bugün
- gecenin şarkısı10
- dinsiz olmak14
- iremga da ki ga'nın anlamı22
- dubai çikolatası43
- herkesin atatürkçü olması22
- kötü davranan erkoya aşık olma sendromu15
- sokak kedisi için para harcayan gerizekalı90
- liseden sonra günyüzü görmemek16
- nasıl bir sevgiliniz olmasını isterdiniz43
- bir trans ile kanka olur musunuz18
- evlenmenin amacı nedir sorunsalı25
- şeytandan bile daha kötü insanlar14
- turşu yeme perileri14
- bir sözlük kızının çoraplarını hediye olarak almak10
- uludağ sözlükte hiç kötü insan olmaması12
- atatürk'ü görünce ağlayanlara allah akıl versin16
- sözlük yazarlarının çayları13
- esenyurt belediye başkanının gözaltına alınması30
- yiyip yiyip kilo alamamak10
- 194 hafta sonra mesaj atan kız18
- anahtar parti19
- bir parfüme 15 bin lira veren ekşici16
- anın görüntüsü17
- bik bik'in tapılası ayakları10
- ben onu adam ederim diyen kız15
- yürümekten keyif alınan caddeler11
- kelimelik12
- playstation 5 pro fiyatları11
- yazarlar ülkeyi yönetse yapacakları işler18
- kadınların konuşmasının yasaklanması12
- tuvaleti temiz bırakmamak15
- queen ravennaya alınabilecek hediyeler8
- mehmet şimşek12
- görücü usulü evlenmek19
- g s'i ermeni uşağıdır11
- queen ravenna'nın halloween bayramını kutlamak14
- stres azaltıcı basit aktiviteler19
- diyete başlamak15
- peşini bırakmayan eski sevgili9
- ela gözlü yazarlar birliği15
- 7 yıl kumarhanede çalıştım soruları alayım36
- kuresel10
- sana ateşli geceler yaşatacağım diyen kız17
- osmanlı bir hanım olmak13
- billie eilish'in sahnede yaptığı hareket9
- sözlükteki şişko kadınlar10
- 28 ekim 2024 galatasaray beşiktaş maçı28
- kombiyi açan sözlük yazarları9
- dünyanın yaşı11
- 65 yaşındaki sözlük abazanı14
jim'e alkışlarımızla beraber şu bkz.ları vermek farz olmuştur;
(bkz: numeroloji)
dolayısıyla;
(bkz: pi)
nihayetinde;
(bkz: şizofreni)
ve bir de özet niteliğinde;
--spoiler--
katil kendini kovalıyor !
--spoiler--
(bkz: numeroloji)
dolayısıyla;
(bkz: pi)
nihayetinde;
(bkz: şizofreni)
ve bir de özet niteliğinde;
--spoiler--
katil kendini kovalıyor !
--spoiler--
jim carrey in oynadığı psikolejik gerilim. jim carreyı genelde komedı fılmlerınde görürüz ki bu filmınde de yıne yetenegını göstermiş.
farklı bir jim carrey izlemek isteyenler için alternatif bir film. onun dısında pek bir numarası yok.
(bkz: truman show)
(bkz: truman show)
(bkz: elazığ)
herşeyi 23 numarasına bağlamak için biraz fazla kastıklarını düşündüğüm güzel bir film.
arkadaşımın ''bir kasılacaksın filmi izlerken ara bile vermeyeceksin meraktan,o derece yani.'' diyerek ballandıra ballandıra anlattığı sonucu hüsran olan film.
aslında bakıldığında pek de kötü değil yahu.filmin başından sonuna kadar ''kimdir katil? kimdir katil? '' diye merak ederken katilin jim carrey olması belki filme gizem katan tek şeydir.
aslında bakıldığında pek de kötü değil yahu.filmin başından sonuna kadar ''kimdir katil? kimdir katil? '' diye merak ederken katilin jim carrey olması belki filme gizem katan tek şeydir.
gayet güzel bir film. 23 işin bahanesidir.
filmden güzel bir replik:
--spoiler--
There is no such a thing as destiny. there are only different choices.
Some choices are easy, some hard. Who is the really important ones; the ones it's find the this is people.
--spoiler--
türkçe meali:
kader diye bişey yoktur. sadece farklı tercihler vardır.
Bazı tercihleri yapmak kolaydır, bazıları kolaydır. Zor tercihler, en önemlileridir. insan olduğumuzu belirleyen tercihlerdir.
filmden güzel bir replik:
--spoiler--
There is no such a thing as destiny. there are only different choices.
Some choices are easy, some hard. Who is the really important ones; the ones it's find the this is people.
--spoiler--
türkçe meali:
kader diye bişey yoktur. sadece farklı tercihler vardır.
Bazı tercihleri yapmak kolaydır, bazıları kolaydır. Zor tercihler, en önemlileridir. insan olduğumuzu belirleyen tercihlerdir.
jim carrey'nin harikulade oyunculuk sergilediği harikulade filmdir. filmin sonu bayağı şaşırtmıştır ve etkilemiştir.
"dünyanın ilk afişi filminden güzel olan filmi" ünvanına sahip film.
23 sayısının gerçekten takıntı yapılabilecek kadar anlamlara sahip olduğunu fark ettirmiş filmdir. ayrıca şöyle bir hikayemiz de var; tanıdığım bir arkadaş bir kadından hoşlanır. uzun süre sohbet ederler vb. ama açılamaz. bir gece bu filmi izlerken sözkonusu bayanın da online olduğunu görür ve bir punduna getirip ne hissediyorsa söyler. bayan da karşılık verir, hoşlandığını söyler. tabii bu sırada film piç olmuştur, sadece birinci cd yi yarım yamalak izlemiştir. sonra aradan uzuuun zaman geçer, bu süre zarfında arkadaşımız kendisiyle oynandığını aslında karşı tarafın hiç de öyle söylediği gibi hisler beslemediğini anlar. aralarında geçen sms diyaloğunun ardından eteğindeki tüm taşları döker. hatundan cevap gelmez, çünkü söyleyecek sözü yoktur. adam yerden göğe haklıdır. ve bu trafikden sonra filmin ikinci cd sini takar ve devamını izler. sonlara doğru şu diyaloğu duymasıyla irkilir:
- seni seviyorum.
- ben seni sevmiyorum. senin gibi bir zavallıyı kim sevebilir ki?...
vay ananisko, durum aynı... arkadaşım bu olayın ardından 23 sayısına kafayı takar ve bir süre sonra intihara teşebbüse varacak kadar akıl hastası olur. hoşlandığı kadının akıbeti mi? kimbilir... zaten o hiç olmamıştır ki!.. boş dükkana kira ödemiştir saf arkadaşım.
- seni seviyorum.
- ben seni sevmiyorum. senin gibi bir zavallıyı kim sevebilir ki?...
vay ananisko, durum aynı... arkadaşım bu olayın ardından 23 sayısına kafayı takar ve bir süre sonra intihara teşebbüse varacak kadar akıl hastası olur. hoşlandığı kadının akıbeti mi? kimbilir... zaten o hiç olmamıştır ki!.. boş dükkana kira ödemiştir saf arkadaşım.
jim carrey nin kendisini aşması için önemli bir rol aldığı film di. ve bu rolü de çok iyi oynamıştır. sadece komedi oyuncusu olmadığını göstermiştir...
jim carrey nin baş rolünde oynadığı film.
açıkçası film hakkında herhangi bir bilgi edinmeden girdiğim ve klasik bir jim carrey filmiyle karşılaşacağımı sandığım filmin, beni bu kadar sarsacağını tahmin edemezdim. bence harikaydı.
açıkçası film hakkında herhangi bir bilgi edinmeden girdiğim ve klasik bir jim carrey filmiyle karşılaşacağımı sandığım filmin, beni bu kadar sarsacağını tahmin edemezdim. bence harikaydı.
23:44 - 44 = 23 !!!
jim carrey nin komedi dışında da usta bir oyuncu olduğunu gösteren film.
büyük umutla izledigim ama hayal kirikligi yasadigim filmlerden sadece bir tanesi.
jim carrey nin en komik filmi.
(bkz: yüz numara)
genel olarak sıkıcı olsa da sonu çok iyi bağlanmış ve iyi bir hikayeye sahip Jim Carrey filmi. izlenmeli.
sağlam bir film. film çıkışı paranoya yapmak mümkün.
özellikle 23. doğum gününüzde vizyona girdiyse...
özellikle 23. doğum gününüzde vizyona girdiyse...
Sonu tahmin edilebilen filmlerden. Özellikle son on dakikası gereksiz olmuş. Zamanında ve biraz daha vurucu bir sonla bitebilirdi.
jim carrey'nin en kötü filmidir açık ara.bu filme iyi diyenleri hiç anlamıyorum zaten.şöyle bir sahnesi de aklımda, anılarımda kalmıştır.
--spoiler--
filmdeki enteresan anlarda ortaya çıkan esrarengiz köpek vardı hatırlarsanız.bir sahnede jim carrey kendini otobüsün önüne atmaya niyetlenir tam o sırada caddenin karşısında bu köpek belirir.göz göze gelirler ve köpek başını iki yana sallayarak* jim'i vazgeçirir.
--spoiler--
akabinde filmle ilgili son karar verilir.
(bkz: trash)
--spoiler--
filmdeki enteresan anlarda ortaya çıkan esrarengiz köpek vardı hatırlarsanız.bir sahnede jim carrey kendini otobüsün önüne atmaya niyetlenir tam o sırada caddenin karşısında bu köpek belirir.göz göze gelirler ve köpek başını iki yana sallayarak* jim'i vazgeçirir.
--spoiler--
akabinde filmle ilgili son karar verilir.
(bkz: trash)
jim carrey' i sırf dedektif elbisesi içinde görmek için bile seyredilebilecek güzel bir gerilim filmi.
sinemadan anlamayanların kafasının senaryoya hala basmadığını gördüğümüz film.
----spoiler----
anlaşılmayan şu ki, filmde 23 sayısını bulmak için abuk derecede kasılmamıştır. zaten film 23 sayısının lanetini anlatan bir film de değildir. the number 23 i bir bilim kurgu, alacakaranlık kuşağı tadında izlemektir asıl salakça olan. film baştan aşağı insanların "takıntı"larına odaklanmış, o noktadan başlayıp o noktada biten bir film. 23 sayısının bulunması için elbette kasılacak, çarpılacak, bölünecek vs vs. çünkü obsesif insanlar, mantıklı düşünüldüğünde gayet saçma gelecek fikirlere kesin bir gerçekliğe sahipmişcesine inanırlar. filmde de sparrow ve geçmişe ait yan karakterler çeşitli çıkarımlarla 23'e ulaşmaya çalışıyor. film özellikle 23'ün lanetli falan olmadığına inandırmaya çalışmış izleyiciyi.
diğer yandan "ya film de aslında öyle değil de böyle teması kullanılmış, yok süpriz son için kasılmış bık bık" edenler de olacak elbette. en başta belirttiğimiz gibi filmin ana karakteri obsesyon bozukluğuna sahip birisi, hatta şizofren bir kişilik. böyle bir durumda beklenen bir son olması saçma olurdu zaten. bu filmde 23'ün laneti gibi bir tema işlenmiş olsa olağan bir sonla bitebilirdi film. ama ortada lanet falan yok, gizem yok, sır yok! takıntı var, kişilik bozukluğu var, hastalık var ve tümünün sonucu olarak işlenmiş bir cinayet var. herşey sıradışı bir ruh hali ile süregelirken, filmin sonunun "öyle değil de böyle" temalı olması gayet doğal. hollywood'un popüler bitiriş tarzı ile alakası yok, zaten filme gidenler sonunun "bruce willis aslında ölü" şeklinde olmadığını da rahatlıkla görecekler.
oyunculuğa ise söyleyecek hiç bir şey yok. "mükemmel" demekten başka...
----spoiler----
ayrıca jim carrey tamam döktürmüştür, aşmıştır falan ama film de bir eternal sunshine of spotless mind mertebesinde değil kesinlikle.
----spoiler----
anlaşılmayan şu ki, filmde 23 sayısını bulmak için abuk derecede kasılmamıştır. zaten film 23 sayısının lanetini anlatan bir film de değildir. the number 23 i bir bilim kurgu, alacakaranlık kuşağı tadında izlemektir asıl salakça olan. film baştan aşağı insanların "takıntı"larına odaklanmış, o noktadan başlayıp o noktada biten bir film. 23 sayısının bulunması için elbette kasılacak, çarpılacak, bölünecek vs vs. çünkü obsesif insanlar, mantıklı düşünüldüğünde gayet saçma gelecek fikirlere kesin bir gerçekliğe sahipmişcesine inanırlar. filmde de sparrow ve geçmişe ait yan karakterler çeşitli çıkarımlarla 23'e ulaşmaya çalışıyor. film özellikle 23'ün lanetli falan olmadığına inandırmaya çalışmış izleyiciyi.
diğer yandan "ya film de aslında öyle değil de böyle teması kullanılmış, yok süpriz son için kasılmış bık bık" edenler de olacak elbette. en başta belirttiğimiz gibi filmin ana karakteri obsesyon bozukluğuna sahip birisi, hatta şizofren bir kişilik. böyle bir durumda beklenen bir son olması saçma olurdu zaten. bu filmde 23'ün laneti gibi bir tema işlenmiş olsa olağan bir sonla bitebilirdi film. ama ortada lanet falan yok, gizem yok, sır yok! takıntı var, kişilik bozukluğu var, hastalık var ve tümünün sonucu olarak işlenmiş bir cinayet var. herşey sıradışı bir ruh hali ile süregelirken, filmin sonunun "öyle değil de böyle" temalı olması gayet doğal. hollywood'un popüler bitiriş tarzı ile alakası yok, zaten filme gidenler sonunun "bruce willis aslında ölü" şeklinde olmadığını da rahatlıkla görecekler.
oyunculuğa ise söyleyecek hiç bir şey yok. "mükemmel" demekten başka...
----spoiler----
ayrıca jim carrey tamam döktürmüştür, aşmıştır falan ama film de bir eternal sunshine of spotless mind mertebesinde değil kesinlikle.
dün akşam moviemax'de yayınlanan güzel bir joel schumacher filmidir. jim carrey kendisinden hiç beklemeyeceğimiz bir rolü gayet başarılı bir şekilde oynamıştır.
ucuz bir filmdir, sonu baştan bellidir. çok büyük bir rahatlıkla "abi ya bruce wills ölüymüş biliyon mu?" geyiğini yapabilirsiniz. mükemmel kurgudan sözedenler, kurgunun tanımını yapamayacak adamlardır, film bu değildir, bu vakit geçirmek için çerezdir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar