bugün

unutmak nimettendir. bazı insanların hayaliyle içimizde yaşaması acıların en büyüğüdür. bazı sözlerin akıldan silinmesi gerekir. unutmak acıları azaltır.

unutmak eksilmektir. yaşam dediğiniz şey içinde, vakit ayırdığınız insanları, konuştuğunuz şeyleri, bir zamanlar yaşadığınız evi unutmak o yaşamın eksilmesidir. yani senin eksilmen.

unutmak boşa geçen zamanları, boşa öğrenlen şeyleri siler hafızadan. okul defterleri her zaman unutlmaya mahkumdur. hayat, içinde yeri olmayan şeyleri unutturur. unutmak bir nevi temizliktir.

unutmak yeni sevgilinizin yanında eski sevgiliniz, iş yerinde okul sıralarınız, evlenip gittiğinizde annenizin evidir. untumak eskimektir.

unutmak yalandır. üstü örtülen her şeydir. hatırlamak örtünün kaldırılması kadar kolaydır. ama eliniz ne kadar gerilere uzanabilir ?
iki çeşidi vardır. ilki farkında olmadan aslında aklında bulundurması gereken herhangi bir şeyi hatırlamamaktır. aniden gelişir istemdışıdır. hatırlayacağı zaman da unuttuğu zaman gibi beklenmedik bir anda olur. (bkz: sıçarken faturanın son günü olduğunu hatırlamak). öyle ki kişi zaman zaman ne unuttuğunu dahi unutur. 'ben bir şeyi unuttum ama' diye geçirir içinden ama ne yazık ki onu hatırlayamayacaktır. bilinçaltında geriye atılmış şeylerdir çünkü. aksi halde zaten unutulmazdı değil mi?
diğeriyse bir nevi uzaklaşma çabasıdır. isteyerek unutmak. insanın kendiyle olan en başarısız uğraşlarındandır. duygularını ve aklını ciddi anlamda yoran, yaşanmış birtakım olayları iç dünyada yok etme çabasıdır. başarılabilir mi? süreç ister. bu yaşanan olayın kişide bıraktığı hasarla orantılıdır. ya da kişinin karakteristik yapısıyla.
insanlar bu bakımdan ikiye ayrılabilir; unutanlar ve hatırlayamayanlar diye.
zor zanaat.
imkansıza biçilen kefendir.
unutmak karaktere bağlı bir iştir.
zamana bırakın derler ya hep. yalan arkadaşım o. bildiğin palavra. seni avutmak için uydurdukları bir palavradır zamana bırak her şeyi lafı.
unutmak, zihnin tüm anıları yok etmesidir.
unutmak, kişinin katil olmasıdır. anılarının katili.
zira anılar insana her daim gelir. her daim yanıbaşındadır insanın ve her daim gittiğiniz yerlerde kafanıza kakar o güzel günleri.
unutmak, insanın kendisini avutmasıdır belki bir şekilde.
çünkü unutmak, gerçekte olmayan birşeydir.
niye mi?
insan iz bırakan şeyleri unutmaz. unutamaz.
ha diyorsunuz ki ben unuttum abi her şeyi, geldi geçti diye.
o zaman siz o insana ayırdığınız vakiti boşuna harcamışsınız. vaktinize yanın.
unutulan şeye bağlı gelişen olgudur. alzehimer hastası olmadı sürece küsülecek darılılacak durumdur.
insan bir şeyi unutmak istediği zaman ne kadar güçlü bir hafızaya sahip olduğunu anlıyor.
birşeyi çok istersen olmaz önermesiyle bağlantılı olarak unutmak sadece kendini kandırmaktır. **
unutmak
kendime soylediğim en buyuk yalan.deneyıp deneyıp yanıldıgım sonra her hatırladıgımda yanıldıgım lanet edılesı kahredılesı kufredılesı ama asla yapılamaması bırsey..
sımdı ben her gece unutmak ıcın dua etsemde sabah ılk uyandıgımda aklıma gelenın sen olduguyla yuzleştıgım sensız gecen onca sabahlara lanet ettıgım ama asla unutum oh be dıyemedıgım..
unutmak mı
ahh keske keske keske..
Gerçekleştirilmesi çok zor hatta imkansız olan eylemdir. Birçok şiire ve yazıya konu olmuştur. Bazı insanlar bunu mümkün olduğunu düşünsede bu mümkün değildir. insan sadece unuttuğunu sanar. Mesela ölen birinin unutulması gibi bir durum söz konusu değildir. Sadece günlük hayatın akışı sırasında aklından çıkar ama o kişi beyninin bir köşesinde seninledir her zaman.
insanoğluna bahşedilmiş en güzel nimet... yerinde ve zamanında kullanmayı bilmek lazım sadece.
burnumun ucunda duran yaz kokusuna rağman mi,imkansız.
ibrahim sadrinin adamı perişan eden şiirinin adı.
unutmak değilde alışmaktır aslolan. yaşadıklarını silip atamazsın ki yani geçmişe baktığın zaman illa ki akla gelir olanlar. ama zamanla alışırsın bazı şeylere ve aklına eskisi kadar gelmemeye başlar. unutmak olarak adlandırılan şey aslında alışmanın ta kendisidir.
perdeleri kapatılmış bir evin içine sızamayan ışıktır.
elbet bir gün oluyor. buna inanın.
demini unuttuğumda acımıştı çay, bir yudum daha aldığımda acıttı dilimi.

hep böyle oluyor, ben bir şeyleri unuturken, unuttuklarım acıtıyor beni. acı yoksa unutmak da yok.
Yaşadıgımız ülkenin en göze batan özelliğidir. Örnek verirsem daha iyi anlaşılacak sanırım. Atatürk'ü ve ilkelerini unutmak, kurtuluş savaşını unutmak, çağdaşlık yolunda harcanan çabayı unutmak, dökülen kanı unutmak, dostu düşmanı unutmak, satılan toprağı unutmak, "ananı da al git" diye laf yiyen adamcağızı unutmak ve bunun gibi bir sürü unutulmaması gereken şeyler...
memeli bir hatunla işi pişirmektir. demek ki keramet memelerde. unutulur, o memeler o kadar büyükse unutursun. unuturlar ve unutuluruz. geçen gece de ben rüyamda memeliyle sevişiyordum o kadar hırslanmışım demek ki lan. o memeler meğer zevk sularını akıtıyormuş insanın. ya bi siktir git, ya bi siktir git, ya bi siktir git. bu krizler unutulur, insanlar asla... ve yaptıkları ve ardında bıraktıkları asla, anlıyor musunuz lan ibibikler!
boğazında düğümlenen hıçkırık olayım
unutma beni unutama beni..

(bkz: esmeray)

(bkz: unuttu beni)
alışmakla karıştırılan, alışmakla arasındaki ince çizgi görülmesi gereken olgu.* *
gün geçtikçe anılarımın, ölen yakınlarımın, arkadaşlarımın adlarının, o şehirde bıraktığım her şeyin -eski ben'in- daha da silikleştiğini gördüğümde canımı acıtandır.
sevdiğiniz birini kaybettiğinizde ya da derin bir acı yaşadığınızda, eski halinize dönmek için unutmak, insanın doğasında yer alan en güzel hislerden biridir.
özürlüsü olduğum yegane şeydir. şarap içmeyi, ata binmeyi ne bileyim piyano çalmayı başarabileceğine inandığım bu bünye onu başaramaz. o olmaz sözlük.
Eğer 'unutmak' 7 harfi yanyana getirmek kadar kolay olsaydı, biz de 5 harfi yanyana getirip 'mutlu' olurduk. *