bugün

5237 sayılı türk ceza kanununun hakaret başlıklı 125. maddesidir.

(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (MÜLGA : ibare ; 08/07/2005 - 5377/15 md.) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.

(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun;

a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,

b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,

c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

(DEĞiŞiK : (4) numaralı Fıkra; 08/07/2005 - 5377/15 md.) (4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.

(DEĞiŞiK : (5) numaralı Fıkra; 08/07/2005 - 5377/15 md.) (5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.

(bkz: dine hakaret etmek)

bir çok defa değişikliğe uğramıştır.

31.03.2005 Tarihli 5328 Numaralı KANUN
07.07.2005 Tarihli 5378 Numaralı KANUN
08.07.2005 Tarihli 5377 Numaralı KANUN
25.02.2006 Tarihli 2005-89 Numaralı ANAYASA MAHKEMESi KARARI
19.12.2006 Tarihli 5560 Numaralı KANUN
19.12.2006 Tarihli 5560 Numaralı KANUN'UN 45. Maddesi
01.03.2008 Tarihli 5739 Numaralı KANUN
765 sayılı türk ceza kanununda belirtilen hakaret ve sövme ayrımını kaldırıp tek bir çatıda toplamıştır.

gerekçesi ise şöyledir:

Hakaret suçunun oluşabilmesi için, kişiye somut bir fiil veya olgu is­nat edilmelidir. Örneğin, kamu görevlisinin bir kişiden bir iş karşılığında belli bir miktar rüşvet aldığı yönünde isnatta bulunulması durumunda haka­ret söz konusudur. Kişiye isnat olunan somut fiilin gerçek olup olmaması­nın, hakaret suçunun oluşması bakımından bir önemi yoktur. Ancak, iddia olunan hususun gerçek olduğunun ispat edildiği durumlarda, fail cezalandı­rılmayacaktır.
Keza, kişiye herhangi bir olayla irtibatlandırmadan, soyut olarak ya­kıştırmalarda bulunulması hâlinde de, hakaret suçu oluşur. Kötü bir niteliği veya huyu ifade eden sözler, somut bir fiil veya olguyla irtibatlandırılmadıkları hâlde, yine de hakaret suçunu oluştururlar. Örneğin, bir kimseye serseri, alçak, hayvan denmesi hâlinde, somut fiil isnadı söz konusu değildir. Aynı şekilde kişiye soyut olarak hırsız, rüşvetçi, sahtekâr, fahişe gibi yakıştırmalarda bulunulması hâlinde de hakaret suçu oluşmaktadır. Kişinin bedenî arızasını ifade etmekle veya kişiye bir hastalık izafe etmekle de hakaret suçu işlenmiş olur. Örneğin, kişiye kör, şaşı, topal, kambur, kel vs. demekle; kişiye psikopat, frengili veya AiDSli demekle, hakaret suçu işlenmiş olur.
Dikkat edilmelidir ki; davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amacına yönelik olarak belli bir siyasî kanaatin isnat edilmesi hâlinde de hakaret suçu oluşur. Örneğin, bir kişiye faşist, komünist veya mürteci demekle, hakaret suçu işlenmiş olur. Bir kişiye izafeten söylenen sözün veya bulunulan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, toplumda hâkim olan telâkkileri, örf ve âdetleri göz önünde bulun­durmak gerekir.
tck 301 in ikiz kardeşidir.
*bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu işaret eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.

* kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yayma çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, işlenmesi halinde cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

yazar hasan basri aydın cemil çiçek'e yazdığı bir dilekçeden dolayı bu maddeden yargılanacaktır.
sulh ceza mahkemelerinin 10 hakaret davasından 8'ine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdini düşünecek olursak, sanığın ceza alması durumunda tamamen hapse girmeyip denetime tabi olacağı aşikardır.
ancak şu da vardır ki ne kadar sadece denetimle yırttı gözüyle bakılsa da halk tarafından emin olun hakim karşısına çıkmak ve hakim tarafından azar işitmek berbat bi duygudur.
sanık muhtemelen cezasını hakim karşısında çekecektir. yani bırakın sanık olmayı, kişi müşteki veya tanık olsanız bile hakim korkusu insanın ömründen ömür götürür.
kimi sözlük yazarlarının anonim bir ortamda olduğunu düşünerek önüne gelene küfretmesi sonucunda başını toslamaktan kaçınamayacağı bir duvardır. herhangi bir mecrada herhangi birine küfretmeden önce iki kere düşünmekte fayda vardır.
--spoiler--
Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…) veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir."
--spoiler--

hakaret, anayasamızda belirtilmiş olmakta ve suç sayılmaktadır.
anayasada hakaret ile ilgili olan ceza kanunu maddesidir.
mağdurunun tüzel kişi olamayacağı suçtur.
burda ona buna küfür eden, sallayan giydiren insanların açıp okuması gereken maddelerdir.
Fazla söze gerek yok, sanaldayım diye kendinizi güvende sanmayın. Emniyet sadece bir kaç metre ilerinizde. Tebligatı alınca ne bok yedim ben diye kara kara düşüneceğinize klavyenize hakim olunuz. mahkeme reşit olan kişileri her ne kadar tam ehliyetli saysada dava yükünü kaldıramayacak olan yazarların kendilerine biraz daha hakim olması kendi gelecekleri açısından daha iyi olur
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu MADDE 125. maddedir.

(1) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.

(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.

(3) Hakaret suçunun;

a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,

b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,

c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.

(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.

yani diyor ki dikkat edin sikeriz götünüzün astarını.
güzel bir maddeymiş kullanışlı.
gençliğim zaten dediğim şey 141-142'ye giriyor mu diye düşünmeyle geçti.