bugün

ne zaman bulunacağı bilinmez ama bulunduğunda şiir gibi, hayal gibi bir hayat olacaktır.
bu dünyada belki mümkün belki namümkündür. kötü haber, ruh eşin parelel evrenlerden birinde de olabilirmiş.
araya araya mı olur, yoksa aramazsın, o mu seni bulur, merak ettiren durumdur. böyle bi sürünceme hali, bi aslında bekleme ama hayata çaktırmama isteği. karışık işler bunlar.
birini önce ruh eşin sanıp sonra öyle olmamasının verdiği hayal kırıklığı yüzünden korkutucudur.
(bkz: bu dünyada gerçekleştirilemeyecek şeyler)
yanılgıdan başka bir şey değildir. ruh eşi diye bir şey yok. hayat sürer, insanlar değişir, düşünceler değişir, bakış açısı değişir, ruh eşi dediğin kişi de değişir. sen de değişirsin.
dünyanın bir yerinde sizin de en iyi yanlarınızı ortaya çıkaracak, birlikteyken kendinizi tamamlanmış hissedeceğiniz, sizi olduğunuz gibi kabul edecek bir erkek var. eğer siz onu aramaya başladıysanız, buluşma vaktiniz gelmiş demektir. onu simdi bulmaya ne dersiniz? .

kimi çiftler "birbirlerinin en iyi yönlerini" ortaya çıkarırlar. düşük bir olasılık ama belki siz de rastladınız; onları birlikte gördüğünüz her seferinde şeffaf bir sevinçle çevrelenmiş olduklarına ve ışıklı bir hale içinde olduklarına yemin edebilirdiniz. insan varlığının fiziksel, duygusal ve mental boyutlarının dışındaki diğer alanlarıyla da ilgilenen "ezoterik" bilim filozoflarına göre onlar ideal eşlerini bulmuş olan çiftler.

bu çiftlerin birlikteyken, tek başlarına ulaşabileceklerinden çok daha yüksek gelişim düzeylerini yakaladıkları, insan doğasını yakından gözlemleyen ezoterisyenler tarafından iddia ediliyor. ancak bu çiftler birbirlerinden ayrıldıklarında neredeyse sönükleşiyor ve kuruyorlar.

onların çoğu kez normal düzeyin altında sürdürülen bir yaşama tahammül ettiklerini görebiliyorsunuz. i̇nsan varlığının farklı planlarının iletişimi konusunda literatüre geçmiş araştırmaları bulunan, "aşkın ve evliliğin ezoterik felsefesi" kitabının yazarı dion fortune'a göre aslında çiftler iki ayrı varlıklar değiller; tek bir bütünün iki yarısını oluşturuyorlar. önemli olan diğer yarınızı bulmak. bunu başarabilmiş olanlarda, iki insanın arasındaki yakın duygudaşlık ve mükemmel bağlantı, birindeki duyguların diğerine yansımasını sağlıyor.

birinin üzüntüsü her ikisini de acıya boğarken, birinin neşeli olmasından her ikisi de haz duyuyor. bilinçli ya da bilinçsiz hepimizin içinde ideal eş arayışının olduğunu belirten dion fortune, "aslında genelde her yürekte bu duruma ulaşma umudu saklıdır. hayal kırıklığıyla sonuçlanmış deneyimleriniz her ne kadar bunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığını bugüne kadar göstermiş olsa da, bu umudun her zaman yeniden doğması, kökleri çok derinde yatan bir güdüden kaynaklandığını gösterir" diyor.

bu isteğin gerçekleşmesi için neler gerektiğini dion fortune şöyle özetliyor: "başkasıyla tam birleşmenin olabilmesi için benlikten tam anlamıyla vazgeçilmesi gerekir. bunu yapabilen insan sayısı o kadar az ki, şaşırırsınız." bu tür bir birliktelik benliğini aynı derecede göz ardı eden iki ruhun bir araya gelmesini gerektiriyor. ancak ideal eşleşmenin söz konusu olması için, örneğin eşlerden birinin kendini tümüyle vermesi ve diğerinin yalnızca alması yeterli değil. hatta her ikisinin kendilerini bütünüyle vermeleri de önemside ideal eşi

peki o zaman siz ideal eşinizi nasıl bulacaksınız? eşinizin erkeğin ya da hayatınızdaki yakışıklının sizin için ideal olduğunu nereden bileceksiniz? i̇nsanın kendi çabalarıyla ideal eşini bulması olanaklı mı, yoksa bu durum öylesine kendiliğinden mi oluşuveriyor?

aslında sizin de kolayca tahmin edeceğiniz gibi ideal evliliklere nadiren rastlanıyor. buna karşın evlilik kararını veren herkes, bunun kendisine yeryüzündeki en büyük mutluluğu getireceğine inanıyor. nsanlar umutlarını bu tek maceraya bağlıyor ve nadiren ruhlarının arzu ettiğini elde ediyorlar. evliliklerin çoğu, karşılıklı hoşgörüden başka bir şeye dayanmıyor.

çoğu çift yalnızca toplumun baskısı nedeniyle bir arada olmayı sürdürüyor. bunlar birbirlerine karşılıklı uyum ilkesinden daha yüce bir bağla bağlanmış değiller. evliliklerde tutkunun ateşinin, fiziksel güzelliğin çekiciliğinin azalması veya yitirilmesiyle birlikte sönmesinden sonra, çoğu erkek ve kadının bekleyebileceği en iyi şey, geriye iyi bir arkadaşlığın kalması oluyor.

böylesi arkadaşlık dünyanın en soylu ve güzel birlikteliklerinden olmasına karşın, bu durumu paylaştığınız insan, ideal eşiniz demek değil. ezoterik bilimlerle uğraşanlar bunun için ideal eşini bulmuş olanları "eş ruhlar" olarak adlandırıyor; bu birliğin evlilikteki sevgiden çok daha büyük boyutlara ulaştığını söylübiliyor

evlilikteki sevginin yakın ve yaşam boyu süren bağı, karşılıklı binlerce gereksinim, şefkat duyguları, anılar ve arkadaşlıktan doğan duygudaşlık temeline dayanıyor. oysa eş ruhların birbirlerine duydukları aşk, herhangi bir oluşuma bağlı değil. bu aşk, tam olgun olarak doğuyor ve diğer tüm bağları aşıyor. araştırmaları sırasında bu deneyimi yaşamış pek çok insanla tanışmış olan dion fortune bu bağı şöyle tanımlıyor: "bu o denli kuvvetli bir bağ ki, yeni bir oluşum olarak kabul edilemez.

bu daha çok geçmiş yaşamlarda gelişen bir tutkunun reenkarnasyonudur. bilinçli zihin her ne kadar bunun farkında olmasa da bilinçaltı bunu anımsar ve eşini talep eder." peki diyelim ki, birlikte olduğunuz insana aşıksınız, onunla uyum içindesiniz; aranızdaki hiç bir tarz farkının sizin için önemi yok. her an birbirinizi düşünüyor ve arzuluyorsunuz. acaba o sizin eş ruhunuz mu? değilse aradaki farkı nasıl anlayacaksınız?

dion fortune, çoğu kez sıradan tutku ya da ani duygusal çekiciliklerin, kolayca abartılarak olduğundan daha yüksek bir düzeydeymiş gibi algılanabildiğini söylüyor. ruhsal evrimin alt süreçlerinde olan bireyler, ani ve denetlenemez tutkulara fazla eğilimli oluyorlar. herhangi biriyle sürekli ve uyumlu bir beraberlik sürdüremeyecek kadar benmerkezci, kendi sınırlamaları ve tensel zevklerine bağımlı olan bu insanların eş ruhlarını bulma yolunda katedecekleri çok fazla aşama var.

eğer onlardan biriyle birlikteyseniz ve ideal eşinizi arıyorsanız, onunla hemen "belki başka zaman" diyerek vedalaşın. çünkü bu tiplerin arzuları karşılığında verebilecekleri pek az şeyleri oluyor ve bunları yönlendirmeyi üstlenen biri çok geçmeden karşılığını alamadığı bu ilişkiden bıkıyor. ezoterik felsefeye göre insanların çoğu kendileriyle aynı "ışın düzeyinde" olan herkesle mükemmel ve tatmin edici bir birliktelik yaşama gücüne sahip.

kendi ışın düzeyimizde olan herhangi biriyle karşılaştığımızda da temel bir uyum duygusu oluşuyor. çünkü ruhsal evrim sürecinin aldığı yol ve spritiüel nitelikler, bunlar ister gelişmiş, isterse ilkel düzeyde olsunlar, temelde aynı içeriğe sahipler. ancak spiritüel eşleşme, yalnızca aynı ışın renginde olanlar arasında gerçekleşebiliyor. dion fortune, "gelişim sürecinin farklı yönlerde oluştuğu bireylerde bu bağın güçlenmesini beklemek yararsızdır. bir insan yaşamını askerlik mesleğine adamışsa, yaşamını ülkeler arasında barışın sağlanmasına adayan eşiyle yan yana yürümesi mümkün olmayacaktır" zamani var

ezoterisyenler insan varlığının spiritüel gelişiminin yedi aşaması olduğunu söylüyorlar. fiziksel dünya bunlardan yalnızca biri. oysa ezoterik felsefe tarafından tanınan eşleşme yasaları, fiziksel birliktelikten daha fazlasını kapsıyor. buna göre bir insan, işlev görecek aşamaya ulaşan yedi bedenini de aynı kişiyle eşleştiremediği sürece yaşadığı her birliktelik eksik kalıyor ve cinselliğe aç biçimde eşini aramayı sürdürüyor. çünkü doğal olarak tüm insanlar eşit şekilde gelişmiyorlar.

günümüzde ortalama bir insanın ancak ilk üç bedeni yani fiziksel bedeni, sezgisel bedeni ve duygusal bedeni eşleşmeye yatkın oluyor. fiziksel beden ergenlik çağında daha aktif hale geliyor. şefkat duyguları 10'lu yaşlardan itibaren aktifleşirken, somut mental beden 20'li yaşlarda gelişiyor. soyut düşünce 30'lu yaşlarda oturmaya başlıyor ve spritüel yapı 40'lı yaşların sonuna kadar tüm yönleriyle olgunluğa ulaşmış olmuyor. bu nedenle gelişim derecesi yüksek kişilerin, gelişimlerinin aldığı yön belli olana kadar evlenmeyi geciktirmelerine sıkça rastlanıyor.

çoğu insan ne yazık ki, arzu-bedeninin kendine eziyet eden baskısına dayanamayarak sürekli birliktelik kurmakta acele ediyor ve karşı cinsten ilk uygun kişiyle evliliğe sığınıyor. fiziksel olan ilk planda birleşme, üreme organlarının karşılıklı etkileşiminle bağlı. i̇kinci planda eşleşme, arzular karşılıklı olarak tutuştuğunda, bir erkek kadına şehvetle baktığında ve kadın da ona benzer bir tutku duyduğunda gerçekleşiyor. avcı
ronaldinho'nun aziz yıldırım'a "başkanım beni al" demesi kadar gerçek bir hayaldir.
aslında olabilecek bir eylemdir. sonuçta aynı yönlere eğildiğiniz sizi anlayabilecek bir insan vardır hayatta sizin karşı cinsiniz. onu bulunca bırakmayın. ronaldinyoo yakında fenere gelecektir.
bazen en yakınında duran olabilir ve sen bakarsın o görmez sen inatla bakarsın o görmez ama sen vazgeçmezsin bir gün göreceğine inanırsın inatla sonuçta ne mi olur? Evet o da seni görür işte o an yörüngeler değişir dünya değişir herşey değişir. http://www.youtube.com/watch?v=gF6ykGrJi74 şu filmde olduğu gibi sende ona artık görüyorsun dersin. işte ruh eşi böyle birşeydir bir tarafta bırakmaz 2 tarafta bir gün bunu anlar.
Ruh eşini ne zaman eskitir,ne başkaları,ne hayat sen zaten o bedene değil o ruha aşıksındır bunun yeri ayrıdır. O yüzden o beden ne olursa olsun sen o bedene kendi gözünle bakıyorsun ve görüyorsundur. O da seni kendi gözüyle gördüğü gün işte o gün ölmeden yaşayacağına inanırsın onunla. Sahi ölümden sonra hayat var mı?
terliğin eşini bulmakla aynı yöntemi uygularsan çok kolay bulabilirsin.
- anneee terliğin eşini bulamıyorum.
- yatağın altına bak.
- anne ruh eşimi bulamıyorum.
- teyzenlerin kapı komşusunun bir kızı var oğlum, pek güzel pek namuslu pek ruh eşi.
en iyi makara yaptığın, anlamsız güldüğün, çok iyi seviştiğin, canını sıkmayan, sana rahat bir hayat sunan, karizmatik, güzel, anlayışlı, bakımlı, egonu şişiren kişilere ruh eşi denmektedir.

peki bu sayılanlar arasında ruh ile alakalı bir şey var mı? gördüğünüz gibi her şey maddesel.

ahh biz insanlar, romantik olalım derken gerçekleri hiç görmüyoruz.
ruhu çiftleştirmektir.
zamansız mıdır bilmem ama bulunmuştur işte, şu an keyfi çıkarılacaktır, hayat bu bilinmez ileride neler olacağını, bekleyip göreceğiz. *
her daim umutla yılmadan beklenecek olandir. ruh eşim Çok kötüyüm yetiş.
Ruhunu bulmayı gerektirir.
Ruhu orospu olanların kârhaneye gitmesi gereken durum.
anlamsızdır. iki adet sol ayakkabı veya 2 adet sağ ayakkabı gibi olursunuz. önemli olan ruhunuzu tamamlayacak ve sizin de onun ruhunu tamamlayacağınız kişiyi bulmaktır. yani diğer teki bulmaktır. o zaman işlev kazanır ilişki...
seçilmiş insanlara nasip olan şeydir. her birliktelik, her evlilik ruh eşiyle yapılmıyor.
Buldum evet o şanslı kişi benim.
Ben buldum. O da beni bulsa keşke..
Buldum. Umarım sizde bulursunuz.
(bkz: soulmate)
Kafa dengi oluyorsunuz anlam veremediginiz bir çekim gücü oluşur aranızda bu bir sözlük olur bir fb olur ya da reelden olur fark etmez özetle muhabbet akıp gidiyor ise o sizin kafa denginizdir.
Yalnız benim kafamin dengi olsa ne olmasa ne kim takar la beni çirkin ördek yavrusuyum.maaesef siz sözlük erkeklerini yıkima uğrattim ama gerçekler acı. Ben 22 yıldır acıyla yaşıyorum evet 22 subliminal mesajı da verelim.
zordur efenim.