bugün
- asgari ücret 52bine çıksa kiralar da 15 bine çıkar11
- sevismek9
- akraba evliliği tehlikeli midir11
- taşak traşı olmak19
- evlenmemek için nedenler12
- rus kızlarına ilgisi olmayan türk erkeği12
- şaka maka 2025 yılında hala komünist olması8
- filistinlilerin dedeleri topraklarını sattı8
- aydinoglu bombala'nın sözlüğe vedası27
- günün yorgunluğunu alan şeyler9
- göte epilasyon yaptırmak16
- yunan halkına düşman değilim10
- töre dizileri12
- ülke ekonomisinin rezilliği15
- en son ne yediniz18
- kaldırımdaki taşa tecavüz eden adam21
- evlenilecek adam modeli8
- anın görüntüsü11
- ne işim var şan benim burada denilen yerler15
- yaşamak için çalışmak zorunda olanlar12
- waffle yapabilen erkek15
- yurt dışına çıkmak iyi mi kötü mü16
- batman vs superman14
- bir yazarın zekasından şüphe duymak9
- askim orasi degil diyen kadin8
- alkol dostunuzdur9
- dünyanın en iyi sebzesi11
- sözlükte bilgisiz yazarların çok olması13
- kaç yaşındasın18
- sevgilisi olmayan sözlük kızları tam liste15
- allah ın ahirette baldırını göstermesi8
- pervasozluk org8
- makarnayı bir üst noktaya taşıyan küçük detaylar25
- altay cem meriç8
- bu kötü gidişe son vermek için akp14
- uludağ sözlük kızlı erkekli yaz kampı15
- animelerin çizgi film olması8
- kedi besleyen insan evi16
- duygusal yeme sendromu8
- 21-22 mayıs 2025 aykolik masklavi istanbul zirvesi12
- oynanan oynun film gibi olması9
- escort kadınla kondomsuz ilişkiye girmek13
- ilk yoğurt nasıl yapıldı9


entry'ler (300)
"Çok sıcak kanlısın"
hayır sana öyle davrandım.
hayır sana öyle davrandım.
düşündükçe gerçeklikten uzaklaşıyorsun.
Etrafını zihninde çevresel koşullardan doğan filtrelerle görüyorsun. Bu filtreler gerçeklikten uzak ve depresyona sokan türden oluyor.
Lütfen birkaç mesajla, ya da birkaç dakikalık telefon konuşmasıyla çözebileceğin meseleleri kendi içinde saatlerce düşünüp durma.
Bu hem kendime, hem de bu mesajı okuyup ihtiyacı olan herkimse ona bir nottur.
Etrafını zihninde çevresel koşullardan doğan filtrelerle görüyorsun. Bu filtreler gerçeklikten uzak ve depresyona sokan türden oluyor.
Lütfen birkaç mesajla, ya da birkaç dakikalık telefon konuşmasıyla çözebileceğin meseleleri kendi içinde saatlerce düşünüp durma.
Bu hem kendime, hem de bu mesajı okuyup ihtiyacı olan herkimse ona bir nottur.
şu sıralar en çok yaptığım şey.
giden zamana da o kadar üzülüyorum ki.
bir hiç için beklediğimin de farkındayım.
ama ne enerjim var ne de gücüm.
Potansiyelimin olduğunu biliyorum da. yetmiyor ki bu.
giden zamana da o kadar üzülüyorum ki.
bir hiç için beklediğimin de farkındayım.
ama ne enerjim var ne de gücüm.
Potansiyelimin olduğunu biliyorum da. yetmiyor ki bu.
Ya ben yalnızca bilgi öğrenmek isteyen biriyim...Akademik pozisyonlarda da gözüm yok. Sadece 3 dönem görünüp gideceğim...
Ama bu fiyatlar ne arkadaşlar ya??!1
Devlet üniversitesi bile 90 bin lira fiyat çıkarıyor tezsiz ikinci öğretim için.
Yok mudur bunun bir yolu, veya istanbul'da devlette okuyacak biri için üniversite önerisi olan var mıdır?
Ama bu fiyatlar ne arkadaşlar ya??!1
Devlet üniversitesi bile 90 bin lira fiyat çıkarıyor tezsiz ikinci öğretim için.
Yok mudur bunun bir yolu, veya istanbul'da devlette okuyacak biri için üniversite önerisi olan var mıdır?
Türkçe: "Güzel bir Sabah"
ingilizce: "One fine morning"
2022 yılında fransız yönetmen mia hansen-love'un seneryo ve yönetmenliğinde ortaya çıkan film.
Kendilerine Mubi vasıtasıyla denk geldim. Tamam itiraf ediyorum, izlerken 45 defa uyuyakalma aşamasına geldim. Filmin akışı müthiş yavaş geldi bana. Konuşmalar, olaylar asla ilerlemiyordu. Lakin bir filmde dikkat etmemiz gereken en öncelikli şey bu değil, tabii ki.
Şahsımca en dikkat çekici detay, başrolün "metres" olması ve bu sefer de bu kadının bakış açısını derinlemesine görebilmemiz. Kadının babasının hastalığı (nörolojik bir hastalık, alzheimer'a benzer) ve bu adam arasında sıkışan hayatını izliyoruz filmde.
Sıkılmamın sebebi sinefil olmamam bence. Ben yönetmende kusur bulamıyorum yoksa jsvsvc
ingilizce: "One fine morning"
2022 yılında fransız yönetmen mia hansen-love'un seneryo ve yönetmenliğinde ortaya çıkan film.
Kendilerine Mubi vasıtasıyla denk geldim. Tamam itiraf ediyorum, izlerken 45 defa uyuyakalma aşamasına geldim. Filmin akışı müthiş yavaş geldi bana. Konuşmalar, olaylar asla ilerlemiyordu. Lakin bir filmde dikkat etmemiz gereken en öncelikli şey bu değil, tabii ki.
Şahsımca en dikkat çekici detay, başrolün "metres" olması ve bu sefer de bu kadının bakış açısını derinlemesine görebilmemiz. Kadının babasının hastalığı (nörolojik bir hastalık, alzheimer'a benzer) ve bu adam arasında sıkışan hayatını izliyoruz filmde.
Sıkılmamın sebebi sinefil olmamam bence. Ben yönetmende kusur bulamıyorum yoksa jsvsvc
Büyük olasılıkla ayrıca ne istediğini bilmemektir. Ne istemediğini de.
rema-calm down
bu başlık şaka mı....Belki yağmuru. Onun dışında olmayan zorluklardır.
eskiler bilir, (bkz: salca)
Ben hayatımda bu kadar rezil bir şey görmedim.
8 aydır otelcilik sektöründeyim. Başlarda, "ya monoton hayat kötü, düzen de neymiş! Değişen saatlerde çalışmak daha zevkli olmalı" deyip ofis işimi bırakıp otelciliğe atıldım. Bir insan kendi ağzına bu şekilde edebilir gerçekten.
07:00-15:30-15:00-23:30 ve 23:00-07:30 gibi 3 çeşit vardiyada çalışıyorum bir ayda.
Bir düzen kesinlikle yok! Haftalık iznim bir gün, ve hangi gün izinli olduğumu ancak cumartesi öğrenebiliyorum, düşünün. Bunun haricinde, üstteki yazarların birinin bahsettiği gibi, 8 saatlik çalışma asla az gelmemeli. işe gitme süresi, yol, hazırlanma süresi, o vardiya için uykunuzu ayarlamanız vesaire bunlar da işten sayılması gereken aktiviteler aslına bakarsanız. Özellikle istanbul gibi bir yerde yaşıyorsanız. Ben bu kadar yıprandığımı daha hatırlamıyorum.
Hani derseniz ki, "ya gündüz erken çıkılıyormuş, geriye sosyal hayat kalır". Kesinlikle değil. Öncelikle ne kadar uyursanız uyuyun, sabah shiftinden çıktığında o bünyeye basan uykuyu tarif etmem zor. Öyle ki, arkadaşlarımla buluştum diyelim, bildiğiniz karşılarında uyuyakalıyorum! Bu nasıl bir şey farkında mısınız...
Bu yalnızca bir kısmı.
istemiyorsan çalışma diyenler, yüzde yüz haklısınız. Ben de bunun için çabalıyorum merak etmeyin.
8 aydır otelcilik sektöründeyim. Başlarda, "ya monoton hayat kötü, düzen de neymiş! Değişen saatlerde çalışmak daha zevkli olmalı" deyip ofis işimi bırakıp otelciliğe atıldım. Bir insan kendi ağzına bu şekilde edebilir gerçekten.
07:00-15:30-15:00-23:30 ve 23:00-07:30 gibi 3 çeşit vardiyada çalışıyorum bir ayda.
Bir düzen kesinlikle yok! Haftalık iznim bir gün, ve hangi gün izinli olduğumu ancak cumartesi öğrenebiliyorum, düşünün. Bunun haricinde, üstteki yazarların birinin bahsettiği gibi, 8 saatlik çalışma asla az gelmemeli. işe gitme süresi, yol, hazırlanma süresi, o vardiya için uykunuzu ayarlamanız vesaire bunlar da işten sayılması gereken aktiviteler aslına bakarsanız. Özellikle istanbul gibi bir yerde yaşıyorsanız. Ben bu kadar yıprandığımı daha hatırlamıyorum.
Hani derseniz ki, "ya gündüz erken çıkılıyormuş, geriye sosyal hayat kalır". Kesinlikle değil. Öncelikle ne kadar uyursanız uyuyun, sabah shiftinden çıktığında o bünyeye basan uykuyu tarif etmem zor. Öyle ki, arkadaşlarımla buluştum diyelim, bildiğiniz karşılarında uyuyakalıyorum! Bu nasıl bir şey farkında mısınız...
Bu yalnızca bir kısmı.
istemiyorsan çalışma diyenler, yüzde yüz haklısınız. Ben de bunun için çabalıyorum merak etmeyin.
"tamam o zaman, bir ara haberleşip görüşelim mutlaka arayı açmayalım"
müge anlı ile tatlı sert-30 kasım 2022 çarşamba bölümü.
Ben dinliyorum, siz de dinleyin diye hortlattığım başlık.
Tanımımızı girelim madem: Göksel'in seslendirdiği, dinlerken faça çekme isteği yaratan şarkı. Özellikle bu akşam, gözlerimiz yaşlı.
Tanımımızı girelim madem: Göksel'in seslendirdiği, dinlerken faça çekme isteği yaratan şarkı. Özellikle bu akşam, gözlerimiz yaşlı.
Bugün 4. filmini bitirmemle seriyi tamamlamış bulunuyorum.
Çok beğendim çok. Hepsi birbirinden hoş. Ama sanırım en beğendiğim birincisi oldu.
Çok beğendim çok. Hepsi birbirinden hoş. Ama sanırım en beğendiğim birincisi oldu.
"see i've already waited too long"
morissey bu dizeyi söylediğinde nabzım 1566 oluyor. Bayılıyorum, fenalasıyorum. bana bir seyler oluyor. iyi olmuyorum. baska bi evrende oluyorum o an...
morissey bu dizeyi söylediğinde nabzım 1566 oluyor. Bayılıyorum, fenalasıyorum. bana bir seyler oluyor. iyi olmuyorum. baska bi evrende oluyorum o an...
saygısızlık. Yeterli gerçekten artık.
film izlemek. özellikle david lynch reisin filmleri...
aslında hiç iyi bir şey değildir. zamanı güzel geçiriyorum, diye düşünürsünüz. ama gündüzünüz artık yoktur. Ya uykuyla geçireceksinizdir ya da uykusuzlukla. Gündüzünüzü(gün ışığını) kaçırmanızın psikoloji için sağlıklı bir şey olduğu pek söylenemez.
akrep.
terazi.
aslan.
terazi.
aslan.
Forum istanbul'a uğramayacaksam ayağımı atmadığım semt. Çok anlamsız bir kere.