bugün

islam

bir kitle var, Müslüman bunlar ama "çağdaş yaşamı" da keşfettiler ve sevdiler. Eh, bunda ceplerinin para görmesi de etkileyici oldu elbette.

Bu yüzden "laik" çevrelerde alay konusu oluyorlar, "aaa bak, espresso da içiyor yamyam" gibilerden, dinci çevrelerde de kendilerine "hain" gözüyle bakılıyor, "Müslüman adam gavur kahvesi içer miymiş canım" yaklaşımıyla...

iki taraf da saçmalıyor, çünkü yanılgının nirvanasına ulaşmış bulunuyorlar;

Genç Osmanlılar'ın ve onların çocuğu ittihatçılar'ın çağdaşlığı yalnızca bir anayasa sorunu olarak görmeleri gibi... Kemalistler'in çağdaşlığı, memur oldukları için, şapka giymek, tıraş olmak, kravat takmak sanmaları gibi... Yaşama biçimini doğuran temellere bakmıyoruz, "göstergeleri" üzerinde tartışıyoruz.

islam kültürü, bilime sırtını çevirdiği için teknoloji üretemedi, bu yüzden de gelişen teknolojinin sürekli yarattığı ve yenilediği yaşama biçimlerine uyum sağlayamadı. Ve de tren kaçtı, yakalanamaz. Dubai'ye en yüksek, en görkemli, en pahalı kuleyi dikseniz, o gene gayrimüslimin "betonarme inşaat tekniğiyle" yapılacaktır. "islami mimari" artık bir çizgi meselesidir yalnızca. Estetik bir sorundur. Bir "islami statik hesabı" yoktur ve olamaz. Bir islam matematiği, islam fiziği, islam kimyası yoktur. Su, Fransa'da da, iran'da da yüz derecede kaynar.

Bunu Batı dünyası başardığı için de, "çağdaş yaşamı" belirleyen o kültür oldu. Bu da zaman içinde hep değişkenlik gösterdi.

Örneğin 2017 yılında değil de 1706 yılında yaşayan bir Batılı olsaydık, kafamızda çok uzun perukalarla, ayağımızda apartman topuk ayakkabılarla ve sırtımızda dantelli gömlekle gezecektik. Atatürk ilkelerine son derece aykırı!

Günümüzde şapkanın "hiç modası yok", şöyle Humphrey Bogart tarzı eski usul bir fötr giyene deli derler, giymiyorsunuz... Oysa giymemekle "Atatürk devrimlerinden" birini çiğniyorsunuz! Pis sakal modası var, her sabah tıraş olmamakla "memur kalıplarına" hiç de uygun davranmıyorsunuz!

Ama bunu siz yapınca "günün trendlerine" uygun sayılıyor, dinci yapınca, pis gerici.

Bir islam teknolojisi doğmadığı için bir "islam çağdaşlığı" da doğamadı. Dolayısıyla, o yaşama biçimi geri görünüyor. "ithal" her tür davranış da ileri sayılıyor.

Bilgisayar kullanan dinci yadırganıyor. "Kıbleyi gösteren saat, ezan okuyan cep telefonu" gibi buluşlar alay konusu ediliyor.

Batıya tepki duyan dinciler de, Müslüman hayat tarzını ille "öküz gibi yaşamak" sanıyorlar!

islam'da alkol yasak, kahve değil. Spor serbest, hatta günde beş vakit namazla teşvik de ediliyor. iyi giyinmek, güzel kokular sürünmek yasak değil, tam tersine peygamber sünneti.

Kavga, o kokunun şişesinin üzerinde bir "gayrimüslim markası" yazmasından çıkıyor. Buna kızan dinci, gidiyor cami avlusundan burun direği kıran "hacıyağı" alıyor.

Bir "Osmanlı tıraş losyonu" üretildi de sürmedik mi? Markası "Airbus" değil de örneğin "Havakayığı" olan bir uçağa binmedik mi? Turist bize Türkçe adres sordu da göstermedik mi? Kazık gibi iskemle üzerinde değil de sedirde kaykılıp oturulan bir kahvehane açıldı da gitmedik mi?

Atatürkçü olduğumuz için değil, cüppeyle otomobil kullanılamayacağı için pantolon giyiyoruz. Kredi kartı taşımak sorun çıkaracağı için para kesesi değil cüzdan kullanıyoruz. Bol cepli olduğu için sırtımızda aba değil ceket var. Daha iyi temizlediği için misvak değil diş fırçası kullanıyoruz. Sen bir Müslüman mühendis olarak daha iyi bir şey icat etmiş olsaydın, seninkini kullanırdık.

Tersi de, "Arap kültürüne sarılmak" şeklinde bir ahmaklık. Hadi gitsinler, kışın Erzurum sokaklarında entari ve terlikle dolaşsınlar da çift taraflı zatürreden mevta olsunlar...