1950 li yıllardaki tdk sözlüğünde din kelimesinin üçüncü maddesi.
muhtemelen kılıç ali nin oglu altemur kılıç a ait oldugunu düşündügüm hededir. allahsızın kendisine din arayışıdır, " ben size dodma bırakmadım" diyen atatürk ü kıçından anlamış, kendi iktidarlarını silahın gölgesinde halkı faşistce bastırarak, her 10 yılda bir darbe yapıp o çocuklukluklarını tescil ettirmişlerin kalem sahibi uşaklarıdır bunlar, atatürk ün kapattıgı kökü dışarda bazı odaklardan yemlenen bu türden köpekler, bu türden açıklamalarla halkı sanki atatürk bunların fikir babasıymış gibi yaparak sogutmakta, kendi yal kaplarına biraz daha dolar cinsinden yal akmasını saglamaktalar.

ergenekon davasını anlayamamışlara bir kez daha diyorum ki, işte o şerefli savcı bu köpek yal yalayıcılarından bizi kurtaracaklar, o şerefli savcı bu yal kaplarını tekmeleyecek, bu kökü 48 de kurulan devlete dayalı yal yalayıcılarını bu toprakları kirletmelerini engelleyecek, o şerefli savcı yapamassa bir gün bir şerefli savcı çıkacak ve bunu yapacak, bunu ancak bir şerefli savcı yapabilir.

kemalizm, inönücülükle bu ülkeyi soyamayacagını anlayanların, bu halkın inönüden ne kadar nefret ettigini bilen kurnaz yal yalayıcıların uydurdugu, inönücülüge atatürk çülük kılıfı giydirerek oynadıkları oyundur. inönücülük lozan da bu millete oynanmış oyunun devamıdır, altın ı petrol ü çıkartmayacagız diye garantiler verenlerin, ülke kaynaklarını sömürtenlerin, kökü dışarda atatürk ün kapattıgı hain işbirlikçi odaklara hizzmet edenlerin dinidir.
kutsal kitap da nutuk olsa gerek (!)
sizinle benim inandığımız allah aynı olamaz demenin başka bir yolu.

ama maalesef yanılıyor. aynı allah'a inanıyoruz. ve ben inanıyorum ki allah, bu adamlara öteki dünyada gereken cezayı verecek!
(bkz: kemalist ile atatürkçü arasındaki farklar)
türkler hakkında Batı şöyle diyor: "türkler nasıl ölüneceğini biliyor da nasıl başaracaklarını bilmiyor" eger türkün dini kemalizmse önce nasıl başaracağını öğrenmelidir.
siyasi ideolojiler ile dini ideolojiler arasındaki en büyük fark; birinin yenilenebilir, geliştirilebilir diğerinin ise dogma niteliği ile kalıcı olmasıdır.

kanımca, kemalist ideolojiyi benimseyen ve destekleyenlerin en büyük hatası; ona katkıda bulunmak, zamana ve koşullara bağlı olarak geliştirmek yerine, olduğu gibi kabullenmeyi tercih etmeleridir.

ortaya konuş biçimi, dayandırıldığı güçlü savlar, yaşamsal gerçeklere ve daima yenileşmeye açık bırakılmış yapısı ile toplumculuğu esas alan sosyalizm ve bireyselliği benimseyen liberalizm'in dahi kabuk değiştirdiği günümüzde; kemalizm'in, 80 yıl önceki halini koruması ve güncel kalabilmesi nasıl mümkün olabilir?

- kemalizm bir dogma değilse, değişim ve gelişimine neden karşı çıkılmaktadır? bu, kemalizm'i benimseyen ve destekleyenlerin mutlak yanıtlaması gereken bir sorudur.
kemalizim din değildir. kemalizmi din olarak nitelendirip bu ülkedeki herkesi aynı kefeye koyan zihniyete bi tarafımla gülüyorum sadece. ayrıca bu ülkedeki ne dini açıdan, ne de ideolojik açıdan aynı kefeye koyamayız. herkesin kendi iradesi ve aklı olduuğu gibi kendine göre düşünce ve inançları vardır.tıpkı bu ülkedeki herkes müslüman olmadığı gibi herkes kemalist de değildir. ya da bunların yerine başka bir din ve ideolojik görüş konulabilir. böyle basmakalıp söylemler saçmalamaktan başka bişe değildir. iyi düşünülüp iyi konuşulması gerekir.
yanlıştır. türkü dini şamanizmdir.
mevlid i şerifin sair kısımlarındaki muhammed mustafa ibaresi kaldırılıp yerine mustafa kemal isminin yazıldığı dönemler düşünülünce o tdk sözlüğünde böyle bir tarifin bulunması gayet tabii. aptallığın temerküzü diye tarif edebiliriz o dönemde yapılan bu ve bu gibi hareketleri.

öyle hemen, tdk'nın dangozluğu denip çıkmak yok. tdk dan çok daha külli bir konudur bu. ilerleme, medeniyyet, muasırlık denerek milletin sırtına nasıl binildiğinin, esas din koruyucusu ve hamisi biziz denilerek dine nasıl fesad ve pislik karıştırıldığının klasik bir örneğidir bu sadece. ama bu örnek sadece küçük bir emsaldir. bir milleti ulusal kurtuluş savaşı ile yıkımdan kurtar, sonra otur koyduğun o aptalca kural ve kaidelerle kendin yık !

ulan resmen kafatasçılık be !
gerçek ise o yıllarda gaza gelmiş türk dil kurumunda yetkili kişilerden biri tarafından yazılmış olması muhtemeldir. burda iki önemli nokta var. ilki türk dil kurumunun kemalizmi bir din olarak alması oldukça vahim bir durum. ikincisi atatürk'ün demokratik söylemleri ve ilkelerine göre bir kişinin dini olması, olsada herhangi birinin bilmesi dahi gerekmemektedir.
(bkz: türk ün dini kemalizmdir)
aslı "almanya' nın dini nasyonel sosyalizmdir" olan söz. hitler tarafından söylenmiştir. atatürk ile bir alakası yoktur.

ayrıca "gerçek" atatürkçüler ideolojiler ile dinleri ayırmış insanlardır.

sahi laiklik neden vardır?
(bkz: atatürk ile kafayı sıyıran yazar)
(bkz: kötü anlamda)
(bkz: son girdiği entryler)
siyasal olarak yanlış olan bir tespittir.

öncelikle tüm türklerin sanki aynı dine mensupmuş gibi genellenmesi temel yanlıştır. tıpkı türklerin hepsinin müslüman olmadığı gibi *.

ayrıca kemalizm bir din değildir*; 19. yy aydınlanmacılığını savunan liberal bir ideolojidir.*
bazı bünyelerde böyle fikirlerin uyanması sağlayan iki nedenden söz edilebilir:

birincisi, islamcıların sanki kemalist devlet onlara kurulduğundan bu yana eziyet ediyormuş gibi fakir fukara edebiyatı yapmalarıdır. böyle düşünenlere, özellikle soguk savaş döneminden itibaren islamcı hareketlerle kemalist kadronun nasıl işbirliği yaptığını araştırmaları önerilmelidir. temel bir kaynak, faik bulut'un ordu ve din kitabıdır. kitap belgelerle açıklamaktadır.

ikincisi, bazı kemalistlerin 1930'lara saplanıp kalmasının getirdiği paranoyadan kaynaklı bir korkunun sonucunda söylemsel düzeyde yapılan açıklamalardır. bu kesimlere göre türkiye'de 1950'lere kadar devrim süreci yaşanmıştır; 1950'lerden sonra ise karşı devrim süreci yaşanmaktadır. bu tarz bir siyasal okumada içerisinde hastalıklı yönler barındırarak, istemedende olsa, islamcıların değermenine su taşımaktadır.
atatürk'ün de kemalist olmadığını, bu olguyu kendinin çıkarmadığını bildiğimize göre, eğer gerçek ise;
ifade eden kişinin sivilce beyinli olduğu kanısına varmamıza neden olan zırlama.