bugün

yesil üniformali, artik mavi arabali, alman ayisi tipinde(190cm üstü boy, 100kg üstü kütle), yanlarinda yarilari boyunda kurt köpegi ve kursun gecirmez yelekleriyle sokakta dolasan, asla göz temasi yapilmamasi gereken abi ve ablalardir.
kemal sunal ın başrolünde olduğu aynı adlı film.
kobra takibi yapabilme yetki ve kabiliyetine sahip alman polisleri.
almanca polis demektir. benim aklıma hep yeşil ve beyaz rengi gelir çünkü alman polis arabları yeşil beyazdır.
almanca'da sanıldığı gibi polis memuru ya da memuresi değil, polis teşkilatının adıdır. polis memuru polizist, polis memuresi de polizistin'dir.
abzürd komedi, sürekli küfür öğeleri bulunmadığı için zırt pırt konulmayan kemal sunal filmi.
bulduğu polis üniforması ile almanya'da dolandırıcılık yapan bir gurbetçinin hikayesidir. hoş bir filmdir.
şu ana kadar izlediğim en kötü kemal sunal filmi. ha belki yurt dışında yaşayan türkler için güzel gelebilir. yaşadıklarının bir benzeri resmediliyor çünkü filmde. ama gurbette yaşanan hikayeler çok daha güzel bir şekilde işlenebilirdi.
Alman polisleridir,genelde yeşil ve beyaz renkli üniforma giyerler
almanya fransa arası otobanda emektar as 900'le hız yapınca etrafta görünen arabaların üstündeki yazı. çevirme var galiba.
konu: Film Almaya da yaşayan turkler ve Alman disiplini üzerine bir taşlama aslında. Zaman zaman epik öğeler içeren Brecht e göndermeler yapan bir film.

Ali Ekber çocukluğunda Berlin’e gelmiş ve burada çöpçülük yapan bir Türk işçisidir. Türkler’in ağırlıkta olduğu bir bölgede yaşamaktadır. Yalnız yaşadığı evini bütün sırlarını anlattığı Garip adlı kuşuyla paylaşmaktadır. işinden arta kalan zamanlarda ise küçük de olsa bir rol alacağını günü beklediği bir Türk tiyatrosunun temizlik işleriyle ilgilenmektedir. En büyük eksiği bir sevgilidir. Günün birinde kafede çalışan bir Alman kızına aşık olur, ancak onunla tanışmak için gösterdiği tüm çabalar boşa gider. Çalıştığı tiyatrodan gelen bir haberse Ali Ekber’e sonunda beklediği müjdeyi verir. Polis rolünü üstlenen ve rolü için giyindiği polis üniformasıyla gittiği bakkalda fazlaca ilgi gören Ali Ekber’in aklına ilginç bir fikir gelir...
1988 yapımı şerif gören imzalı kemal sunalın başrol (bkz: ali ekber) oynadığı film.

görsel
kemal sunal'ın en güzel filmlerinden biri olmakla birlikte kobra takibi isimli dizide sıkça görülebilecek alman polislerinin almanca adıdır.
9.nesil yazar.
ramazan bayramını en içten dileklerimle kutladığım, kendisine nice bayramlar dilediğim uludağ sözlük yazarı...
Kanal 7 nin gece kuşağı vazgeçilmezi.

Hiç baştan sona nasip olmadı, eksikleri tamamlıyorum.
osuruğa gülen kitle sevmese de alamancılarla ilgili enteresan bir filmidir. almanya'da çekilmiş olup belki de en masraflı kemal filmidir.
4. SS Tümeni "Polizei"
Bu tümen ilk kurulduğu yıllarda parti liderlerini korumak için oluşturulmuştu ancak savaş zamanı işgal bölgelerinde ki partizanlarla savaş için görevlendirilmiştir. Üyeleri tümüyle Almanya'ya sadık olan vatandaşlardan seçilmiştir.Partizanları yıldırmak için kullandıkları ilginç yöntemler vardır.
insanları köprüye dizip Aileleri yaş sıralamasına göre bağlayıp çoğunlukla Babaya ateş edip suda boğmak bunlardan biridir. Yunansitanda ki ciddi olaylardan biri olan Distomo katliamını bu tümen gerçekleştirmiştir. Ünlü Komutanlarından ikisi;

SS-Reichsführer Karl Pfeffer-Wildenbruch
SS-Standartenführer Alfred Wünnenberg
Tümen Nazi Almanyası'nın teslim olduğu Mayıs 1945 tarihinde ABD kuvvetlerine teslim olmuştur.
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
alman ve türk kimlik bunalımına dair, bence filmden bağımsız da olsa, sırıtmayan bir replik vardır.

''ıslanmışsam yağmurun altında garip,
bu benim kendi insanlığım,
bakmasa da görmese de
burada bir ali ekber var.
uzakta.''
bana 90'ların bir tekno şarkısını hatırlatan kelimedir:

Mo-Do - Eins Zwei Polizei

https://www.youtube.com/watch?v=dSy2DcATYUo
Bugün ilk defa izlediğim başrolünde kemal sunal'ın olduğu 1988 yapımı bir serif gören filmi.

80'li yıllarda iyiden iyiye ayyuka çıkmaya başlayan almanya'daki Türklerin uyum problemini başarıyla anlatmış. Ayrıca ahlak anlayışının ne denli bencilce uygulandığını işlemiş. Ve tabi ki Türklerdeki üniforma ve kolluk kuvveti korkusu. Özellikle 80 darbesiyle ortaya çıkan bu korkunun ne denli otonom olduğu sorgulanmış.

Filmin en güzel sahneleri ise kemal sunal'ın çocukla oyun oynadığı bölümler.
o dönem için başarıdır.

kolay mı lan varşova paktı varken doğu almanya da film çekebilmek.