bugün

Merak edenlere, biraz backstage'den söz edecek olursam...
Korpiklaani tam anlamıyla beklediğim gibi bir grup çıktı. Parçalarında verdikleri enerjide karı-kız, müzik, içki, eğlence temasını grup doyasıya yaşattı. Her fırsatta Jonne ve Matson elime bira tutuşturuyorlardı. Ama itiraf etmeliyim ki sohbet denilince Matson ve Cane'in üstüne tanımam dedim. Asıl damgasını vuran bir ara Jonne'ı tuvalet kağıdı ararken bulmamız olmuştu. Bir tuvalet kağıdı bulacağım diye son dakikaya kadar çişini tutması da ayrı tabi.
Asıl işin dayanılmaz kısmı:
Evergrey ile gerçekleşti. Sabahın erken saatlerinde ekibi canından bezdiren adamların can evini bulduk. Şarap ve Ankara havası! * Sahnelerinin ardından grup aracını birkaç saat bekleyen ve canı sıkılan Evergrey elemanlarını mutlu etmenin yolu olarak şarap bulduk. Otele dönüş yolunda ise bize özel söyledikleri Touch of Blessing hepimizi sevinç küpü yapmıştı. Sonunda bizden Türkçe parçalar isteyince arkadaşlardan birisinin aklına Elvan Dalton söylemek geldi. ama grubun bu parçayı bu kadar seveceğini ve işin oynamaya kadar geleceğini tahmin etmezdik. * Akşam, alana bir gün önceden gelmiş olan Korpiklaani'yi, Sabaton ve Evergreyyi Tezgah'a bir AfterParty için götürmüş olduk.
Sabaton demişken, az yere bakan yürek yakan adamlar değillermiş. Bir ara baktığımda bir kızın elemanlara tavla öğrettiğini görmüştüm. 2 saat sonra vokali hala tavla oynuyordu. Bunun yanında Sabaton'un kesinlikle sabah grubu olmadığını anladım ama bir yandan sabah sahnesinde Joakim'in taktığı güneş gözlükleri çok işime yaradı. Çekim yaparken bir ara adamı bırakmış gözlüklerden kendimi çekmeye çalışırken bulmuştum. Başarmışım da çok mutlu oldum. * Ama vaktim olsaydı keyifli sohbetine devam etmek isterdim. nadiren uzun uzun konuşulabilen gruplardandı Sabaton.
Black tadındaki Dark Funeral hakkında tüm takipçilerine bir hayal kırıklığı yaşatacağım şu an, ama dayanamıyorum, aklıma geldikçe gülüyorum. Amcalarımız dünya tatlısı, şeker adamlarmış meğerse. * Fotoğraf çektirirken gülümserler, etrafta göbekleri ağızlarında zıplaya hoplaya dolaşırlar... hatta festival alanının karşısındaki lunaparka gideceğim diye tutururlar. Evet, işte bu kısmı çok güldürmüştü bizi. B-Force olarak tanıdığımız bass çalan amcamız dönme dolaba bineceğim ben diye tutturunca zor zapdetmiştik.
Entombeda gelirsek, ön saflardakiler görmüştür, bir ara sümüklerini fışkırtmadan önce Lars'ın çekilmemi söyleyen hareketiyle ve sahneye fırlatılan selpakla bizi ciddi şekilde güldürmüştü. Ama öğrendik ki bu şov adamın grip olmasından dolayı bize özel değilmiş. Lars gerçekten son derece tatlı bir adam ve davulcuları Olle (teknik elemanın adı da Olle idi) beni gerçekten şaşırttı. sol elinin 3 parmağı olmasına rağmen bu kadar iyi davul çalabilen bir adam... saygı duyuyorum kendisine. Entombed olması gereken yerden çok daha yukarıda benim gözümde. ama yine de Türkiye bu kadar pis bir grup daha görmemişti. o sümükler perdelerden nasıl çıkacak anlatın bana. *
Heaven Shall Burn'ün Türkiyede kalış saatinin 10 saat bile olmaması bizi üzmüştü.
Ama bu festival gerek Heaven Shall Burn gerekse Korpiklaani gibi grupların gelişleri için başlangıç oldu diyebiliriz.
Son olarak sözüm bayanlara, Belphegor'un basçısına fazla yaklaşmamak gerektiğini unutmayalım. *
not: "Lunatic asylum" ve "kaos ve sarap"a bir türlü ulaşamadığım için ayrıca özür dilerim. güneş çarpmış olacak ilk gün bir şey yaşayınca 3 dakika sonra her şeyi unutur oldum.

Sabaton: [null http://syshots.deviantart.com/gallery/#/d2tc8aw]
Korpiklaani: [null http://syshots.deviantart...ni-10-170143108?q=&qo=]
Entombed: [null http://syshots.deviantart...shots%2F12552329&qo=4]
Belphegor: [null http://syshots.deviantart.com/gallery/#/d2tc53t]
Overkill: [null http://syshots.deviantart.com/gallery/#/d2tckpo]
Festivale ait yeni kareler zamanla eklenecek.
festival alanına ilk gittiğimde davetiyelerin kamp için kullanılamayacağını öğrendim. sonisphereden davetiyelerini alıp kamp biletini de kaptığı gibi festival alanına gelen onlarca kişi, kapıda kalmıştı. bir hışımla festival organizatörüne ulaştım fakat kendisi haklı olarak yapabileceği bir şey olmadığını, önceki gece televizyonda bu konuda konuştuğunu hatanın tamamen dağıtımı yapan tuborg a ait olduğunu söyledi.

festivale 1 gün kala yani istanbul dışından gelen kampçıların yolda olduğu esnada gerekli açıklamayı yapmak mantıklıydı şüphesiz. herneyse,içeri girip çadırıma yerleştim. arkadaşlarıma ilk sorduğum şey duştu en azından bir boxi duşu gelir diye düşünmüştüm. maalesef ki dört gün boyunca işkence sürecekti. duş yalnızca düşlerimde kalmıştı. insanlara vaad ettiklerini vermeyen bir organizasyonla daha karşılaştığım için pek şaşırmadım.

içeride bira 6 lira, yiyecekler ise 5-6 lira civarındaydı. kombine bileti olanların ilk iki günde dışarı çıkarken herhangi bir suale tabi tutulmaması sebebiyle rahatça çıkıp 3 liraya bira 4 liraya da yemek alabiliyorduk. miligramlık sulara 1 lira vermemizi bekleyenlerin hevesleri en azından bir süre kursaklarında kaldı.

konserler başladı, ses sistemindeki bozukluklar ve none shall return un düşük performansı görmezden gelindi. derken bir vaadin daha koftiliği ortaya çıktı. gölgelik alanların artması ''oturma yerleri'' ni güneşten korumak amacıyla yerleştirilmiş üç adet şemsiyeye tekabül ediyordu.

en mutlu olduğum an ise alanda gezinen minderlerden birinin üzerine oturduğum andı.

davetiyelerin dağıtılmasının ardından kombine bileti alanların enayi yerine konulmasını engellemek için kamp yapamazsınız zırvalığını çıkartan sevgili organizatörümüz için , yeni bir ''yuh artık'' a sebep olmaması hafifsiklet güvenlik görevlilerinin insanların sahne önüne atlamasını engelleyememesi sebebiyle mümkün olmadı. kimlik kontrolü, eşya ve üst aranması, on iki görevlinin iki kişiyi ancak ayırabilmesi ile liste uzayıp gitti...

aynı güvenlik görevlileri lunaparktan giren kaçak kampçıları, yaaa beş dakka eşya bırakcazz çadıraaa diyen cici kızlarımızı da engelleyemedi. evet doruk s.o.s. de çok tepki toplamıştı ama en azından onlar varken kilitlediğimiz çadır için endişelenmiyorduk.

overkill, behemoth, necrophagist ise gruplara ayrılan sürenin tatmin etmemesi hususunda ilk aklıma gelenler.

kamp alanının çok değiştiğini söyleyemeyecegim. bir sıra çim atılmıştı yalnızca. nedenini anlayamadığım birşekilde birileri kenara kurma iznine sahipken biz sırayı takip ederek gösterilen yere kurmak mecburiyetindeydik. dolayısıyla uyuyabildiğimiz birkaç saat de 40 küsür santigratlarla sona eriyordu. umuyorum ki artık küçükçiftlik parkın konaklamalı hiçbir festival için uygun olmadığını anlayıp daha iyi bir yere taşırlar. zira kamp yapmaya fazlasıyla tövbe etmiş insan gördüm orada.

güvenlik, konaklama ve organizasyonun hali aşikar fakat yine de getirdiğiniz gruplar için teşekkür ediyoruz efendim. seneye biz daha mutlu olalım siz de daha çok kazanın inşallah.
dark funeral ile yan yana ibadet keyfini sunmus festivaldir. sirada immortal, mayhem ve darkthrone var. *
ehem ehem. evet efendim başlıyorum bütün festivali grup grup değerlendirmeye hazırlanın..

ilk gün:
none shall return : festivalin açılış konseri olduklarından haketmedikleri kadar seyrci çektiler, ses sistemi kötüydü ve grup zaten çocuklardan oluştuğu için pek etkili olamadılar.

belphegor : none shall return de sıkılan insanlara oh be dedirttiler kendileri, güzel bir performans sergilediler, üzerlerine gıda boyası veya benzeri bir şeyle kan döktüler efendim.

entombed : ilk sağlam perfomansı sergilediler, vokalin sümük şovu ve ardından sahneye atılan selpak gülümsetti, ama bu kadarla kalmadı vokalist seyirciye poposunu açma ve benzeri birsürü aktiviteye girdi, left hand path ile ben kendimden geçtim.

behemoth : hobaaaa, allahım o ne performanstır öyle, festivalde ki ilk pogoyu şahsen ellerimle başlattım efendim ilk pogo olduğundan 8-9 kişi tepindik durduk. nergal kral performansı ve karizmasıyla seyirciyi coşturdu.

overkill : zaten yeterince gaza gelmiş seyirciyi patlatan konserdir. pogolar,mosh pit'ler havada uçuştu hatta wall of death bile yapıldı. o pogoda olanlara selamlar ordaki düşenleri kaldıran yardım sever necrophagist t-shirtlü genç bendim efendim.

cannibal corpse : murder king, soul sacrifice bassçı/vokalisti olan özgür özkan'ı bile pogoya sokacak kadar gaz bir performans sergilediler. var gücümüzle kafa sallayan bizler george fisher'ın pervane gibi dönen kafasını görünce "ulan bizim yaptığımız headbang ise bu adamın ki ne ?" dedik.

ikinci gün ;

gates of eternity ve sabhankra konserlerini izleyemedim.

sabaton : mükemmel bir vokaliste sahipler öncelikle bunu söylemeliyim. o nasıl bir sestir o nasıl bir performanstır efendim. ayrıca çok sempatikti sürekli grup arkadaşlarına şaka yaptı
(gitaristin takımlara muccuk çekip kaçmak vb)

necrophagist : heyecandan öldüm karnıma kramplar girdi sözlük, muhammed imi canlı canlı izledim
kusursuz bir performans sergilediler bence. sololarda muhammed'in hata yaptığını söyleyenler vardı ama söyledikleri hatalar çok çok küçük örneğin tapping yaptığı bir notadan tam ses çıkmaması gibi. hiç önemli değil muhammed'im ben seni hertürlü seviyorum.

dark funeral : sahneye krallar gibi çıktılar ama hiçbir numaraları olmadığı ve tamamen boş bir grup olduklarını anlamam çok uzun sürmedi. ilk şarkıda vokalin sesi gelmiyormuş hiç farketmedim. sadece kuru gürültüydü efendim.

evergrey : gayet progresif ve güçlü sound'larını güzel performanslarıyla süslediler şahsen çok beğendim ve baya eğlendim.

diğer grupları beklemedim ve evime doğru ilerledim.

üçüncü gün :

choler age : ilk başta lamb of god tribute grubu sandım kendilerini ama çok az sayıda seyirciyi (10-15)
eğlendirmek için ellerinden geleni yaptılar.

since yesterday : çok başarılı bir grupmuş kendileri. ayrıca vokalin söylediğine göre ingiltirede
bir şirketle anlaşmışlar. hak ettiklerini kanıtladılar performansları ile.

makine : kendilerini unirock 2010'un en kötü grubu ilan ediyorum. berbat performanslarını baştan
aşşağı özentilik kokan hareketleriyle süslediler. gerizekalı bassçılarıyla ve kendini till lindeman falan
sanan vokali ile beni canımdan bezdirdiler. ikinci bir manga vakası.

heaven shall burn : ilk büyük circle pit bu grupta çıktı efenim. gerçekten çok coşturcu bir performans
sergilediler efendim. ayrıca itiraf ediyorum o ortadaki büyük kulenin etrafında dönme fikri benden çıktı.
ilk başta "olm manyakmısın" diyenler en önde koşturdu. vokalinde yardımıyla büyük bir wall of death düzenlendi.

korpiklaani : halay çekildi efendim. tren yapıldı o bahsettiğim kulenin etrafında dönüldü ben daha ne diyeyim.
bütün gücüyle koştu insanlar. anlatamıyorum siz anlayın işte.

obituary : taş gibiler efendim. durduramıyoruz. bangır bangır çaldılar.

nevermore : ortalama bir performans sergilediler warrel dane dahil. sadece jeff yardırırcasına çaldı.
final product, sentient 6, believe in nothing, i voyager, my acid words gibi efsane şarkıların
hiçbirini çalmadılar. bir ara kafası güzel bir fan sahneye çıkıp warrel dane'in şapkasını çalıp
kaçtı, warrel da peşinden koştu. bir ara "tekrar görüşmek üzere hadi eyvallah" diyip gittiler ve
geri döneceklerini bilen bizler "nevermore,nevermore" şeklinde çığırmak üzere geri çağırdık kendilerini
onlarda bizi kırmayıp döndüler ve enemies of reality ile performanslarını bitirdiler.
tartışmasız en eğlenceli konser korpiklaani idi. kargaşayı başlatanlardan biri olarak çok mutlu olduğumu söylemek istiyorum. diğer hayvan gruplarla da coştuk tabi hepsi süperdi, keşke her gün böyle festival olsa.
ohoho hala yorgunum yea. çok fena festival oldu. ilk gün bütün grupları izlemek gibi bi gafelete düşmenin dışında, ikinci ve üçüncü gün çılgın attırdık eheh. nevermore izleyemedim, kusura bakmasınlar. bi dahaki sefere artık.
overkill'in siktigi festivaldir. dagilin. *
isteyene uygun fiyata bilet verebileceğim festivaldir.
nevermore'u ayağımıza getirecek kral festival. overkill falan da çıkıyomuş. çok da gerek yoktu hani. gitar manyaklarının necro ve nevermore'u kaçırmaması gerek tabi.

bir de dağıtılan beleş biletlerin ardından.

(bkz: kendimi enayi gibi hissediyorum be sözlük)
sahnenin en onunden overkill ile cesetlere tecavuz edilecek festivaldir.
elimde 4 adet sonisphere'den temin edilmiş kombine bileti bulunmaktadır. para mara istemem, istediğim gençler eğlensin.
her sözlükte millet bedava bilet dağıtıyor, gidecekse sözlüktekilere gitsin diyor ama uludağ hala para diyor. yapmayın canyoldaşlarım verin gidelim işte fakiriz, öğrenciyiz.

n'olur be abey.
uludağ sözlük zirvesinin düzenlemesini beklediğim festival yorumlara bakılırsa baya kişi gelecek.
gerçek metal festivalidir. sonisphere gibi "ciks metal" değildir.
Elimde 2 adet kombine biletlerinin bulunduğu festivaldir.Büyük ihtimal gidemeyeceğim.isteyene uygun fiyata satabilirim maksat elimden çıksın.
biletleri bedava dağıtılan festival.
overkill ile coşacağımız ak metalci, kara metalci ayrımının açıkça görüleceği festival olacaktır. sikim sokum metelika yerine adam gibi grupların çıkacağı gerçek bir metal festivalidir...
doğum günümde AMORPHIS, EVERGREY, DARK FUNERAL, GRAVE DIGGER, NECROPHAGIST ve SABATON çıkartarak güzel bir hediye verecek olan festival. gelecek olan varsa el etsin, görüşelim, el ele tutuşalım, beraber gidelim?
korpiklaani'nin olduğu festival. Amorphis'le birlikte dağıtılır.

Vodka lan.
amorphis, korpiklaani ve biraz da necrophagist ve cannibal corpse için gitmek istediğim festival. sevdiğim gruplar ayrı günlerde çıkacaklarıdan gitmek için emin değilim. lan kombineyi bana da dağıtsalardı keşke.
amorphis'ın estireceği festival. bir de kalmah'ı bekleyenler var ama; zor be hocam çok zor.
Sonisphere'in ertesi haftası olması nedeniyle gelecek grupların fanları harici pek seyirci bulamayan haliyle biletleri beleş dağıtan fesvitaldir. Büyük ihtimal başka yerlerde de dağıtırlar veya rahat rahat biletleri bulunur.
gerçekten çok sağlam bir organizasyon.
sonisphere festivalde bedava kombineleri 25 yas ustu gruba dagitilmis olan festival.
biletleri sürekli zamlandığı için büyük ihtimalle gitmeyeceğim festival. zamanında süper kombineyi 130 civarına satarken şimdi normal bilet 130 küsür oldu.

hayır geç alınca tefeci faizi gibi fiyata bindirmenin alemi nedir anlamıyorum ki. 5 ay öncesinden konser zamanı işim var mı yok mu nerden bileyim.

şimdi bilet fiyatlarına zam yaptılar da kar mı ettiklerini zannediyorlar. ben ve 2 arkadaşım belki gitmeyeceğiz. belki 30 liranın aç gözlülüğünü yaptılar ama orada yeme içme ile birlikte rahat 500 ytl ye yakın para kaçırdılar. neyse.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar