bugün

gelmiş geçmiş en rezil eylem.
günümüzde çevre edinmek ve daha fazla güzel kadınla seks yapmak amacı taşıyan sahteliği bol aktivite.

edit: arada içmeye ve kafa dinlemeye bir mekana gidiyorum. şarkıları dinleyip sessizce içiyorum. mekana gelen bir çocuk var. yerinde duramıyor. dans ediyor. hopluyor, zıplıyor, sürekli hareket ediyor. bana bulaşmadığı sürece istediğini yapsın ama karakterlerimiz ters işte... geçen de geldi, ben yine sessizce içiyorum. bu önce yakınıma oturdu, ben de görüş alanıma girdiği için arada baktığını göremiyorum, gitti masaları dolaştı, kızlara asıldı, geldi sigarası bitiyordu uzattı, söndürdüm. sonra birasını uzattı tokuşturduk. baktı benden hayır yok başkasına salça oldu.
ben insanların farklı olmasına saygı duyuyorum ama onlar benim yalnızlığıma saygı duymuyor. herkesle iyi geçinmek gibi bir mecburiyetim de yok. zaten sevmezsem de belli eder hatta söylerim. ne gerek var sevmediğin adamla/ kadınla vakit geçirmeye ? çok saçma ve mantıksız işte...
benim de yaptığım şey. herkesle iyi geçinmeye çalışırım mümkün mertebe. kavga etmeyi, tartışmayı sevmem.
çoğu kişi için yalnızlık korkusunun baskın çıkmasıyla gerçekleştirilen eylem. samimi gelmiyor çoğu kez. sırf yalnız kalmamak için galatasaray' a laf sokup duran adamla oturmam mesela. hatta bu yüzden fanatik fenerli kuzenimle bile yılda bir iki kez görüşüyorum. yapamıyorum, olmuyor.
Neredeyse Mümkünatı olmayan hadise. Siz yıpranırsınız. Ya alttan almak zorunda kalırsınız ya alttan. Taviz vere vere bir bakmışsınız siz diye bir şey kalmamış. ihtiyacınız olduğunuzda bu insanlara kesin bir işleri vardır. Bilemiyorum, belki bana öyle denk geldi. Sırtınızı yaslayabileceğiniz tek tük insanınız olsun. Çok insan demek hem zaman, hem iş demektir. Gerek var mı?

Belki kısa süreli olunabilir ama uzun vadede çok zor.
Karakterden ve prensiplerden taviz vermeyi gerektiren saçma sapan bir eylem. Ben sırf sorun çıkmasın diye karaktersiz biriyle iyi anlaşmam arkadaş. Ne mal olduğunu yüzüne söylerim. Sonucunun ne olacağı da umurumda değil. Kötülere tahammül edildikçe daha çok azarlar demiş tolstoy. Çok da doğru söylemiş.
herkesle iyi geçinirim ama karakterimden ödün vermeden tabii ki. mesela o onu seviyor, bu bunu seviyor diye hepsine uymaya çalışmam ama anlaşabilirim. anlaşmak güzeldir. hepimiz insanız. mesela eniştem galatasaraylı ama kardeşi beşiktaşlı, en yakın üniversite arkadaşı da fenerbahçeli.
mesela sırf ciddiyeti sevdiğim ve şamatayı ölçülü yaptığım için kaç kişinin beni dışladığını hatırlamıyorum. kadınlar bile güldürmeyen, yanında eğlenemedikleri adama bakmıyor. ama sırf yalnız kalmamak için sevmediğim tiplerle gergin gergin oturmak ve seks yapmak için şamatanın suyunu çıkarmak istemiyorum, ki istesem de yapamam. ben buyum yani, başkasına hoş görünmek için değişemem, başkasının da bana hoş görünmek için değişmesi gerekmez. herkes yolu farklı adımlarla yürüyor ve adımların atılışı, genişliği farklı olabiliyor. bunu kabul etmek gerekiyor.
geçinin geçinin yaş 30a geldi mi ebenizin amını tersten görürsünüz. dostunuz da olacak düşmanınızda herkesle iyi geçinmek nedir amk? valla bak enerjiniz bi gider kıyıya vurmuş köpekbalığısı gibi gezersiniz ortalıkta.
--spoiler--
mesela eniştem galatasaraylı ama kardeşi beşiktaşlı, en yakın üniversite arkadaşı da fenerbahçeli.
--spoiler--

bu da günümüzde az rastlanan bir durum. benim yaşadığım yerdeki çoğu fenerbahçeli ve beşiktaşlı, kendi takımları lehine yapılan hakem hatalarını gündeme getirmeyip direkt galatasaray' ın kollandığını iddia ediyor.
iki hafta önce iki çocukla masaya oturdum, biri fenerbahçeli, diğeri beşiktaşlı, galatasaray' ın kollandığını iddia ettiklerinde izin isteyip masadan kalktım. çünkü biliyorum ki fenerbahçe ve beşiktaş lehine de hakem hataları oldu. ama bunu kabul eden çıkmıyor genelde.
sadece bir tane arkadaşım var, onunla rahatça futbol sohbeti yapabiliyoruz, zaten fenerbahçeli olup da objektif davranan nadir insanlardan biri son 10 yıldır karşıma çıkan... onun dışındaki fenerli ve beşiktaşlılar kendi takımlarına laf söyletmeyip galatasaray' ı eleştirip duruyor. bu samimiyetsizliği sevmiyorum ve bu tip insanlarla zaman geçirmek istemiyorum.
şayet '' abi sizin maçta rize' nin iki penaltısı verilmedi ama bizim kasımpaşa maçında kazandığımız penaltı da çok komikti '', o zaman bağrıma basarım ama yok işte, adam burunun dikine gidiyor. istemiyorum bu adamı masamda.
dolayısıyla insanı huzursuz eden bir aktivitedir. huzur bulmak için bazı insanlar yokmuş gibi davranacaksın. yoksa sen üzülüyorsun.
imkansızdır. Özellikle iş hayatında hadi üstlerinizin saçmalıklarını bir şekilde idare ediyorsunuz da aynı pozisyonda çalıştığınız, yaşça yakın olduğunuz insanlar dangalak çıkınca çok zor.
Siz bizim anamızın evladı değilsiniz, özel hayatımızdaki arkadaşımız değilsiniz. Bazılarınıza sadece iş icabı katlanıyoruz. Aşırı sevimsizsiniz.
En nefret ettiğim bunların içinde, samimiyet adı altında kendince birileriyle “dalga geçip komiklik yaptığını zanneden” tipler. Lan içinizde nasıl bir eziklik duygunuz var da böyle tatmin olmaya çalışıyorsunuz, çocukluğunuzda sizi eldivenle mi sevdiler? Bi siktirin gidin amk.
Bizde var bi tane bundan, bugün bi çocuğa yaptı. Bana yapsın diye dua ediyorum, psikolojisinde kalıcı hasar bırakıcam gibon maymununun.
korkak ezik insan işi açık ve net.
Yavşak olmak lazım.
Herkesle iyi geçinmek bence zor hatta imkansız. illaki anlaşamadığın insanlar olacaktır.
iyi geçinemediğinden uzakta durursun motto budur.
(bkz: ikiyüzlülük)
(bkz: samimiyetsizlik)
Herkesle kötü geçinmek kadar yorucu olsa gerek.
evvelden meyl-i arzum olan ama bazı yazarların bokun üstüne toplanan sineklet gibi olduğunu görünce beyhûde olduğunu anladığım mes'ele.
Yavşaklıktır.
Tanım; yavşak bitin yavrusudur.
Karakter meselesi yeri geldi en zoru seçip onu aldım.
Hiç öyle bir derdim olmadı olmayacakta.
Kımıl kımıl öağh.
kimse babanızın oğlu değil. 25 yaşımda anladım ki herkesle iyi de geçinmek zorunda değilsiniz. size faydası olmayan kimseyle hem de.kimseyi kelimenin tam anlamıyla mutlu edemeyeceksiniz.bugün size şükranlar duyan yarın arkanızdan neler demez.
herkesle herkes olmaktır.
hadi hayırlı işler.
Mümkün olması imkansız ve bir o kadar da gereksiz durumdur.
yapsan bile gergin ve rahatsız hissedersin. rol yapıp devam ettirirsen de kalbini yorar. yani hiç gerek yok.
mesela galatasaray' a laf sokup fener' i eleştirmeyen bir adamla aynı masada oturamam. izin ister kalkar giderim yani. dayanamam. ha, kalkamadım diyelim gülümseyip susmakla yetinirim. hayatımda nadrileşen fenerlilere böyle yapıyorum. cevap vermiyor, gülümsemekle yetiniyorum.
Kaypaksınız ve bir duruşunuz yok demektir.
tabii ki herkesle iyi geçinmek zorunda değiliz ama bu bizi daha iyi hissettirir. mesela bugün otobüste şoför yine ücretsiz otobüse binmeyi kötülüyordu. biriyle konuşuyordu, ben hiç muhatap olmadım. herkesle iyi geçinmesek bile herkesle muhatap olmayabiliriz. zaten bizimle iyi geçinmek istemeyen biriyle tabii ki iyi geçinmeyebiliriz ama insanlarla iyi geçinmek güzel bir şey. mesela cuma akşamı 60'lık bir amca bir kadına yer vermediğimi eleştirdi, ben görmemiştim kolu kırıktı sonra ben yer verince olay tatlıya bağlandı sanırım. kızmadın değil mi dedi. ben de bazen yer verdiğimi söyledim. demek ki insanlarla iyi geçinilebiliyormuş. hem kavga etsem kendimi iyi mi hissedeceğim sanki ama geçinemiyorsam da umursamayabilirim aslında.