bugün
- fenerbahçe8
- husamettin kokorecsever17
- allahın varlığına kanıtlar14
- kadınınıza kalem etek diker misiniz16
- her sey ups boobss icin10
- bakanlık verirse erdoğan'ı desteklerim19
- akıl sağlığınızı nasıl koruyorsunuz25
- verip verip namus bacak arasında değildir demek12
- ümit özdağ9
- türklerin abartılmış bir ırk olması16
- abd askerlerinin afganistan'dan çekilmesi13
- 30 eylül 2023 galatasaray'a verilen penaltı24
- kürtlerin 1978 ten beri 40 bin türk öldürmeleri8
- 28 eylül 2023 fenerbahçe başakşehir maçı18
- l l l13
- hitay15
- recep tayyip erdoğan24
- yoğurtla iyi giden yiyecekler12
- lisede hangi tiptin19
- yanlış insanlar üzerine hayaller kurmak8
- aşk yerine fuck buddy ilişkiyi tercih etmek9
- simitle iyi giden şeyler22
- kemalistler için süt saati8
- türklerin müslümanlaşınca türklüğünü yitirmesi9
- yazarların ruh halini anlatan görsel16
- sözlük kızlarından sözlük erkeklerine sorular12
- eloria9
- bik bik adlı yazara dikeceğim gelinlik12
- sözlük hanımlarının bugünkü kıyafetleri20
- uludağ sözlük discord grubu12
- kendinizi nasıl teselli edersiniz9
- evlenmekten vazgeçtim10
- insanın dünyaya geliş amacı nedir sorunsalı13
- arkadaşlar saçı sakalı kestim nasıl olmuşum27
- dominik livakovic13
- selçuk bayraktar'dan beyaz eşya üreticisine tepki18
- öldükten sonra unutulmak17
- türkçülerin etnik kökeni21
- akp'nin bütün belediyeleri alacağı gerçeği9
- magicovento11
- herkesin sevmeyip sizin sevdiğiniz şeyler12
- domuzun yakinda helal ilan edilmesi14
- tek kelime ile yaşadığın yeri anlat18
- durduramazsınız ak parti geliyor10
- yazarların olmak istediği süper kahramanlar18
- çoğu erkeğin aldatıldığının farkında olmaması8
- sinan oğan14
- dilan polat'ın instagram hesabını kapatması8
- cilt bakımı yapan erkekler10
- para bok huzur yok11


entry'ler (1906)
viceroy. kazanan mı kaybeden mi duruma göre değişebilir tabi.
http://www.yesilist.com/ linkine tıklayarak erişebileceğiniz, size yeşil rehberlik edecek; ederken de " aman canım dünyayı biz mi kurtaracağız " dedirtmeyecek, hayatınıza dokunabilecek oluşum.
ölümdür.
o insanların öfkesini bilmeden, anlamadan yorum yapılmaması gerektiğini düşündüğüm eylem.
turizmin fıtratında olan şeydir.
iki yüz küsür insanın ölümünü normalleştirebilen kafaların huzurudur. insan o kafayla zaten bir şey takmaz kafasına. oh ne güzel hayat.
bir daha düşününce sinirlendiren cümle. sen kimsin ki bir insanın hayatının bitmesine ya da sakatlık sonucu toptan değişmesine normal gözüyle bakabilirsin; sen o soğuk hava deposunun önünde babanı,kardeşini,eşini,dostunu bekledin mi de normalleştirmeyi kendinde hak görüyorsun, nasıl bir insansın da "kaza" derken işaret ettiğin şey topu arabanın altına kaçırmakmış gibi davranıyorsun?
http://galeri.uludagsozlu...ak-diye-bir-%C5%9Fey-yok/ kendini şuradaki insanların yerine koymadan konuşamazsın.
http://galeri.uludagsozlu...ak-diye-bir-%C5%9Fey-yok/ kendini şuradaki insanların yerine koymadan konuşamazsın.
bazen konuşmamanın konuşmaktan daha iyi olduğunu gösteren cümle.
başbakanca konuşmak gerekirse on dokuzuncu yılda da olmuştu böyle şeyler.olağan şeyler.
sözlüğün hallerini görünce acıyıp üzülüyorum sözlük. vicdan sorgulamıyorum, özveri sorgulamıyorum. sadece içimiz ezilmişken, bu kadar acı bi şeyle karşılaşmışken ottan boktan başlıklara entry girmeden de yaşanabileceğini düşünüyorum sadece.üzülüyorum, insanlara güvenemiyorum.o kadar.
morali bozuk, beyni allak bullak, on beş günde bir yeni bir travmayla karşılaşıp ne yapacağını bilemeyen insanın en haklı serzenişi.
özel sektörle devletin içli dışlı ilişkisinden sebeptir.
şu "devlet malına zarar" lafını duyduğumda tüylerim diken diken oluyor, içimdeki hissi de çok rahat nitelendirebiliyorum artık: öfke. o "devlet" dediğiniz şey sayısız insanı öldürdü bugüne dek; konu "zarar vermek" se zararın daniskasını verdi, veriyor, verecek. ha demek istediğim "kısasa kısas hadi bakalım" değil. ama geziden bu yana,ortada "ölüm" kadar ciddi bir şey varken sikko sikko kaldırım taşlarını, billboardları, zevkten estetikten yoksun boyaları duvarları düşünmek bana pek sağlıklı bir ruh hali gibi gelmiyor. bunun yanında da bilinçli bir sinir bozma yöntemi olarak seçildiğini düşünüyorum artık. iki yüz otuz iki kişi öldü.iki yüz otuz iki. iki yüz otuz iki kaldırım taşı daha değerli olduğu için, iki yüz otuz iki daireli bukle bukle kuleler daha değerli olduğu için öldü bu insanlar. kaldırım taşlarının daha değerli olduğunu bildiği için çizmelerimi çıkarayım dedi o adamcağız da.
ahmet ümit' in kötü kitabı. net bir şekilde kötü hem de. sığ cümleler, sıradan betimlemeler.. kendini "polisiye roman yazarı" olarak gören birinin çıkaramayacağı kadar basit bir iş çıkmış ortaya. yanı sıra iyi polis-kötü polis konusu üzerinden gidersek de klişe bir "rıza baba" olmaktan öteye gidememiş. daha önce ahmet ümit okumadım, polisiye türünü de sevmedim sevemedim bugüne dek ama önyargılı bakmadığım kanaatindeyim çünkü edebi olarak da hoş bir şeyler bulamadım kitapta. genel olarak ahmet ümit sevenler de aynı şeyi düşünmekte. arada bir tane de vasat bir şey ekleyeyim demiş sanıyorum ki ahmet ümit. yahur paraya sıkışmış da olabilir.
candır kandır. " çok eğleniyoruuzz " diye kasmamış içinden geleni yapmış insandır.
(bkz: rojavadakatliamvar)
mirkelam