bugün

1954 kanada doğumlu,hollywood'da çektiği aksiyon-bilimkurgu filmleriyle popüler olmuş yönetmen..bazı filmlerinde senarist ve yapımcı olarak da ismi geçer..titanic filmiyle en iyi yönetmen oscarını kazanmıştır..terminatör filminden tanıdığımız
linda hamilton un eski eşidir aynı zamanda
(bkz: true lies)
(bkz: titanic)
(bkz: terminator)
(bkz: the abyss)
titanic`ten yedi sülalesine yetecek parayı vurup köşesine çekilen yönetmendir.
2009'da gösterime girecek yeni projesi avatar üzerine:
http://www.sinemaestro.co...w&id=489&Itemid=1
terminator ve terminator 2 efsaneselerinin babasıdır.
terminatör gibi olağanüstü bir filmi hem süper çekmiş hem de süper yazmıştır. alkışlanası, saygı duyulasıdır.
1984 yılında çekmiş oldugu terminator filminin konusu hala işlenebiliyor, film hala konuşulabiliyorve en önemlisi de film hala izlenebiliyor. süper bir yetenektir kendisi.
avatar filmi zavallı türk izleyicisi tarafından tam tadıyla izlenemeyecek akıllı mı akıllı, gayretli mi gayretli yönetmen.
neden izleyemeyeceğiz: çünkü o filmin grafik kalitesini gösterebilecek sadece 2 sinemamız var.

tarihin derinliklerinden gelen bir edit: 3d olarak izlenebilecek pek çok sinemamız varmış ancak en üst kalitede izlemek için yeterli sinemamız yokmuş diye duydum.
(bkz: jessica alba)'yı (bkz: dark angel) adlı diziyle meşhur eden kişi.
daha önce 2 defa(aliens, terminator) sinemanın yönünü değiştirmiş ve halktan "vay orospu çocuğu!!" şeklinde övgü almış; şimdi de bir üçüncüsüne hem de en köklüsüne hazırlanmaktadır. allah utandırmasın ne diyelim. sevdiğimiz bi abimizdir sonuçta.
avatar filmiyle sinemayı yeniden icat etmiş yapımcı-yönetmen.
eskidendi çok eskiden...

bir adam çıktı dedi ki, bilgisayar efektlerini bu filmlere ben adam gibi yerleştiririm arkadaşım, bundan sonra bilgisayar efekti olmadan da abidik gubidik teknoloji özürlü filmler olmasın, olmamalı.

sonra yıllar geçti. filmlerdeki bilgisayar efektleri aldı başını gitti.

bu aralar ortalıkta bir adam var.

diyor ki, geliştirdiğimiz bu tekniklerle sinemaya kattığımız bu yeniliklerle beraber bundan sonra bu harika 3d sinemayı ben adam gibi yaparım arkadaş, bundan sonra da abidik gubidik 3d olmayan filmler çekilmesin öyle.

ikisi de james cameron.

bu adam 5-6 sene sonra ne diyecek diye düşünmek bile heyecanlandırıyor insanı. sinema dünyası ona çok şey borçlu.
sinemanın dahi çocuğu. muhtemelen birçok evlilik yapmasının nedeni ise normal insan bazında düşüncelere sahip olmaması ve işine evinden daha çok bağlı olmasıdır.
hayatını sinemaya adamış usta bir yönetmendir kendisi.

ayrıca;
(bkz: 1854 doğumlu mu)
(bkz: yok ebesinin amı ali sami)
bu adam kırık. şimdi de uzayda 3 boyutlu film çekme hazırlıkları içerisinde olduğunu öğrendik. aslında 11 eylül vuku bulmasaymış 18 aylık bir eğitimden sonra belki de sinema tarihinin gelmiş geçmiş en eksantrik ve coşkulu filmini çoktan konuşuyor olacaktık.
(bkz: hey gidi)
yeni nesil bu adamın değerini pek bilmez.
Yeni nesil görselin değerini bilmez.

hiç unutmuyorum Terminator 1 de endoskeletonun Sarah connor'un peşinden topallaya topallaya geldiği sahneyi.
stop motion sahneydi bu.
Ama o zamana kadar çekilmiş en gerçekçi stop motion sahneydi.
Sanki Sarah connor'u yakalasa dünyanın sonunun geleceği gerçeği film gerçeği değil de dünya gerçeğiydi.

Sonra ALiens. (ek: ripleyin kargo robotuyla kraliçe alienı tepelediği sahne)

Arkadaş gözümün önünden o tasarımlar, o muhteşem alien modellemesinin sinemaya aktarılışı, ripleyin ve adamlarının peşinden koşarken yarattığı aksiyon duygusu hiç gitmiyor.

Daha sonrası terminator 2

herkesin malumu.

Sonrası true lies.

Otoyolda harrierlarla ve helikopterlerle yapılan kovalamaca. Jamie Lee Curtisin arnold tarafından helikopterle, kontrolden çıkmış limuzinin sunroofundan çekilme sahnesi o zamana kadar benzeri çekilmemiş sahnelerdi.

filmin kendisinden tiksinsem bile bir titanik gerçeği var.

Titanik'i her geniş plandan aldığında o geminin büyüklüğü karşısında büyülenmemiz.

ve sonunda Avatar.

yıl 2010 dedik, artık görselle sonuna kadar doyduk dedik, Transformers izledik eah baydı dedik görsel işi, Terminator 4 izledik güzel kotarılmış patlama sahneleri, robot sahneleri lakin bizi etkilemedi ama avatar'ı izledik demek ki doymamışız, görsel işi bitmemiş, herkesin yapmayı beceremediği sanat eserleri de varmış dedik. yüzlerce hatta binlerce kez izlediğimiz kovalamaca, hatta oyunlarla içinde bulunduğumuz kovalamaca sahneleri hala ilgi çekebiliyormuş, insanı koltuğa mıhlayabiliyormuş dedik.
sağolsun bu yüzden james cameron bize görsel olarak her filmde daha önce yaşatılmayanı yaşattığı için.
james cameron avatar filminde oynayacak sam adlı oyuncuyu ormanda yürümeye alıştırmak için bunu değişik bir kostümle ormanda koşturuyırmuş ve kendiside el kamerasıyla çekiyormuş. bunları gören biri ne yaptıklarını sormuş. sam: film çekiyoruz ahbap. bu yanımdaki de titanikin yönetmeni demiş. adam camerona bakmış ve yaran cümleyi sarf etmiş: titanik filminden sonra epeyi düşmüşsün dostum.*
titanik yapıtına bayıldıgım, fakat son yapıtı olan Avatar'ı begenmediğim kişidir. Başarılar efenim kendisine.
okan bayülgen tarafından hırsızlıkla suçlanan ünlü yönetmen.
Titanikten kazandığı para bitince para kazanmanın yolunu avatar da arayan ve yine başarılı olan olağanüstü bir yönetmen.
sinema dünyasının dahi çocuğudur filmini beğenin beğenmeyin ama yaptığı az sayıda filmde çok sayıda başarısı olan yönetmendir.terminatör,titanic ve şimdide avatar.adam işini az yapıyor ama öz yapıyor.eğer adam kendi rekorunu kendisi kırıyorsa işte gerçek yönetmen budur denir.
yaptığı filmle milyar dolarlar kaldırması okan gibi başarısız akörlük denemeleri olan bir talk showcuyu rahatsız ettiği gözlenen harika yönetmen.
okan bayülgen'in eleştirisinden sonra yönetmenliği bırakacağını açıklamış. okan'ın kendi yarattığı formatı çalıp talk show işin girecekmiş şimdi de.
sinema tarihinin, kendi kendisiyle yarışan yetenekli yönetmen olarak hatırlayacağı, avatar ve titanic gibi en çok kazandıran iki filmin arkasında ki zeki insan evladı.
okan bayülgen'in gördüğü yerde kafa göz dalacağını düşündüğüm rejisör.
gıfıl gıfıl okan'ı arıyor. levye var elinde.