bugün

ve ayrıca güzel bi şarkı (bkz: betül demir-yaz geliyor)
eşsesli bir kelime olmakla beraber en sevdiğim mevsimdir. *
yaz mevsimi olgunlaşma dönemidir.
afedersiniz ama insanın bokunu donduran soğuk bir mevsimdir yaz. kış gelsin diye dua eder herkes.
3 gündür dilimden düsmeyen harika sezen aksu sarkısı. sarkının adı acik sacik konus benimle olarak da bilinir.**
yarından sonra merhaba diyeceğimiz mevsimdir.
buzdolabi kapısı açarak serinlemeye çalıştığımız bir mevsimdir.

yatağa girince de yastığın diğer tarafı serindir belki deriz ama sonuç hayal kırıklığıdır.
italyancada estate.
bilumum soğuk toz içecek, soğuk içecek reklamları başlamışsa yaz yakın demektir. bunlara dondurma reklamları da eklenmişse yaz gelmiş demektir.

edit: terlik reklamlarını saymıyorum bile... *
En sevilen mevsimlerin başında gelir. Sıcaktır güzeldir.
insan psikolojisine olumlu etkileri olan, her yeri cıvıl, cıvıl yapan şiddetle beklenen mevsim.
" çok sıcaağk " diye ağlamak istediğim, öncüsü ilkbaharı ve ardından gelen sonbaharı daha bir sevdiğim mevsim.
bu sene geç gelecek olan mevsimdir.**
bir türlü tam anlamıyla gelemeyen mevsim. ha benim için sorun yok orası ayrı.
2011 yılı için gelmiştir. 1 haziran geldi en azından, eskişehire yaz falan gelmedi daha, o ayrı.
'dün mayıstı bir şey demiyorum dolu yağabilir ama bugün haziran artık gelmen gerek' dediğim mevsimdir.
Canlılıktır. Hayattır.
deniz, kum, güneş bir yana.. mevsimlik işçi olarak başka memleketlere ekmek parası için yola çıkmak bir yana..

'su şişesi'dir benim için yaz.. evet, aynen öyledir.

gelir mayıs, haziran.. şehir sıcaktır, karınlar aç, öğle yemeği yenilir, çıkartılır dolaptan buz gibi su, tam nefes almadan dikecekken kafaya,

baba girer araya, 'la hınzır ılıştır da iç'.
baba sözüdür, biraz soğuk su katılır, üstüne dışarıda duran sürahiden ekleme yapılır, içilir yine de bir güzel..

bitmiştir yemek, bulaşıklar yıkanır, falan filan derken masanın üstünde bir kaç tane şişe dikelir durur..

boştur, doldurulması makuldur.. anne hemen konuşur 'şu şişeleri hep ben bi diycem doldurun diye, bıktım artık'.
babanın deyimiyle hınzır, hemen kapar şişeleri doldurur..

anne şişeleri doldurun diye söylemekten, hınzır doldurmaktan şişeleri bıkar hep, yorgun düşer..

ama işte yazdır bu, kimi kızar 'doldur' der, kimi 'sus'ar su içer..
görsel
sen gelme ulan ayı denilesi mevsim.
kış için bir kez daha tapınma zamanım.
"yaz mı? kış mı?" diye sorduklarında... cevabım üçüncü bir şık olur. şimdi burada o üçüncü şıkkı yazmak istemiyorum. neyse...
kışın tadı başkadır. yazın tadı başka. kışı başka türlü severim ben. yazı başka türlü. ama ikisine de olan uzaklığım aynıdır. sevgim, alakam aynıdır. aynı galatasaray'ın dışındaki bütün takımlara olduğu gibi.
*
"yaz mı? kış mı?" sorusuna cevap veren insan... yazın kışı, kışın yazı isteyen, özleyen insandır.
*
ve işte... alın size! zaman yine bütün acımasızlığıyla akıp giderken... geldik bir yaz mevsiminin daha sonuna. bu yaz için yayında ve yapımda emeği geçen tüm arkadaşlarım adına teşekkür etmeden, geride bıraktığımız bu seneki yaz mevsimi için bir iki kelam karalamak isterim.
*
bu yılki yaz çok çabuk geçti. ya da bana öyle geldi. bu sene ki yaza dair ilk aklıma gelenler:
1.gökçe/tuttu fırlattı (bu yaz nereye gitsem bu şarkı çalıyordu)
2.şike (bu yaz nereye gitsem bu konuşuluyordu)
*
onun dışında bu sene ki yaz öyle aman aman... bunaltıcı denecek boyutta çokta sıcak geçmedi. en azından bizim buralarda* öyle olduğunu söyleyebilirim.
yazın son ayının ramazana denk gelmesi, toplum olarak biraz daha uslu, sakin vs... olmamıza da neden oldu.
önümüzdeki birkaç yıl da ramazan, yazın olacağından böyle olacak gibi.
Bu sene, küresel ısınma, güneşteki patlamalar ve El Nino etkisi nedeniyle ortalamadan 5-6 derece daha sıcak geçeceği söylenen mevsim. Üstelik El Nino'ya daha nisan ayında girecekmişiz.

Yandık ki ne yandık!
7/24 doktorlar,akasya durağı vs. izlemeye razıyım ama gelsin artık.
bu sene bir türlü gelmeyendir.