bugün

(bkz: çocukken yanlış bilinen şeyler)
sözlükte anket yoktur sanıyordum. ama varmış.
bulutların pamuktan olduğunu sanıyordum.
eminemi türk sanardım.
o nasıl bir başlıktır diye anlam vermeye çalışıyoruz, efendim, yazarın iç dünyasında fırtınalar kopmaktadır.
(bkz: çocukken yanlış bilinen şeyler)
(bkz: aramaya inanmak)
(bkz: yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik)
yeşilçamı bir dizi sanardım.

ediz hun'u edison sanardım.

eminemi türk sanardım.

tarkan filmlerinde şarkıcı tarkanın oynadığını sanardım.

mazhar fuat özkan'ı tek kişi sanardım.

kuba mescidinin kübada olduğunu ve haliyle kübayı bir arap-islam ülkesi sanardım.

prof dr, doçent dr ünvanı olan herkesi tıp doktoru sanardım.

16-17 yaşıma kadar ölülerin tabutla gömüldüğünü sanardım.

diş hekimlerinin tıp okuduğunu sanardım.

Evlenmeyenlerin çocuğunun olması imkansız sanardım.
Öpüşerek hamile kalindiğini.
Büyüklerin her zaman haklı ve aklı başında olduğunu, kimsenin yalan soylemedigini, çok iyi bir hayata sahip olmak için her zaman okumak gerektiğini, dünyanın adaletli ve iyi bir dünya olduğunu sanırdım.
kabeyi muhammedin mezarı sanıyodum.
Otobüslerde kapı çarpar yazısında ki carpari elektrik olarak algiladigim için kapıdan korkardım.
Arabayla giderken yol kenarındaki ağaçların bizi takip ettiğini sanardım.
biz her şeyin doğrusunu bilirdik. bizde yanlış olmaz.
minareyi allah sanıyordum.
kızlar poposundan işiyor zannederdim, vajinadan bihaberdim.
Galatasaray'ı büyük bi takım sanırdım, boktan bi şeymiş. Büyüyünce anladım.
Çekiç harekatına katılan subay bir akrabamız vardı, Akın abi. Irak’tan bana casio saat, tetris bi de ev atarisi getirmişti. Anlattığı hikayeleri ağzım açık dinlerdim. Hele bir fotoğraf albümü vardı. Tekrar tekrar bakar, bakmalara doyamazdım. idoldü benim için Akın abi. Adam bildiğin savaş kahramanı gibi bişeydi. vurulmuş, pusuya düşmüş ama üsse dönene kadar kendini kaybetmemiş askerlerinin başında durmuştu. Ölümsüzdü sanki. Ödüllerini, madalyalarını, plaketlerini koymaya yer yoktu evin içinde. Yıllar sonra albay emeklisi oldu. Datçaya yerleşti. Bir süre sonra kanser oldu. Koskoca adam mum gibi eridi. Bir deri bir kemik kaldı. Birgün ziyaretlerine gittik. Sırtım ağrıyor beni yan çevir dedi. Dedi ya sağ tarafı tamamen yatak yarasıydı. Gözlerim doldu o an, ağlamamak için kendimi zor tuttum. O halde bile neşeli görünmeye çalışıyordu.

Bir süre sonra öldü. Çocukluğumun ölümsüz kahramanı kayıp gitti bu dünyadan. Oysa ben Akın abi gibi güçlü kuvvetli cesur Mert adamlar hiç ölmez sanırdım.
Çocukken doğru bildiğim tek şey yok. Ben ne yapmışım hiç yok.