bugün
- 0 0 7 sözlüğün en büyük değeridir23
- saraca'nın sözlüğe dönüşü13
- hesabı nasıl sileceğiz12
- kızların açık giyinmesinin amacı28
- ateizmin artmasına engel olamayan dinci8
- israil16
- sevişmek mi zor sevmek mi8
- eğer ben varsam tanrı da vardır18
- yazarların karısının fotoğrafları10
- yön duygusuna sahip olmamak12
- namaz kılmakta zorlanmak9
- true ile barışmak için muzlu pudingini uzatmak18
- müslümanlar nasıl galip gelecek28
- kızlar penise mi paraya mı bakar sorunsalı18
- atatürk olmasaydı adınız michael ve george olurdu19
- aydın'da intihar eden genç anne22
- akplilerin radar yalanı11
- bahar candan ile dilan polat'ın helva videosu11
- cuckold13
- bokun içinde yüzerim ama chp den vazgeçmem8
- iran ile israil arasında ateşkes imzalanması18
- kimsenin inanmayacağı birşey söyle14
- islam11
- güneş14
- allah56
- barbar kral'ın pasif olması10
- barbar kral'ın gay olması9
- alkol bağımlılığı9
- akp ve chp birleşse24
- çocukken oynadığımız pc oyunları18
- iran20
- ağaç25
- türkiye14
- araba11
- ev23
- küçük pipili zengin vs büyük pipili fakir erkek10
- 24 haziran 2025 adana saimbeyli depremi8
- tanrı varsa beni şu anda öldürsün33
- hz muhammed10
- hazreti muhammed11
- iran'ın israil'in amına koyması13
- muzlu puding sevmek19
- 2025 iran israil çatışmaları11
- bimdeki daphne muzlu puding kıtlığı14
- sevgilinin spora gitmesi11
- ortaçağ da doğsaydınız statünüz ne olurdu25
- iran'ın katar'ı vurma ihtimali11
- mesai bitti görüşürüz8
- ulu sözlükteki libidosu yüksek kadın eksikliği24
- en hamarat sözlük kızı17


entry'ler (1906)
viceroy. kazanan mı kaybeden mi duruma göre değişebilir tabi.
http://www.yesilist.com/ linkine tıklayarak erişebileceğiniz, size yeşil rehberlik edecek; ederken de " aman canım dünyayı biz mi kurtaracağız " dedirtmeyecek, hayatınıza dokunabilecek oluşum.
ölümdür.
o insanların öfkesini bilmeden, anlamadan yorum yapılmaması gerektiğini düşündüğüm eylem.
turizmin fıtratında olan şeydir.
iki yüz küsür insanın ölümünü normalleştirebilen kafaların huzurudur. insan o kafayla zaten bir şey takmaz kafasına. oh ne güzel hayat.
bir daha düşününce sinirlendiren cümle. sen kimsin ki bir insanın hayatının bitmesine ya da sakatlık sonucu toptan değişmesine normal gözüyle bakabilirsin; sen o soğuk hava deposunun önünde babanı,kardeşini,eşini,dostunu bekledin mi de normalleştirmeyi kendinde hak görüyorsun, nasıl bir insansın da "kaza" derken işaret ettiğin şey topu arabanın altına kaçırmakmış gibi davranıyorsun?
http://galeri.uludagsozlu...ak-diye-bir-%C5%9Fey-yok/ kendini şuradaki insanların yerine koymadan konuşamazsın.
http://galeri.uludagsozlu...ak-diye-bir-%C5%9Fey-yok/ kendini şuradaki insanların yerine koymadan konuşamazsın.
bazen konuşmamanın konuşmaktan daha iyi olduğunu gösteren cümle.
başbakanca konuşmak gerekirse on dokuzuncu yılda da olmuştu böyle şeyler.olağan şeyler.
sözlüğün hallerini görünce acıyıp üzülüyorum sözlük. vicdan sorgulamıyorum, özveri sorgulamıyorum. sadece içimiz ezilmişken, bu kadar acı bi şeyle karşılaşmışken ottan boktan başlıklara entry girmeden de yaşanabileceğini düşünüyorum sadece.üzülüyorum, insanlara güvenemiyorum.o kadar.
morali bozuk, beyni allak bullak, on beş günde bir yeni bir travmayla karşılaşıp ne yapacağını bilemeyen insanın en haklı serzenişi.
özel sektörle devletin içli dışlı ilişkisinden sebeptir.
şu "devlet malına zarar" lafını duyduğumda tüylerim diken diken oluyor, içimdeki hissi de çok rahat nitelendirebiliyorum artık: öfke. o "devlet" dediğiniz şey sayısız insanı öldürdü bugüne dek; konu "zarar vermek" se zararın daniskasını verdi, veriyor, verecek. ha demek istediğim "kısasa kısas hadi bakalım" değil. ama geziden bu yana,ortada "ölüm" kadar ciddi bir şey varken sikko sikko kaldırım taşlarını, billboardları, zevkten estetikten yoksun boyaları duvarları düşünmek bana pek sağlıklı bir ruh hali gibi gelmiyor. bunun yanında da bilinçli bir sinir bozma yöntemi olarak seçildiğini düşünüyorum artık. iki yüz otuz iki kişi öldü.iki yüz otuz iki. iki yüz otuz iki kaldırım taşı daha değerli olduğu için, iki yüz otuz iki daireli bukle bukle kuleler daha değerli olduğu için öldü bu insanlar. kaldırım taşlarının daha değerli olduğunu bildiği için çizmelerimi çıkarayım dedi o adamcağız da.
ahmet ümit' in kötü kitabı. net bir şekilde kötü hem de. sığ cümleler, sıradan betimlemeler.. kendini "polisiye roman yazarı" olarak gören birinin çıkaramayacağı kadar basit bir iş çıkmış ortaya. yanı sıra iyi polis-kötü polis konusu üzerinden gidersek de klişe bir "rıza baba" olmaktan öteye gidememiş. daha önce ahmet ümit okumadım, polisiye türünü de sevmedim sevemedim bugüne dek ama önyargılı bakmadığım kanaatindeyim çünkü edebi olarak da hoş bir şeyler bulamadım kitapta. genel olarak ahmet ümit sevenler de aynı şeyi düşünmekte. arada bir tane de vasat bir şey ekleyeyim demiş sanıyorum ki ahmet ümit. yahur paraya sıkışmış da olabilir.
candır kandır. " çok eğleniyoruuzz " diye kasmamış içinden geleni yapmış insandır.
(bkz: rojavadakatliamvar)
mirkelam