bugün

2x2= bildiğimiz
Ya bilmediğimiz.
temel seviyede (liseye kadar ve lisenin çoğu konusu için) ön yargılar ile alakalıdır çoğu zaman.

herkes aynı konuyu aynı derecede veya aynı hızda kavrayamayabilir tabii ama yeterli süre uğraştıktan sonra herkes her şeyi öğrenebilir diye düşünüyorum.

lisans ve lisansüstü seviyede ise, tecrübe ettiğim kadarıyla, en önemli giriş bariyeri "notasyon" oluyor.

konuya aşinasın, uygulamaları ile bile daha önce vakit geçirmişsin mesela ama teorisini öğrenirken o 1 sayfa dolusu kargacık burgacık tanım, "resmi terminoloji" derken insan görür görmez geri adım atmak istiyor.

halbuki o gösterimler, biraz altyapı oluşturacak anlatımın ardından sunulsa "hee bunu demek istiyormuş" diye ısınıverecek insan.

tatlı tatlı anlatanı, ispatını adım adım açıklayanını görünce anlıyorsunuz, aslında bazı akademisyenlerin işi şova döktüğünü*.
nedenini gerçekten çok merak ettiğim kötü bir durum.
sanırım beynimin matematik yeri felç. sene başında 15 net yaparım dediğim sınavdan 4 net yapmıştım ancak. düşünün durumu.
Salak olduğunuz anlamına gelir.
Zaman zaman akla gelince üzen gerçek. Hocamız on kere anlattı bir konuyu anlamadım gene. sen bence sözel derslere yönel orada daha iyisin demişti. Ee ben nasıl eşit ağırlık mezunuyum o zaman. Garip bir adam olduğum doğrudur.
ben ilk okul 2.sınıftan sonra bıraktım anlamayı.
insan etkileşimine kapalı, para yönetimine ihtiyaç duymadığınız pastoral bir yaşam içerisinde iseniz, çok da fazla önemsenmemelidir. hayvan besleyerek, bütün gün çalışarak veya bir ağacın altında otururken bile hayatın anlamını kavrayabilirsiniz ve matematiğin eksikliği belki bunda fayda bile sağlayabilir.

matematiği anlayamamanın en üzücü kısmı, yarış atı gibi geme alındığınız okullarda ve sınavlarda karşılaşılan soruların çözülememesinde falan değildir. fakat üniversite eğitimi alacak merhaleleri aşabilmiş bir bireyin "15+8 kaç yapar" gibi çok temel matematiksel kavramları içeren basit bir soruda bile zorlanması veya cevaplayamamasındadır.

bakın bu eğitim ve öğretim sisteminin kötü, yanlış veya dejenere olmasıyla tam da alakalı bir şey değil. 7 yaşında beyninize yerleşmesi gereken bir done ve bunun metodiği hakkında 20 yaşında hala tam bir fikriniz yoksa, o noktaya gelene kadar altını ve içini dolduramadığınız çok önemli bir gelişim eksikliğiniz var demektir.

hayat okuldan ibaret kalmayacak ve siz temel matematiği hemen hemen aklınıza gelen her şeyde net bir şekilde kullanmaya devam ediyor olacaksınız.

aksini düşünene saygı duyarım ama anlayamamanız veya öğrenememeniz, bu bağlamda matematiğin önemini değiştirmeyecek.
görsel
kimse darılmasın ama bence ''benim kafa matematiğe çalışmıyor'' tarzı bir ifade kullananların çoğu (eksilemeden dinle çoğu diyorum ÇOĞU) yeteri kadar uğraşmadan pes etmiştir. Anlarım denersin denersin ama genede yapamazsın olur ancak biraz zorlayıp olmuyor demenin eşdeğeri çalışmayıp sitem kötü demektir.
Lise matematiğinden filan bahsediyorsak şayet sağlam bi temeli olan herkesin anlayabileceğidir. Çabalamadan anlamıyorum demek kaçmaktır. Çok net.
Ya yanlış anlamayın ama ben o dersin ta aq.
Bazen ne yaparsan yap olmuyor.
...
Aynı mahallede büyüdük, aynı kızları sevdik,
Aynı kafadaydık.
Orta ikiden bıraktık, matematik ağır geliyordu,
Biz, başka havadaydık.

(bkz: Ah ulan rıza)
1. Sınıftayken bile 4 veya 3 gelmişti sanırım.
Söylediklerine göre eskiden, "modern matematik" müfredata girmeden önce çok daha kolaymış. Bizdeki şansa bak! Bir sürü saçma sapan, hayatımda kullanmayacağım formüller ile beynim yoruldu. Onları da tam anlamadım. Matematikten, geometriden hep "0" aldım. Sonuçta ne oldu? Geçtim. Matematikten bir şey öğrenmiş mi oldum? Bırakın o "modern matematiği" o matematiği kullanacak insanlar öğrensin ya. Her şeyi bu kadar karmaşıklaştırmada birinciyiz!
Hiç eksikliğini hissetmedim. Matematik saçmalıktır. Günlük hayatta işe yaramayan bir ton saçmalık barındırır.

Edit: mali müşavirim.
Matematik ve geometriyi normal zekaya sahip birinin öğrenememesi mümkün değildir.

Ama normal zekaya sahip birinin matematiğin geometrinin üzerinde yeterince üzerinde yeterince durmaması, tembellik edip buna bahaneler bulması gayet mümkündür ve bu sıklıkla yaşanır.

Ama gene de öğrenememesi mümkün değildir.
umarım bir gün hobi olarak matematiğin derinliklerine dalacak kadar entelektüel birikimim olur.
4+4+4 eğitim sistemiyle daha da berbatlaşan durum. ulan 5. sınıfa başlayan küçücük oyun çocuğunun kafasını soyut şeylerle doldurmaya çalışırsanız daha da anlayamaz hale gelir ve kalıcı olarak soğur.
lise dönemim boyunca ancak 45 alacak kadar anladığım matematik sorunu.

hiç sevmem.
hayatım boyunca hiç anlayamadığım insanlar . Yanlis anlamayın trolluk falan değil amacım. Matematiğin nesini anlamıyorsunuz aq
Şöyle bir söz vardır ; kusurlu olan müslümanlardır islam değil. Bu da tıpkı onun gibi. Matematik kusursuzdur yapamayan öğrencilerdir. Kafanız basmasa bile özel ders ve düzenli ders çalışma ile hiç bir dersiniz kötü olmaz enazından sınıfta kalmazsınız.
Normaldir. Çünkü çok zor bir derstir. Basarili olanlara saygim büyük.
mateist olup sözelciliğe iter.
Matematigin bir dil olmasindan kaynaklidir. Bildigimiz gündelik konustugumuz bir dil gibi ama konusulmayan bir dil bu. Biraz daha farkli. Ne demek istedimi biraz daha aciklamaya calisayim.

Aslinda dogar dogmaz daha ana dilimizi ögrenmeden bu dil ile karsi karsiya geliyoruz.
Isigi görüyoruz, sesleri duyuyoruz, dokundugumuz cisimlerin geometrisini ögreniyoruz.
Farkinda olmadan farkindaliklar yasiyoruz ve bu da matematikle alakali. Yani; bilmeden matematigi zaten yasiyoruz ama alisagelmislikden dolayi farkinda olmadigimiz icin bu yasadiklarimiz siradan görünüyor.

“Matematik sayilardan ibarettir“ demek en büyük yanlistir.

Matematik, fizigin; yani eski yunanca kökenli olan doga kelimesinin dilidir.
Bu dili bilmemek anlayamamak imkansizdir. Her yasayan mantikli varlik, bu dili anlar. Cünkü; bu dili dogdugunda, hatta dogmadan önce biliyor.
Cocuk, anne karninda sperm iken yumurtaya girdiginde zigotu olusturdugu anda eksponensiyel büyümeyi gerceklestiriyor.
Günlük kullandigimiz ellerimizde, parmak kemiklerinin birbirlerine olan oranlarinin faktöryel olmasi.
Simsek caktiginda sesin sonradan geldigini.
vs. vs. Gibi bir cok örnegin farkinda oldugumuzu unutmayalim.

Okullarda ögretilen gündelik matematik biraz farklidir. Bu matematik daha cok akademik dildir. Biraz daha karisik gelir. Neden mi? Cünkü; okullarda ögretilen matematik dogayi tanimlayabilmemiz icin kullandigimiz insan bulusu bir dildir.
Bu da yetmezmis gibi; üstüne ögrendigimiz anadilimizden yillar sonra ögretilmeye baslanilir.
Bircok ögrenci okul matemetigiyle ilk defa 7-8 yaslarinda karsi karsiya gelmektedir.

Eger; su an matematigi anlayamadiginizi düsünüyorsaniz. Bilin ki; üc suclu var:

1. Kendiniz. Cünkü; yeteri kadar özen gösterip üzerinde durmadiniz.
2. Aile. Cünkü; yeteri kadar sizinle ilgilenip, matematik ögrenmekten zevk almayi göstermediler.
3. Okul. Cünkü; ögrenciyi yeteneklerine göre yönlendirmiyorlar.