Tüm insanlığa gönderilmiş olan son hak din. Peygamberi Hz Muhammed, kitabı Kuran'dır.
türkiyenin %99 unun mensubu olduğu,en güzel yaşanılan yerinde türkiye olduğu son hak din
a) kölelikle ilgili olarak
gayet nezih ve bir o kadar da açıklayıcı:

http://isoru.wordpress.co...-gore-kolelik-neden-caiz/

bu sitede kısaca islamda kölelik anlayışının var olmasının temelinde savaşlar vardır diyor.

savaşta aldığınız esirleri
1- ya öldürürsünüz!
2- ya köleleştirirsiniz!
3- ya serbest bırakırsınız!

eğer öldürürseniz bu insana verilebilecek en ağır cezadır, islam bunu tasvip etmez. serbest bırakırsanız da enayi konumuna düşmüş olursunuz (sizin düşmanınız esirleri katletsin, köleleştirsin siz serbest bırakın olur mu öyle şey? akla mantığa sığar mı?)
yine geriye en mantıklı seçenek, esirleri sosyal hayatta faydalanma imkanı veren köleliktir. bu açıdan bakıldığında açık olmayan, anlaşılamayan hiçbir nokta yoktur.

tabi ben bir 10 sayfadan ben de süzüleni yazdım. açıp tamamının okunması gerekli...

b) recm ile ilgili olarak

nisa süresi 16. ayet :
"Sizlerden fuhuş (zina) yapanların her ikisini de incitip kınayın. Eğer onlar tövbe edip ıslah olurlarsa onları incitip kınamaktan vazgeçin. Çünkü Allah tövbeleri çok kabul edendir, çok merhamet edendir."

müslümanlar arasından zina suçu işleyenlere uygulanan bir cezadır. cezanın sabit olması için 4 salih kişinin tanıklığı gerekir. bu dört kişinin hayatında hiçbir şekilde yalan söylememiş olması gereklidir. tanıklığın tanımı ise zina olayında bizzat penetrasyonu görmektir yani adamın fercinin kadının apışarasına girdiğinin görülmesi ve doğrulanmasıdır. ceza infaz edilirken bu tanıklardan biri taşlamayı reddederse yalan yere tanıklık ettiği varsayılır ve infaz durdurulur.

recm de aslolan zina yapan kişilerin bir meydana getirilmesi ve etrafında toplanan insanların en fazla misket büyüklüğünde taşlarla zina yapanları kınamak amaçlı taşlayarak utandırmasıdır ki bu insanları herkesin önünde kınamak ve küçük düşürmek ölümden daha beter bi cezadır, insan utancından yerin dibine girer. zira 700 yıllık osmanlı devleti tarihinde gerçekleşen recm olayı sayısı sadece 1 dir.
Araştırma-öğrenme kültürü konusunda pek bahtsız olan Türk toplumunun büyük bir kısmının gülünç tanımlamalarına maruz kalan,
global barış eksenine verilen addır.
Kuran'ı okumamış müslümanlar IŞiD için "Gerçek islam bu değil" diyor. Tatlım gerçek islam bu, sen gerizekalısın.
kelime anlamı "teslimiyet" olan din. Kitabı kuran-ı kerim dir. peygameri hz. muhammed dir. Türkiye'nin kağıt üzerinde %99unun halbuki aslen %85inin mensup olduğu din.
hristiyanliktan sonra gelen din. kanimca cennet ve cehennem kavramlarinin yani olumden sonraki yasamin en fazla anlatildigi dindir.yapilacak ve yapilmayacak seylerin sinirlari kesin cizgilerle cizilmistir.cogu dinden farkli olarak insan hayatinin her kisimina dair kurallari vardir.
sözde barış ve kardeşlik dini. paylaşımcılığın sıfır olduğu egoların tavan yaptığı saçma inanış ve zorbalıklarla dolu inanç sistemi... kardeşi kardeşe düşman eden özel mülkiyeti ön plana çıkaran kapitalizme türlü alternatifler sunan yalanlar silsilesidir aslen...
nüfus kağıdına bakılırsa türkiyenin %99 unun mensup olduğu din. gerçekte ise bu oran çok daha azdır.
kendi inandığım dindir, insanları samimi,sempatik,yardım severlerdir.
üniversitedeyken müslüman kadın arkadaşlarıma sürekli ateizmi tebliğ ettim,
yıllarca,
bıkmadan, usanmadan.

benim için hep "çok iyi bir insansın bir de müslüman olsan." deyip durdular.

yıllar içinde, aynı yolda oldukları insanlardan çok kazık yeyip gelip benim yanımda ağladılar.

belki bu yanlış bir genelleme ama böyle şeyler yaşandı.

bir gün bir kadın arkadaşımı babası, sevgilisi olduğu için dövdü.

ve yine ben vardım yanında.
ona islam'ı anlattım...
ona kadın erkek eşitliğini anlattım,
ona ödül-ceza ilişkisinden çok gerçek ahlak gerçek namus nedir anlatmaya çalıştım.
anlamadı.
kapandı şimdi
ve mutsuz.

özellikler kadınların bu erk dini nasıl savunduğunu gerçekten anlamıyorum.

ve kadınlara şu soruyu soruyorum;

müzik dinlememenin, makyaj yapmamanın, erkekten bir adım geride olmanın neresi kutsal?
bu size hakaret değil mi?
bir kitle var, Müslüman bunlar ama "çağdaş yaşamı" da keşfettiler ve sevdiler. Eh, bunda ceplerinin para görmesi de etkileyici oldu elbette.

Bu yüzden "laik" çevrelerde alay konusu oluyorlar, "aaa bak, espresso da içiyor yamyam" gibilerden, dinci çevrelerde de kendilerine "hain" gözüyle bakılıyor, "Müslüman adam gavur kahvesi içer miymiş canım" yaklaşımıyla...

iki taraf da saçmalıyor, çünkü yanılgının nirvanasına ulaşmış bulunuyorlar;

Genç Osmanlılar'ın ve onların çocuğu ittihatçılar'ın çağdaşlığı yalnızca bir anayasa sorunu olarak görmeleri gibi... Kemalistler'in çağdaşlığı, memur oldukları için, şapka giymek, tıraş olmak, kravat takmak sanmaları gibi... Yaşama biçimini doğuran temellere bakmıyoruz, "göstergeleri" üzerinde tartışıyoruz.

islam kültürü, bilime sırtını çevirdiği için teknoloji üretemedi, bu yüzden de gelişen teknolojinin sürekli yarattığı ve yenilediği yaşama biçimlerine uyum sağlayamadı. Ve de tren kaçtı, yakalanamaz. Dubai'ye en yüksek, en görkemli, en pahalı kuleyi dikseniz, o gene gayrimüslimin "betonarme inşaat tekniğiyle" yapılacaktır. "islami mimari" artık bir çizgi meselesidir yalnızca. Estetik bir sorundur. Bir "islami statik hesabı" yoktur ve olamaz. Bir islam matematiği, islam fiziği, islam kimyası yoktur. Su, Fransa'da da, iran'da da yüz derecede kaynar.

Bunu Batı dünyası başardığı için de, "çağdaş yaşamı" belirleyen o kültür oldu. Bu da zaman içinde hep değişkenlik gösterdi.

Örneğin 2017 yılında değil de 1706 yılında yaşayan bir Batılı olsaydık, kafamızda çok uzun perukalarla, ayağımızda apartman topuk ayakkabılarla ve sırtımızda dantelli gömlekle gezecektik. Atatürk ilkelerine son derece aykırı!

Günümüzde şapkanın "hiç modası yok", şöyle Humphrey Bogart tarzı eski usul bir fötr giyene deli derler, giymiyorsunuz... Oysa giymemekle "Atatürk devrimlerinden" birini çiğniyorsunuz! Pis sakal modası var, her sabah tıraş olmamakla "memur kalıplarına" hiç de uygun davranmıyorsunuz!

Ama bunu siz yapınca "günün trendlerine" uygun sayılıyor, dinci yapınca, pis gerici.

Bir islam teknolojisi doğmadığı için bir "islam çağdaşlığı" da doğamadı. Dolayısıyla, o yaşama biçimi geri görünüyor. "ithal" her tür davranış da ileri sayılıyor.

Bilgisayar kullanan dinci yadırganıyor. "Kıbleyi gösteren saat, ezan okuyan cep telefonu" gibi buluşlar alay konusu ediliyor.

Batıya tepki duyan dinciler de, Müslüman hayat tarzını ille "öküz gibi yaşamak" sanıyorlar!

islam'da alkol yasak, kahve değil. Spor serbest, hatta günde beş vakit namazla teşvik de ediliyor. iyi giyinmek, güzel kokular sürünmek yasak değil, tam tersine peygamber sünneti.

Kavga, o kokunun şişesinin üzerinde bir "gayrimüslim markası" yazmasından çıkıyor. Buna kızan dinci, gidiyor cami avlusundan burun direği kıran "hacıyağı" alıyor.

Bir "Osmanlı tıraş losyonu" üretildi de sürmedik mi? Markası "Airbus" değil de örneğin "Havakayığı" olan bir uçağa binmedik mi? Turist bize Türkçe adres sordu da göstermedik mi? Kazık gibi iskemle üzerinde değil de sedirde kaykılıp oturulan bir kahvehane açıldı da gitmedik mi?

Atatürkçü olduğumuz için değil, cüppeyle otomobil kullanılamayacağı için pantolon giyiyoruz. Kredi kartı taşımak sorun çıkaracağı için para kesesi değil cüzdan kullanıyoruz. Bol cepli olduğu için sırtımızda aba değil ceket var. Daha iyi temizlediği için misvak değil diş fırçası kullanıyoruz. Sen bir Müslüman mühendis olarak daha iyi bir şey icat etmiş olsaydın, seninkini kullanırdık.

Tersi de, "Arap kültürüne sarılmak" şeklinde bir ahmaklık. Hadi gitsinler, kışın Erzurum sokaklarında entari ve terlikle dolaşsınlar da çift taraflı zatürreden mevta olsunlar...
"Islam" denince akillara sakal, turban, carsaf, sarık, giyim kuşam geliyor.
Oysa "islam" denince akla guzel ahlak, akil, ilim, irfan, hak, hukuk, adalet gelmeli.
haz muhammed'in vefatıyla beraber kaynakları 4'e çıkmış dindir.

kur'an: cebrail tarafından allah'tan vahyedilenlerin peygamdere ulaşması ve kitap haline gelmesiyle oluşan kutsal kitaptır. dogmatik olma özelliği olarak ısrarla yıpratılmaya çalışılan kısımdır. dogmalarla değil kutsal olanlarla ilgilidir. dogmalar tartışmaya açıktır, ancak kuran değildir.

sünnet: kur'an'da yer almamasına rağmen bizzat hz. muhammed'in allah'ın gözetim ve denetimi altında gerçekleşen hayata ve islamın uygulanmasına dair öğretileridir.

kıyas: o devrin hayat şartları ile an'ın yaşama şartları arasında bağ kurarak olayları yorumlama kabiliyetidir. örneğin islam'da taşıtların değeri hz. muhammed'in zamanındaki deveden yola çıkılarak, peygamberimiz deveyi bir araç olarak kullanmıştır o zaman bugün araba da müslümanların kullanması gereken bir hizmet aracıdır...gibi.

içtihad: sadece müçtehid denilen islam alimlerinin kuran, sünnet ve kıyslarda bulunamayn hükümleri yine bu kaynaklar aracılığıyla yorumlamaları olayıdır. fetvalar en önemli örneklerdir. işte teologlar tarafında geliştirilen islamı'ın kendisi değil bu noktalarıdır. ayrıca içtihadlar islam yorumlarının en zayıf halkalarıdır.

dikkat edilmesi geteken hususlar ise islam müslümanların yaşadığı değil yukarıdaki dört hüküm kaynağına göre yaşanması istenen kurallar bütünüdür. hristiyanlığın veya hristiyanın karşısında değildir. mücadele iki benzer sıklette güç arasında yapılabilir, islam'a göre ise tek ve son hak din islamiyettir. bunlar kulaktan dolma bilgiler, babadan öğrenilen zırvalar veya okunan iki oryantalist eseri ile değil ciddi bir beyin ve kalp gücü ile, sonsuz bir allah ve kuran sevgisiyle yorumlanacak hadiselerdir.
bir garip ülkenin başbakanının şehit olan askerlerini aşağılanmasını; aynı adamın oğullarının kah amerika'da keyf çatmasını, kah türkiye'de devlet ihalelerini "kucaklamasını" hiç bir şekilde kabul edemeyecek din.

mensuplarının bu konuyu kabul edişleri ise, herhalde bir "hayır amel" olarak nitelendirilmeyecektir...

kudretinden sual olunmaz.