatıraları tamamen hayatından silmiş midir?
acaba hiç aklına geliyor muyumdur?
beni hiç özlemiş midir?
onun da beni arayası gelmiş midir? gibi soruları kendinize sormanıza sebep olabilecek histir özlemek.özledim de bu hissin birinci tekil kişi ve di'li geçmiş zamanla çekimlenmiş halidir.*
çok özledim. en çok da kardeşimi özledim, ablamı, annemi, babamı. odamı, yatağımı, nevresimlerimi, perdemi özledim. arkadaşlarımı da çok özledim. onlarla beraber salak saçma şeylere saatlerce gülmeyi özledim. kardeşimin nefes almadan sıkıcı oyunları hakkında konuşmasını özledim. ablamla birlikte ikimizden başka kimsenin kolay kolay anlayamayacağı esprilere gülmeyi özledim. annemi kızdırmak için bağıra çağıra şarkı söylemeyi; onun bana kızmayıp aksine gülmesini özledim. doğru dürüst yemek yemeyi özledim. bırakmak zorunda kaldığım kıyafetlerimi, ayakkabılarımı ve diğer eşyalarımı özledim.

hiç sevmedim bu uzaklığı. her şeyi bırakıp gidesim var. geri dönesim var. soruyorum kendime en başta neden bırakıp geldim ki diye. özlediğim o kadar çok şey var ki ve hepsi de çok uzakta.

konuşacak, dertleşecek birinin varlığını özledim. birine sarılıp zırlamayı özledim. bu kadar zor olabileceğini hiç tahmin etmemiştim. bilseydim bu kadar zor olacağını, yine de gelir miydim diye merak ediyorum, düşünüyorum fakat bir cevap bulamıyorum.
Özledim evet;
Sızlanmayı, kapris yapmayı, şımarmayı, baba evini babamı, düşüp kalktıktan sonra anne diye ağlamayı..
Eşek kadar olmuşken hala sokak da yakar top oynamayı, ilk okula başladığım zaman ki hevesimi, tüm sorumluluğumun okuldan ibaret olduğu günleri, herkese ve herşeye rağmen gülmeyi..
Bayram sabahı kalkar kalmaz el öpmeyi, bayram harçlığımla game boy alıp sabahlara kadar Mario oynamayı, yazları balkonda oturmayı, Kordan da paten kaymayı..
Birine kızdığımda telefonu kapatıp, 3 gün hiç açmamayı, ayrılırken bile ağlamamayı,aşk nedir bilmemeyi, herkesi iyi sanmayı.
Annemin pencere önü menekşelerini, kardeşimin He man tutkusunu, babamın öğrencileri geldiğinde kapıdan onları dinlemeyi, yüzmeyi öğrendiğim yazı..
Halama emanet edildiğimde yaptığım yaramazlıkları, dolabın içinden kuzenin üzerine fırlamayı, karyola da zıplmayı..
Güçlü olduğum zamanları, hayallerimi ,hayalperestliğimi, gece yatarken ettiğim duaları, herşeye ve herkese rağmen hayatı sevmeyi, Değişen ve kaybettiğim herşeyi ve herkesi çok özledim..

Bugün biraz farklı dünden,
durup duruken doldu gözlerim, aklıma bir sürü yüz bir sürü an geldi,
yapmak istediğim üşengeçlikten ertelediğim herşeyi hemen şimdi yapmak istedim,
Sonra koşmak, çocukluğumda ki gibi arkama bakmadan, korkmadan koşmak istedim,
Tüm kaybettiklerimi ve çok özlediklerimi geri getirmek için..
bir farkındalık cümlesi.
" özledim seni...
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin...
çok sık birlikte olmasak bile,
benimle olduğunu bilmenin,
bunca zamandır içimi ısıttığını yeni yeni anlıyorum.
Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sızı olmaktan çıkıp,
mütemadiyen bir boşluğa,
Sabahları seni okşayarak başlamaları, aksamları her işi bir kenara koyup,
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi,
sevimli haşarılığını,
çocuksu küskünlüğünü...
Nasılda serttin başkalarına karşı beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken.
Gitmeni asla istemediğim halde,
buna mecbur olduğunu görmek ve sana bunları söylemeden
'' git artık'' demek,
'' beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa''demek,
sana ne de zor...
seni görmemek ve belki yıllar sonra karşılaştığımızda,
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek...." dir. Can YÜCEL
Hasreti anlatmaktadır özlemek. Duyduğumuz özlemi hasreti anlatır.
iki güneş geçti bir gece,
Biraz yağmur yağdı bana,
Biraz ben yağmura...
Sevdiğim bir şarkı çıktı radyoda
Yarısına ben eşlik ettim
Yarısına gözlerim...
Ben seni çok özledim...
Hasretin öyle zor, öyle zor ki,
Yüreğimi her gün yanıyor alev alev.
Sensizlik hesapta yokken,
Sensizliğin tam ortasına düştüm.
Yüreğimi dağlıyorlar her gün, her saat,
Adını silmek istiyorlar içinden.
Ama öyle derine kazılı ki,
Bir gün toprak olsam bile yüreğimle,
Bir tek seni adın kalacak, çürüse de yüreğim.
Seni düşünerek dalıyorum uykuya, sabaha karşı,
Rüyalarıma geliyorsun sonra,
Elini uzatıyorsun bana doğru,
Tutmak istiyorum ama,
Ben uzattıkça ellerimi,
Ellerin daha uzağa gidiyor benden.
Sonra koşuyorum sana doğru,
Sarılmak için açıyorum kollarımı,
Tam sarıldım, kavuştum derken,
Birden boşluğu sarıyor kollarım.
Uyanıyorum birden,
Bir sigara yakıp, gözlerimi siliyorum,
Sen gittiğinden beri.
uyudun mu sevgilim?
gönlümün tek sahibi..
yarim, yağmur yüreklim,
duyuyor musun?
duyacaksın en nihayetinde
ya da okuyacaksın..
çok özledim la seni...
bir çocuğun, baloncunun elinde tuttuğu sopadaki balonlara baktığı gibi bakıyorum fotoğraflarına..
bakıyorum dokunamıyorum..
bakıyorum sadece..
çok özledim seni.
kavurucu çöllerde bir DAMLA su arar gibi arıyorum ellerini..
ışıksız gecelerde yolunu bulmaya çalışan bir kaptan gibi gözüm gökyüzünde...
bir çoban yıldızı görsemde yelkenleri açıp kırsam dümeni sana doğru..
yeniden..
yeniden sarsam kollarımı sana..
yeniden dokunsam saçlarına..
yeniden yatsam dizine..
yeniden yatsan dizime..
gözlerimi dikip baksam sana doya doya,
uyuyamasan..
'bakma öyle' diyerek elinle gözlerimi kapatsan..
yeniden çeksem kokunu içime doya doya..
yeniden öpsem güzel ellerini..
yeniden..
ahh..
yeniden...
kalbim çırpınışta yine bu gece..
kanat çırpıp sana uçmak ister..
göğüs kafesim dar gelir..
seni arar gözlerim..
seni arar ellerim..
sesini arar kulaklarım..
başını arar omzum..
saçlarını arar göğsüm..
ararda ulaşamaz..
yarim..
sevdiceğim..
açık kahverengi gözlüm..
sarımm..
ceylan gözlüm..
prensesim..
uyuduğum..
uyandığım..
yaşadığım..
yaşayamadığım..
hissettiğim..
hissedemediğim..
kalbim..
aynı adımım..
çizgisine basmadan yürümeye çalıştığım..
kıyısındaki taşlara oturup denizine baktığım..
bir kaşık suyunda boğulduğum..
bir nefes rüzgarında ayaklarımı yerden kesen...
delicesine özleyip elinden tutamadığım..
ben asla vazgeçmeyeceğim seni özlediğimi söylemekten..
tutabildiğim her an da bırakmayacağım elini..
bilesin...
vazgeçmeyeceğim seni sevmekten..
vazgeçmeyeceğim senden..
vazgeçmeyeceğim bizden..
sende vazgeçme benden..
budur dileğim sadece..
bırakma, terketme beni..

Allah seni nazarlardan korusun meleğim..
Allah sana huzur versin..
Allah sana mutluluk versin..
Allah sana yüreği sağlam insanlar versin..

seviyorum seni aşkım..
öpüyorum gözlerinden..

00.36
02.10.13
bandırma..
en temiz, içten bir söz sadece bu sözü söylemek, duymak bile bir çok şeyi değiştirir.
tanıdığım biri bunu bir kaç ay önce ölen kardeşi için söylediğinde anladım ne demek olduğunu. 'özledim' demek, özlenen kişiyi bir daha asla göremeyecek olmanın gerçekliği ile yüzleşmektir.