bugün

(bkz: msn de aşklar yalan) *
"ilk bakışta mantıksız gibi gelebilir her normal insana. fakat göz önünde bulundurulmalıdır ki msn yada internet dediğimiz kavramlar yalnızca vesile olmuştur tanışmaya... herkes türk filmlerindeki gibi çarpışarak, karşılaşarak aşık olmuyor belli ki!bu tesadüftür çok ince bir tesadüf hemde.." şeklinde savunma senaryosu yazdırabilicek ümit, mutluluk sebebiyetidir.
duyulanlar ve görülen sonunca "peah" denilesi durumdur..
yakın zaman örneği fulden uras'tır. insanlar başta öylesine başlayan bir muhabbetle daha sonra bu durumu bitirdiklerinde hastaneye düşecek kadar olabiliyorlar. galiba o kişiye alışmak ve bir anda herşeyin bitmesi bu durumun en büyük nedeni.
artık sanal alemin hepimizin hayatının bir parçası olması sonucu herkesin başına gelebilcek olan eylem. ne kadar sağlıklıdır ya da sağlıksızdır tartışılır. ama ne olursa olsun herkesin başına gelebilecek olan eylemdir. hem belki de dış görünüşe değil de ruha verilen önem yalan söylenmedikçe artacaktır. genç nesil için hayırlara vesile olması dileğiyle..
olabilme ihtimali de olan durum...yani o da senin gibi, niyeti bozuk bir insan diilse gercek hayatta görüşmenizle beraber güzel sonuçlanabilecek olan aşk çeşitidir...
kişinin aşkını bulduğunda bunun çok güzel olduğunu, fakat gaza gelip başka arayışlar içinde bulunmamasının daha da güzel bir o kadar da zor olduğunu anlatan güzel bir söz. anlayana......
mutlu sonla bitebilir ama bu düşük bri ihtimaldir. bu aşklar sizin bir süre asosyal olmanıza neden olurlar. her boş zamanınızda nete girdiğinzi için dış dünya ile bağlantınız kesilir. o yüzden uzak durulması gerekmektedir.
günümüzde sayıları hızla artan bir aşk çeşididir...
genelde asosyal insanların tercih ettiği aşktır.
(bkz: internette aşık olmak/@cococabana)
son senelerde hayatimiza feci sekilde girmis olan internetin getirdiklerinden bir tanesidir. gercek aleme saglikli bir sekilde tasindigi takdirde guzel sonuclar dogurdugunu bir cok kez gordum. o kadar da umutsuz vaka degil su anda..
12000 ytl'niz yoksa düşünmeyin bile.

hayır mağdur olan birisini tanıyorum ondan söyledim.

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=228624
en tuhafı başladığı gibi bitmesidir. bundan dolayı ayrılıklarıda bir tuhaf olur. internet lisanı dolayısıyla aradaki çoğu kelime yutulur ve şöyle söylenir;
(bkz: sndn ayrlyrm)
(bkz: titreşim göndererek sevgiliyi orgazm etmek)
bazı yorum kabiliyeti zayıf olan kişiler tarafından küçümsenen, gerçek hayatta karşılaştığı insanların internete girmediğini zanneden kişiler tarafından aşağılanan aşk tipidir.

ancak internetten aşk, gerçek hayattan olandan daha dürüst olabilir çünkü herkes içindeki şeytanı internette döker. internette sahte karakterler vardır ancak gerçek hayatta da vardır.

bir aşk platformu olarak internet, pekçok iyi kalpli insanın birleşmesine büyük aşklar yaşamasına da neden olmuştur.

internetten aşk, cafede aşktan, okulda aşktan, sokaklarda aşktan daha sağlıklıdır çünkü burada ortak tanıdıkların kriterleri de varken, internetten aşk tamamen özgürdür.
çoğunlukla iki tarafında hayal kırıklığına uğradığı ilişki türüdür.
(bkz: canan sedattan ayrılsın istiyorum)
(bkz: gerçeği gözümüze sokup canımızı sıkan başlıklar)
uzak ya da ulasilmasi güc olan asklardir, ulasilmadigi icin zevklidir.
modern ortam romantikleridir aşıklar. aşkları da sanaldır, aynı ortam gibi.
insanlar gözlerinin içine baka baka bile, o kadar yalanlar söylerken, internet aşkından ne beklene.

--spoiler--
"...
Modern ortam romantikleri
Belki de oyun bozan bendim kelimeler yoktu üstümde
Aşklar artık sanal alemde romantikler chat peşinde
" *
--spoiler--
ben anlamıyorum ya eğer buna aşk deniyorsa, iki insan birbirlerine hissettirdikleriyle anlaşabiliyorsa, bundan mutluysa tanışma şekli neden bu kadar önemli oluyor? bunca zaman gerçekten yüz yüze görüştüğünüz, tanıştığınız insanlar size çok şey mi kattı? veya onlar sizi yarı yolda bırakmadı mı? yanıbaşınızda olan tüm insanlar mükemmel, bi internetten tanışılanlara güven olmuyor zaten. bu bu kadar basit olabilir mi?

evet, ilk başta göz göze gelemiyorsunuz, elini tutamıyorsunuz, sarılmak istediğiniz zaman sarılamıyorsunuz.. ama ilk etapta bu durumun belirli bir tanımı yok ve siz o an hissettiklerinizle, hissettirdiklerinizle aşkın radyoaktivitesine çoktan kapılmış oluyorsunuz. onun yazdıkları yalnızca harflerden oluşan şeyler olmaktan çıkıyor ve bambaşka bir hal alıyor. o an mutlusunuz, çok mutlu. bir hata yapıp utana sıkıla düşündüklerinizi çevrenizdeki diğer kişilerle paylaşıyorsunuz, "acaba nasıl karşılarlar?" diyorsunuz. tepki malum; "nasıl oluyor öyle bir şey ya, inanmıyorum ben". şaşırmıyorsunuz artık bunlara açıklama yapmakta içinizden gelmiyor zaten. var abi böyle bi'şey ömrü kısa veya uzun süreli olsun var, olmaya da devam edecek. hazırlıksız yakalıyor o ayrı mesele.

aşk'ın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
başlı başına bir dünyadır aşk.
ya tam ortasındasındır, merkezinde,
ya da dışındasındır, hasretinde...**
Beyaz ekrana bakarken, gerçek hayatta bulamadıkları sevgiliyi düşleyerek, karşıdaki insana belkide tamamen ters!!! bir kişilik yükleyerek bir rüyaya dalma...
sanırım internetle içli dışlı olan birçok insanın en az bir kere başına gelmiş şeydir. aşk ya da değil, illa ki buna benzer bir şey yaşanmıştır.
her ne kadar saçma ya da sonu olmayan bir şeymiş gibi dursa da olabiliyor. kilomtrelerce uzakta, sesini bile duymadığınız (belki sadece fotoğraflarını gördüğünüz) birine çok fena tutuluyorsunuz. çünkü o an kapıldığınız o duygu, sizi bir büyü altına alıyor. "ben mantıklıyım yapmam öyle şey" de deseniz, kendinizi o şeyin tam ortasın bulabilirsiniz.

kaldı ki, internette başlayıp, gerçek hayata taşınan ve sonu evlilikle biten aşklar da mevcut.
aslında işin içinde tanıştıktan sonra gerçek hayatta da görüşmek olabilirse, gayet de normal bir şey. ona da "internet aşkı" denmez sanırım. bildiğin ilişki olur. ama çevrenizden gelen "nasıl tanıştınız?" sorusuna güzel bir cevap bulmanız lazımdır. yoksa millet size "ne kadar salak bunlar" gözüyle bakabilir.
yaşı yeten herkes belkide yaşamıştır bunu, hemde herkes. adsl, kablo net, uydu net falan nerde? ya 33600 modem ile yada paran varsa 56k modem ile internete bağlanıldığı, msn denen olayın portakalda vitamin icq nun ise herkeste olduğu dönemler. ulan ne fırtınalı aşklar yaşandı o zamanlar be! şimdi ki zamanda varya nikahlı eşini okadar sevmez insan. online olduğu sürece senindi karşındaki. pc açık olmadığı zaman aklına bile gelmezdi ama pc açık ise aşıksın. ne resim gördün ne bişey gördün. şimdiki gibi fotoğrafı çek sonra hemen bilgisayara at, avatara koy falan olayı yok.

+aşkım nezamandır konuşuyoruz fotoğrafın yokmu?

sorusunu soran herkes cevap olarak;

-var ama tarayıcıdan pc ye yüklemedim yarın cafeden hallederim.

cevabını alırdı. ulan yaşlanıyormuyuz neyiz.

(bkz: eskiler bilir)
eskiden yaşanan camdan cama aşklarının zamanın hızına uymasıyla yerini bıraktığı, bizim istediğimiz insan kalıbına giren kişiye duyulan çoğunlukla yalancı duyguların ortaya çıkmasıdır.

edit: bir toparlayamadım.
güncel Önemli Başlıklar