bugün

hazırı vardır zaten.
(bkz: survivor turkiye yunanistan)
herkes uçak parçalarından, ağaçlardan falan başını sokacağı birer çadırımsı inşa ederken türk kısa sürede gecekonduyu dikiverir sahilin en güzel yerine.
- sun 24 cm
- what?
- anladın sen onu salağa yatma şimdi..
adada kutup ayısını gördükten sonra sayid in her ormana gittiğinde bedevii kutup ayısı ilişkisine atıfta bulunulabilirdi.
(bkz: abi kıble ne yana düşüyor)
(bkz: iman ederek hayatta kalabiliriz)
(bkz: adanı da al git burdan)
(bkz: adanın yarısını ele gecirip kuzey lost turk cumhuriyeti kurmak)
mümkün olduğunca eko'nun yakınında yıkanmazdı.
"ay vallahi deprasyondayim ay! sinirlerim hakiketten cok bozuk"
"yani hersey ust uste gelio sekerim"
serzenislerinin arsi ala'ya ulasmasi hadisesi kacinilmaz olacaktir.

muhtemelen bu kadinlar once birbirlerini avutmaya calisip, esi benzeri az gorulur bir dayanisma sergileyecek, sonra findik kabugunu doldurmayacak bi sebepten, ortami vaveylaya bogacaklardir. arada telef olan tampon kisilikler olacak, ada obek obek irili ufakli meydan muharebelerine sahit olacaktir.
dogal olmayan bir seleksiyonla kalan saglar biraktiklari yerden devam edeceklerdir.

(bkz: overgeneralization)
deniz kenarina kacak yazliklar, ic bolgelere de derme catma gecekondular yapilip adanin icine sicilirdi. bunu goren "others" da "sikerim lan adayi da dharma initiative'i de" diye adadan ayrilirdi.
avrupa birligi isgalci turk kuvvetleri lost adasindan ayrilana kadar uyelik gorusmelerini askiya alip bizi tehdit ederdi. mr eko'ya "naber lan yamyam" dedigi icin oldurulen muhittin icin taziyelerini sunarlardi.
-neremi neremi?
-ı' m thirsty.
-neremi neremi?
-jack, tell that woman to shout up.
-neremi neremi?
-lady, please.
-canım.
-(jack' ın boş bakışları)
ı will phone to producer to finish the lost.
- tum kızlara yazılıp eli bos doneriz.
- 2 kisi ile kesif yaparız.
- jack a gıcık oluruz bu yuzden herkese alternatif tıbbı anlatırız.
- sahilde yuzustu yatıp kız keser, kum deleriz.
-lost lost nereye kadar lan, arada bir de winner olalım. hep mi bize vurcak bu felek sillesini?
+abi sen iyice karıştırdın kendini, yaramadı sana ada havası
-lan ada diyosun, bi rakı balık yapamadık daha, nası ada bu mınıskym. yaza avşa'ya gideyim ben, oh mis
muz, armut vs. gibi tropikal meyvelerin ücret olarak kabul edildiği umumi tuvaletler açmak. shannon'ın ağaçlığa mıçtığını düşünebiliyor musunuz?
michael ve walt tekneyle giderken arkalarından taş atarak küfürler edilebilirdi.
grup lideri jack değil türk olurdu...jack a ve kate e sen bi sus a*ına koyuum muamelesi yapılırdı...
şu others ı bi dövek denirdi...

sayid e kardeşimsin tavrı takınılırdı...

akşamları sawyer içkileri için çağrılır rakı balık tadı tutturulmaya çalışılırdı...

güreş turnuvası düzenlenir bunun milli sorumluluk olduğu dile getirilirdi...
kate: orhan,i need to talk to you !

orhan: kate, bi siktir git cay koy !
lost ta türk değilde türkler olsaydı dizi maalesef olmazdı. şöyle ki;

uçak adaya düşer düşmez tüm kişilikler flasback in kendine gelmesini beklemez, tüm haytını tüm sırlarını nasıl olsa bizi buradan kurtaramazlar a.q der herşeylerini anlatırlardı. hal böyle olunca da ortada sır ve gizem kalmaz dizi düşük reyting aldığı için yayından kaldırılırdı.
öncelikle adaya düşülmelerinin ilk aylarında açlık sıkıntısı kesinlikle çekmezlerdi çünkü muhtemelen kayseri pastırması, afyon sucuğu gibi yiyecekler zulalarda yerini almıştır.

daha sonra sawyer'la kanka olunup karı kız muhabbeti yapılabilir, hatta sawyer'a tavla öğretilirdi.

john locke babayla bıldırcın avına çıkılıp avda yanlarında getirdikleri sucukla mangal yapılırdı.

mr ekoya pezevenk denmesi öğretilirdi. türk yapmaya çalışılırdı. çetecelikte eko biraderin yanında bulunulurdu.

ana lucia'ya aah ah diye iç geçirilirdi..

hurley'e dude yerine hacı denmesini öğretirlerdi..

sayid'e çok petrol var mı sizin oralarda diye soru sorulurdu.. içten içe mit ajanı olduğu düşünülürdü sayidin.

others haraca bağlanırdı.
(bkz: çarşı others a da karşı)

(bkz: hepimiz sayidiz hepimiz mr ekoyuz)
türklerin memleketten getirdikleri erzaklar çook iyi sarmalanarak uçağa konulacağından uçaktan sağlam biçimde çıkardı. böylece yemek sıkıntısı çekilmezdi.

eko rahip olduğundan bizden de muhakkak bir imam çıkardı..

locke'un kaderciliği anlaşılır anlaşılmaz müslüman yapmak için girişimlere başlanırdı..

içkilere sahip olunabilmesi için sawyer bir güzel dövülürdü..

maçoluğu (ve flasback'indeki çizgili pijamaları) sayesinde jin ile kanka olunurdu..

kate'i de sanırım kahveci güzeli yaparlardı..

bir de aaron mutlaka ama mutlaka sünnet edilirdi (en azından denenirdi)..

charlie'ye gitar çaldırılarak sahilde bir sigara yakılır ve uzaklara dalınırdı..

jack'e ise hiçbir şey yapmazlardı, çünkü jack o arada bunların unidentified creatures olduğuna karar vermiş bir şekilde pusmuş oturuyor olurdu.. bizimkiler de acır yazık garibana der dokunmazlardı ona..
türk - kate?
kate - ne var?
türk - bacımsın
(bkz: bizimkiler karakterlerinin lost a gecmesi)
muhtemelen jack'i döverdi bu adam, istemezdi ortalıkta artiz artiz dolaşan kaslı bi adam. yaraların üstüne de ekmek çiğneyip koyardı artık.*
sosyal guvenlik ve genel saglik sigortasi yasasi değişeceginden ana babalara yapılan çocuklarınızı yasa değişmeden sigortalattırın ki eski yasadan yararlansınlar uyarısını dikkate alıp claire'ın ve hatta kate'in oğlu aaron'ı sigortalı yapıp ilerde rahat etmesini sağlardı.