bugün

yürürken ensemin oraları kaşınıyordu. kaşımak için durdum, kaşıdım ve sonra yürüdüm .
3 kez aldatıldım.
5 kez reddedildim.
2 kez bıçaklandım.
3 kez nezarete atıldım.

Ya siz sayın ezikler??
Genel olarak böyle olduğum için o durumlarda.

görsel
hayatta kalmak.
marjinal bir koleksiyona sahibim.
ne çevrem de, ne de çevremdekilerin çevresinde, ve de onların çevresinde emsali olmadığı gibi benzer şeyleri de yok!
ama bununla övünmem, haklarında konuşmayı da sevmem, kıskanırım!
Dilimi burun deliğime sokabiliyorum.
Hatırlamıyorum.
Dün ne yediğimide hatırlamıyorum zaten.
iki defa 3 kişi şehrimle baden bölgesi bilgi yarışması birincisi olduk.
Kendi başıma bir başarı sağlamadım. Bir yerlere geldiysem Ailemin finansal desteğiyle oldu buna kendi başarım diye söz etmek istemiyorum ama illa da bir başarı söylemem gerekiyorsa onların güvenini boşa çıkarmamak için elimden geleni yaptım bu da benim en güzel, en saf başarım.
düşünüyorum da...
evlenmek.
size basit gibi gelebilir ama hiç de öyle değil.

mutlu bir aile olmam, her gün sevdiğim bir insanla birlikte olduğum için yaratana dua ederek "nasıl bir iyilik de bulundum da bunun karşılığı olarak önüme böyle bir insan çıktı?" diye şaşırmam.
ve her gün yaratana "onun acısını bana gösterme, ömrümden ömür al bu insana ver ve ondan önce ölmem için bana yardım et" diye dua etmem.

evet, 40-45 yaşına kadar yaşar, sonra intihar ederim düşüncesi içinde olan biri için evlenmek aile olma sorumluluğunu almak az bir şey değil.
insan doğası davranışını anladıkça insanlığı yaşam ve dünya için en tehlikeli virüs gibi görüp insanlardan kendinden nefret eden birinin kalkıp aile olup varlığından daha fazla değer verdiği saygı duyup sevdiği biriyle olması, mutlu yaşamasını düşünürsek...
eskiden de ölümden korkmazdım, şimdi de ölümden korkmuyorum.
arada ki tek fark; mutlu olmam ve yaşamda istediğim her şeyi elde etmiş olmam.
zor ve riskli olan ameliyatı olmak.
Corona belası çıktığından beri coronaya yakalanmamış olmak (Bunu dedim ya yarın bir gün yakalanmasak bari)
500 küsur sayfalık kitabı iki buçuk günde bitirmiş olmak.
-kılın payının payı bir şekilde, semtimin yakınında üniversite kazanmak.
- çayı bitmiş demliğe su ekleyip yeniden çay çıkarmak.
Bir adet poşet çaydan 3 bardak çay çıkarmak.
---üniversite sınavında sayısalda 31 bine girmek.
---ingilizce öğrenmek.
---5 tane dersi aa, 4 tane ba ile geçmek.
---üniversiteden mezun olmak.
---5 tane programlama dili bilmek, 5 tane framework bilmek.
---teknoloji ve finansa ilgi duymak.
--- sözlük yazarı olmak.
--- arabesk rap dinlemek.
Doğmak.
---üniversite sınavında sayısalda 31 bine girmek.
---ingilizce öğrenmek.
---5 tane dersi AA, 4 tane BA ile geçmek.
---üniversiteden mezun olmak.
---5 tane programlama dili bilmek, 5 tane framework bilmek.
---teknoloji ve finansa ilgi duymak.
--- sözlük yazarı olmak.
--- arabesk rap dinlemek.
görsel
işte budur.
havuzda hayat kurtarmıştım.
Denizde bayağı bir açılarak o çevrede şöhret kazanmıştım.
Suyun altından tek nefesle girmiştim.
bir tane kitap satarak 1 TL kazanmıştım.
kasım ve aralık aylarında denize girmiştim.
okulda gusletmiştim yani gusul abesti almıştım.
okulda başörtüsü takıp o şekilde dolaşmıştım.
sayısaldan 30 bine girmek.
ingilizce öğrenmek.
5 tane dersi aa ile geçmek.
5 tane programlama dili bilmek.
teknolojiyi sevmek.
sözlük yazarı olmak.
arabesk rap dinlemek.
1 dakikada 99 kelime yazıyorum.
Bu ülkede bu yaşıma kadar hayatta kalmayı başardım.
say say bitmez, basarilarimla sozlugu mesgul etmek istemiyorum.
Spesifik bir başarım olmadı hiç bir zaman fakat bir başarı hikayesi sayılabilecek çalışma hayatım oldu. Eğitim hayatı boyunca sıradan tembel sayılabilecek bir öğrenci iken ve beni gören bilen kişilerin beklentilerinin düşük olduğu bir hayattan çalışma hayatına geçtim ve ilk deneyimim bundan yaklaşık 10 yıl önce idi. Yine sıradan homeoffice bir şirkette sıradan bir personel olarak başlamıştım fakat ne olduysa o dönemler başarılarım adım adım gelmeye başladı yaptığım işler beğenildi , sorumluluklarım arttı öz güvenim yerine geldi ve güzel teklifler ile güzel işlerin içerisine dahil oldum.

Şimdi o koca koca plazaların içerisinde acaba kimler çalışıyor dediğim yerlerin içinde toplantılara girip sunumlar yapıyorum her türden yerli-yabancı insanlarla karşılaşıyorum ve hepsinin eğitim geçmişleri benden çok daha iyi biliyorum. Beni buraya ne getirdi bende bilmiyorum nasip kısmet şans ne denirse artık.

Peki bu yaşantıdan mutlu muyum değilim.. bakınız vaktimi hala sözlüklerde haytalık yaparak geçirip her beyaz yakalının ütopyası olan toprak işine girmeyi düşünüyorum.
Yeni evimdeki su kaçıran gömme sifonu kapağını söktükten sonra uzun süredir kurcalaya kurcalaya sonunda su kaçağını durdurmayı başardım. Ama ne olur ne olmaz diye kapağını yerine takmadım hala.