bugün

hayat kurtarır. ama stresli bir süreçten geçmenize sebep olur.

kana ihtiyaç duyduğunuzda donör bulsanız bile kanın donörden alınıp işlenmesi sonrasında da alıcının kanı ile crosslanması saatler alan işlem. bu süreçte hastanızı kaybetmezseniz eğer şanslısınızdır.

işin en acı tarafı hastahanenin elinde o kan bulunsa da size elimizde yok demesi.
dün itibariyle sultanahmet'deki kızılay çadırında ilk kez yapmış olduğum eylemdir.
biraz aç karnıma olmam dolayısıyla baya bi hayattan uçuran, vücutta esrar etkisi yaratan bir eylem olmuştur. (bkz: uçmanın değişik yolları)
ayrıca yaklaşık yarım kilo kan alıyorlarmış benden topu topu 150 gram çıktı, zorlamalarına rağmen devamı da gelmedi.
hemşirenin başın dönüyor mu sorusuna evet diyince elime bir pamuk tuttuşturdu çek falan diye, gayet iyi geldi emin olmamakla berabar o madde sanırım amonyaktı. biraz olumlu etki yaptı ise de bir süre sonra elimden pamuk düştü ve alamadım, ellerim tutmadı.

en çok hoşuma giden yanı ise yaptığınız bu güzel olay, gerekli kişiye ulaştığında kanımızın kullanıldığına dair bize mesaj yollayacak olmaları oldu.

kanı verdikten sonra ise çokoprens ve soda veriliyor kendine gelesin diye.

hem sizin sağlığınız, hem de diğer insanların sağlığı için kan veriniz, insana küçük de olsa birşey yapmanın mutluluğunu da yaşattığını ekleyeyim.
eğer kan vermek için, kızılay'a üye olmuşsanız, doğum gününüzün kutlanması demektir. *
ölesiye istediğim bir yardım olmakla beraber, yine iğneden ölesiye korktuğum için hiçbir zaman başarıya ulaşamamış, bir dilek olarak kalmıştır hayatımda bu yardım. tez zamanda bu korkumu aşıp 3 ayda bir bağışta bulunmayı istiyor şu gönlüm.
bir de şöyle bi durumu var ki gerçekten çok üzücüdür efenim. şöyle: siz acil kan ihtiyacı olan biri için kan vermeye gitmişsinizdir. yapılan tahlil sonucunda doktordan şu ifadeyi duymanız tam bir hayal kırıklığı yaşatır: ' hanfendi, sizin kana ihtiyacınız var!'. sonrasında yardım edememenin verdiği hüzün kaplar insanın içini.
tarafımdan bizzat yaşanmıştır.
sağlık açısından donörün vücduna pek bir katkısı olmayan. sadece yardım edildiği için insanlık bilincini ortaya koyanve insanı vicdanen rahatlatan eylem.

dinen hiçbir sakınacı yoktur.götten element uydurmamak gerekir.aksine hayırlı bir olaydır.

daha hayırlı olay için (bkz: organ bağışı)
kan fazlası olanlara tavsiyedir. kan verdiğinizde kuş gibi rahatlarsınız. ayrıca kanınızda bir virüs veya bakteri olup olmadığını da öğrenmiş olursunuz. eğer kızılaya veya devlet hastahenelerine bağış yaparsanız evet sevabı da vardır. yani parayla satmadığınız sürece. hiç tanımadığınız biri size çok kalpten dua edecektir.
kan fazlalılığının en kolay tedavi yöntemidir. kan fazlalığının belirtileri kansızlıkla aynıdır. üzerinizdeki yük hafifler rahatlarsınız.
kendim de biraz kansız olduğum için benim için sakıncalı olabilecek durum.
her bireyin mutlaka yapması gereken olaydır.ihtiyacınız oldugunda belki de o kan size geri dönecektir. bir ferahlık ve huzur içinde ayrılırsınız, kan verdikten sonra.
(bkz: duyarlı olmak)
kan fazlalığı gibi bir hastalığın tedavisi için en ufak bir etkisi olmayan eylem. tek faydası sevaba girmektir.
zaten öyle bir hastalık da yoktur.
40-50 yaşlarına* kadar 6 ayda bir kan vermenin vücuda büyük faydaları vardır. özellikle sporcular için. Vücut kendini yeniler ve yeni kan hücreleri daha çok oksijen taşıyabilir. bu da daha çok çalışma enerjisi ve süratli dinlenebilme demektir.
ne kadar insanlar sanki bir uzvundan vazgeçiyor triplerine girebilseler de, kan vermek çok hayati bir yardımdır. kan vermek, donöre hiçbir zarar vermez, aksine hücre yapımı için kemik iliğini çalıştırır ve işleyen demir ışıldar mantığı ile kemik iliği güçlenir. ayrıca yıllarca tedavi gerektiren hematolojik kanserler var ki, yarın hangimizde ortaya çıkacağını malesef bilemeyiz. hematolojik kanser hastalarına bazen günde 1-2 ünite eritrosit süspansiyonu, bazen 4-8 ünite trombosit süspansiyonu gerektiren yüksek doz kemoterapi tedavileri uygulanmaktadır. koca bir donör listesi ile yola çıkan bu hastalar zamanla çevrelerindeki insanların kaybolduğunu görmektedirler. umarım yarın siz olmazsınız ama kan vermek için bunlar hatırlanmalı.
yapılırken susasılan eylem.
işlem bittikten sonra size verilen kızılay marka soda ise çok iyi gelmektedir.
insanın cesaretini kıran hayır işi.

çok niyetlendim; üniversite şenlikleri esnasında açılan kızılay standına gittim; form bile doldurdum. lakin kan verenlerden ikisi arka arkaya bayılınca bütün cesaretimi kaybettim; formu çantama sokup gerisingeri kaçtım. evet korkağım.
sagliga iyi geldigi soylenen fedakarlik.
vücut kendini topladıktan sonra insan daha enerjik hisseder kendini ve kafasıda daha iyi çalışır gibi olur... garip bir tıbbı açıklama oldu kabul ediyorum ama benden bu kadar.
gerçekleştirilmeden önce yakın zamanda yaşanılan cinsel aktivitelerin de sorgulandığı eylem. bu tip sorgulamalarda cevaplar samimi olmalı yalnız.

kızılay namına gönüllü kan bağışı kampanyasında çalışıyorum. 1.80 boyunda, 50 kilo, fizyolojik olarak tipitiple hüdaverdi arasında bocalayan bir eleman geldi çalıştığım yere.

doktor: son iki hafta içerisinde korunmasız cinsel ilişkiye girdiniz mi?
eleman: ööeehh.. şimdi.. cevap vericem ama ayıp olmasın bayanlar var ortamda. (kankaları kopar) (süper espri neticede)
doktor: (bezgin bir ifadeyle) beyfendi girdiniz mi girmediniz mi?
elemanın kankası: türkiye de mi soruyosunuz yoksa yurt dışında mı? en son rusya daydı da arkadaş.
doktor: yalnız bizi böyle meşgul edecekseniz..
eleman: tamam tamam. bi susun lan. en son üç gün oldu. korunmasız olarak yani. (korunarak iki saatte bir zkişiyorum demek istiyor heralde)
bifincancay: yalnız mastürbasyon cinsel ilişki olarak sayılmıyo biliyosun di mi?
kankalar: vuuuuuuuu!
eleman: ne diyosun sen lan!
doktor: bifincancay... dışarı çık.
bifincancay: bu adam üç gün önce korunmasız ilişkiye girdiyse ben de şurada iki ünite kan verecem! geneleve bile almazlar bunu!
eleman: deneyelim senle istersen. giriyo muyum girmiyo muyum...
bifincancay: valla bana uyar şekerim. hem senin için de bi ilk olur fena mı? sevaptır.
doktor: dışarı bifincancay! bi daha söylemicem!

bence kan merkezlerinden kan almadan önce.. kullanacağınız kanın ne tip canlıdan geldiğini mümkünse bir soruşturun.

zaten en kötü, muhtaç olduğumuz kudret.. damarlarımızda az da olsa kalan asil kanda mevcuttur. malum. bu tarz androidlerin yaşam sıvılarına hacet yok.
meyve suyu içmek.
bir arkadaşımın babasıydı ihtiyacı olan. saat gece 02.00 sularıydı. telefon geldi, kan grubum ihtiyaç duyulandı. hastanaye gittik. testler yapıldı. ihtiyaç duyulan kan değildi aslında, trombositlerdi. kan vermeye başladım, bağlanılan makine kandaki trombositleri ayırıp bir haznede topluyordu. makine kanı işlediğinden dolayı bir buçuk saat kadar zaman aldı. sonra yeteri kadar alındığını söyledir ve işimiz bitmişti. eve döndüğümüzde saat sabah 6 idi. o gün biz hastaneden çıktıktan sonra, babasını kaybetmişler... o günden sonra bir daha asla kan vermeyi düşünmedim.

geçenlerde bir yakınım aradı, bir yakınının kana ihtiyacı olduğunu söyledi. işten çıktıktan sonra kızılay'a gitmemi, orada kan verebileceğimi söyledi. saat aksam 7 gibiydi, kızılay'daydım. bu saatten sonra kan almadıklarını söylediler.

tanım: bir daha yapmayı düşünmediğim aktivitedir.
mutlu edici etkisi vardır.
hikaye duymuştum gerçeklik payı nedir bilemiyorum. şöyledir;

bir cocuk trafik kazası geçirir ve yaralanır. Kana ihtiyaç duyulur. Ailesi küçük kardeşinin kanının uyuştuğunu bilmetedir ve ufaklığa sorarlar. "Abine kanın gerekli iyileşmesi için, kan vermek ister misin?" diye. Ufaklık bir iki dakika tereddüt eder düşünür ve tamam der. Hemen abisinin yanına yatırırlar. Ufaklık abisine bakar, ailesi de ordadır. Hemşire koluna iğneyi takmaya geldiğinde, ufaklık titrek sesle sorar.
-Ben hemen mi öleceğim, yoksa biraz zaman alacak mı?
kan verme eylemini gerçekleştirirken, kendinizi çok huzurlu ve tatlı tatlı gülümsenize sebebiyet veren, güzel meseledir.
Kan bağış merkezinde kan vermeye gittiğimde gördüğüm bir yazı vardı. Verilen kan yerien gelir peki ya kaybolan hayat. Açık ve net önemli bir bağış olduğunu açıklıyor. altı ayda bir bağış yapmalıyız.
iğne korkusunun asıl sebebi tahlil için bile olsa insana acı veren eylem
küçükken ağlamak ileriki yaşlarda kan vermemek eylemleriyle bağlantılı iş.
(bkz: sevap)