bugün

meslek bilgisini arttırmak için gereken süreç. bir çeşit ön sevişme de diyebiliriz.
alışma angarya işleri yapma ve senden sonraki stajyere emretme mertebelerinden oluşan kurumlar için eğer ki stajyerlere para verilmiyorsa beleş eleman demek olan ,kurum çalışanlarının eğer stajyer üniversiteliyse;

--- ehe ben şu yüksekoukulu bitiridim diploma yalan önemli olan pratik

eğer stajyer liseli ise;

---çek fotokopileri,yatır faturaları hem mertebem yüksek hem yaşım hem maaşım egomanyasını sürmelerine sebep olan bir tür test sürüşü.
zor bulunan,bulunduktan sonra derdi bitmeyen meslek öğrenme sürecidir.aynı zamanda sinirleri oldukça bozar.hiç bir zaman oraya tam ait olmazsınız.insanlar size gülücükler dağıtıp tatlı tatlı konuşsalarda yalnız yemek yerken bunların hepsinin birer yalan olduğunu görürsünüz.
lisede iken 2 yaz boyunca büyük otellerde çalıştıgımız, toplam 1 dönemde 4.5 ay süren(mayıs ile eylül arası) , bittiginde insanın kendini mükemmel hissettigi, üniversitede 30 ve 40 gün olmak üzre 2 defa yapılan, çalışılan yerdeki kişiler tarafından amele muamelesi yapılan(çalışılan yerdeki insalara bağlı),işverenin ucuz işgülü buldum sevinci yaşamasına neden olan ve öğrenciyi daha lisede iken psikolojik bulanıma sokan mesleki gereklilik...
zımba basıp sökmeyi,fotokopi çekmeyi,çay getirip götürmeyi*,efektif oturuş pozisyonlarını ve can sıkıntısının ne demek olduğunu öğrendiğiniz bazı bölümlerde zorunlu olan süreç.
staj ugrasmak istenilen meslek için bır cesit deneyim olup,45 iş gunu gibi uzun bir sureyı kapsadıgından genellikle calısıyormus gibi sahte evraklarla (bkz: naylon dosya) doldurulan zorunlu süre
insana mesleki açıdan çok şey katan, büyük şirketler de yapmak yerine orta ölçekli şirketlerde yapmanın maksimum fayda sağlayacağı öğrenim sürecidir.
bitirmeme an itibariyle 8 saat 51 dakika kalmış olan olaydır. hiçbirşey yapılmasa dahi sadece gözlemle bile çok şey öğrenilen süreçtir. tavsiyem sinirlenme eşiğinizi mümkün olduğunca yukarıya çekmeniz, ne tür davranışa maruz kalırsanız kalın soğukkanlılığınızı yitirmemeniz, her zaman güleryüzlü ve saygılı olmanız, en önemlisi ise ortamdaki insanlarla her ne olursa olsun samimiyetin ölçüsünü kaçırmamanızdır. hiyerarşinin ne menem birşey olduğunun tecrübeyle sabitlendiği, yapacağınız mesleğin aslen ne olduğunu kavrayacağınız ama en önemlisi sizi hayatın geri dönülemez bir evresiyle bir daha ayrılmamak üzere flörte başlatan süreçtir.
(bkz: staj raporu)
(bkz: fotokopi çekmek)
askerden dönüş gibi şafak saydırtan durumdur.
(bkz: bir ofis malzemesi olarak stajer)
bir aydan fazla yapıldığında sıkan hadise.
ya bitse de gitsek olur ya da para kazansak.
yanında çalıştıgınız müdürün size iyi davranarak hayır diyememenizi sağlamasını takiben en gereksiz işleri yaptırmaya başladığı, iş hayatının tanımada yararlı süreç
bir nevi enayilik *
iş yerindeki çiçeklerin düzenli olarak sulanmasını sağlayacak olan olay.
her yıl ege universitesi hastanesinde yaptıgım hadisedir.normal hemsireler 6 hastaya bakıyosa sen 30 haSTAYA KADAR bakabilirsin.cünkü gencsindir stajersindir calısmalısındır.ılk haftadan sonra garip sesler duymaya baslarsın .cünkü günde yaklasık rakam olarak 100 kez tansiyon almıssındır ve o kulaklarında kalan tansiyon tık tıklarından baska bisey degildir.staj boyunca sosyal hayatla ilişini kesersin cünkü konusacak enerjin kalmaz eve geldıgınde agzın acık uyursun.*ve bu staj dönemi izmirin en sıcak dönemi temmuzda olur ki daha bi felaket olsun seni meslekten tiksindirsin.staj bittiginde sende bitmissindir geri kalan tatili uyuyarak ve asla er*seyretmiyerek tamamlarsın.**
eger eglenceli geciyorsa daraltmayan, orada calisanlar sana yardimci olup, is veriyorsa gercekten egitici olan, yapmak istedigin isten; -yol ya da yemek parasi olsa da- ilk defa eline para gecmesinin verdigi coskuyu yasatan deneyimdir benim icin staj.
nerede yaptıgınız ile eğlenceli olması arasında pozitif ve 1'e yakın korelasyon bulunan bir nevi çalışma ortamına hazırlık evresi. cv'nızde bulunması ile size ilerde büyük katkı saglayacak olan bir tür referans olarak da tanımlanabilir.
staj yapma basamakları şunlardır. önce bir fabrika yada her nereyse staj yapılacak yer bulunur ve anlaşma yapılır. bu iş yerinden "bu öğreninin işletmemizde staj yapması uygundur" şeklinde imzalı, kaşeli bir dilekçe okulun öğrenci işlerine verilir. öğrenci işleri bu dilekçede yazan bilgilere göre staj yapılacak işletmeye kapalı zarfda bir gizli sicil fişi gönderir. bunu sizin vasıtanız ile de yapabilir yada kendileri posta ile de gönderebilirler. sonra o gizli sicil fişi fabrikaya götürülür ve staja başlanır. staj süresi boyunca yapılanlar gün gün staj defterine yazılır. staj bitince bu staj defterinin gerekli yerleri işletme tarafından imzalanır. gizli sicil fişi doldurulur ve imzalanır. staj defteri ve gizli sicil fişi okulda öğrenci işlerine yada staj komisyonuna teslim edilir. staj komisyonu staj defterini okuyup değerlendirdikten sonra yapılan stajı kabul eder veya yeniden yapılmasını ister. genellikle verilan staj defterleri kısmen kabul edilir. staj komisyonu tarafından belirtilen staj süresinin genellikle tamamı kabul edilmez. böylece staj komisyonu karizma yaptığını düşünür. ama staj yapılacak gün belirlenirken staj komisyonu tarafından yapılacak kesintiler de değerlendirilerek bir yada iki hafta fazladan staj yapılmalıdır.
meslek liselerinde ve bazı üniversite bölümlerinde son sınıf öğrencilerinin haftanın belirli günlerinde çalışma zorunluluğudur staj. çeşitleri vardır:
1) normal staj
2) nylon staj
3) seramik staj
devlet liselerinde yapılan öğretmenlik stajı hem öğrencilerle hem de öğretmenlerle ilginç diyaloglar yaşatır. çünkü halen hem öğrenci hem de öğretmensinizdir.
eğer insan kaynakları departmanında yapılıyorsa, getir götürden öteye gitmeyen bedava köleliktir.
üniversite mezunlarına da sadece para vermemek için çektirilen eziyet. *

konuyla alakalı özlü sözler:
-niye beni işe almiyüüsünüüüüz, yoksa beni beğenmiyüü müsünüzzzz?
-ben de üniversite mezunuyum, ben de nişantaşlıyım.
gayet güzel bir politikadır. donanımlı, üniversite mezunu taze beyinler her türlü işte kullanılır ve fakat para verilmez. şirketler her ay böyle bir eleman bularak bir eleman maaşını cebe atarlar.
(bkz: hiç mi yeni mezun olmadın be vicdansız)
ve hatta
(bkz: çocuğumu keserim)
türkiye'deki gereksiz olaylardan biridir. birincisi staj bulmak kadar zor bir hadise yoktur tabi eğer bir tanıdık yoksa. ikincisi ise stajda yaptığınız saçmasalak işlerdir.