bugün

Zamanı geriye almak mümkün değilmiş.ozellikle gençlik çok kiymetliymis.
birikim yapmak gerekiyormuş. insana asıl para yaşlılığında lazım oluyormuş.
Yaş ilerledikçe, dingin bir kabulleniş başlıyor.
Gelene, gidene, olana, yitene “olur böyle şeyler” deyip çay içiyorsun.
hayatı keşfettikçe kendinizi tanıdığınız serüvenin size fark ettirdiği şeylerdir.

1- daha "seçici" bir birey olduğu olmanız gerçeğidir.
2- sabrınızın arttığı ama bir kadar da "tahammül" seviyenizin bazen azalmasıdır.
3- eski yılların sahiden hep daha güzel olduğu gerçeğinin surata tokadı vurmasıdır.
4- "aile" kavramının öneminin daha da iyi kavranmasıdır.
5- büyümenin çok iyi bir şey olmadığı farkındalığının da bir kroşe patlatmasıdır.
6- kendi sınırlarınızı çok iyi bilmenizdir.
7- kendinizi tamamen keşfedebilmenizdir.
8- düşüncelerinde sık sık kaybolabilmenizdir.
9- daha sakin, daha vakur ve daha emin adımlar atmanız gerektiğini bilmenizdir.
10- farkındalık sınırlarınızın uçsuz ve bucaksız gelişebilmesidir.
11- bu hayatta asla "entelektüel" olmayacağınız gerçeğidir.
12- cehaletin mutluluk, bilmenin bazen tatlı ama çoğunlukla dayanılmaz bir ıstırap olmasıdır.
13- hassas kalpler ve bünyeler için, bu dünyanın gerçekten çekilmez olmasıdır.
çocukken geçmeyen yılların büyüyünce su gibi akıp gitmesi.
her yeni bir gün, kalan ömrümüzün ilk günüdür.
Neden hala sevişmiyor olduğumuz.

Buraya yazmak bahane icraata bakar o işler.

Para para para.

Or didnt happen...

Dünyanın etrafının para ile döndüğü açık gibi.

Ama bunları görmeden panik atak gibi aniden ölecekmişiz gibi hissttiriyor bazen.
Aile, kan bagı, kardeşlik filan hep hikaye.
Tahmininden daha çok insanın gerizekalı olduğu gerçeği.
insanları onlarla ters düşmediğin sürece tanıyamazsın.
sen istediğin kadar rekabetten kaç gelip gene senle yarışan seni kendiyle yada başkalarıyla kıyaslayan insanlar oluyor.istediğin kadar yapıcı ol mal dolu gelip senin sinirini bozmaktan keyif alan tiplerle dolu dünya. bu tiplere inat başarılı olmak için doğru olan şeyleri onlardan daha iyi yapmak gerek.

Hiç görmedim mağaramdan yeni mi çıktım acaba.
Çok görüyorum buna benzerde öbürünü de örnek verirdim ama ne sikimde kaybettiğimden bulamadım.
Mesela geçen ay güzel birşey denk gelir sonraki gün bulamazsın gibi.
Yaşayarak öğrenmek deniyor herhalde ona.
Biz 7/24 evde olunca ve gezmediğimiz için bilemiyoruzdur.
Aslında kısır döngüye giriyorumdur uyumak var iken dışarıya çıkmam zaten bu yürüme engelli durumumda bahane gibi duruyordur.
En iyi dostun cebindir.
insan hep hataları kendinde aramalı çünkü seçimleri yanlış yapar.
Haddinden fazla yani kendinden fazla bir insanı sevme çünkü bir gün o sevgin boşa düşer ve hayatın mahvolur.
Dürüstlük erdem değil ahmaklıktır.
Benden bir halt olmaz..
ilişkilerin eninde sonunda bi gün biteceği ve herkesin yerinin kolayca doldurulabileceği şüphesiz.. kimse vazgeçilmez değil bugün kralsın yarın sıradan bi insansın öyle yani.. benim peşimden köppek gibi koşar diye düşünme 1 haftaya kalmadan senin yerini dolduranlar olur aq..
Hayatı olduğu gibi kabul edip yaşamamız gerektiği gerçeği.

insanları da değiştirmeye çalışmayın, olduğu gibi kabul edin. Öylesi daha güzel.

Hayırlı forumlar dilerim.
Güneş kreminin önemi. Keşke daha önceden düzenli kullanmaya başlasaymışım.
Aslında doğaya muhtaç, hadsiz bir hiç olduğunu bilmeden yaşayan ölüler olduğumuzu anladım.
önemli sandığım birçok şeyin aslında önemsiz olduğunu, zamanın çok çabuk geçtiğini anladım. deneyimlerim sayesinde iyi insan ve kötü insan ayrımını , daha az hata payı ile yapabilmeyi öğrendim.
her geçen yıl, geçen yıl ne kadar salakmışım diyorum ve bu böyle devam ediyor. galiba ben harbiden salağım.
görsel
Hayatın gelip, geçici olduğunu, fani ve sonlu bir simülasyonun içinde olduğumuzu düşündürür bana hep.
Farklı görüşten olan insanlarla alaşabiliyorsun ama illa ki ters düştüğünüz durumlar olabilir. Mesela arkadaşın imamoğlu'yu kötülüyorken sen ise övüyorsun çok garip bir durum. Pişmanlığın geçebileceği. Meslek liselerinin de işe yaradığı. Her şeyin olabileceği.
Problemleri hemen çöz halı altına süpürme.
buradakilerin boş konuştuğudur.
her şey geçer hayat kalır...