bugün

demir demirkanın hayatı siklemez bir şarkısı.

bileklerimde birer altın kelepce
gögsümdeki bu izler pence pence
kuruyor toprak yaralarımın icinde
parcalandım bir ruyanın pesinde

tanrı gibi yasadım kul gibi öldüm
hayat nedir?, hayat nedir?
seytan gibi cehenneme gömüldüm
giden gider.. kalan kalır...
ölen bilir, hayat nedir?
giden gider.. kalan kalır..
ölen bilir, hayat nedir?

toz oldu tastan kalbim ellerinde
savrulurken küllerim tek nefeste
katilim ol gel bitir "bir tetikte"..
vur sırtımdan durma.. ölürüm hergün bin kere * *!

tanrı gibi yasadım kul gibi öldüm
hayat nedir?, hayat nedir?
seytan gibi cehenneme gömüldüm
giden gider.. kalan kalır...
kul yanarken ben kendimi gördüm
ölen bilir, hayat nedir?
laneti çözdüm kayıp özüme döndüm...

giden gider .. kalan kalır..
ölen bilir hayat nedir ?
anki rock fest ve odtu stadyum konserinde es gectigi parcadır. kulise girip sormak isterken "hoyt nereye" diyerekten korumaları engel olmustur.
(bkz: life is life)
(bkz: save i olmayan oyun)
(bkz: hayat epik tiyatrosu)
ezanla namaz arasıdır diye cevap verilmesi halinde aşağıdaki açıklamanın gerekli ve yeterli olduğu soru cümlesidir.*

birincisi namazsız ezan diğeri ise ezansız namaz.
namazsız ezan: yeni doğan bebeğin kulağına isim koymak için okunan ezan;
ezansız namaz: son yolculuğuna uğurlanırken kılınan cenaze namazı.

ve insan Hayatı Soruyla Başlar Soruyla Biter;
"Adını Ne Koydunuz?" ilk Soru,
"Merhumu Nasıl Bilirdiniz?" Son Soru.... *
herkesin fiti fiti farklı cevaplar aramaya çalışacağı bir soru tümcesidir.
hayat işte budur:

http://www.youtube.com/watch?v=LU8DDYz68kM&feature=related
demir demirkan'ın son zamanlardeki en sert şarkılarından bir tanesi.
depresif bir anda cevaplanmaması gereken soru.
zirâ o zaman hayatın ne b.kluğu kalıyor ne de içinde barındıklarının temiz bir milimetrik yanı.
yok zaten öyle bir şey. olmasa da olurmuş dedirteneninden bir şey.
(bkz: hayat güzeldir)
sadece 16 yaşında üniversitenin empoze edilerek hayat denilen bu yolu zulüme dönüştüren ve 17 yaşından itibaren üniversiteye girmeye çalışan ve o yaşı tam yaşayamayan insanların üniversiteye gelince kurtulduğunu sanıp o 4 yılı öyle böyle eğlence(!) olarak geçirdikten sonra orda bitişidir hayat.bu saatten sonra ise tamamen boktan geçen stres sıkıntı koşuşturma bazen yılgınlık bazen ise bitmişliktir. hayat, mutlulukların anlık hüzünlerin kalıcı olmasıdır.
kanımca boş bir kutudur hayat sen gözlerini açtığın vakit. ve mücadele başlar sen farkında olmadan. o bomboş kutuyu ne kadar doldurabilirsen o kadar rahat uyursun bence mezarında. ölümden sonraki yaşama hazırlanıp, ölümden önceki yaşam için durmaksızın mücadele ederek.
insan denen varlığın yaşamakla görevlendirdiği kimi kroların ve aşk acısı çekenlerin bu sözü değiştirip 'yaşamakla cezalıyım' diye ağladıkları , anın yaşanması gereken bir zaman dilimidir.
bunu anlamak için şu masala bir kulak verelim..

Satranç ve Tavla
--
Pers imparatorunun basveziri Buzur Mehir tarafindan 1400 yil once tasarlanan tavla oyunu; dunyanin en populer oyunlarindan biridir.

Zaman kavramindan alinan ilhamla tasarlanan oyunun zamana boylesine direnmesi son derece etkileyici. Senenin birligi olarak tavla bir tanedir.

4 kosesi 4 mevsimi, tavlanin icindeki karsilikli 6'sar hane 12 ayi, pullarin toplami ayin 30 gununu ,siyah -beyaz pullar gece ve gunduzu, karsilikli 12'ser hane gunun 24 saatini simgeler..

Eski zamanlarda Hint Imparatoru, satranc oyununu Pers imparatoruna,yaninda bir mektup ile hediye olarak gondermistir. Mektubunda oyunla ilgili hic bir aciklama yapmazken soyle bir mesaj yazmistir.

Pers imparatoruna;
Kim daha cok dusunuyor,
Kim daha iyi biliyor,
Kim daha ileriyi goruyorsa
O kazanir.
Iste hayat budur...

Pers Imparatoru donemin en alim veziri olan Buzur Mehir ile bu mesaji paylasarak, ondan oyunu cozmesi ve kendisinin de karsilik olarak Hint Imparatoruna hediye edilmek uzere baska bir oyun icat etmesini ister.

Vezir haftalarca calistiktan sonra gonderilen satrancin her tas hareketini ve oyunu cozer daha sonra da on gunde tavlayi icad eder ve imparatora sunar.

Hint Imparatoruna tavla oyunuyla birlikte gonderilmek uzere soyle bir mesaj hazirlanir.

Hint imparatoruna;
Evet,
Kim daha cok dusunuyor,
Kim daha iyi biliyor,
Kim daha ileriyi goruyorsa
O kazanir.

AMA BIRAZ DA SANSTIR.
Iste hayat budur...
gothic başlayan hızlı sert güzel sözlü bir demir demirkan eseri.
alınyazısının mürekkebidir.
hayatından, geçmişinden silip atmak istediklerin fazladır yada keşke hepsini tekrar yaşasam dediklerinle doludur.. herkesin hayatı bunların toplamı olur, ya ömür boyu silip atmaya çalıştıkça dertlerini büyütür altında ezilirsin, ya dertlerini ezer, yaptığın herşeyle gurur duyar mutlu bi insan olursun.
hayat baktığın pencerededir.
ruhun tekamülü için hazırlanmış oyunda oynamaktır. kısaca hayat bir oyundur. oyun unutulur mesajı kalır.
demir demirkan'ın pentagram günlerine selam çakan sert şarkısı.

elektronik ögeler olmasa daha güzel olurmuş. gerçi ogün sanlısoy da benzer bir tarz izlemişti ilk albümünde.
bkz:hayat cinsel ilişkiyle bulaşan ölümcül bir hastalıktır)
elde ettiğinde değeri kalmayacak, yerini başka şeylerin alacağı hayallerin peşinden koşmaktır.
bir ezandan, bir selaya kadarki yaşam.
sevdiğin kişiye sevdiğini söylemebilmektir.
yaşama sanatıdır.