Güzel durumdur ama küçük ilçede yaşama zevki asla veremez.
fakirler olmasa güzel şehir aslında.
2 saat gidiş 2 saat geliş topla 4 saati yolda geçirmektir,üstelik sadece 42 km yolu bu kadar sürede gidiyorum ve ayakta ter kokuları eşliğinde ömrümün 4 saati her gün böyle geçiyor.
kalabalık ve pislik zaten tavan yapmış durumda.
insanları bozmuş durumda.
kış gelse sorun,yaz gelse sorundur istanbulda.
istanbulda yaşamak kız kulesi karşısında çay içmek kadar,gayrette metrobüsüne binmektirde. sikiyim böyle şehri dedirtir. istanbul bitmiş,iptal olmuş resmen. tez zamanda bir memur neyim olup terketmek gerekir.
(bkz: kaos)
pahalılıkta antepte yaşamakla kapışır tek fark antepte boğaz ve saraylar yoktur .
Eşittir trafik.
Trafik, suriyeliler ve malum ırk olmasa çok daha keyifli olurdu.
böyle bir iki aylık bir süreç için ise; gezmeli tozmalı güzel olabiliyor.

ama bir ömür geçirme planları var ise; yapmayın.
etmeyin.

cennet gibi yerler varken neden benim evim gibi cehenneme gidersiniz?
iş-ev arasında sıkışan hayatların bolca olduğu durum.
insanlar evden işe işten eve ancak gelip gidiyorlar diye tahmin ediyorum, zira beylikdüzünde oturup maltepeye, bostancıya çalışmaya giden bir dünay tanıdığım var.
siz yaşayın. ben kaçıyorum.

işlenilen günahların bu dünyada cezasının çekilmesidir istanbul.

bu dünyadaki cehennemdir.
hem kariyer, hem de sosyal ve kültürel hayat için muazzam bir potansiyeldir. lakin aynı zamanda gayet zor şartlara sahip bir yaşamdır.
Paradoks. Benzetmekte hata olmasın insanlarda kırılmasın ama evli birine aşık olmak gibi.
Aşk var ama mutluluk yok. Aşktan geçemezsin. Mutluluktan geçersin.
Hayalim olan şey.
Istanbul'a aşık olmak. Hey gidi istanbul. Sen ne güzel şehirsin.
Ben istanbulda okurken sanıyordum ki istanbul güzel. Meğer keramet istanbulda değil sevdiğiniz insanın istanbulda olmasıymış. Şimdi mesela gidiyorum arada aynı sokaklarında geziyorum o eski etkisi yok çünkü artık o kızı hiç sevmiyorum nefret bile etmiyorum.
gereksiz kalabalığa maruz kalmaktır.
parası olmayan için işkence. o trafikte olan herkes için işkence orası da ayrı.
Tek sözle: (bkz: Şeytan taşlamaktan abdest almaya fırsat bulamamak)

Bir sanattir.

Fazla guzellik dolu sözcük zirvalıkları veya ajitatif şeylele doldurmanin anlami yok. Konu istanbul çünkü. Icinde milyon cesit insan barindirir fakat bu insanlarin ancak ve ancak %20si hayatin içindedir. Konumuz da bu zaten, (bkz: içinde olmadığın hayata küfretmek).

Ben bunu anlamlandiramiyorum.

görünmez bir mıknatısın butun o milyonlari kendine doğru çekmesi ve boylelikle uretecek, kesfedecek ve en azindan yasaminda bir kerecik dahi ozgurce yasayabilecek insani; tanri tarafindan bize bahsedilmis bu hayatin disina itiyor.

Bunu anlamlandiramiyorum.
(Kafam iyi kusura bakmayin yazdiklarim bana sacma geliyor ama istanbulda sokakta kaldim su anda otel odalarinda surunuyorum.(iste ajitasyon budur!!)

Velhasil..
Zordur kardesim.
Istanbulda yasamak kolay;
Yasadigin hayatin icinde olmak zordur.

Sahsen ben, Icinde olmadigim hayati sikerim. Bu dusunce tarzindan kaynakli; yasamimdaki politik, stratejik kararlarimin finalinde her nasil bir durumla karsilasirsam karsilasayim (tabi allah bize çile vermesin. Yani hic kimseye) yine de en azindan bu beton ormaninda tercihlerini kendi yapan ozgur bir insan olarak yasamali.

Amk vallahi son yazdihim cumleden bisey anlamadim.

Neyse ahbap?

Hic sordun mu kendine,
"Buna karar veren kim" diye?

Iyi geceler.

Edit: yazarken sacma gorundu. Okudum fena degil. Anlasilir.
istanbulda bir süre için yaşayan herkese özellikle küçük şehirden gelenlere muhteşem ve romantik gelen.

Zaman aşımına uğrayınca sadece trafik, cinayet, şerefsizlik, taciz, hırsızlık, çocuk işçiler, plaza köşesine konuşlanmış çadırlar görüyorsunuz.
istanbulda eskiden zenginler yaşayabiliyordu sadece, artık zenginler bile yaşayamıyor.

ne demek istediğimi anlamışsınızdır umarım.
istanbul'u sevmezse gönül aşk'ı ne anlar ?
istanbulda yaşamayı sevmeyen bir ben varmışım gibi geldi bi an, sevilicek hiç bişeyi yok ne meraklısınız manzaraya, oda belirli yerlerde manzara izleyebilirsiniz.

haricinde herhangi bi özelliği olduğunu düşünmüyorum, eskidendi o alışveriş mal temini vs elinizde net var ver sipariişi amerikadan gelsin..
ne kadar kaçmak da gelse içinizden , bir ayrıcalıktır bu. isteseniz de bırakıp gidemezsiniz bu büyülü şehri. bırakamazsınız galata'yı , kız kulesi'ni , sultanahmet'i.

bütün trafik , kalabalık , kargaşa gibi sorunlara rağmen bırakıp gidemeyecek kadar bağımlılık yapar istanbul.

ne demiş yahya kemal beyatlı:

"Sana dün bir tepeden baktım aziz istanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer."

bir tutkudur istanbul.
mükemmel bir ayrıcalıktır. konya'da kayseri'de malatya'da samsun'da yozgat'ta niğde'de vs yaşayan insanlara zavallılar böyle mükemmel bir şehri kaçırıyorsunuz diye acımaktır. bağımlılık yapar.
Pardon yaşamak derken?