bugün

kerbela haklıyla haksız en buyuk savasının yasandıgı elhamdurillah muslumanım! diyen insan( cıkların) peygamber torununa acımadan kıydıkları, 72 masumu ve masumeyi katlettikleri, yerdir, gündür.
bir bardak soğuk suyu içerken düşündüğüm yerdir. Ciğerim yanar, kavrulur, sanki o suyla...

--spoiler--
Boz bulanık puslu dağlar
Virandır bahçeler bağlar
Şah Hatayi’m durmaz ağlar
Ah Hasan’ım, vah Hüseyin’im

Şehit olmuş Şah-ı Merdan
Şah Hüseyin’im, vah Hüseyin’im
--spoiler--

http://www.youtube.com/watch?v=V1wG2Nbhgr4
dursun ali erzincanlı'nın yürek yakan şiiri.

--spoiler--

Hicretin altmış birinci yılı
Muharrem ayının onu...
Bir şehit var kerbelada
Tam otuz üç mızrak yarası,
Otuz dört kılıç yarası
Ey Muhammed'im nerdesin nerde?
Hüseyinin başı bir yerde; gövdesi bir yerde!
Bu Hz. Zeyneb'in feryadıdır dedesine;
" Ey Muhammed'im! Ey Muhammed'im!

Sana göklerdeki melekler salatü selam getiriyorlar.
Hüseyin ise şu otsuz bozkır çölde
Tozlara, topraklara, kanlara bulanmış,
Azaları kesilmiş yatıyor.
Ey Muhammedim! senin kızların esir edilmiş,
Zürriyetin hep öldürülmüş.
Sabah yelleri onların üzerine toz toprak savuruyor."

http://www.youtube.com/watch?v=OWtGgT4JzMw

--spoiler--

(bkz: zeynep binti ali)
"SIZIYI GiDEREN SU.
SUYUN SIZLADIĞINI KiMSELER BiLMEZ." DiZELERiNiN EN iYi BiÇiMDE ANLATTIĞI GÜNÜN ADIDIR.
şu sıralar ankara devlet tiyatrolarında büyük tiyatro'da gösterilmeye devam eden 1. perdesi sıkıcı 2. perdesi can alıcı güzel bir oyun. kerbela olayından bahsediyor.
sunni veya alevi hiç farketmez herkesin kalbini paramparça eden vahşice bir olaydır. peygamber torunun katledilmesidir.
an itibariyle, ışid tarafından bağdat ile birlikte yakıp yıkılacağı söylenen şehirdir.
kerbela'yı da yıkacaklar.
işid denen vahabi köpeğinin bi halt yiyemeyecegi kutsal topraklardan. canlar kurban huseyn é Abbas à.
kureyş'in haşimilerine yine kureyş'in emevilerinin en büyük zulmü yaptığı yerdir.
cemel ve hakem olayı'nın üstüne bu trajedinin yaşanması -maalesef ki- islam dünyası'nı kesin olrak iki parçaya bölmüştür.
Canımızı hala yakandır.
ankara devlet tiyatrolarının en kötü oyunlarından biri.
alevi insanların dini duygularının sömürülmesinden ibaret olan, sanatla zerre alakası bulunmayan ilkokul müsameresi. alevi değilseniz 3 saatinize yazık etmeyin, aleviyseniz böyle ucuz numaralara prim vermeyin.
Sanarsın bir aleviler üzülüyor kerbelaya. Bir de müslüman olacaklar.
şehir tiyatrolarının sergilediği müzikal oyunlardan biri. kadrosu, beklendiği gibi, hayli kalabalık. oyun çok uzun evet, ama izleyiciyi oyundan koparmıyor. ışıklar, gölgeler çok güzel kullanılmış. muaviyenin rüyası, kufedeki zülfikar, son sahneler benim için hayli etkileyiciydi. en katı yürekli kişinin bile oyunun sonlarına doğru yüreğinin bir cız edeceği gerçek... hepinizin eline emeğine sağlık.
Bir zulümdür kerbela.
haksızlığa karşı dikiliştir, diriliştir. zulme boyun eymeyiştir. Hz. Hüseyinin şehadetidir.
resmi verilere göre 26 milyon kişinin erbain için ziyaret ettiği şehir. (bkz: aşk a yolculuk)
Bir kendisini bir de necef'i ** görmeden ölmeyeceğim şehir.
Her yer Najaf,
Her yer Kerbela.
..imam hüseyin şehit oldu
Gül bahçemde güller soldu
Topraklar kan ile doldu
Kerbelada kerbelada...
gelip geçmiş en büyük faciaya tanıklık etmiş yer. kan çölü.

--spoiler--

hüseyin düştü atından sahra-i kerbelaya
cebrail yetiş haber ver dedesi resulallah'a

--spoiler--
Irak'ta bir bölge adı olup islam tarihi literatürüne kerbela katliamı, kerbela savaşı adıyla geçmiştir. islam tarihinin en büyük katliamlarından biridir ve o günden bu yana birçok tartışma ve ayrılığın temelini teşkil eder.

Olayın zemini hz.hasan'ın hilafeti muaviye'ye devrettikten sonra şehid edilmesiyle başlar. Birçok şii kaynakta hz.hasan'ı zehirleyen kişinin muaviye olduğu yazar. lakin asıl itibariyle zehirleyen kişinin kim olduğu belli değildir ve bununla ilgili bir malumat yoktur. Keza muaviye hilafette kaldığı sürece ehli beyt mensupları ona biat etmişler, herhangi bir menfi tepkide bulunmamışlardır.

Muaviye henüz hayattayken kendi taraftarları ve hicaz ahalisinden oğlu yezid'e biat etmelerini istemiş lakin her iki taraf da oğlu yezid'biat etmemişlerdir. Bunun üzerine muaviye biat etmelerinden vazgeçti. Ama vefat ettikten sonra hilafeti veraset yoluyla oğlu yezid'e devretmiştir. Sünni cephede bu eleştirilir ve isabetli bir karar olarak görülmez. hilafete daha ehil liyakat sahibi kişiler vardı ve sahabenin birçoğu hayattaydı. Bir şura komisyonuyla halifenin seçilmesi münasip olandır. (şiilerin bu olaya olan tepkilerini dile getirmeye gerek dahî duymuyorum). Fakat bu ona karşı bir isyan gerektirmez. Sahabe ve tabiunun büyükleri de böyle bir isyana gitmemişlerdir.

Bir kısım rivayetler muaviye'nin oğluna; hilafete geçince ilk olarak abdullah b ömer, hüseyin b ali, abdullah b zübeyr'in biatini almasını söylediğini nakleder.
Yezid hilafete geçince bu kişilerden kendisine biat etmelerini ister. Abdullah b zübeyr ve hz. hüseyin biat etmez ve mekke'ye giderler.
Bu sırada hz. Hüseyin'in mekke'de olduğunun haberini alan kûfe ve basra'daki Ali taraftarları hz. Hüseyin'e biat mektupları gönderirler. Bu mektuplarda kendisine biat ettiklerini ve gelip hilafet makamına geçmesi gerektiğini yazarlar. Rivayete göre mektupların sayısı 18.000 e ulaşmıştır.

Diğer taraftan hz. Hüseyin'in etrafındakiler kûfe ve basra'dakilere güvenmemesi gerektiğini, onların sözlerinde durmayan insanlar olduğunu, daha önce babası ve kardeşini de yarı Yolda bıraktıklarını, kûfe'ye gitmemesi gerektiğini söylerler.

Hz. hüseyin önce müslim b akil'i ortamın buna müsait olup olmadığına bakması için gönderir. Müslim b akil kûfe'ye gider ve hz. Hüseyin'e ordaki durumun müsait olduğuna dair bir mektup gönderir.
Fakat hz. Hüseyin'in yanındakiler ısrarla ona gitmemesi gerektigini telkin ederler:

-hz.ali'nin diğer eşinden olan oğlu muhammed b hanefiyye gitmemesi gerektiğini söylüyor.

-abdullah b abbas gitmemesi gerektigini söylüyor ve çok isabetli bir tavsiyede bulunuyor: "eğer kûfeliler gerçekten sözlerinde samimilerse kûfe valisini sürsünler. Yine illa gideceğim diyorsan en azından aileni, çocuklarını götürme.

-abdullah b zübeyr: "gitme, mekke'de kal. Babana ve abine yapılanları ıraklıların gaddarlıklarını unutma. Sen babana ve abine ihanet etmiş bir topluluğa gidiyorsun." diyor.

-abdullah b ömer biri mektupla biri bizzat konuşarak olmak üzere iki kere hz. Hüseyin'i gitmemesi yönünde uyarıyor.

-ebu said el hudri ve şâbi de gitmemesini söylüyor. Ebu said el hudri hz. Ali'den kûfe halkı için şu sözleri işittiğini belirtiyor: "vallahi ben onlara küstüm, kızdım. Onlar da bana küsüp kızdılar"

-cabir b abdullah: "allah'tan kork. iki kitleyi karşı karşıya getirme." diyor.

-meşhur şair ferazdak da temim vadisinde hz. Hüseyin'le karşılaşıyor ve "halkın gönlü seninle ama kılıçları sana karşı" diyor.

Bu şekilde tesbit edildiği kadarıyla tam 17 kişi hz. Hüseyin'i gitmemesi yönünde uyarıyor ve farklı öneriler getiriyorlar.

Peki hz. Hüseyin'in bu kadar istişareye ve gitmemesi yönündeki telkinlere rağmen neden kûfe'ye gitti?

-hz. hüseyin'in tabiatı sert ve haksızlığa tahammül edemiyor. Bir karar alıyor ve derhal uyguluyor.

-yezid hilafete uygun birisi değil ve benim biatimi haketmiyor, diyor.

-ehli beyt dışındakilerin veraset yoluyla halife seçilmesini reddediyor. Ya ehli beyt ya da şuradan çıkacak karar.

(Muaviye kendi hilafeti zamanında ehli beyte karşı fiili bir zulüm uygulamamış hatta beytül malden cömertçe vermiştir. Yani yezid'e kadar bir zulüm yok.)

Yezid'e müslim b akil'in kûfe'ye gittiği haberi geliyor ve derhal kûfe valisini değiştiriyor. Eski vali mülayim ve ehli beyti seven biri olduğu için yerine şeytani fikirlere sahip ubeydullah b ziyad'ı getiriyor.

Müslim b akil önce muhtar es sakafinin evinde kalıyordu ama sonra hane b urve'nin evine geçti. Hz. Hüseyin'e biat edenler de müslim b akil'in etrafında toplandılar.

Ubeydullah b ziyad'ın şeytani bir zekaya sahip olduğunu söyledik. ilk olarak bir kölesini müslim b akil'in içlerine sokuyor ve ondan sürekli haber alıyor.
nitekim en son ubeydullah b ziyad, hane b urve'yi çağırıyor ve türlü eziyetler ediyor.

bunun haberi müslim b akil'e gelince beyat edenlerle beraber ubeydullah b ziyad'ın konağına yürüyor. Yürüyüşe ilk başladıklarında yanında binlerce kişi varken konağa vardıklarında 300 kişi kalıyolar. Konağın önünde bir çarpışma oluyo ve 70 kişi kalıyorlar. Mübarezeden sonra yakınlarda bi camiye giriyolar namaz kılmak için müslim b akil namazını kılıp arkasına döndüğünde yanında duran kimseyi göremiyor ve tek başına kalıyor.

Yaralı haliyle bir kadının evine sığınıyor ama kadının oğlu ubeydullah b ziyad yandaşı olduğu için ihbar ediyor nitekim müslim b akil ubeydullah b ziyad'a teslim ediliyor.

Öldürüleceğini anlayan müslim b akil birine vasiyet ediyor:

-hüseyin gelmesin.
-öldükten sonra bedenime müsne yapılmasın
-700 dirhem kûfelilere borcum var ödensin.

Müslim b akil şehit ediliyor ve cesedi kûfe sokaklarında sürükleniyor.

Hz. Hüseyin'e bunun haberi geliyor ve hata yaptığını anlıyor. Kûfe yakınlarında hz.hüseyin'le beraber 70 kişiyi durduruyolar. Hz.Hüseyin onlara 3 seçenek sunuyor:

-beni ve ailemi bırakın, geri dönelim.
-beni yezid'e götürün biat edeyim.
-beni bir cepheye gönderin orada cihad edeyim.

Ubeydullah b ziyad biati almak için gidiyor ama hz.hüseyin yezid'le muhatap olmak istiyor. Bunun üzerine ordaki 70 kişiden birkaçı hariç hepsi şehid ediliyor.
Ubeydullah b ziyad hz.hüseyinin cesedine hakaret ediyor (şia kaynaklarında bu kişi yezid olarak geçer. Aynı şekilde şia kaynaklarında hz.hüseyin ve yanındakilerin susuz bırakıldığı geçiyor lakin bu haber sahih değil).
Yezid'e hz.hüseyin'in mübarek gövdesinden ayrılmış başı götürülüyor. Yezid bunun üzerine ubeydullah bin ziyad'a lanet ediyor ve "ya rabbi ben bu işten beriyim ben öldürülmesini istemedim" diyor. (Tabi ki bu sözleri onu kıyamette azabtan kurtaramayacak.)
Peki bu facianın müsebbibi kim?
1. Tabi ki yezid.
2. Ubeydullah b ziyad
3. Kalleş, yalancı, güvenilmez kûfe halkı.

Bu katliamdan sonra ehli beyt siyasetten uzak durmuştur. 12 imamın hiçbiri siyasetle ilgilenmemiş ve herhangi bir isyanda bulunmamışlardır.

Bu olay farklı gruplarca farklı şekillerde değerlendirilir:
Şiiler: tamamen bir yas ve kin törenine dönüştürürler.
Nasıbiler: bir bayram olarak kutlarlar.
Ehli sünnet: bu olayı lanetler ama bir nefret ve kin haline getirmez. yapılması gereken bu katliamdan ders çıkarmaktır.

Her sene 10 muharremde insanların sözde o acıyı yaşamak adına kendilerine yaptıkları eziyetler ya da sanki bu facianın müsebbibi sünnilermiş gibi bi tavır almaları kin ve nefret beslemeleri kimseye hiçbir şey kazandırmaz. Kerbela sünnilerin de şiilerin de ortak acısıdır. islam tarihinde kara bir lekedir. ortak bi acıya sahipken bu faciadan ibret alınması gerekirken her sene özellikle muharrem ayında şiilerin sünnilere karşı sergiledikleri tutum yersiz ve haksızdır.
Iki gün sonra gitmek için yola çıkacağım aşk mekanı.
su an icin ankaradan daha guvenli olan yer, yalansa soyleyin.
ağlatan olaydır. peygamberin torunu öldürülmüştür.
ankara simurg oyuncuları tiyatrosunun yeni sezon oyunu...
güncel Önemli Başlıklar