bugün
- okan buruk15
- jose mourinho16
- gabriel sara'ya 19 milyon veren mallar8
- fenerbahçe taraftarı20
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı12
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı124
- fenerbahçe9
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri16
- siber güvenlik başkanlığı10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı12
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- bimde çalışanda akıl var mı16
- sudekiray13
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu8
- mert hakan yandaş9
- aranızda medyum olan var mı13
- sari renkli seker9
- narin güran18
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- eve çağıran erko22
- anın görüntüsü27
- b'u r c u24
- neden sürekli kabız oluyorum17
- ya tarkan da ölürse10
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- metin arolat31
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim25
- kocam ol diyen kadın9
- bel çevreniz kaç cm12
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin22
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- sağ yan ağrıması8
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi8
- uludağ sözlük discord grubu12
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
gece gece aklıma takılan sorunsaldır. evet.
türkiye fakirse halk neden obez?
türkiye fakirse halk neden obez?
Fakirlik strese yol açar. Elinden tüm umutları çalınmış bir halk, doğal bir refleksle yemekle mutlu olmaya çalışır.
Et, balık vs. yiyemeyeceğine göre de, bol bol karbonhidrata yüklenir. Ve sonuç kaçınılmaz..
Et, balık vs. yiyemeyeceğine göre de, bol bol karbonhidrata yüklenir. Ve sonuç kaçınılmaz..
Et yerine makarna bulgur yediği için.
Sen hiç obez aslan gördün mü ama obez koyun dana öküz çok var. Niye bitkisel beslendikleri için.
Sen hiç obez aslan gördün mü ama obez koyun dana öküz çok var. Niye bitkisel beslendikleri için.
makarnadan...
hiç sevmediğim bir öğretmen fakirler bulduğu her şeyi yediği için şişman demişti mını sktiğim.
dengeli, sağlıklı, yeterli beslenmeme ve beslenememe...
beslenmeme ekonomik nedenlerden bağımsız olarak bir tercihtir. damak zevki, popüler kültürün getirdiği fast food türü beslenme, yaşam tarzı (çalışma hayatı, sosyal hayat, sağlık sorunları) vb açısından ele alınabilir.
beslenememe ekonomik bir zorunluluktur. beslenmeme ile beslenememe tamamen farklı konulardır.
her ne kadar bu konu kültür (gastronomi) yaşam tarzı, sağlık, bilinç, eğitim olarak ekranlarda aptallık seviyesinde saçmalamalarla tartışılıyor olsa bile ülkemizdeki sorun tamamen dengeli, sağlıklı, yeterli beslenememe-ekonomik bir sorundur.
sorun sadece obezlik değil ki; obez kriteri neye göre belirleniyor konusu tam bir rezillik. belli bir kilonuz varsa sağlıklı sayılmıyor, obez sayılıyor veya obezlik tehdidi var diye beslenmenizi yaşam tarzınızı değiştirmenizi öneriyorlar.
aptalca kalkıp "spor yapın, şunu böyle yiyin, bunu böyle için" diye akıl verenleri duydukça gülmemek-kızmamak elde değil.
yaşanmıştır...
- aaa! kilo almaya başlamışım, bir ay boyunca un yağ şekeri kesiyorum ve spora başlıyorum. sadece sebze mevye yiyeceğim.
* güzelim, rahmetli baban hayvancılık yapıyordu. biliyorsun yaz mevsimi gelince hayvanları çobanlar yaylaya çıkarırdı. hayvanlar doğada gezer ot yerdi. sen hiç dağda yaylalarda ot yiyip gezen bu yüzden zayıflayan inek koyun gördün mü?
beslenmeme ekonomik nedenlerden bağımsız olarak bir tercihtir. damak zevki, popüler kültürün getirdiği fast food türü beslenme, yaşam tarzı (çalışma hayatı, sosyal hayat, sağlık sorunları) vb açısından ele alınabilir.
beslenememe ekonomik bir zorunluluktur. beslenmeme ile beslenememe tamamen farklı konulardır.
her ne kadar bu konu kültür (gastronomi) yaşam tarzı, sağlık, bilinç, eğitim olarak ekranlarda aptallık seviyesinde saçmalamalarla tartışılıyor olsa bile ülkemizdeki sorun tamamen dengeli, sağlıklı, yeterli beslenememe-ekonomik bir sorundur.
sorun sadece obezlik değil ki; obez kriteri neye göre belirleniyor konusu tam bir rezillik. belli bir kilonuz varsa sağlıklı sayılmıyor, obez sayılıyor veya obezlik tehdidi var diye beslenmenizi yaşam tarzınızı değiştirmenizi öneriyorlar.
aptalca kalkıp "spor yapın, şunu böyle yiyin, bunu böyle için" diye akıl verenleri duydukça gülmemek-kızmamak elde değil.
yaşanmıştır...
- aaa! kilo almaya başlamışım, bir ay boyunca un yağ şekeri kesiyorum ve spora başlıyorum. sadece sebze mevye yiyeceğim.
* güzelim, rahmetli baban hayvancılık yapıyordu. biliyorsun yaz mevsimi gelince hayvanları çobanlar yaylaya çıkarırdı. hayvanlar doğada gezer ot yerdi. sen hiç dağda yaylalarda ot yiyip gezen bu yüzden zayıflayan inek koyun gördün mü?
Zaten zengin olsa sağlıklı ve proteinli beslenmekten bu kadar kilolu olmaz. Parasızlıktan nerde kalorik değeri yüksek karbonhidrat var onlara abanıyoruz. Makarna, ekmek, pilavı çok yersen elbet obez olursun.
https://www.youtube.com/shorts/EvFaR39uuMQ
zeytinyağı sağlıklı beslenme için olmaz ise olmaz bir gıdadır. biraz uzun olacak ama canınız ve sağlığınız için okuyun.
tükettiğiniz zeytinyağının size maliyetini anlatmak, en azından tükettiğiniz zeytinyağının sağlıklı olup olmayacağını anlamak için bir laboratuvar analizine ihtiyaç duymayacağınız seviyede bilgi sahibi olmanızı sağlayalım.
zeytinin cinsi, ağaçtan toplama (el ile veya çırpma vb) tekniği, zeytinin yeşil veya siyah olması, toplanan zeytinin zamanı, toplanan zeytinin sıkıma kadar geçen sürede bekleme zamanı, toplanan zeytinin cinsi, toplanan zeytinin sıkılma tekniği, çıkan zeytinyağının filtre edilmesi, dinlendirilmesi, saklanması vb süreçleri yanında zeytinin toplanmasından başlayarak sıkılacak yere nakliyesi, sıkılma esnasında ve sonrasında saklanmasında iklimleme teknikleri (belli bir sıcaklık skalasında olması, oksijen, güneş-gün ışığından korunması) ambalaj-dolum malzemesi seçimi vs açısından yağın bir kalitesi, bu kalitenin de bir maliyeti vardır.
zeytinin cinsi, yetiştiği coğafya, yetiştirme esnasında kullanılan teknikler (ilaç, malzeme, bakım vb) toplanma, nakliye sıkım, dinlendirme, filtre, saklama, ambalaj, dolum vb açısından her zeytinyağı aynı kalitede değildir.
aynı zeytin aynı yağ olsa bile işlemlerde yağın-zeytinin kalitesi ileri aşamalarda değişiklik gösterir.
şimdi zeytin ve zeytinyağı açısından ortaya çıkan maliyetin analizi yapıp (öğünmek gibi olmasın herhangi bir konuda maliyet hesabı yapmak, adeta bir fizibilite raporu seviyesinde bilgi vermek için yeterli bilgi birikimim var) ortalama bir değer bulalım.
1 litre zeytinyağı için 5 kilo ham zeytin kullanılmalı. 5 litre zeytinyağı için 25 kilo ham zeytin gerekir.
ham zeytin, 1 litrelik zeytinyağı için işlenmemiş haliyle dalından koparılmış 5 kilo zeytinin kilo maliyetini ele alalım. piyasada 1 kilo ham zeytin fiyatı 100 lira.
çiftçi-üretici %100 kar marjı ile ürünü satıyor olsa bile (bu imkansız, çiftçi-üreticinin hali ortada) ham zeytinin toplanma aşamasında kilo maliyeti 50 lira.
zeytinin sıkım için fabrikaya gitmesi, zeytinin toplanma ve sıkım aralığının yağın kalitesi ve sağlıklı olması için mümkün olduğu kadar kısa olması gerekliliği, sıkım tekniği ve sıkımda sıkım sonrası filtre dinlenme aşamasında sonrasında bekletme aşamasında sıcaklığın önemi vs vs yanında saklanma bekletilmesinde ambalaj doldurmada kullanılan malzemeler teknikler de düşünülürse tüm bunlar hesap edildiğinde bile elde edilen yağın minumum maliyet (sıkım yapılan fabrika üreticinin olsa bile işletme giderleriyle) 70 liraya çıkarmakta.
dikkat edin 1 kilo zeytinin ortaya çıkardığı 200ml yağın işlenme maliyeti bu. 1 litre yağ almak için 5 kilo zeytin kullanıldığında bugün rakam 350 lira.
5 litrelik teneke kutularda satılan normal yemeklik bir zeytinyağı şu an maliyeti 1650 lira.
zeytinin cinsi coğrafyası toplanma ve üretim aşamasında kalitesi açısından üst düzey salata sos soğuk kullanımda bir zeytinyağı isterim derseniz en az litresinin üretim maliyeti en az 500 liraya çıkmakta.
soğuk sıkım, natural, ilk hasat-erken hasat, riviera, rafine, birinci, taşbaskı vb isimlerle anılan benzer-farklı anılan üretim tekniklerine değinmeye gerek yok.
bu örnekte 5 litrelik zeytinyağ 3.650 lira.
https://www.nerminhanim.c...nyagi-soguk-sikim-5000-ml
bu zeytinyağı ise...
bu örnekte 5 litrelik yağ 427 lira.
https://www.trendyol.com/...=61&merchantId=883347
bu ne yağı?
yağın litresini 85 liraya satıyorlar.
5 kilo zeytinden 1 litre yağ çıktığına göre ham zeytinin kilosu 17 liraya geliyor.
işletme sıkma toplama ambalaj nakliye işçi vergi vb masraflarla satıcı siteye ödenen para vs vs 17 liraya gelen 1 kilo zeytinden maliyeti çıkarın diyeceğim, çıkaracak maliyet ve ortada zeytin de kalmıyor.
oysa türkiyenin ilk yerli ve milli kurumu tarişin 2 litrelik normal orta seviyede yağının satış fiyatı 863 lira. litre fiyatı 430 lira.
https://www.tariszeytin.c...-sizma-zeytinyagi-2000-ml
kaliteli soğuk kullanım için yağlarının ortalama 1 litre fiyatı minumum 650 liradan başlayıp kalitesine göre 1.100 liraya kadar çıkıyor.
https://www.tariszeytin.c...izma-zeytinyagi-750-ml-39
https://www.tariszeytin.c...inyagi-ozel-kutulu-700-ml
bu yazılanlara bakarsak 650 liralık yağ yukarıda 85 liralık yağla aynı kalitede görünüyor.
bu ülkede zam enflasyon bir sorun değildir.
tek sorunumuz insana, insan canına değer vermemek. eğer insana ve insan canına yaşamına yaşam kalitesine değer verseydik ne enflasyon olurdu, ne de böyle sağlıksız ürünler olurdu.
insanlar aç veya tok diye tartışıyor, kimse sağlıklı dengeli yeterli beslenmenin değerini bilmeden karnım doyuyor diye insanlığa yakışmayan gerekçe sunuyor.
bu yüzden bir yerde 3.650 lira olan yağ diğer yerde 427 lira oluyor.
bu yüzden ne denetim ne inceleme var.
kalite, arz-talep dengesinin yansımasıdır.
bu sırada 2025 yılında 5 litrelik kaliteli bir zeytinyağının fiyatı 5.000 lira olacağını tahmin ediyorum.
zeytinyağı sağlıklı beslenme için olmaz ise olmaz bir gıdadır. biraz uzun olacak ama canınız ve sağlığınız için okuyun.
tükettiğiniz zeytinyağının size maliyetini anlatmak, en azından tükettiğiniz zeytinyağının sağlıklı olup olmayacağını anlamak için bir laboratuvar analizine ihtiyaç duymayacağınız seviyede bilgi sahibi olmanızı sağlayalım.
zeytinin cinsi, ağaçtan toplama (el ile veya çırpma vb) tekniği, zeytinin yeşil veya siyah olması, toplanan zeytinin zamanı, toplanan zeytinin sıkıma kadar geçen sürede bekleme zamanı, toplanan zeytinin cinsi, toplanan zeytinin sıkılma tekniği, çıkan zeytinyağının filtre edilmesi, dinlendirilmesi, saklanması vb süreçleri yanında zeytinin toplanmasından başlayarak sıkılacak yere nakliyesi, sıkılma esnasında ve sonrasında saklanmasında iklimleme teknikleri (belli bir sıcaklık skalasında olması, oksijen, güneş-gün ışığından korunması) ambalaj-dolum malzemesi seçimi vs açısından yağın bir kalitesi, bu kalitenin de bir maliyeti vardır.
zeytinin cinsi, yetiştiği coğafya, yetiştirme esnasında kullanılan teknikler (ilaç, malzeme, bakım vb) toplanma, nakliye sıkım, dinlendirme, filtre, saklama, ambalaj, dolum vb açısından her zeytinyağı aynı kalitede değildir.
aynı zeytin aynı yağ olsa bile işlemlerde yağın-zeytinin kalitesi ileri aşamalarda değişiklik gösterir.
şimdi zeytin ve zeytinyağı açısından ortaya çıkan maliyetin analizi yapıp (öğünmek gibi olmasın herhangi bir konuda maliyet hesabı yapmak, adeta bir fizibilite raporu seviyesinde bilgi vermek için yeterli bilgi birikimim var) ortalama bir değer bulalım.
1 litre zeytinyağı için 5 kilo ham zeytin kullanılmalı. 5 litre zeytinyağı için 25 kilo ham zeytin gerekir.
ham zeytin, 1 litrelik zeytinyağı için işlenmemiş haliyle dalından koparılmış 5 kilo zeytinin kilo maliyetini ele alalım. piyasada 1 kilo ham zeytin fiyatı 100 lira.
çiftçi-üretici %100 kar marjı ile ürünü satıyor olsa bile (bu imkansız, çiftçi-üreticinin hali ortada) ham zeytinin toplanma aşamasında kilo maliyeti 50 lira.
zeytinin sıkım için fabrikaya gitmesi, zeytinin toplanma ve sıkım aralığının yağın kalitesi ve sağlıklı olması için mümkün olduğu kadar kısa olması gerekliliği, sıkım tekniği ve sıkımda sıkım sonrası filtre dinlenme aşamasında sonrasında bekletme aşamasında sıcaklığın önemi vs vs yanında saklanma bekletilmesinde ambalaj doldurmada kullanılan malzemeler teknikler de düşünülürse tüm bunlar hesap edildiğinde bile elde edilen yağın minumum maliyet (sıkım yapılan fabrika üreticinin olsa bile işletme giderleriyle) 70 liraya çıkarmakta.
dikkat edin 1 kilo zeytinin ortaya çıkardığı 200ml yağın işlenme maliyeti bu. 1 litre yağ almak için 5 kilo zeytin kullanıldığında bugün rakam 350 lira.
5 litrelik teneke kutularda satılan normal yemeklik bir zeytinyağı şu an maliyeti 1650 lira.
zeytinin cinsi coğrafyası toplanma ve üretim aşamasında kalitesi açısından üst düzey salata sos soğuk kullanımda bir zeytinyağı isterim derseniz en az litresinin üretim maliyeti en az 500 liraya çıkmakta.
soğuk sıkım, natural, ilk hasat-erken hasat, riviera, rafine, birinci, taşbaskı vb isimlerle anılan benzer-farklı anılan üretim tekniklerine değinmeye gerek yok.
bu örnekte 5 litrelik zeytinyağ 3.650 lira.
https://www.nerminhanim.c...nyagi-soguk-sikim-5000-ml
bu zeytinyağı ise...
bu örnekte 5 litrelik yağ 427 lira.
https://www.trendyol.com/...=61&merchantId=883347
bu ne yağı?
yağın litresini 85 liraya satıyorlar.
5 kilo zeytinden 1 litre yağ çıktığına göre ham zeytinin kilosu 17 liraya geliyor.
işletme sıkma toplama ambalaj nakliye işçi vergi vb masraflarla satıcı siteye ödenen para vs vs 17 liraya gelen 1 kilo zeytinden maliyeti çıkarın diyeceğim, çıkaracak maliyet ve ortada zeytin de kalmıyor.
oysa türkiyenin ilk yerli ve milli kurumu tarişin 2 litrelik normal orta seviyede yağının satış fiyatı 863 lira. litre fiyatı 430 lira.
https://www.tariszeytin.c...-sizma-zeytinyagi-2000-ml
kaliteli soğuk kullanım için yağlarının ortalama 1 litre fiyatı minumum 650 liradan başlayıp kalitesine göre 1.100 liraya kadar çıkıyor.
https://www.tariszeytin.c...izma-zeytinyagi-750-ml-39
https://www.tariszeytin.c...inyagi-ozel-kutulu-700-ml
bu yazılanlara bakarsak 650 liralık yağ yukarıda 85 liralık yağla aynı kalitede görünüyor.
bu ülkede zam enflasyon bir sorun değildir.
tek sorunumuz insana, insan canına değer vermemek. eğer insana ve insan canına yaşamına yaşam kalitesine değer verseydik ne enflasyon olurdu, ne de böyle sağlıksız ürünler olurdu.
insanlar aç veya tok diye tartışıyor, kimse sağlıklı dengeli yeterli beslenmenin değerini bilmeden karnım doyuyor diye insanlığa yakışmayan gerekçe sunuyor.
bu yüzden bir yerde 3.650 lira olan yağ diğer yerde 427 lira oluyor.
bu yüzden ne denetim ne inceleme var.
kalite, arz-talep dengesinin yansımasıdır.
bu sırada 2025 yılında 5 litrelik kaliteli bir zeytinyağının fiyatı 5.000 lira olacağını tahmin ediyorum.
Fakirlikten devamlı bulgur, unlu mamül vs yediği için.
karnını doyurmak için sabah poğaça, öğleni es geçip akşam tek öğün ve bol ekmek yediği içindir.
karbonhidratlı yiyecekler ulaşılabilen en ucuz yiyecekler. karbonhidrat tüketimi yoğun şeker tüketimi ve şeker kilo yapar.
zengin olsa obez olmaz zaten. yediğin eti öğütmek için etin kalorisinden daha fazla kalori harcarsın. diyetisyenler bu yüzden proteine yüklenirler genelde.
makarnayı hatta çorbayı ekmeğin arasına koyup yiyeni gördüm. yemek az nasıl doyacak vuracak ekmeğin gözüne. dışarda acıktı ya simit alacak poğaça falan çayla karnını doyuracak. birde sinir, stres yalancı psikolojik açlık yapacak tokken birşeyler yiyecek.
obezite sağlıksız ve ucuz beslenme ile alakalıdır genelde ondan.
başımızdaki müthiş ekonomistin ekonomi politikikası sağolsun, Protein içeren besinlerin pahalı olmasından kaynaklı olarak Proteinden daha çok karbonhidrat tüketen bir millet haline döndük, zaten böyle giderse çocuklar Proteinsizlikten gerizekalı olacak.
Fakirlikten yeterli vitamini alamamış kişi söylemidir.
Asıl sorulması gereken soru: "beyni ve konuyla ilgili zerre akademik bilgisi dahi olmadığı halde, bu ve benzeri tarzdaki, altı bom boş aristovari çıkarım yapanlar, nasıl konuşma cüreti gösterebiliyor?" olmalıdır.
Ayrıca diğer önemli soru da: "Bu kutsallaştırılmış cehalet zehirlenmesindeki, -bütün yanlışları kendi kendine kıt beyniyle ve bilgisiyle doğrulayan- mal güruh, ne zaman yok olacak ve ülke nefes alıp ilerleyecek?"
Asıl sorulması gereken soru: "beyni ve konuyla ilgili zerre akademik bilgisi dahi olmadığı halde, bu ve benzeri tarzdaki, altı bom boş aristovari çıkarım yapanlar, nasıl konuşma cüreti gösterebiliyor?" olmalıdır.
Ayrıca diğer önemli soru da: "Bu kutsallaştırılmış cehalet zehirlenmesindeki, -bütün yanlışları kendi kendine kıt beyniyle ve bilgisiyle doğrulayan- mal güruh, ne zaman yok olacak ve ülke nefes alıp ilerleyecek?"
valla ben karışık yiyorum ve obez değilim çok şükür. bu özelliğimi çok seviyorum.
sinirden şişiyor onlar.
ABD, halkını yemekle uyutur. arada dmax kanalını seyrediyorum, ibretlik. o restaurantlarda yapılan yemeklerdeki karışım ve malzeme bolluğunu görseniz mideniz kalkar kusarsınız. herifler bunu yiyorlar afiyetle. zira dünyaları cennet. tüm nasiplerini dünyada yiyorlar. hepsini. hadisi şerif aklıma geliyor: "mümin tek barsağına yer, kâfir dokuz barsağına birden yer". halbuki çok yemek gaflettir. karnı tok insan çok fazla ve sağlıklı düşünemez. nefsini ne kadar çok doyurursan, nefsaniyet enaniyet ve dünyevi arzular ve hırslar o derece galip gelir insanda. ruhaniyeti azalır. acıması ve merhameti gider. vicdanı körelir. tabiri caizse azar yani. doymuyorlar, görmüyor musunuz, tüm dünyayı ele geçirmeye çalışıyorlar. çünkü nefisleri azgın. ağa babaları da Siyonistler zaten.
türkiyede ise durum bambaşka. 20 çeşit katkılı, glutenli, hormonlu, DNA sı oynanmış ebter tohumlu ekmek bizi şişiriyor. hasta ediyor. ekmeği ve tüm unlu mamülleri kes, anında kilo verirsin. bu sağlıklı beslenme değil ki. bu hastalıklara davetiye. diyabet, kanser, kalp damar, tansiyon vs niye bu kadar arttı o zaman? canan karatayı dinlemiyor musunuz? bir sürü uzman hekim var batı kafalı olmayan, zeytinyağı tereyağı vs düşmanı olmayan. açın YouTube da dinleyin. ama küresel sermaye, zincir marketler sayesinde aklınızı almış, hazır gıdalar, doğal katkısız ve organik ürünlere göre erişimi daha kolay ucuz ve yaygın halde. ye hasta ol. sağlık kimin umurunda. birileri kasasını doldursun birileri midesini. ondan sonra da doktor doktor gez iyi Olcam diye. yut antibiyotikleri, ilaç diye verilen zehirleri gör ebeni. çok beklersin..
türkiyede ise durum bambaşka. 20 çeşit katkılı, glutenli, hormonlu, DNA sı oynanmış ebter tohumlu ekmek bizi şişiriyor. hasta ediyor. ekmeği ve tüm unlu mamülleri kes, anında kilo verirsin. bu sağlıklı beslenme değil ki. bu hastalıklara davetiye. diyabet, kanser, kalp damar, tansiyon vs niye bu kadar arttı o zaman? canan karatayı dinlemiyor musunuz? bir sürü uzman hekim var batı kafalı olmayan, zeytinyağı tereyağı vs düşmanı olmayan. açın YouTube da dinleyin. ama küresel sermaye, zincir marketler sayesinde aklınızı almış, hazır gıdalar, doğal katkısız ve organik ürünlere göre erişimi daha kolay ucuz ve yaygın halde. ye hasta ol. sağlık kimin umurunda. birileri kasasını doldursun birileri midesini. ondan sonra da doktor doktor gez iyi Olcam diye. yut antibiyotikleri, ilaç diye verilen zehirleri gör ebeni. çok beklersin..
Türk kadınlarının hamur işinden başka bir yemek bilmedikleri için.
Kapiş?
Kapiş?
genetiği oynanmış besinler, fast food vs ile beslenirsen hayvan gibi şişersin. malesef ki ülkemizde her şeyin genetiğiyle oynanmış vaziyette.
görsel
https://en.wikipedia.org/...countries_by_obesity_rate
burada şöyle bir istatistik var ve türkiye 85. sırada yani ne obez bir ülke ne de açlıktan kırılan bir ülke ama siz eğer gidip bir iki kişiyi şişman görüp bu ülkede fakirlik yok derseniz yanılırsınız çünkü bu bir rahatsızlık sonucu da olabilir ya da gerçekten o kişiler iyi bir şekilde besleniyor ama bu kontrolsüz de olabilir yani artık "restoranlar, alışveriş merkezleri dolu demek ki fakir yok" çıkarımını yapmayı bırakın çünkü çok mantıksız.
https://en.wikipedia.org/...countries_by_obesity_rate
burada şöyle bir istatistik var ve türkiye 85. sırada yani ne obez bir ülke ne de açlıktan kırılan bir ülke ama siz eğer gidip bir iki kişiyi şişman görüp bu ülkede fakirlik yok derseniz yanılırsınız çünkü bu bir rahatsızlık sonucu da olabilir ya da gerçekten o kişiler iyi bir şekilde besleniyor ama bu kontrolsüz de olabilir yani artık "restoranlar, alışveriş merkezleri dolu demek ki fakir yok" çıkarımını yapmayı bırakın çünkü çok mantıksız.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar