bugün

başına gelen içler açısı mağduriyeti(!) akıllara ayşe paşalı'yı getirmiştir.
Nasıl mı?
Ayşe Paşalı denen kadın aile içi şiddete mağruz kalmış, defalarca polise başvurmasına rağmen polis bu kadını koruyamamıştır.
Yine aynı polis, yazar arkadaşlarım da dediği gibi, başbakanın kızı olmaktan başka hiç bir vasfı olmayan bu kadını 150 kişilik bir ekiple korumuştur.
tiyatrodan sonra eve geldiğinde koşarak odasına girmiş ve kimse beni sevmiyor diye yüz üstü yatarak ağlamaya başlamıştır sanırım. ayaklarını çırpa çırpa ağladıktan sonra uyumuştur tatlı tatlı. canım benim.

edit: işin iç yüzünü okuyunca şimdi ciddi ciddi böyle yaptığını düşünüyorum.
(bkz: sümeyye ye 20 25 gibi gitmesi lazım)

(bkz: 100-150 gidiyor artık)
sanırım ekşi sözlük yazarı böyle yarısında çıkmalar filan.
organize iftira şebekesinin son hedefi.
ailenin diğer kızları gibi o da annesine benzemektedir. huyu da babasına sanırım.
(bkz: tiyatrocu)
(bkz: ayranı yok içmeye atla gider sıçmaya)

cuk...
(bkz: naber sümeyye korumalar nasıl)
(bkz: sümeyye ye 100-150 gibi gitmesi lazım)
kişilik haklarına saldırı ve hakaret boyutunda eleştirileri okuyunca, iktidarı sert eleştiren biri olarak beni bile hayretlere gark etti ve sinirlendirdi.
babasına veya babasının lideri olduğu partiye kızgınlığın genç bir kadına böyle zuhur etmesi gerçekten üzücü, çeşitli baskılarla ve tabularla yetiştirilmiş suçsuz biri bu hakaret yağdırılan kişi. tiyatroyu yarıda terk etmesini tiyatro ve tiyatrocuya saygısızlık olarak niteleyen ve değerlendiren bunu düzgün bir üslupla yapan arkadaşlara kesinlikle katıldığımı söylemeden geçemiycem.
fakat yok babası kılıklı, yok melih gökçek ekolü ne olacak, ilkel, medeniyetsiz, annesi gibi benzeri eleştiriler, eleştiren insanı gayriciddi duruma düşürür ve tepkisinin de savunduğu diğer haklı argümanların da bir hükmü kalmaz ki, bu ad hominem durumdur. ciddi bir üslup sorunu ve cehalet belirtisidir.
son olarak eksi versem mi vermesem mi ikileminden sizi kurtarayım;

not: fenerbahçeliyim.
babasının izinde, baba izindeyiz nidaları ile yürüyen bir başbakan kızı.
söz konusu kişi siyasi platformda boy gösterdiği için #11384328 vb. onlarca benzer saçma ve haksız yaklaşım, meşru bir zemine oturuyorsa eğer, bu durumu meşru ilan eden kişi net olarak densizdir. yahut siyasi olarak gayri ahlaki şekilde nemalanmaya çalışmaktadır.
eğer kişi tamamen safiyane duygularla, tüm bu hakaret yahut ağır argo içeren yargıları savunma pozisyonuna geçtiyse ise problem daha vahimdir. bu cehaletten de öte, söylenmek istenen şeyi, eleştirilen şeyi algılayamamaktır ki, bu da cehaletin sebebini tıbbi olarak açıklar.
tiyatro olayı ile gündeme gelmiş olan başbakan kızı.
(#11388427) (lütfen okuyun) bu açıklamayla göt olmaya alışık grup gene göt olmuştur. utanmaları varsa utanırlar, ama zannetmiyorum. siyasi düşüncen ne olursa olsun önce ahlaklı olacaksın. birileri çamur atmak, iftira atmak bu kadar kolay olmamalı.

ayrıca 150 polisle gezdiğini düşünen yazarlar. gerçekten farklı bir dünyada yaşıyorsunuz. neyse ağzımı bozmayayım. babşbakan 150 polisle dolaşmıyor kızı mı dolaşacak zeka küpü. hay sizin muhalefet anlayışınıza. işte bu yüzden her zaman kaybediyorsunuz.
tarafsız medyamızın götünden haber uydurma becerisine maruz kalmış insan...kim olduğu önemli değildir efendim fakat bir bayana oyunu bırakıp laf atmak oranı buranı sallamak direk kendisine elini koluna sallamak ağız yüz hareketlerini taklit ederek rezil etmek için elinden geleni yapmak sanat değildir...

oradaydım arkadaşlar dinleyene anlatıyorum:

oyun ankara büyük tiyatroda oynandı..cuma gecesi 20:00 da başladı...devlet tiyatrosunun oynadığı genç osman isimli oyundu...oyuna gitmeden önce oyunun içeriğinden haberim yoktu açıkçası tavsiye üzerine gittim ve adından da anlaşıldığı kadarıyla tarih konulu olduğu malumdu...neyse zannedildiği gibi girişte türbanlı pek kimseyi görmedim...önden 4veya 5. sırada yerimi aldıktan sonra oyunu izlemeye koyuldum...ilk perdenin sonuna doğru lehistana sefere giden yeniçeri ve sipahiler güya orada canı dertlerine üşüyor savaşmadan geri dönüyor ve alem yapmaya başlıyor..burada oyuncular şalvar gömlek döndüler sahneye ve yeniçeri ve sipahi başları oynamaya dans etmeye başladı...burada hakareti gerçekleştiren şahıs sipahi başı şiir deyiş gibi birşey söylemeye başladı şiirin nakaratı bombok kelimesiydi ve bu şahıs bunu ısrarla seyirciye söyletmeye çalıştı...ha bu arada buraya kadar osmanlıyla dalga geçen sahneler elbette mevcuttu tamam dedik sanattır neticede..bu sipahibaşı sümeyye erdoğan olduğunu sonradan öğrendiğim bayanın önünde * önce bi el kol hareketleriyle totoştan bozma bi dans etti diğerleriyle beraber...sonra bir şiir okudu devlete hükümdara bindiren..sonra bu şiir devam ederken başladı bu kapalı bayana laf atmaya...laf sokmalar sakız çiğniyormuş bayan ağzının taklidini yapmalar el kol hareketleriyle taciz etmeler küçük düşürmeye çalışmalar devam ederken iş terbiyesizlik boyutuna gelmişti...en son bayana dalga geçer tarzda küçük düşürücü bi soru sordu herkes dikkat kesildi...ardından bayan cevap vermeden ayağa kalktı yanında 2 tane daha kapalı bayan vardı zanediyorum arkadaşlarıydı onlar da...onların salonu terk ederken arkadan bu terbiyesizliğe ve seviyesizliğe dayanamayan toplu şekilde yaklaşık 100 kişilik bi grup bu olay üzerine salonu terk etti...bu salonu terkedenler haberde bahsedilen polisler değildi...onlar tesadüf üzeri sümeyye erdoğanla aynı tiyatroya gelen ve çoğu o bayanın sümeyye erdoğan olduğunu bile bilmeyen farketmeyen polis akademisi öğrencileriydi...koruma değillerdi...sümeyye erdoğan korumalarıyla falan da gelmemişti gayet normal insanlar gibi 3 arkadaş gelmişlerdi...

sonra ne oldu..oyun devam etti kimseye birşey olmadı..incinen bir gurur vardı...sadece başbakanın kızı olduğu için küçük düşürülmeye çalışılan dalga geçilen bir kız kaldı akıllarda ve bunun adı sanattı...
oyunun başında daha önce izlemiş olan arkadaşım duygusal bir oyun dedi hatta ağlatır dedi oyunun sonunda ise olmayan sahneler eklendiğini bazı sahnelerin uzatıldığını söyledi ben onun yalancısıyım...
medyamız yapacağını yapmış görüldüğü üzere olayı bir güzel çarpıtmış yuvarla kelimelerle...haberi okduuğunuzda 150 kişilik polis grubu diyor evet 150 kişilik polis akademisi öğrencileri grubuydu sümeyye erdoğan ı tanımıyorlardı bu olayı planlamıyorlardı ve kimseyi korumuyorlardı...

olay bundan ibaretti sözlük ahalisi korkmayın...
ayrıca bkz:

http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=22976493
(bkz: çekici) ama güzel değil.
allah canını almasın dediğimdir. lütfen kızımıza fazla yüklenmeyelim.

tabii insanın aklına şu sorular da geliyor:

1- Acaba sakızla balon yapmış mıydı?
2- Sakızı ağzını şakırdatarak mı çiğniyordu?
3- Sakızın ucunu eliyle tutup ileriye doğru sündürmüş müydü?
4- Sakız patlayan sakız mıydı?
5- Sakız kızgın kumlardan serin sulara atlarcasına hisler uyandıran bir kokuya mı sahipti ki tiyatrocu oğlan o tarafa yönelmişti?
vb. vb.
yazılan terbiyesizlikleri,edepsizlikleri görünce beni ilerde siyasetten,çok çalışarak göz önündeki üst düzey bir bürokrat olmaktan soğutan hadisedir. bunları okuyan gençlerin de şevkini kıran,"önemli biri olursan ailene dahi laf gelir,düşmanların tarafından" diye bir mesajı gençlere veren olaydır.

unutmayın beyler,bayanlar, yarın bizde benzer makamlara gelince bu açtığımız silsileden ötürü karımıza,kızımıza benzer seviyesiz laflar gelicek. belki de daha beteri...
ayol nabmışlar prensese, hahihihhoh. ayıp. göz kırpmışlar lan. çok çok kötü çok. nolacak şimdi. padişahımıza da ayıp.

allah varsa; hakikaten bunların ailecek belalarını versin ya.
sen şimdi bunları söyledin ya sümeyye, sanat dünyası ne kadar üzüldü, yara aldı bilemezsin!

bu ülkede kadınların yarısından fazlası başörtülüymüş, senden de böyle sallama bir tespit beklenirdi, baban gibi. halkın akpli olmayan diğer kısmı sizin gibilerden ve partinizden tamamen nefret ediyor, baban da çıkmış benim halkım benim halkım diyor. seninki de o hesap işte. ne halkı tanıyorsun ne sanatçıyı.

son olarak çıkıp ygs hakkında da yorum yaparsan, -ben de tatmin oldum- dersen tam olacak yani.
alıngan kızımız. yok kendisi alıngan değil tabi, türbanı her şeyi üstüne alınıyor herhal...
hanfendi sakız çiğneyerek oyunculara çok büyük bir saygı gösterisinde bulunmuş, görmesi gereken saygıyı görememiş. yahu n'oluyor? madem halktan birisin, halktan birinin karşı karşıya geldiğinde gülümseyeceği durumda sen de gülümseyeceksin. ama pardon! sen kral kızısın.. tüm salonu terk etmeyenlerin ve oyunu oynayanların tiz kellesi vurulsun.
(bkz: bunlar babadan oğula nesil herhalde)
mevzubahis yazı kendisine aitse pek çok soru doğurmuştur.

1- nasıl oluyor da yalnızca en öndeki üstelik ortalarda sıra kalıyor?
2- sakız çiğnerken bunun farkında olmamak nasıl bir dalgınlık durumudur?
3- sakızı nasıl çiğniyordu ki sahnede, ışıkların altındaki oyuncu karanlıkta kalan kendisinin sakızını fark edebiliyor?
4- sahnedeki oyuncunun en önde ve konsantrasyon bozacak şekilde sakız çiğneyen birini nasıl uyarmasını beklemektedir?
5- bir insanın kaş-göz işareti yapıp, sakız çiğneme taklidi yapmasından nasıl "türbana takmıştı" sonucu çıkartıyor?
6- zihin okuma yeteneği mi var?
7- zihin okuma yeteneği varsa bunu profesyonel olarak değerlendiriyor ya da değerlendirecek mi?
8- sakızı nasıl çiğniyor ki profesyonel bir oyuncu oyunu kesmek zorunda hissediyor?
9- oyuncuları makine mi zannediyor?
10- bir oyuncunun zorunda kalırsa oyunu kesebileceğini veya hepten bitirebileceğini bilmiyor mu?
11- şımarık, kaba, faşist, cahil ve medeni sözlerinin anlamlarını biliyor mu?
12- oyuncu buna dair hiçbir söylem ve hatta imâda bile bulunmamışken konuyu sıkmabaşlara getirmekte neden bu kadar diretiyor?
13- 80'lik yüzdeyi hangi verilerden yola çıkarak verebiliyor?
14- oyuncu, sırf kendisinin sakız çiğnemesinden rahatsız oldu diye bunu nasıl tüm sıkmabaşlara mâl ediyor?
15- oyuncu, sıkmabaşlardan nefret ettiğine ya da siyasal tercihlerine dair bir şey söylemiş midir?
16- oyuncu, birey olarak bir şeylerden nefret etme ya da bir şeyleri sevme özgürlüğüne sahip değil midir?
17- insanı sevmek insanın yaptığı her yanlışı, hatayı, kabalığı hoşgörmek anlamına gelir mi?
18- 16. soruya yanıtı "evet" ise aynı durum kendisi için de geçerli değil midir?
19- "ve son olarak..." diye başlayan son paragraf tehdit midir?

bunlar ilk bakışta kafamda oluşan sorulardır. bir de olayla ilgili sorlarım var:

1- sümeyye erdoğan kimdir ki oradaki 150 polis (ya da polis adayı) kendisini takip ederek salondan ayrılıyor?
2- bunlar kendi insiyatifleriyle mi salonu terketmişlerdir yoksa amir talimatıyla mı?
3- sümeyye erdoğan kimdir ki 150 polisin (ya da polis adayının) başındaki amir onun için salon boşaltıyor?

tabiî bir de en önemli soru:

sümeyye erdoğan bu yazıyı kendisi mi yazdı?