üst üste tekrar edildiğinde hoşa giden kelimelerdir. zamanı geldiğinde o kelimeyi kullanmak için can atılır...
örneğin:
bugün boğazdan *transatlantik* geçti.
ya da
fen bilgisi dersinde *endoplazmik retikulumu* işledik.
bugün "bundesliga" ya iddaa yaptım...
(bkz: arrivederci)
(bkz: arrivederla) * *
(bkz: fistandantilus)
(bkz: trinitrotoluen)

(bkz: hastasıyım)
(bkz: adrenokortikotropik)
abi! beni sev!
(bkz: ornitorenk)
(bkz: keza)
(bkz: akabinde)
(bkz: harkulade)
(bkz: fevkalade)
(bkz: kaptan)
(bkz: frapan)
(bkz: kruvasan)
heterotorof bitkiler, otorotorof bitkiler. *
(bkz: sadabat paktı)
(bkz: parametrik impulsatörler)
(bkz: marginal utility)
(bkz: demagoji)
(bkz: jay jay okocha)
(bkz: seni seviyorum) defalarca söyledim. farklı ve aynı kimselere. tepkiler renk renktir. yalnız başına söylenmeyesidir. *
(bkz: peugeot) ve (bkz: chevrolet)
(bkz: zwht)
sedimantasyon
suspansiyon ***
peki bu bilginin bize ne faydasi var
(bkz: mitokondri)* *
(bkz: fordcu) birde kelime olmasa da hadi canım sen de de guzeldir.
doğaçlama
bi isim olarak düşünürsek;
afife.
(bkz: zıpçıktı)

(bkz: hötöröt)

(bkz: haci)

(bkz: iguana)

(bkz: anket) * *
dombazikli. (dolu dolu, salyalar sacarak söylenmeli)
(bkz: hoşt)