bugün
- ölmek nasıl bir duygu12
- türkiye'yi türkçülerin yönetecek olması37
- arkadaşlar evleniyorum ben21
- ete aç bir toplum olmak12
- devlet bahçeli10
- kemal kılıçdaroğlu65
- 403 server error10
- türkiye'nin ilk nükleer bombasına isim önerisi15
- kitap alıntıları15
- en pisi pisine ölen ünlü13
- chansey yemek helal mi12
- şu elbiseyi nereden bulabilirim11
- her şey başka türlü olabilirdi19
- otopsiraporlari8
- en leş ilişki bile sap olmaktan iyidir10
- sinan oğan48
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor22
- düşün ki o bunu okuyor11
- hdp'nin ikinci turda kılıçdaroğlu nu satması15
- kılıçdaroğlu'nun 2028de fırtına gibi esecek olması23
- 30 mayıs 2023 ankaragücü galatasaray maçı9
- 900 bin suriyeli'nin tc vatandaşı olması19
- the revenge of hector16
- tinderden karı düşüyor mu9
- muhtemel frank lucas mülteci kavgası8
- erdoğan'ı istemeyen yüzde 47 onu çekmek zorunda mı37
- sözlükte hakarete uğramak8
- chatgpt8
- bik bik'in iş yerine isimsiz çiçek göndermek11
- pillars of creation9
- sevilmeyen sözlük yazarını kurbanda kesmek11
- günün sözü20
- satanizm10
- anın görüntüsü40
- intihar mektubuna yazılacak şeyler8
- sözlük yazarlarının cv'ye yazdıkları şeyler10
- bir erkeğin peşinden koşmak10
- azraili bekleyen adam13
- sözlükteki ilknur isimli psikologlar18
- bir sigara mı yaksak9
- kılıçdaroğlu istifa eder mi26
- sahip olmak istemediğiniz organ8
- radikal kemalist teorisyen15
- beni neden sevmiyorsunuz12
- yazarların ihtiyacı olan şeyler20
- diktatör dede9
- çok hastayım sözlük13
- merve dizdar17
- 29 mayıs 1453 istanbul un fethi11
- bu millet chp den nefret ediyor29


entry'ler (434)
Duyduğum andan beri heyecanlandıran.Fakat şöyle bir sorun var ki, kamp için çadırı herkes kendisi getiriyormuş.Halbuki bir an alana aittir diye sevinmiştim :(
Bir de sözlükte yeteri kadar ilgi görememiş ne yazık ki.
Bir de sözlükte yeteri kadar ilgi görememiş ne yazık ki.
en zor diller arasında ilk üçe girer. alfabesi kiril olduğundan bir tek okuması kolaydır. yazı kısmına gelince, ruslar el
yazısına çok önem verirler. kapıcısından devlet bakanına herkes el yazısı yazar. bir de matbaa yazısı vardır ki rusçayı yeni yeni
öğrenenler ilk bununla yazmışlardır eminim. *
vurgu çok önemlidir, yazarken yada konuşurken vurgu hatası yapılırsa komik durumlarla karşılaşılabilir. örneğin pisat fiilnde
vurgu a' da ise yazmak, i' de ise çiş yapmak anlamına gelir. bunun gibi ince detaylara dikkat etmek gerekir.
çok zengin grameri vardır ve bir o kadar da zordur. bir fiile ön ek eklenerek onlarca farklı fiil elde edilebilir. örnekle,
en basitinden bir okumak fiili, küçük bir ön ekle kitabın başını okumak, başından sonuna kadar okumak, yarım yamalak okumak, göz
atmak,kopya çekmek, sayı saymak, hesaplamak gibi zibilyon tane farklı anlamlara gelecek şekilde türetilebilir. rusça, yüzde
seksen istisnalar dilidir. ** **.
bir bakıma bulmaca gibidir rusça. kelime türetirken dilediğin kadar esnetebilebilir. fikrimce telafuzu da kulağa hoş gelir.
özetle öğrenmesi zordur, meşakatlidir, sabır gerektirir fakat bir o kadar da zevklidir. * *
yazısına çok önem verirler. kapıcısından devlet bakanına herkes el yazısı yazar. bir de matbaa yazısı vardır ki rusçayı yeni yeni
öğrenenler ilk bununla yazmışlardır eminim. *
vurgu çok önemlidir, yazarken yada konuşurken vurgu hatası yapılırsa komik durumlarla karşılaşılabilir. örneğin pisat fiilnde
vurgu a' da ise yazmak, i' de ise çiş yapmak anlamına gelir. bunun gibi ince detaylara dikkat etmek gerekir.
çok zengin grameri vardır ve bir o kadar da zordur. bir fiile ön ek eklenerek onlarca farklı fiil elde edilebilir. örnekle,
en basitinden bir okumak fiili, küçük bir ön ekle kitabın başını okumak, başından sonuna kadar okumak, yarım yamalak okumak, göz
atmak,kopya çekmek, sayı saymak, hesaplamak gibi zibilyon tane farklı anlamlara gelecek şekilde türetilebilir. rusça, yüzde
seksen istisnalar dilidir. ** **.
bir bakıma bulmaca gibidir rusça. kelime türetirken dilediğin kadar esnetebilebilir. fikrimce telafuzu da kulağa hoş gelir.
özetle öğrenmesi zordur, meşakatlidir, sabır gerektirir fakat bir o kadar da zevklidir. * *
doyumsuzluk sınırları zorlamıştır bu durumda. ilki gerçek olsaydı ikincisi zaten olmazdı, e madem ilki de olduğuna göre ikincisi
ne ayak diye sorarlar adama.
çoklu kişilik bölünmesidir neticede ve aslında 3 kişilik bir kandırmacadır.
hem bi koltuğa iki karpuz da sığmaz ki.
ne ayak diye sorarlar adama.
çoklu kişilik bölünmesidir neticede ve aslında 3 kişilik bir kandırmacadır.
hem bi koltuğa iki karpuz da sığmaz ki.
her eş * yakalanana kadar en dürüst eştir. cinsiyete indirgememek lazım.
aşk cesaret ister, yürek ister. bunlardan taviz vermekse korkaklıktır.
hangimiz başladığımız bir aşkın sonsuza dek gideceğinden emin olarak başlıyoruz?
şöyle der çok sevdiğim bir cümlede:
yüzyıllardır oynanmasına rağmen, hiçbir seyirci sahneye fırlayıp romeonun zehirli iksiri içmesine engel olamamıştır.
sonunda geminin batacağı bilindiği halde titanic defalarca izlenmiştir.
bitecek korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın. çünkü romeo ölmeli, titanic batmalı ama aşk herşeye rağmen
yaşanmalıdır.
hangimiz başladığımız bir aşkın sonsuza dek gideceğinden emin olarak başlıyoruz?
şöyle der çok sevdiğim bir cümlede:
yüzyıllardır oynanmasına rağmen, hiçbir seyirci sahneye fırlayıp romeonun zehirli iksiri içmesine engel olamamıştır.
sonunda geminin batacağı bilindiği halde titanic defalarca izlenmiştir.
bitecek korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın. çünkü romeo ölmeli, titanic batmalı ama aşk herşeye rağmen
yaşanmalıdır.
sinema tarihinin gerçek duayeni bana göre. fos çıkan hiçbir filmine raslamadım. özellikle philadelphia' daki müthiş başarısının ona oscarda en iyi erkek oyuncu ödülünü getirmesi, sinema tarihinde ilk gerçek çıkışını yapmayı sağlamıştır ve ardından forrest gump ile 2. oscar ödülününü almıştır.
dramatik rollerin yaşayan karizması! o yapsın biz seve seve izleyelim.
dramatik rollerin yaşayan karizması! o yapsın biz seve seve izleyelim.
herşeyden önce yerli malı bilincinin oturtulması gereken kızdır.
terkedilmeyi kendine yediremeyecek olup, içten içe bu paranoyayla yaşadığı muhtemel sevgili.
insanoğlunun bencil oluşundan mütevellittir ki kimse kimseyi beklentisiz, karşılıksız sevemez. sevdiğinin de kendisini onun sevdiği gibi, belki de daha çok sevmesini ister. çoğunlukla da daha çok sevilmeyi ister. benciliz çünkü. en basitinden beklentisiz sevgi diye düşündüğümüz anne sevgisinde bile bir beklenti vardır. gözünden bile sakındığı çocuğunu severken hiçbir anne, ileride onun bir baltaya bile sap olmamasını istemez, hep en iyi yerlerde görmek ister yada hiçbir anne yaşlandığında onun yüzüne bile bakmayan, yalnızlığına terk etmek için çocuk yapmaz. bunlar da birer beklentidir.
ayrılığın her türlüsü acıtır canı.
aldatılmayla gelen ayrılık acıtır,
iki tarafın da sevdiği halde sonu olmayan bir ilişkinin
bitmesi acıtır,
ilişkiyi ayakta tutan saygının azalmasının farkedilmesiyle biten ilişki acıtır...
kısacası çok seviyorken gelen ani ayrılıklar çok acıdır, üzer. ayrılmak isteyen tarafın omuzlarına çok yük biner belki ve nasıl yapsam da en az acıyla kabul ettirsem bunu ona da kolay atlattırsam diye düşünerek kendinden nefret ettirme gibi bir yolu seçip, evet benden nefret ederse hafif atlatır, artık onu sevmediğimi ve hayatıma başka birinin girdiğini, onunla olmak istediğimi söylersem bu iş olur diye basit düşünenler. aslında siz onun nefretini bile haketmeyecek kadar hiçsiniz de sonuç olarak bunu düşünemeyen kuş beyinlerinize şunu sokun. hangi yolu denerseniz deneyin, kalp kırılır, iç acır.
aldatılmayla gelen ayrılık acıtır,
iki tarafın da sevdiği halde sonu olmayan bir ilişkinin
bitmesi acıtır,
ilişkiyi ayakta tutan saygının azalmasının farkedilmesiyle biten ilişki acıtır...
kısacası çok seviyorken gelen ani ayrılıklar çok acıdır, üzer. ayrılmak isteyen tarafın omuzlarına çok yük biner belki ve nasıl yapsam da en az acıyla kabul ettirsem bunu ona da kolay atlattırsam diye düşünerek kendinden nefret ettirme gibi bir yolu seçip, evet benden nefret ederse hafif atlatır, artık onu sevmediğimi ve hayatıma başka birinin girdiğini, onunla olmak istediğimi söylersem bu iş olur diye basit düşünenler. aslında siz onun nefretini bile haketmeyecek kadar hiçsiniz de sonuç olarak bunu düşünemeyen kuş beyinlerinize şunu sokun. hangi yolu denerseniz deneyin, kalp kırılır, iç acır.
(bkz: esra erolla evlen benimle)
(bkz: zuhal topalla izdivaç)
(bkz: seren serengille izdivaç)
(bkz: dest- i izdivaç)
(bkz: su gibi)
giderek çoğalıyorlar efendim durduramıyoruz.
(bkz: zuhal topalla izdivaç)
(bkz: seren serengille izdivaç)
(bkz: dest- i izdivaç)
(bkz: su gibi)
giderek çoğalıyorlar efendim durduramıyoruz.
bir hışımla önceki günün yorgunluğu ve uykusuzluğuyla eve gelinir, önce karın doyurulur. * o an saat kaçsa
alarm en az bir saat sonrasına kurulur. bir saat sonra alarm çalar ama uyku o kadar tatlı gelir ki akla ders mers gelmez, beş
dakika daha uyuma moduna girilir. bi beş dakika daha, ve sonra bi beş dakika daha...
nihayetinede o beş dakikalar hiç bitmez ve sabah birilerinin dürtmesiyle kalkılır. * * *
alarm en az bir saat sonrasına kurulur. bir saat sonra alarm çalar ama uyku o kadar tatlı gelir ki akla ders mers gelmez, beş
dakika daha uyuma moduna girilir. bi beş dakika daha, ve sonra bi beş dakika daha...
nihayetinede o beş dakikalar hiç bitmez ve sabah birilerinin dürtmesiyle kalkılır. * * *
geçen fotoğraf albümünde anılara dalıp gitmiş kardeşim bir heyecanla annemin yanına koşar:
-kardeş: * anneeee... şu benim yaptığım çerçeve nerde yaa? ilkokulda
mı yapmıştım ben bunu? hey gidiii... * * * *
- anne: manyak çocuk! onu sen değil ablan yapmıştı. * * * *
ve olayın çakılmasından sonra ardarda gelen kahkahalar...
ben mi?
koşarak uzaklaştım. *
-kardeş: * anneeee... şu benim yaptığım çerçeve nerde yaa? ilkokulda
mı yapmıştım ben bunu? hey gidiii... * * * *
- anne: manyak çocuk! onu sen değil ablan yapmıştı. * * * *
ve olayın çakılmasından sonra ardarda gelen kahkahalar...
ben mi?
koşarak uzaklaştım. *
bazen insan psikolojisinin içine edebiliyor. şöyle ki:
yıllardır çocuğu olmadığı için küçük osman' ı * kendi öz oğlu gibi benimseyip seven, bir bölümünü bile
kaçırmayan, tvde adeta onunla yaşayan, hatta ve hatta hani o halatı ayağa takılıp denize düştüğü sahnede ciddi
anlamda sinir krizleri geçirerek bir hışımla ekranı delmek isteyip de halatı oraya koyanı öldürmeye gitmek isteyenler bile var.
bazen annelerin de olaya kendini fazla kaptırmalarıyla faturayı çocuklarının üzerine kesmeleri de cabası.
yıllardır çocuğu olmadığı için küçük osman' ı * kendi öz oğlu gibi benimseyip seven, bir bölümünü bile
kaçırmayan, tvde adeta onunla yaşayan, hatta ve hatta hani o halatı ayağa takılıp denize düştüğü sahnede ciddi
anlamda sinir krizleri geçirerek bir hışımla ekranı delmek isteyip de halatı oraya koyanı öldürmeye gitmek isteyenler bile var.
bazen annelerin de olaya kendini fazla kaptırmalarıyla faturayı çocuklarının üzerine kesmeleri de cabası.
aldırmayınız. şayet kızlar kendini güldüren erkekleri sever.
bazı bastırılmış dürtülerin esiri olan genç bir kızın psikolojik savaşı belki de anca bu kadar güzel anlatılabilirdi.
herşeyden önce tahmin edildiği gibi natali portman' ın kusursuz oyunculuğu ödülü kaptı zaten.
unutmadan:
"Kusursuz olmak, sadece kontrollü olmak demek değildir. Aynı zamanda kendi haline bırakabilmektir."
herşeyden önce tahmin edildiği gibi natali portman' ın kusursuz oyunculuğu ödülü kaptı zaten.
unutmadan:
"Kusursuz olmak, sadece kontrollü olmak demek değildir. Aynı zamanda kendi haline bırakabilmektir."
yoktur. sınav zamanları gelince bülbül gibi şakıyacaktır.