bugün

insanın ruhunu emen,sömüren,eriten,etkisi altına alan,insanın bedeni ile ruhunu ayırmaya çalışan,dibe çeken gizil güçlerdir.
Tam karşımda oldu böle ona bakarken birden degisiverdi nicki hala şoktayım. Evet nicki bir kac saniye önce degişmiş yazardır.
Akıllara supernatural dizisini getiren niteleme. Yazara da selamlar...
harry potter serisinde ilk azkaban tutsağında karşımıza çıkan, azkaban'ın acımasız ve soğuk muhafızlarıdır. çevredeki mutluluk, umut gibi duyguları yok ederler ve ruh emici öpücüğü denen bir eylemle kurbanın ruhunu emerler, yaşayan bir ot haline getirirler.

patronus büyüsüyle uzaklaştırılırlar. (bkz: expecto patronum)
(bkz: expecto patronum)
cinsiyetleri yoktur, mantar gibi birden ortaya çıkarak çoğalırlar. umutsuzlukla beslenirler. umutsuzluk ne kadar çoksa bunlar da o kadar güçlenir ve çoğalırlar.

"expecto patronum" sözlerine sahip patronus büyüsü ile savuşturulurlar. öldürülemezler fakat kaçırılabilirler.

öptüğü kişinin durumu ölüden beter olur. bedeni yaşamaya devam eder fakat ruhu artık yok olmuştur.

(bkz: barty crouch jr)

eğer gerizekalı sihir bakanı cornelius fudge ruh emiciyi zapt edip barty crouch junior'ın ruhunun emilmemesini sağlayabilseydi, herkes voldemort'un geri döndüğüne inanmış olacaktı.

bu sayede bütün sihir dünyası örgütlenmeye bir sene erken başlayabilecekti. esrar dairesi'ndeki savaş bu şekilde olmayacaktı ve belki de sirius hala yaşıyor olacaktı.
hakkında bir şeyleri emdiği gibi saçma sapan laflar uydurulan müstesna insandır. her şeyden önce adam etiyopya da yaşıyor biraz olsun anlayış göstereceğiniz yerde saçmalıyorsunuz. kendisini gerçekten çok severim ince bir ruha sahiptir çok ince.
ruhsarın bir bölümünde beni ağlatmış makinedir. ruhları çekip yumurtalarını falan hapsediyordu şerefsiz, nasıl üzülmüştüm hala unutamadım.
bu gün varlığına inandığım, hatta bana musallat olduklarına kanaat geitrdiğim canlı grubu.

kendilerini ilk farkedişim sınav salonunda oldu. dışarıda güneşten cayır cayır yanarken, içeri girdip de yerime oturduğumda bir anda sırtımda buz gibi bir rüzgar hissettim. sanki etraf kararmaya başlamıştı... neyseki karartı şeker yiyince geçti, az şekerim düşmüşte gözüm kararmış. ne diyordum... heh... onları sonraki farkedişim soru çözümlerini izlerken oldu. o doksan soru çözülene kadar varlıklarını ensemde hissettim. evet, evet sanki ruhumdaki tüm mutluluk emiliyor gibiydi. soruların cevaplarını veren gerizekalılar konuyu uzattıkça ruhumdaki tüm ümidi emiyorlardı sanki... çok korkunç bir deneyimdi.
244 sayfalık roman.
(bkz: michelle paver)
harry potter serisinde geçen korkunç kukuletalı yaratıklar.
Bazı insanların dünyadaki görevi. Gerçekten ruhunuzu, yaşam sevincinizi emerler.
neredeyse bu şerefsizler şu anda gelsinler, bana lazım.
stephen king'in son romanı "doktor uyku" ya konu olmuş kişiler. ruh emmediklerinde hızla yaşlandıkları için karavanla geziyorlarmış.
Kötü ve korku veren yaratıklardır. insanların mutlulukları ve umutları ile beslenirler.