bugün

biga yarimadasi'nda, canakkale bogazi'na 6 km uzaklikta, hisarlik tepesi uzerine kurulmus olan antik kent. homeros'un unlu ilyeda destaninda da adi gecer. akhalar tarafindan yikilmistir. yapilan arastirmalar sonucunda troya kentinin ust uste kurulmus dokuz kentten olustugu ortaya cıkmıstır. her kent troya1, troya2 vb. diye adlandirildi. ayrica her kentteki tabakalar da a'dan baslamak uzere degisik harflerle adlandirildi. ornegin troya1 yerlesmesi, 10 yerlesme katini icine alir. yapilan kazilar sayesinde o doneme ait bilgiler, halkin yasayis tarzi ve uygarliklari gun isigina cikartilmis oldu. troya kalintilari, bugun halen hem tarihsel deger hem de turizm acisindan buyuk onem tasimaktadir. ozellikle akhalar'in troya'yi ele gecirmek icin yaptiklari at hilesi ilk ve tek olmasi acisindan muhtesem bir olaydir. ayrica bu kalintilarin bizim tarih kokan topraklarimizda olmasi ayri bir gurur kaynagidir.
(bkz: truva atına turnuva atı diyen zihniyet)
kullanılması hatalı çünkü fransızcadan dilimize yapışmış kelime! bu kelimenin orjinali troiadır!
444 00 17 türkiyenin her yerinden. (otobüs firmasını diyorum)
(bkz: troya da ölüm vardı)
1873 yilinda alman arkeolog heinrich schliemann tarafindan 1 gemi dolusu hazinenin kacirildigi antik kenttir. kacirilan esyalar arasinda Helena'ya ait oldugu iddia edilen kolye de bulunmaktadir.
mersin'in tomuk beldesinde bulunan gece klubu. eski oasisin yerine acildi. bircok unlu sarkiciyi getirmistir. (bkz: gulsen), (bkz: demet akalin), (bkz: ege cubukcu)...
ata demirerin truvası

Paris abi çok mincare be ya çok mincare
Hastası Eleninin yaktı bizi
Aşil Tandon bir oldu kunburnuna kuruldu
Şarhoş ettik Aşili
Kuzu gibi uyudu
Şarhoş ettik Aşili
Çocuk gibi uyudu
Oh dere Truva ay
Bizim marangoz Ahmet hastadır
Marangozun şahıdır
Vermişler veresiye beygiri yapsın diye parayı
Yaptı veresiye beygiri
Beygir açıldı döküldü şoparlar yere
Aman dedik bunlar nerden çıktı Kamil
Ahmet Ahmet nerden çıktı bunlar
Oh dere Truva ay
Oh dere Truva ay
Abe dedim Paris abi yaktırmayalım kendimizi
Eleninin kocası mitoloji tanrısı
Çarptırırız kendimizi dinlemedi
Eleni Eleni
Nerden çıktın Eleni
Oh dere Truva ay
Oh dere Truva ay
mersin'de onca yazlık sitenin arasına tıkışıp kalmış berbat bar.. *
o çevrede ikamet eden insanlar, genelde adana'da çalışan ve haftasonu rahat bir nefes alayım bahanesiyle yazlıklara doluşan kimselerdir.. ancak bu truva denen bar da hastasonları sabah dörde kadar bangır bangır müzik çalmakta..

oluyor mu şimdi..
ı-ıh olmuyor..
el atan da yok bu duruma..
kaldık kulak tıkaçlarına.. *
akalılar ile truvalılar arasında geçen 10 yıl süren akalıların kazandığı savaş.
(bkz: truva turizm)
hititçesi taruisa,taruia dır. homeros truva dediği için ve kendi bakış açısıyla helenistik bir şehir devletiymiş gibi görülür.aslında truva nın yunan menşeyli bir şehir olmadığı ihtimalı çok yüksektir.

atatürk'ün şu lafı doğuyla batı arasındaki(doğu truvayı temsil eder) bilinen ilk dünya savaşı olan truva savaşına göndermedir.türkiyeye aegememnon(truva savaşı esnasındaki yunan kralı) adlı bir zırhlıda mondros ateşkesini imzalatmaya çalışırlar. ancak savaşı kazanırız :

(bkz: hektor un ocunu aldim)
homeros'un iliada destanında troia adıyla ismi geçen antik kent. troia kenti çanakkalenin asya tarafında yer alır ve tarih öncesi yerleşmeler arsında en büyüğü ve en önemlisidir. iki deniz arasında önemli bir jeopolitik konuma sahip olmasından dolayı pek çok savaşa tanıklık etmiş ve 9 kez kurulduğu söylenmiştir. günümüzde milli park ilan edilen truva antik kenti koruma altına alınmıştır. bu bölgedeki tarihi kalıntıların su yüzüne çıkması büyük tüccar heinrich schliemann iliadayı defalarca okuyup, inceledikten sonra, homerosun anlattığı troianın, yani ilios kentinin, çanakkale boğazının {hellespont} güneyinde yer alan, 100x250 metre boyutlarındaki hisarlık tepesinde aranması gerektiğine inanmasıyla 1863 yılında başlamıştır. başlangıçta, bilinçsizce yapılan çalışmalar neticesinde önemli bağlantılar gözden kaçmış ve birçok şey tahrip edilmiştir. kente ait ev, kutsal mekan gibi önemli yapı kalıntıları gün yüzüne çıkmışken, kazılar halen devam etmektedir. akhaların truvayı ele geçirebilmek için çıktıkları savaşta şehrin kuvvetli surlarını ve askerlerini geçemeyeceklerini anlamalarıyla başvurdukları hileli yöntem sonucu ortaya çıkan truva atının sembolik yapısı da burada turistlere sergilenmektedir. içine çıkıp pencerelerinden kafalarını uzatıp fotoğraf çektiren yabancı turistlerin sayısının yerli turistlerin her zaman 3-4 katı olması ise kendi topraklarımızda yaşadığımız tarihe kayıtsızlığımızın en acı örneğidir.

troy filminde görülen şaşaalı yapıların, büyük bir medeniyetin izlerinin yurdumuzda olduğunu bilmek ise güzel bir gurur kaynağıdır.
kadın için yapıldığı bilinen ilk savaş.
(bkz: truva atı)
doğru telafuzu troya olan antik kent.
(bkz: luvi)
jüpiterin çevresinde bulunan küçük asteroidlere de truva denilmektedir.
sanılanın aksine sadece truva savaşı ile yıkılmış bir şehir değil , günümüze kadar 33 kez yerleşim görmüş antik kenttir. yapılan arkeolojik kazılarda 9 katman saptanmıştır.
truva savaşının olduğu katman ise 4. katmandadır.
Çanakkaleye bağlı antik kentimizdir.TRUVALILARLA AKALILAR ARASINDA GEÇEN TAM 9 YIL SÜREN TRUVA SAVAŞI DA iSMiNi BU ANTiK KENTiMiZDEN ALIR.MEŞHUR TRUVA SAVAŞI TANRILARIN SAVAŞA MÜDEHALESi SONUCU AKALARIN ZAFERiYLE SONUÇLANMIŞTIR.
bilgisayarın ağzına sıçan attır efendim.
troia, homeros'un aktardığı bir efsaneler yığınıyken ve yunanlılar bile onun hakikatine inanmıyorken, 19. yy.da ilyada destanında anlatılan truva şehrinin kendisi olarak zihinlere nakşedilmiştir. oysa kör olduğunu ve hep kulaktan dolma bilgilerle şiir düzdüğüzü bildiğimiz homeros'un anlattığı truva ile antik yerleşim yeri olan troia'nın aynı yer olduğu kesin olarak kanıtlanmamış olup gerçeklik meselesi hep üstünkörü geçiştirilmiştir.

truva atı masalına ne demeli? efsanenin daniskası diye buna derler herhalde!
destanda geçen tahta at, gerçekte bir savaş hilesi değil, bir sunu eseri olup, şiirsel fantezi bundan yeni bir yorum ortaya koymuştur. fritz schachermeyer'e göre tahta at, truvayı depremle tahrip ettiği için poseidon'a sunulan bir armağandır. bu da akalıların truva'yı aldıkları hikayesinin şairin hayalinden öteye gitmediğini gösterir.
meğer truva savaşla ve hileyle düşmemiş. bir deprem sonucunda surlar yıkılmış ve akalar şehri bundan sonra fethedebilmişler. nihayet poseidon'a şehri almalarına yardımcı olan depremi gönderdiği için şükranlarını ifade etmek maksadıyla bir tahta at yapıp adak olarak sunmuşlar. homeros da bu adak at figürünü oradan alarak eserinde şehrin fethinin içerisine askerlerin gizlendiği bu at sayesinde gerçekleştiğini yazmış. bizde yüzyıllarca bir güzel inanmışız bu masala.

filmine gelince, can dündar "Kargı öldürmez, sevgi öldürür" adlı yazısıyla Wolfgang Petersen yönetmenliğindeki filmi çok tatlı anlatmıştır. filmi izlemeniz ve yazıyı okumanız tavsiye edilir.
buyrun; http://www.candundar.com.tr/index.php?Did=1925
ege'nin türkiye topraklarında kalan kısmında bulunan ve kesinlikle yunan olmayan antik bir devlettir. Bazı çevrelerce türklerin ataları olduğuna dair söylentiler vardır. Ama bu söylentiler klasik dünyadaki herkes türk mantığıyla uydurulan söylemler değil açık açık kaynaklara dayandırılan söylemlerdir.

Mesela türkler ve truvalıların kültürel açıdan taşıdıkları benzerlikler, truvalıların yunanlılara karşı yaptıkları ve katledildikleri sevaş ile ergenekon destanının benzerlikleri gibi bazı özelliklerin dışında birde troyalı namının osmanlı padişahları tarafından kullanılması söz konusudur.

Fatih'in istanbul'u fetih etttikten sonra truva bölgesinde dualar okutması ve "elhamdülillah troyanın intikamını aldık" demesi. Bunun yanında hem fatih'in, hem yavuz ve kanuni'nin papa ile yaptıkları yazışmalarda "biz ki hektor'un torunları" tabirini kullanmaları bu geçmişi sahiplendikleri anlamını taşımaktadır. Aynı şekilde atatürk'ün de sakarya meydan muharebesinden sonra "hektor'un öcünü aldık" demesi atatürk'ün de bu geçmişi sahiplendiğini belirtir.

Bence sahiplenmeliyizde, nasıl ki slav kökenli macarlar kendilerini hun olarak tabir ediyorlarsa bizde bunu sahiplenebiliriz. Hatta ciddi anlamda finansal gelir bile sağlayabiliriz. Mesela kültür bakalığının truva bölgesine dev bir hektor heykeli yapma projesi vardı.

Heykel ile birlikte aynı bölgeye truva'yı temsilen bir müze veya kale falan yapılırsa, bunun üzerine birde troya festivalleri diye yılın her günü yapılacak bir festival uydurulup tanıtımı yapılırsa ve her yıl festivale gelen turistlere el yapımı truva izleri taşıyan eşyalar satılırsa bunun türkiye'ye getirisi olağanüstü olur.

Çok zor değil sadece biraz kafayı çalıştırmamız yeterli memleketi düzlüğe çıkarmak için.
helen * ve paris * yüzünden yıkılan yerleşim birimi.
(bkz: ne güneşler batıyor 250 gr uğruna)