bugün

beğenilmediği ve yeterli gelmediği için kabul edilmemek,kovulmak,dışlanmak anlamına gelen can acıtıcı kelimedir.
başlıca türleri:
-birliktelik teklif edilmiş kişi tarafından reddedilme,
-evlenme teklif edilmiş kişi tarafından reddedilme,
-iş başvurusunun reddedilmesi,
-vize başvurusunun reddedilmesi,
-evlatlıktan reddedilmek.
hepsi bir derece üzücüdür ama aşık olduğunuz bir insanın sizi reddetmesi kadar kötü koymaz bünyeye. ***
en dümur olaylardan biridir. özellikle kabul edilme beklentisiyle girişilen bir işten bu netice çıkarsa artık dünyanız başınıza yıkılmıştır. reddeden olmak da çok farklı bir durum olmasa gerek.
basından asagıya kaynar suların aktıgı gibi etki yaratan bir korku.
cesaretin her zaman işe yaramadıgını idrak etmenize yarayan durum
An itibari ile başıma gelmiş, gergin olay. büyük bir umut, bir hevesle başladığınız işe "hayır,olmaz" cevabı almak....saçların birden beyazlaması....kalbin durması....içten geçenler.....

çok pis yaa.
kalbin an itibarı ile duracak gibi olmasıdır, nedensizdir. dünyanın sonunun bu reddedilmeyle başlamayacağı gerçeğini anlamaya yardımcıdır belkide. istediğinizi tam olarak belirtememenin de bir hüznü vardır artık bünyenizde, çünkü buna bağlarsınız bu reddedilişinizi birazda. bağışıklık kazandırır sürekli reddedilmek ve hayata dair küstürür kimi zaman kimilerini. olsundur çünkü her zaman herkesin dilediği şeyler olamamaktadır. bu gibi durumlarda kader ve kısmete atılır kabahat. uzunca bir süre sahip olunan cesaret yerini çekingen bir ürkekliğe bırakmıştır. herşeye rağmen, hayata dair tecrübe kazanılmıştır, sevinilmelidir.
korkusu ile yaşayıp, karşılaşmamak için her önlem alınmaya kalkıldığında; gerçekleşmesi kaçınılmaz hale gelen olgudur. Hayatta her evet olumlu olmayacağı gibi, her hayır da hayırsız değildir diye düşünmeli. Ayrıca (bkz: moral bozukluğu)
bir anda kıpkırmızı kesilirsiniz. Sanki vucudunuzdaki tüm kan oraya toplanmıstır. Kanın hararetinden midir bilinmez , bir anda karsınızda duran ciger parcalayıcı sahsa suni öfke duymaya baslarsınız. O anda o sahsın ne orospulugu kalır, ne ruhsuzlugu. Mesajlar cekilir, baska bir sahıs ugruna bunların yaptıgı ve dengesiz biri oldugu yuzune vurulur. Ama secilen kelimelere zerre kadar dikkat edilmez. karsındakinin de bir kalp tasıdıgı o anda umur sınırları dahilinde değildir ne yazik ki. sinir ve sicaktan sonra bir uyku bastirir. Sevdicekle kapısmanın ardından artık bir tam gün gecmistir. Ama az evvelki ask cocugundan eser yoktur. * Kızmak istersiniz ama nafile. Sinirlerinizi dün gece nereye koydugunuz konusunda en ufak fikriniz yoktur. Tek bildiginiz artık koskoca kırık bir kalple karsı karsıya oldugunuz ve umarsızca cırpınmak zorunda oldugunuzdur. Ne edelim , hayat : insan kaybetmek sanatıdır.
potansiyel durum.
bazen kabul edilmekten daha tatlıdır. tecavüz kaşınılmazsa zevk al anlayışı değil tabi ki. tersinden bakmadır bu biraz da. [herşeyde olduğu gibi hep umutlu yaşamak öğretildi. hep iyiye dair şsyler söylendi..aslında iyinin bile belirli bir ölçütü olmadığı söylenmedi. iyi denilip geçildi] hep kahramanlar dürüst oldu; biz de kahraman.[fakat kahramanlığın bile yeri geldiğinde donkişotluk. deliliğin ise akıllılık olduğu gösterilmedi.] fakat tersinden bakmayı bilemedi insanlar. daha doğrusu bir yanılsamada yitip gittiler]

düzelti[edit]:ne alakası var denecek ama zaten alakalı bişey anlatmıyorum.. alakasızlığı saçmayı anlatmaya çalışıyorum. kötü görünenin alsında değişebileceğini söylemeye çalışıyorum.
ilk başlarda koysa da, zaman ilerleyip, çok reddedildikten sonra da koyar a.q.
fazla takmamak gerekir aslında. evet sevilmiştir karşıdaki insan ancak, bu onu anlamaz. birde zaten kesinlikle öküzün önde gidenidir. aslını sorarsan bir umut vardır içinde olur belki dersin, ama bunun en acısı alınan cvptır; "yaa ben seni arkadaş olarak görüyodum..."
hadi canım ben öküzüm evet nasıl böyle düşündüm dersin.
ama anlatamadığın okadar çok şey birikir ki boğazında, reddedilmek değil de son duyulan sözler koyar evlat acısı gibi.
hoşlandığın birine arkadaşlarının gazına gelerek ben senden hoşlanıyorum demek ve akabinde donuk ve ifadesiz bakışlarla karşılaşıp ben sana sonra ulaşırım diyerekten kibarca geri çevrilmektir.
beraberinde hırsı getiren olay.
küçük yaşlarda çok yaşarsanız ilerleyen zamanlarda özgüven kaybına sebeb olur. Başıma geldi orda biliyorum.
(bkz: göt olmak)
alışınca pek ağıra gitmeyen olay. bir yerden sonra tesirini kaybediyor, bir nevi adam sendecilik, vurdumduymazcılık, bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık...
bazı reddedilme durumları insanı öldürmekten beter eder mesele bi kıza tutuldunuz uzun zamantır tek taraflı seviyosunuz artık açılmanın vaktinin geldiğine inandınız ve kıza 'seni seviyorum benimle çıkarmısın' dediğinizde ve reddedildiğinizde artık yaşamıyorsunuz demektir. şundan eminim her insanın en nefret ettiği kelime 'hayır' kelimesidir.
genelde insanın korktuğu, reddedilmek değildir. reddeden kişiden yani sevdiği insandan uzaklaşmaktır.
gurur ve güven kırıcı olay. kimi insanlar oldukça etkilenir ve birdahaki sefere çok daha korkak olurlar birisine yaklaşmak için, ancak kimi insanlara ters etki yapar, yani bazı reddedilen insanlar bundan farklı etkilenir ve yalama olurlar bu konuda. artık hiçbirşey eskisi gibi değildir ve reddedilmekten korkmak çok boş birşeydir onlar için. malesef reddedilmekten bu şekilde etkilenmek gurur kırıcı gelse de geleceğiniz için daha umut vericidir. ancak ne olursa olsun insan gururu için yaşamalıdır ve gerekirse korkak olunabilmelidir, çünkü hakeden birgün mutluluğu bulacaktır.
eğer millet sizin peşinizde koşuyorken naif tarafına aşık olduğunuz kişi tarafından reddediliyorsanız bunun acısı uzun süre gitmiyor işte. diğerlerine benzemeyen, farklı, çok güzel değil ama çekici olan bu insanı hergün okulda görme şanssızlığına sahipseniz acınız daha da büyür. onu kıskandırmak için taş gibi bir sevgiliyle okula gittiğinizde bakışlarını üstünüze dikince umutlanırsınız, kıskandığını hissedersiniz o an 'neden olmasın?' dersiniz ama nafiledir. doğru, o gün kıskanmıştır belki reddettiği için pişman olmuştur ama sonuçta o diğerlerinden farklıdır, gururludur ve zamanın birinde eski sevgilisinden sille yediği için sizi reddetmiştir.
gerçektir ama acıdır. bir cesaretle itiraf edip herşeyi ortaya çıkarırsanız ki bu kararı vermek için günlerce düşünürsünüz tam söylersiniz bir kerede istemediğini anlatan bir cevap alırsınız. sizin o çabalarınız hayalleriniz bir cümleyle sona erer.
ortak bişeyleri paylaştıktan sonra karşınızdaki kişiye beslediğiniz duygularınız artık içinizde saklayamayacağınız kadar büyümüştür ve bunu artık onunda bilmesini istersiniz ve nasıl söyleyeceğiniz nasıl tarif edeceğinizi günlerce düşündükten sonra söylemeye karar verirsiniz.

karşınızdaki kişi bu duygularınızı öğrendiğinde yüzünü kısa süren hafif bir tebessüm kaplar ve sonrasında yüzüne size bir umut vermiş olma ihtimalinin, sizin ona karşı hissettiğiniz duyguları onun size karşı hissetmemesinden dolayı yüzünü bir karmaşık hal alır. "hayır" lafını duymak sizin canınızı inciteceği için değişik kelimeler kurmaya çalışır ve karmaşık kelimeler içinden size yine "hayır" kalır.

ve "hayır" sonrası...
düşünürsünüz keşke söylemeseydim diye, keşke hiç bilmeseydi. peki ya şimdi ne olacak dersiniz kendi kendize, keşke zamanı bir gün geriye döndürebilsem diye düşünürsünüz ama iş işten geçmiştir. artık hergün o neşe dolu konuşmalarınız olmayacaktır. bir şekilde kendinizi uzak tutmanız gerekecektir ve bu tür olayları kaldırabilme becerinize göre etkisi saatlerce, günlerce veya hiç birşey olmamış gibi davranacak kadar güçlü olabilirsiniz taki onun yüzünü tekrardan görene kadar.
basta aci verir, ama buruk olsaniz bile sansinizi denediginiz icin rahatsinizdir. zamanla sebep oldugu kizginlik ve nefretle sizi reddedeni unutur gidersiniz. beklersiniz karsima baskasi ciksin diye.
terk edilmektense reddedilmenin daha iyi geleceği durum