bugün

Yapilarin duvar ve tavanlarina suslemeler yapan usta, bezekciye verilen isimdir.
batı resimlerinden farklı olarak, islami açıdan allah' a şirk koşmak sayılan perspektif ve gölgeyi kullanmadan minyatür denilen resimleri yapanlara verilen isimdir.
nakkaşlarda körlük kavramı bir nevi nirvanaya ulaşmaktır. çünkü artık zirveye ulaşmıştır nakkaş ve minyatür yapmaktan gözleri görmez olmuştur; böylece dünyanın çirkinliklerinden allahın güzelliklerine doğru bir geçiş yapmıştır ve kör haliyle bunları resmetmeye devam edebilmektedir.
nakkaşlıkta ortaya çıkan eserlerin altına imza veya nakkaşın kimliğini ortaya çıkarabilecek bir işaret konulmaz çünkü bu saygısızlık olarak algılanır yapılan işe.belli bir üslup edinmek bile ayıp sayılagelmiştir.
Halk hikayelerinden ve Nazim Hikmet'in tiyatro oyunlarindan biri olan "Ferhat ile Sirin" deki Ferhat'in olmeye yuz tuttuktan sonra sevdirdigi meslek.
cenneti beklerken filminde serhat tutumluer'in oynadığı sanat adamı.
nakış yapan, süsleyen, bezekçi.
(bkz: bezekçi)
osmanlıcada renkli iki boyutlu yüzey düzenleme sanatıyla, nakışla uğraşan kişi anlamındadır.
benim adım kırmızı'yı okuyarak hakkında baya bir bilgi edinebileceğiniz sanatkarlar.
(bkz: çarşı ressamları)
Nakşibend tarkikatının sıkça kullandığı söz. Nakşibendilere nakkaş da deniliyor sanırım.
güzel çatalca'nın, güzel köylerinden birisidir kendisi. manda besiciliği köyün temel gelirleri arasındadır. esasen ben nakkaş'tan değil de, burada bulunan bir restorandan bahsetmek istiyorum.

(bkz: dışbudak restaurant)

tipik trakya yöresine ait işletmelerden birisi diyebilirim. siparişini verdiğiniz içeceğin veya yiyeceğin masaya gelmesi maksimum iki dakika sürüyor. zaten trakya'da bulunan f&b işletmelerinde fiks olan bir şey bu. servis, şaşırtıcı bir şekilde hızlı. nakkaş'a yolu düşenler kesinlikle bahse restoranda tandır yesin. inanılmaz lezzetli. tandır sadece çarşamba, cuma, cumartesi ve pazar günleri yapılıyor bilginiz olsun. *

ayrıca; fiyatları inanılmaz makul. rakı da içseniz, bira da içseniz durum böyle. bugün yine yolum o taraflara düştü. iki kişi ortaya tandır, ikişer bira, salata ve manda yoğurdu söyledik. gelen hesap ise 100 tl idi. hem hizmet görüp, hem eti mideye indirip, hem de alkol içeceksin ve hesap 100 tl gelecek he? vallahi geliyor dostlar.

son olarak;

ismini bilmiyorum ama burada çalışan türkmen bir çocuk var. kendisiyle ne zaman gitsem sohbet ederim fakat ismini hiç sormadım. neyse çocuk, işletmenin bahçesinde bulunan konteynerde kalıyor. kendisi, bir yandan da üniversite okumaya çalışıyor. naçizane ricam, buraya gidenler bu çocuğa muhakkak iyi bir bahşiş versin. okul masraflarına en azından katkınız olur.

dipnot: malumunuz, havalar ısındı. bahçesi de açıldı bilginize. hadi afiyet olsun.