bugün

hernekadar 2000 den sonra bozulmaya başlasa da en kalitelisi. teoride ve pratikte bahadır boysal...
bel altı espirilerinden daha fazlasına akılları yetmeyen, ölü bir dergi. eskinin burun kalkıklığını hala aynı inat ile sürdürmektedirler. yapay, soğuk, inandırıcılıktan yoksun, sevimsiz bir şey artık. artık!
haftalık mizah dergisi. eskiden merkez dağıtım tarafından dağıtılmaktaydı. ancak merkez dağıtıma devletin el koymasından sonra, doğan dağıtım tarafından dağıtılmaya başlandı.
(bkz: lombak)
sırf can barslan, kaan ertem, ahmet yılmaz,behic pek, suat özkan formsuz da olsa mehmet cagcag ve olgun budak için alinan ammavelakin geri kalan cizer ve yazarlarin pek sevilmediği hala liseli universiteli geyiğine bogazina kadar gömülmüş olan dergidir. okunurken iç bayan ve değil bir kahkaha gülümsetmeyi bile beceremeyen bir dergi olmustur.

doksanlarin anisi olaraktan hürmet görür sadece. keske kendilerini bozmasalardi böyle.
lisedeyken sınıfa getiren arkadaşlarımın sayesinde beleşçe okuduğum dergi. ben de alışkanlık yapmış olacak ki almaya üşeniyorum, ondan bundan otlanırsak belki.
bir zamanlar cem yilmaz'ın çalıştığı mizah dergisi.
deniz baykalın rodosa yüzme olayını kapak yapan mizah dergisi.

http://91.191.161.197/videolar/baykalkar1.jpg
ilk sayılarında leman adının lenin ve marks dan geldiğini iddaa ettiğimiz ama sonradan kronik hastalığımız olan ve adının değil çizerlerinin benimsendiğinin farkında olan çizer topluluğu.
son sayisinin kapagiyla yarip gecirmi$ mizah dergisidir.
--spoiler--
deniz baykal chplilerin bulundugu bir odaya girerek;"where is the party" der ve ortalikta kim var ise kizlarina vuran ayaklariyla birlikte ortamdan uzakla$irlar..
--spoiler--
Uykusuz'un yayın hayatına girmesi ile, mizah liginde ikincilikten üçüncülüğe düşen mizah dergisi.
(bkz: leman cafe)
okuduğumda o eski tadı vermeyen dergi. nerde eski lemanlar diyorum daha bu yaşta. *
son sayısının kapağı ile zaman ve vakit gazetlerinin mizah büyük ödülüne aday gösterilmesi kesinleşen ve büyük ödülü almayı garantiledikleri belli olan ne olduğu belirsiz, parayı verenin çaldığı düdüğü olan anti-mizah dergisi.
bir çocuğun * dünyaya bakışını, görüsünü, duruşunu biçimlendirirken en çok nemalandığı, en çok yaslandığı, hayatı kavrama ve anlamlandırma yolunda attığı ilk adımlarda omuz verdiği, arka çıktığı, sisin ardındakini aydınlatıp zihnine ışık tuttuğu, ona okuma, yazma, çizme edimini aşılayan, o çocuğun daima iyi, müstesna, özel addettiği ve geçmişteki en güzel anların bir hep bucağında illa ki andığı, üstüne çok şeyler de koyulsa o günlerden sonra bu gelişim olgunlaşma sürecinin onun yerinin hep ayrı ve özel olduğu, muhalefet etmeyi, sokağı, alt kültürü, küfürü, sevmeyi, sevişmeyi tecrübe ettiği, atmaya kıyamadığı bavullarda birikmişleri ara ara çıkarıp okuduğu, kokladığı dergidir. o çocuk büyümüş şimdi. büyümeseymiş keşke, leman da o da.
4 hafta içersinde parça parça verdiği che posteriyle beni müthiş mutlu eden mizah dergisi.
zamanında yücelmiş şimdilerde mizah açısından körelmiş yerini penguene vermiş dergi.
mizah düşünsel gerçekliktir tabusu yoktur. eleştirinin sınırı yoktur gerekirse politika gerekse siyaset , din , tanrı eleştirilebilir. lakin
dünyada ki herşey gibi eleştiri ve mizahta tutarlı olmak zorundadır. eğer derginizde bir ideolojiyi açıkça savunuyorsanız yayın hayatınızda da buna bağlı kalmak zorundasınızdır. bugün tüm yazar/çizerler olarak kapitalizme , paraya , militarizme , patronlara ağız dolusu küfür ediyorsanız ve size inanan insanların takdirini alıp , onların acı bir yutkunmasına sebepseniz yaptığınız işlerde tutarlı olmak zorundasınız. türkiyede gırgır ekolünden sonra en muhalif dergiydi leman sam amca teskereyi aldı başlıklı kapağında unutamayacağımız bir resim çizdi zihnimize. işte mizah buydu. son zamanlarda ki ticari ataklarına , tutarsız işlerine bakınca üzülüyor insan.

14 kasım 2007 çarşamba 836. sayı kapakta ulu önder atatürk var tv reklamına ithafen güzel bir kapak çizmiş bahadır boysal fakat sağ üst köşede bir uyarı notu mevcut che posteri 2. parça içinde diye. che posteri veriyorsunuz sevenleri için ne hoş lakin bunu parçalara bölerek her hafta bir parçasını vermek ticari atak değildir de nedir ? hani bu dergi ortaokul/lise gençlerinin harçlıkları ile ayakta duruyordu. ulan ne harçlıkmış neredeyse artık her ilde bir leman kültür var. markalaşmanın babasını yapıyorsunuz ve bunu yaparken de en acısı tempo , blue jean gibi dergilerin tek alınma nedeni olan eşantiyonları kullanıyorsunuz. birde hala eşitlik , hak , adalet gibi kavramlar kullanıyorsunuz.

14 kasım 2007 çarşamba 836. sayı 2. parça sonraki 2 hafta 2 ve 3. parçalar.

5 aralık 2007 çarşamba 839. sayı yanında daha önceden satılmayan ve fiyatı lemandan daha pahalı olan kaçak yayın bedava.
bir dahaki hafta bedava red dergisi.

841. sayı 3. sayfanın en altında bir not "izmir kitap fuarındayız indirimli ürünlerimizle senin indirimine sokayım yerli mc.donalts

ve nihayet son hafta 19 aralık 2007 çarşamba hoppaaa sağ üst küşede yine bit not 4 parça halinde dev bezgin bekir posteri 1. parça.
bu dev sözcüğüne dikkat çekmek istiyorumzamanında kuponla tencere tava veren gazetemsi şeyler bu dev , mega , kuşekağıt , jumbo gibi yavşak terimlerle beynimizi yemişti.

bu yazı herhangi bir ideoloji taşımamaktadır. zaten yazan kişinde inanabileceği herhangi bir ideolojisi yoktur. yalnızca türkiyelidir.
(öss de çıkar! bu parçada han gi paragraf düşüncenin akışını bozuyor diye işte o paragraf bu parantezin yukarsındaki paragraftır)

gelelim leman ın yazıişleri müdürüne zafer aknar ; çorluda keyif kahvesinde lemanın tirajının düştüğünden dem vuruyordu bunun nedeni çok açıktutarsızlık`. ben sosyalistim diye bağıran bir derginin yazıişleri müdürü havuz başında bir burjuva düğünü ile dünya evine giriyor yahu zafer at s.kine kelebek konmuş gibi olmadı mı şimdi ?

açılan leman kültürlere baktığımız zaman diğer cafelere göre fiyatların bir hayli fazla olduğu göze çarpıyor. ulan bunun geliri temaya gitmiyor ki yine lemana ..

siz emeksiz para kazanmaya lanet ederken bir biraya %200 zam koyuyorsunuz. e bizde g.tümüzle gülüyoruz. 6-7 senedir leman okumuş ve bundan sonra pek okumayacak biri olarak bu büyük değişimi anlamakta zorluk çekiyorum. öznel olacak ama dergiye son katılan abdül(el üstü gondik) doğan pehlevan(melek ile mister do) gürkan yıldızgibi isimlerin neden mizahla uğraştığını anlamak mümkün değil. ortaokul seviyesine dahi çıkamayan işler çıkartıyorlar. insan dergiyi alırken bir kere daha düşünüyor. sonunda vaz geçip bir bira daha fazla içiyorum ve daha çok yararı oluyor kişisel gelişimime.

sefer selvi gibi bir zeka küpünüde barındırıyor bu dergi bu yadsınamaz. metin fidan , syasin 25oğlu , behiç pek , feyhan güver ve atilla atalay gibi gerçekten mizah insanları ise bu kokuşmuşluğu haketmiyorlar.

son olarak : sözcük ve imla yanlışları için özür dilerim ikisinede hiçbir zaman fazla ilgi duyamadım...
kavak yelleri'nde kötü kadın olarak gözüken kadın.
şöyle bir kapak yapmışlar efendim;

http://www.leman.com.tr/c...5eef16484cc91d7933c96.jpg

sonları hayrolsun.

edit: niye kötülüyorsunuz kardeşim, ben mi yaptım kapağı.
saçmalamayı düstur edilmiş bundan başka da amacı kalmayan gereksiz yayın organı.

en son yaptığı numara şudur:

http://www.leman.com.tr/c...5eef16484cc91d7933c96.jpg

resmin orijinali:

görsel

böyle mi mizah yapılıyor bu ülkede?

alalım sevmediğimiz muhalefet ettiğimiz birini resmini photoshoplayalım. söylemediği bir lafı söylemiş gibi gösterelim. karalayalım gitsin...

yarın da tayyip alsın iki tane photosop bilen fetocu genç. bütün leman çizerlerinin kafalarını z.kişen on beş tane gay' in vücuduna monte etsin yaysın piyasaya. katıla katıla kıçımla gülmezsem namerdim.

zorla tayyip yanlısı yapacaklar adamı...
hayrunisagül,ün türbanını playboy şeklinde çizerek dikkatleri üzerine toplayan mizah dergisi.
akp karşıtı gibi gözüküp sözde cumhuriyet özde chp mitinglerinde sokaklara dökülen kıtaların üzerinden aynı cumhuriyet gazetesinin yaptığı gibi nemalanmaya çalışan kağıt israfı.
(bkz: leman sam)
(bkz: leman dergisi)
(bkz: limon)
(bkz: limine) *
mizah güzel bir şey ama türkiyede belli sınırlar dahilinde. sokakta kız arkadaşı yada eşine yan gözle bakıldı diye adam öldüren insanlar var. bana küfretti öldürdüm diyen potansiyel katillerimiz mevcut. medya ve basın halkla olan ilişkilerini ab modunda modern değilde gelenek ve görenekler dahilinde onları anlayabilecek bir politika güdmelidirler.