bugün

--spoiler--
benjamin'le widmore arasında kan davası çıktı aga, sonunda bu da oldu. zaten bölümün başında ben'in "selamın aleyküm ağalar" diyerekten arapların arasına dalmasından anlamam lazımdı bunu, vay anasını. lakin anlamadığım nokta alex gitti, penelope'i de giderse kim kimi öldürecek? bu gavurlarda halaoğlu teyzeoğlu falan da yokki. du hele, işler iyice ilginçleşiyor. bi' de şerefsiz senaristlere nacizane sormak istiyorum;

ne istediniz lan aleximden? allahsızlar sizi!
(bkz: ağlıyorum biliyor musun)
--spoiler--
benjamin'in damarlarında türk kanının gezdiği dizidir.
--spoiler--
önce; "ya benimsin ya kara toprağın!" yaptı juliet'e.
sonra türkçe konuştu
ve aynı bölümde türk çocuklarına has dayak yedikten sonra "beş dakka bekleyin sizi siktirticem olum!" olayını gerçekleştirdi ve kızını vuran heriflere adam toplayıp daldı.
--spoiler--
herkesin manyak gibi izlediği dizi. temmuzun ortasında, denize sıfır ortamda, havluyla laptop a gölge edip lost izleyen birini görüp "hassiktir. nası dizi lan bu" demiştim. fakat yine izlemedim. izlemicem de. kıl oldm lan ne bu herkes izliyo. insanın sosyal hayatını öldürüyo kardeşim.

edit: dayanamadım izledim. çok pişmanım.
--spoiler--
bildiğin ışınlanma lan bu molekuler transportasyon yani biliyoruz da konusuyoruz.
--spoiler--
--spoiler--
gorunen o ki adadan dunyaya acilan bazi portallar var.bunlardan bir tanesi de sahra colune acilan portal.

comic con 2007'de gosterilen orchid hatch videosuna dayanarak bu portallar arasi gecisi bu istasyonun sagladigini,benjamin sahra colunun ortasinda bir anda belirdiginde uzerinde olan dharma montunu bu $ekilde aciklayabiliriz.

(bkz: gotunden sallamanin en guzel ornegi)

bir bolum sonra lost senaristleri beni got edebilir ondan entry'i kisa kesmek lazim.*
--spoiler--
sanırım senaristler umut sarıkaya okuyor. 4. sezon 9.bölümdeki malum sahne ile şu karikatür arasındaki benzerlik şaşırtıcı;

--spoiler--
-dostum bu senaryo çok güzel olmuş ama bu türk biraz alakasız olmamış mı, hani konu bütünlüğü açısından?
-yok yok iyidir, isimleri geçince bir seviniyorlar, daha bir dikkat kesiliyorlar, dursun öyle.
(başka bir yerde film oynamaktadır)
-scotty malı istanbul'da bir türk'ten almış patron.
(ayakları toplamış film izleyen vatandaş) - ohaa istanbul dedi laan.
--spoiler--
--spoiler--
çok ilginç

4*9. bölümde Ben'in çölün ortasında uyanış biçimi, lost'un ilk bölümünde Jack'in uyanış biçimiyle neredeyse aynı. buradan şu sonuç çıkarılabilir; acaba jack bütün olayların hepsini sonuna kadar yaşıyor ve bir şekilde olayların en başına mı dönüyor?

şimdi diyeceksiniz; iyi de o zaman uçakta düşen jack kimdi? onun cevabı da şudur; evren her zaman bir geçmiş yaratır ve kader bir şekilde ağlarını örer. tekrar tekrar üst üste örmez, bir öncekine rütuşlar atar ve hikayeyi devam ettirir.

bunu bir insan zekası yapamayabilir fakat evren bilinci sonsuz güç ve bilgiyle donatılmıştır.

--spoiler--
" çatır çatır spoiler vereceğinize alt yazı linki gönderin lan allahsızlar " yorumu yaparak acemi olmayı bile göze aldığım dizidir .

(bkz: formatı sikip atmak)

edit : tjunky ve kisa sureli bellek kaybi na kucak dolusu sevgilerimle ...
--spoiler--
4. sezon 9. bölüm de bu black smoke un öldürdüğü adamlar meğer ölmemiş dediğim dizidir. noluyoruz lan. taşak mı geçiyonuz olum bizle. sen o taş kapıyı açtın da, köpek misali çıkarmadın mı bu black smoke u. sonra o smoke ağaçların orada öldürmedi mi adamları. lan oğlum adamı iyice hasta ediyonuz bak. amacınız ne lan.
nereden çıktı demeyin alın izleyin.
http://www.youtube.com/watch?v=PSQ7EL1vtx4
--spoiler--
--spoiler--
ben'in çölün ortasında montla uyanması/ayılması onun da zamanda yolculuk yaptığını gösteriyor. herhalde kutup ayılarıyla beraber bir yolculuk yapıyor. biz de yeni bir dharma logosu görüyoruz böylece. önceki bölümlerde pasaportları ve paralarını bu bölümde kullanmış olduk. olaylar artık gitgide daha belirgin oluyor. ada önceden Charles Widmore pezevengininmiş. ama n olduysa ben ele geçirmiş orayı. bu da yeni merak konusumuz. anlaşma bile yapmışlar birbirlerini ve yakınlarını öldürmeyecekleri üzerine ama charles widmore bozdu bu anlaşmayı. ben de jacob'a şikayete gidiyor olmalı. bu jacob dedikleri de alvor hanso çıkmazsa iyidir.
jack uyuşturucuya adada başlıyormuş gördüğümüz üzere. 3 sezonun finalinde de aynı haplardan kullanıyordu çünkü.

her neyse sonuç olarak; Charles Widmore' ı oldum olası sevmem zaten dess'e yaptıklarından dolayı. bu bölümde alex kızımızı öldürtmesi ne kadar puşt bir adam olduğunu gösterdi. ama.. Benjamin Linus.. charles'ı öldürmek yerine penny yengeme dokunursan anuna koyarım senin haberin olsun.
--spoiler--
--spoiler--

josh holloway'e,yani nam-ı diyar sawyer'a türkiye'nin yaradığını gördüğümüz, 4*9 bölümüyle aramıza dönmüş dizi.bizim memleketin havası adama yaramış,bildiğin delikanlı olmuş ulan.eski sawyer nerde claire için kendi kıçını tehlikeye atacak da hurley'imin saçının teline zarar gelirse belanı bellerim diyecek.sanırım cüneyt arkın, kadir inanır ve alemdar polat'la ** ocakbaşı yaptı bi ara da bişiler kaptı rakı muhabbetinde.
gelecek bölümlerde, adada daha önce kullandıkları arabayla gemiye yaklaşıp "çıkın uleyynn dışarı, bırakın sayid'imi" demesini bekliyoruz heyecanla.

(bkz: lost ta türk olması durumunda olabilecekler)

--spoiler--
kanımca dizinin şu ana kadarki en komik sahnesi bu bölümde bulunmaktadır;*
--spoiler--
sawyer claire ı aramak için dışarı çıkar, hızla koşmaya başlar. elinde de silah vardır. tam bir evin köşesine geldiğinde adamın birine "claire nerde paşam?" diye sorar. adam "bilmiyorum. o silah ne hocam?" der. sawyer "içeri gir!!" diye bağırdığı anda adam vurulur. vurulan adamı korumak,i onu taşımak için evden dışarı bir kadın çıkar. sawyer yine "içeri gir!" diye bağırdığı anda kadın vurulur. bu sefer de vurulan kadını taşımak için evden bir başka adam çıkar. sawyer delirip "içeride bekleyin lan!" diye bağırır. bu sefer son çıkan adam da ölür. sawyer bakar bu işin sonu yok, ortamdan kaçar.

bir an içerden çıkanlar bitmiycek sandım. o derece..

--spoiler--
soru işaretlerini katlamış dizidir.
--spoiler--
bir çok kişi black smoke olayının çözüldüğüne inanmış ama, biraz dikkat edilirse aslında daha beter karıştırmış oldular. black smoke'un aslında ben'in evcil hayvanı olmadığı da olasılıklar arasındadır.

şöyle ki ; 3. sezon finalinde, benjamin "abi yalvarırım arama gemiyi" diye gidip jack tarafından ağzı burnu düzeltilene kadar evine gidip üstlerine dumanı da salabilirdi, böylece telefonu ellerinden alabilirdi.

bu durumda bir kaç şey söylenebilir:
- black smoke kontrol edilemez bir varlık olabilir. tasmasını çıkardın mı önüne geleni haşlıyordur.
- black smoke adanın her yerine gidemeyip sadece belli alanlar içerisinde dolaşıyor olabilir. nitekim kendilerini mağaraların orda veya sahilde falan hiç görmedik.
- birden fazla black smoke olup, biri benjamin'in diğeri başka birinin veya kendi başına gezinen bir şey olabilir. bunlar birbirini engelliyor da olabilir.
tabii ki benjamin "kurallar" diye bahsedilen dalgadan dolayı black smoke'u yollamamış da olabilir. (hatırlatma için toliveistodie'ye teşekkürler)

ama benjamin'in o alttaki gizli odaya girdikten sonra simsiyah kir içinde çıkması bana "cerberus vent" olayını anımsatmadı değil. hani şu the swan adlı mekanda radzinsky'nin duvara yaptığı haritada adı geçen mekan. bunun kara dumanın yer altındaki tünellerini belirtmek için yazıldığı söylenmişti. black smoke'u daha evvel yerin altından çıkarken, locke'u yerin altındaki bir tünele çekmeye çalışırken de gördük. benjamin harbiden buraya girdiyse "şş koçum uyan bakim" gibisinden bir şeyler yaptıysa vay halimize.

ayrıca ben sahra çölüne düştüğünde üzerinde bulunan parka ve oradaki bedevilerin konuşmaları da çok şey açıklıyor. lostpedia'da yazıldığına göre bedeviler ben'i bulduklarında "hiç ayak izi yok" gibisinden bir şeyler söylüyorlar. bu da zaten aklımıza gelen zaman yolculuğu olasılığını kesinleştiriyor gibi. ayrıca benjamin'in üzerindeki parka da muhtemelen the orchid olan yeni dharma istasyonumuzdan alınmış olacak. parkanın üzerindeki "halliwax" yazısı oldukça düşündürücüydü. zira hatırlarsanız the orchid'in orientation filminde marvin candle adlı doktorumuz kendisini edgar halliwax diye tanıtıyordu ve kendisinin bir kolu protezdi. benjamin'in de uyandığında kolundaki yara ile bir bağlantı kurulabilir diye düşünüyorum.

--spoiler--

daha çok şey çıkarılabilir bu bölümden. soru işaretleri ne kadar fazla olsa da, bol miktarda ipucu da içermiyor değildi. harika bir bölüm izledik vesselam.
(bkz: lost manyakları)
--spoiler--
nedense genel kanının aksine black smoke ile benjamin'in direkt bir ilgisi bulunmadığı kanaatindeyim. benjamin, black smoke'un ne işe yaradığını biliyor ama ne olduğunu veya nasıl kontrol edildiğini bilmiyor bence. benim aklım eve döndüğünde üstünün başının batmış olmasına takıldı. bana kalırsa her nereye gittiyse, orada bir şekilde zaman atlaması gerçekleştirdi. kurallar değişti diyerek bunu yapması akla soru işaretleri getirdi. black smoke daha önce de takılıyordu, ama benjamin gaza gelince çıktı ortaya. benjamin'in uçak ahalisine bir garezi yoktur ki daha geldikleri gibi üzerlerine salsın dumanı.
neyse, bana kalırsa benjamin bir zaman atlaması yaptı ve burada askerlerin geçmişiyle ilgili birşeyi değiştirdi, her ne yaptıysa bu onu baya uğraştırmış olmalı. akabinden black smoke kendiliğinden ortaya çıkarak aslında orada olmaması gereken adamları oradan aldı. bu bağlamda düşününce black smoke'un diğer öldürdüklerinin de aynı şekilde, ölmüş olması gereken ama her nasılsa yaşamayı becermiş insanlar olacağını düşünüyorum.
bir de doktor olayı var. roket deneyi ile daniel, ada ve dışarısı arasında kısa bir süre zaman farkı olduğunu farketmişti. zannederim, buradaki fark sanılandan fazla. daniel sadece dakikaya bakarak yaptı bu işlemi. aradan günler, aylar hatta yıllar geçmiş olabilir. ama sanırım birkaç hafta falan. aslında daniel adam gibi sorsa bir orada hangi gün, hangi ay saat kaç diye.
ayrıca sayid'in neden benjamin'in tetikçiliğini yaptığını da öğrendik bu bölümde. ama kafama takılan soru şu, benjamin, sayid'in penelope'yi tanıdığını biliyor mu? sayid'in bildiğim kadarı ile penelope hakkında bir fikri yoktu ama desmond ile gemiye çıktıktan sonra tanımış, öğrenmiş oldu. eğer benjamin'in bu durumdan haberi yoksa ve sayid'i penny'nin üzerine gönderirse işler karışabilir.
benjamin, tunus'a nasıl geldi sorusu feci bir muamma. sanki nerede olduğunu bilmiyordu ama otelde yeri de hazırdı. ayrıca hangi tarihte olduğunu tam bilmediği de açıktı. daha doğrusu bir tahmini vardı ama emin değildi gibi geldi bana. yani gelmek istediği zamandaydı ama yanlışlıkla geri dönme veya atlama yapma ihtimalinden korktu sanırım.
ayrıca, önce ırak'a gelmek istedi yanlışlıkla tunus'a gitti diye düşündüm ama üzerindeki kıyafet iki ülke için de uygun değildi. tamamen rastgele bir ışınlanma mı gerçekleşti acaba. ışınlanma olayının da benjamin'in tunus'a gittiği sırada üzerinde olan dharma istasyonu logosu ile ilgisi olduğunu okudum ama net bir bilgim yok.
jack ölmeyecek bunu biliyoruz. malum, flashforward'lar. aslında görmemiş olsaydık, acaba adadaki görevi bitti de ölüyor mu diye düşünebilirdik. görevi milleti adadan çıkartmaktı ve daniel'in hayır sizi götürmeyeceğiz cevabı ile bu görev başarısızlık olarak sonuçlandı gibi düşünürdüm ben olsam. ama ileriyi biliyoruz o yüzden korku yok.
miles'in claire'ye ettiği emin olma lafı belki öylesineydi ama ileride claire'in bebeğine kate'in baktığını düşünürsek, acaba sorusu da çakmadı değil zihnimizde.
jacob diye yola koyuldu bizimkiler hadi hayırlısı diyoruz onlara da.
bir türlü ölmeyen rus eleman ve diğer others tayfası sanırım tapınak denilen yerdeler. sadece others tarafından biliniyor yeri gibi birşey demişti benjamin, orada o kadar gizli ne var ki, locke'u falan götürmüyor oraya.
lost biter, soruları bitmez.
--spoiler--
4*9 için;

--spoiler--
benjamin'in kısa bir süreliğine "bünyamin" olduğu; figüranların çatır çatır harcandığı bölüm olmuştur.
--spoiler--
belki de başından yani 4 sezondur izlediğimiz en güzel bölümle gerçekten dizi kalitelerini sorgulamamızı sağlamıştır sezon 4 bölüm 9 ile...

--spoiler--
sawyer büyük bir kahramanlık örneğiyle claire' yi kurtardı ya helal olsun gerçekten...
bir de o kate denen hatun bak akıllı ol öyle büstiyerinin kollarını çıkarıp jack' i falan tahrik etmeye çalıştığının farkındayız...jack' e bu şartlar altında sağduyu diliyoruz.
ben'in de nasıl bir taktisyen *olduğunu, sayid'i nasıl emrine aldığını anlayarak saygı duymaya başlıyoruz *...
sanki ben ile charlie widmore bilgisayar oyunu oynuyorlar,aralarındaki muhabbet o kadar iğrençken, nasıl o kadar da soğukkanlılar?...* ve dharma initiative'nin patronu charlie widmo*hiçbir şey kesin değil ki kodumun dizisinde *
--spoiler--
"üzerine söylenecek pek bir şey kalmadı" diyecektim ki denilmeyen şeyleri fark ettim.

--spoiler--
efendim bizim widmore'da, benjamin de öldürülemez. michael gibi. "ada izin vermez" demişti ben'in gey ajanı. bilinemeyecek şeyler de var; "her şeyi bana borçlusun" diyen charles belki de gerçekten bunu kastediyordu. charles widmore'un zenginliği ölümsüzlüğüyle alakasız olabilir. belki de widmore daha sonradan dharma'ya ön ayak oldu fakat yolun başında beraber olduğu jacob ve onun yeni tayfası (ben, richard, vs.) işleri değiştirdi...

burada widmore'un jack'in ve desmond'un düştüğü depresyonla / alkoliklikle benzer bir halde olduğunu da hatırlatmak lazım.
--spoiler--

e ölümsüzlük zor zanaat.

ölümsüzlük demişken;
(bkz: new amsterdam)
lost tu izleyen bir pişman izlemeyen bin pişman.
lost 2. sezonun başlangıç müziği; Cass Elliot - Make Your Own Kind Of Music.

http://www.youtube.com/watch?v=gFY9LMuKOms
4. sezon 9. bölüm ile yine akılları başlardan almış, siyah duman gizeminin çözülmesinde önemli bir adım atmış, tarihler ve gemidekiler hakkında soru işaretleri oluşturmuş, benjamin linus kişisinin türkçe de bildiğini bizlere göstermiş, aşmış dizidir.
kate ile anna lucia yayınlanmamış bölümde yiyişiyorlar, hurley de wincent ile aşk yaşıyor. olmayan bölümlerini izlemek için;

(bkz: hayal gücü)
son bölümüyle şaşırtan dizi.

--spoiler--

kara dumanın benjamin linus un kontrolünde olduğunu gördük. benjamin kızını öldürenlerinlerin üstüne kara dumanı yollayıp işlerini bitirdi. dizide sürekli öne sürülen metafizik olayların mantıkla ve bilimle açıklanmaya başladığı bir bölüm daha yayınlandı. bence kara duman bir cihazın kontrolünde geçmiş bölümlerde bu yüzden ölenlerin benjamin in emriyle öldüğü belli oldu eko ve pilot benjamin tarafından tehlikeli kabul edildi ve öldürüldüler.

benjamin in sayid i nasıl kandırdığı ortaya çıktı. sayid in karısı öldürüldü ve bu işin arkasında benjamin var suçu widmore ve adamlarına atarak kızının intikamı için sayid i kullanacak.

dizideki zaman atlaması , kara duman , jacop vb şeyler bence hep bilimsel deneylerin sonucu ortaya çıkmıştır. bunların arkasında metafizik aramaya gerek yok bu şekilde düşünmemize neden olan şey senaristlerin uyanıklığıdır.
--spoiler--
ilk 3 sezonu 4 günde soluksuz bir şekilde izlediğim süper heyecanlı dizi. herkesin izlemesi lazım.
benjamin linus'un türkçe bildiğini öğrendik benim için en can alıcı nokta burası olmuştur.

Ancak bir karadenizliden öğrenmmiş galiba. Şive biraz laz çağrışımı yaptı.

(bkz: türkçe biliyurmisun)