bugün

bir çok insanın gidip izleyeceği filmdir. buna bende dahilim. ayrıca blahblahblah ablamız da orada o filmi izleyenler arasında olacaktır.
gitmeme an itibariyle 11 saat 43 dakika kalmış filmdir.

(bkz: küçük şehirde yaşamak)
geçen yıla kadar hiç bir harry potter filmini sinemada izlememiş. dvd'de de yarım yamalak izlemiş olan ben geçen sene okulda bi arkadaşın ölüm yadigarlarını okuduğunu görmüş. sırf meraktan okuyunca banada ver bende okuyum demiştim. lakin o ne kitaptır. kesinlikle filmlerinden daha akıcıdır.. o kitap sonrası seriyi tekrar baştan dikkatle izlemiş. bütün kitaplarını okumuşumdur. ölüm yadigarları 1'i sinemada izleme şerefine nail oldum. 2'yi de 13 temmuzda izliycem inş...
(bkz: harry potter and the deathly hallows part 2)
bugün hem heyecanla hem de ayrı bir duygusallıkla izleyeceğim efsane film. çocukluğumun geçtiği, her filminde ayrı heyecan yaşadığım efsanedir o. bir devir kapanıyor sanki sözlük.
her kitabını çift dikiş yapmış, bütün filmlerini izlemiş biri olarak bu sabah izlediğim muhteşem serinin son filmidir kendileri.

--burdan itibaren spoiler--
film öyle bir başladıki sanırsın part 1'de ihtiyaç molası vermişsin, mısır falan alıp gelmişsin ve bir bakmışsın film devam ediyor. daha ilk yarısında bile ben finalim diye çılgın atıyordu film. neyse aklıma takılan ufak bir olay vardı. kitabı okuyalı biraz zaman geçtiği için belkide unuttuğum veya filmde karıştırılan birşey vardı. severus'un düşünseli bölümünde hayatının anlatıldığı kısımda, severus'un patronusuyla lily'nin patronusu aynıydı. * e malum harrynin patronusu da geyikti. birden içimden harry'nin severus'un oğlu olduğu geçti. zira film sonunda harry'nin oğluna albus severus potter adının verilmeside fikrimce bu tezin doğruluğunu arttırıyor.

ve yine düşünseli kısmında dumbledore itin götüne sokulmuştur. harry'i hiç iplemiyor edaları, soğuk, duygusuz bir kişilik olarak tanımladılar. ama ilerleyen kısımda harry kings cross'tayken herif duygu patlaması yaşadı. bu ne çelişkidir yahu?

--spoiler bitti--

ve herşey bir yana bu muhteşem serinin bittiğine gerçekten üzüldüm. umarım rowling hatunu sesimizi duyar da bir şekilde bu seriyi devam ettirir.

edit: snape'in en mutlu olduğu anlar lily ile olduğu anlar olduğu için patronusları aynıymış.lily-severus patronusları maral, harrynin geyik imiş. en net açıklamayı yapan fraktal'a teşekkürü borç bilirim.
izlemeye, okumaya geç başladığım için aşırı pişmanlık duyduğum ilk ve tek seridir. Oyuncularıyla olsun, yazarıyla olsun kesinlikle destansı izlenmeye ve okunmaya değer bir seri. Son bölümü yani part 2 bugün izleyiciyle buluşacak. Ama ben sinemaya gitmek yerine internetten indirip izlemeyi tercih edicem çünkü serinin son bölümü, bitmesini istemediğim bir serinin son bölümü gözyaşlarıma ben bile söz dinletemeyebilirim. Evde oturup 2-3-4-5-6 kez tekrar tekrar izleyeceğim bölümdür. Kötülerin kaybedip iyilerin kazanışını görmekte beni sevindirecek eminim. Unutulmaz, sonsuza dek yaşayacak bir seri olduğuna zaten şüphe yok. Finalinide harika yapmışlardır, laf yok.
harry potter'ı izledim, kesinlikle olağanüstüydü. yorumlarımı aktarayım ;

--spoiler--
- kesinlikle kitaba en çok bağlı kalınan film oldu.

- bütün sahneleri harikaydı. voldemort'u ilk kez bu kadar çok görme şansımız, ve ilk kez bu kadar düello görme şansımız oldu.

- büyülü canavarları ilk kez bu kadar çok gördük, troller olsun, hogwarts'taki muhafızlar olsun.

- hortkulukları yok etme sahneleri sanki biraz aceleye gelmiş gibiydi. bir hortkuluğu yok ettikten hemen sonra sahne bile atlamadan hemen diğer hortkuluku yok etmeye çalıştılar. biraz daha bekleyebilirlerdi.

-voldemort'u ilk kez kahkaha atarken gördüm. espiri anlayışı çok iyiymiş.

-hogwarts savaşı çok iyiydi ama biraz daha ayrıntılı olabilirdi.

-harry ve voldemort'un düelloları çok kısa kalmıştı. 4. filmin sonundaki düello gibi bir şey beklerdim.

-19 yıl sonrasını gösterme sahnesi harikaydı. harry'ye benzeyen bi çocuk bulmuşlar ve harry'nin makyajı çok iyi olmuştu. tam bi yetişkindi. aynı şekilde ron'da. hermione her zaman ki gibi süperdi tabiki.

ha bu arada, harry ve dumbledore konuşurken dumbledore'ın lafı harikaydı ;

ölülere acıma harry, yaşayanlara acı. özellikle de sevgisiz yaşayanlara.

dediğim gibi film harikaydı. ve harry potter bitti. çocukluğumun neşe kaynağı, kitaplarını, filmlerini yalayıp yuttuğum film olan harry potter bitti. umarım beni harry potter kadar etkileyen bir film daha gelir.
--spoiler--
bitmesi çoğu kişiyi üzdü lakin çoğunluğun aksine devamının getirilmesini istemiyorum. her şey tadında güzel.
daniel radcliffe nin nasıl büyüdüğüne sahitlik ettiğimiz serinin son macerasıdır.
çocukluğumdur harry potter. bir gün unutulacak olması çok üzücü.

http://bit.ly/r4p53I
Kitaba göre çok da iyi olmamış film, ikiye bölünmesine rağmen o kadar çok şey atlanmış ki çıldırmamak elde değil!

--spoiler--
Öncelikle hakkını veriyorum, Snape'le ilgili bölümlerde kendimi tutamadım ağladım. Alan Rickman'ın oyunculuğu mükemmeldi, her şey hayal ettiğim gibiydi o kısımlarda. Ama kitaptaki son filmdekinden çok çok çok daha iyiydi! Harry'nin her şeyin sebebini, snape ve mürver asayla ilgili gerçeği anlatırken Voldemort'un cevapları, Harry'nin Voldemort'a Riddle hatta abartıp Tom diyişi ("you dare?"), düellonun herkesin önünde olması kesinlikle destansıydı! Ve Neville'ın bölümü de çok sönük kaldı, aksiyon katalım diye türlü saçmalıklara gitmiş Yates Harry'yle Voldemort'un o uçurumdan atlaması falan gibi gereksiz şeyler vardı. Ron&Hermione öpüşmesi hayal kırıklığı, çok daha iyi bir şey bekliyordum.
Oyunculara gelince en en iyisi tabi ki Alan Rickman'dı! Daniel'ın da performansı şahaneydi ikisi alıp götürdüler beni. Emma da fena değildi, Rupert geçen filme göre biraz sönüktü. Helena'nın Hermione yorumu çok hoştu keşke biraz daha uzun sürseydi o sahneler.
Filmin ilk yarısı çok aceleye gelmiş gibiydi pek havaya giremeden bitti açıkçası ama ikinci yarısı gerçekten iyiydi. Çok büyük umutlarla gitmiştim birazcık hayal kırıklığına uğradım ama Melez Prens faciasından sonra buna da şükür diyorum. Prens'in hikayesi, King's Cross ve Yeniden Ormanda bölümleri kitabın da filmin de en iyi bölümleriydi.
Kitabı okuyan fanlar için kızılacak çok şey vardı. Fred'in ölümünü doğru düzgün göremedik, Lupin'in oğlunu göremedik, Snape'in anılarında küçük Lily'nin gözleri kahverengiydi! Hadi onu da sineye çektik. Ginny yine çok maldı, ona da bi şey demiyorum. içimde Yates'e son kez küfretmenin burukluğuyla yorumumu bitiriyorum, so long Harry!

Edit: He bi de mürver asayı elle kırmak neydi allasen? Çok güldüm Yates'e yine sevgilerimi gönderdim kucak dolusu...
--spoiler--
sabah 11.30 da ilk gösterime girdim. sonra eve gelip filmin etkisi ile 6 saat uyumuşum.

yazıma başlamadan önce bazı kaynaklarda "harry potter ın bitişi popüler kültürde büyük bir boşluk yaratacak" diyorlar. bunu söyleyen elamanlara sözüm, popüler kültür ne demek önce onu bir araştırın öyle gelin. 97den beri süren, hayal aleminin yüzünü yırtmış çıkarmış bu serüvene popüler diyecek kadar mı medyayı takip etmiyorsunuz arkadaş. bundan 100 yıl sonra bile dünyayı kasıp kavuracak bir edebiyat bırakmış ceykeye ayıp oluyor.

bundan sonra spoileri çakıyorum haber ola...

--spoiler--
-film gerçekten gericiydi. daha ilk sahnelerde billy weasley evinde olan cincüce ye bir tane koltuktan uçup, kafa göz ile dalmak istedim... neyse geberdi gitti.

-3lünün bankaya girişi de, çıkışı da acayip güzel olmuş... kasaya girdikten sonra çoğaltma büyüsü ile mücadeleleri gerçekten çok iyiydi. ayrıca ejderhaya binip gitmeleri, cincüceler in tavırları çok güzeldi. ah ulan çocuklar hermione olmazsa ne yapardınız bilmiyorum.

-neville ne olmuş dostum sana biliyoruz yürekliydin, lakin ne kadar kahraman olmuşsun görmeyeli. nerden nereye dedirten olaylardan biride bu olmuştur. gerçek bir dosttur. helede ölüm yiyenlere laf atıp "ne oldu lan kal mı geldi" demesi ile yarmıştır. yılanı öldürüp, voldiye çektiği ayar ise görülmeye değerdir. ron ve hermione nin bir an için neville nin nasıl onları terk edeceklerini düşünüp kan ağlamaları 1 dakikalıkta olsa güzel ayrıntı olmuş.

-voldemort un tüm savaşan kişilerin kafasına girip onları çıldırtması harry istemesi beni bile gerdi. gözlerimi kısıp olanları izledim. etrafa bakınca aslında herkesin benim durumumda olduğunu gördüm. şahane rol kesmişler zibidiler.

-çok büyük bir ayrıntıyı film atlamamış, hagrid sadece bir sahnede vardı ama tüm film boyunca yetecek bir bakış attı ki... harry yi yasak ormandan okula taşırken. adamın boynunda devasa halatlar, kollarında harry ve o şaşkın inanamayan bakışı 1 yaşından beri tanıdığı tüm acılarına şahit olduğu bir ufaklık kollarındaydı. hagrid koca adam seni.

-en önemli konu. ron ve hermione aşkı tabi ki. kitapları 10 yaşımdan beri okurum. ve beynim tam olarak aşkı öğrendiğinde 4. kitabı okuyordum, dedim ki ceykeye "ulan ron ile hermione aşkını işlemezsen valla kızarım sana, gidip harry ye yar edersen hermioneyi olmaz" dediğim çıktı. 7. kitapta beni mutlu etti. çünkü hermione harry nin en büyük dostu, cömeret, fedakar, harry nin ayakta kalmasına yardımcı olan en önemli karakterdi. harry nin tüm acılarını bir vakum gibi içine çektı hep. en doğru olan ronla olması oldu mutlu ettiler beni. zaten ilk kitaptan beri favori karakterim ron du, ve serinin en oturaklı, zeki kızını alıp götürmesi içimin yağlarını eritti.

-film diğer bir ayrıntıyı da gözümüze soktu. ron hermione den bir öpücük aldıktan zaten kendine güveni 0 olan ron un güveni, savaşa daha 4 bir elle sarılıp beyni daha iyi basmaya başladı sanki. çünkü öpücükten sonra belki 100 kere hermioneden "dahice bir fikir ron" lafını duyduk ki bu pek olan bir şey değildir. ayrıca en güldüğüm sahne ihtiyaç odasında ron un malfoy ekibini "bir daha sizi sevgilime sataşırken göreyim vallaha ebeleleleüeüe " diye kovalması 1 dakika geçmeden ağlayarak"alllaaaah kaçııın goyle bir set ateşi yaptı kaçıııınnn" diye hermioneyi kapıp koşması yardı beni.

- 3lü draco yu kurtardıkları kitapta yazıyordu. fakat ben en son kitabı 2007 gibi okuduğum için unutmuşum.
-minevra büyüksün, molly annelerin annesi.

-savaş sahneleri çok iyiydi , bir çok insana yetmemesinin sebebi "daha fazlasını izlemek" felsefesi var olduğu için.

-voldemort karateci çıktı.

19 yıl sonra yaşlandırılmış ron hermione ve ginny harrye bin bastı fakat şunu fark ettiniz mi ? daniel e diğer oyunculardan daha çok yakışmış baba olmak. bakışları, davranışları, konuşmaları...

--spoiler--

bunlar gerçekten övgüye değerdi diğer beğenmediğim ve eksik olanlar ise şöyle;

--spoiler--

-luna, ginny, weasley ikizleri, lupin tonks, lavender brown çok geri kalmışlar. onları da delileri gibi savaşırken (hele luna yı ) görmeyi çok istedim.

-colin filmde yoktu. ölenleri çok az işlemişler.

-harry asayı kırmıyordu kitapta, ait olduğu yere bırakıyordu.
--spoiler--

gözlerimin dolduğu ve gerçekten etkilendiğim 3 sahne falan vardı.

--spoiler--
- savaş anında, o karmaşada hermione ye tekrar aşık oldum... nedeni ise 6. sınıfta ron ile ilişki yaşayan lavender savaş sırasında, fenrir greyback in saldırısına maruz kaldığını gören hermione düşünmeden çıkardığı asasını salladı büyülerini. fakat geç kalmıştı. ve o surat ifadesi hermione nin içimi eritti. evet bunda ne var lan falan diyecek olursanız başta belirttim lavender in ron la aşk yaşadığını. o sene hermione çıldırmıştı, lavender ı deli gibi kıskanmıştı. başka kız olsa aman gebersin be der. (türk kızlarını düşenmiyorum bile fenrir nin başında tempo falan tutarlardı herhalde "ısır parçala" diye."

- snape sahnesine diyecek lafım yok. o kadar kasıldım ki koltuklara yapıştım. lily ye sarılıp ağlaması, gerçekten artık dayanamama neden oldu ve göz yaşlarım düştü ve yiğitliğe bok sürdürdüm. alan rickman a koca bir alkış...

-harry albus un odasından yasak ormana giderken, merdivenlerde oturmuş ron ve hermione yi gördü. orda ise artık dayanmadı saldım göz yaşlarımı. hermione nin "bende senle gelmek istiyorum" diyerek ağlayıp harry ye yapışması gerçekten çok duyguluydu.
--spoiler--

ve bitti.
enfes bir seri olan harry potter' in final filmi. bugün 3d izlediğim filmde tüylerim sanrım film boyuncu diken dikendi. belki onun filmleri ile büyümüş olmam sebebi ile belki yıllardır takip etmem vs. sebep her ne olursa olsun gözyaşlarıma hakim olamadım bazı sahnelerde. efektler, oyunlar vs ile film baştan çıkarıcı olmuştu bitmesin diye dua ettim.
bütün oscarları hak etmiş, gelmiş geçmiş en iyi filmlerden biri. * her sahnesi tam final için yazılmış ve oyunculuklarında mükemmelliğiyle efsaneleşmiştir.

--spoiler--
savaş sahneleri çok iyiydi.

voldemort'un sesi hala kulaklarımda sanki çok etkileyiciydi.

snape'in geçmiş sahnelerinde ve hogwarts'ı koruma altına aldıkları sahnelerde gözlerim yaşardı.

ron yine süperdi, yine güldürdü ve bu sefer gerçekten çok zekiydi.

ron ve hermione artık kavuşmuştur bir ohh çekmiştir insana.

bellatrix'in öldürülmesinden bile büyük haz aldım. sirius black'ı öldüren pisliğin tekidir ama oyunculuğu çok fenadır.

harry yine mükemmel ötesiydi hey gibi hey kocaman çocuk oldu be bir ara ilk okula gelişini gösterdiler vayy be dedirtti insana hani.

--spoiler--

kısacası bu filmin çocukluğumun filmi olması ve resmen oyuncularla birlikte büyümüş biri olarak hayatımda izlediğim en iyi filmdir. keşke hiç bitmeseydi harry, ron ve hermione karakterleriyle daha da büyüseydik. hüzün bastı be.
film izlendi.

--spoiler--
öncelikle söylemeliyim ki harry potter'la büyüyen, her kitabını defalarca okumuş biri olarak son film beni umduğumun binde biri kadar tatmin etmedi. david yates'in yönettiği ilk film olan harry potter ve zümrüdüanka yoldaşlığı'ndan beri david yates'in bu işi hakkıyla beceremediğini düşünüyorum. harry potter kitaplarının hepsi kurgusu, içeriği ve diyaloglarıyla birbirinden güzel ve özeldir, hiçbir kitaptaki hikayenin sonradan yapılan eklemelere ihtiyacı yok. snape'in ölüm sahnesine bile saçma sapan eklemeler yaparak mahvetmişler. snape'in son sözü "bana bak" olmalıydı, o şekilde mükemmel ve duygusaldı zaten. en azından ilk 4 filmde bir kitaplara sadık kalma çabası vardı, son 4 filmdir bunun zerresi bile yok maalesef.
aklıma takılan bir diğer konu da şu: harry 4. filmden beri düşünseli'nde çeşitli maceralar yaşadı. ilk kez düşünseli'ni kullandığında olayın içine düşmüştü, oradakiler onun varlığının farkında değildi ama harry de sahneye katılıyordu. ne hikmetse düşünseli kendi kendine biçim değiştirdi, oradan buradan anılar uçuşuyor, hiçbir şey tam değil, bir cümle söyleniyor hop anı değişiyor. snape'in yaşadıklarını oysa ne kadar iyi anlatıyordu o anılar kısmı. ama üstünkörü geçilmiş. ginny her bulduğu fırsatta harry'nin dudaklarına yapışıyor, halbuki ne kadar farklıydı o sahneler. tamam efektler müthiş, her taraftan ışıklar fırlıyor vesaire... ama nerede harry potter ruhu? son 4 filmdir bunu göremedim ve en azından son filmi güzel ve özel olarak hatırlamak isterdim. ama olmadı maalesef.
--spoiler--
15 lira bulursam ilk fırsatta izleyeceğim film. part 1'i izleyen haliyle merakta kalıyor.
izleyip eve girildiğinde düşünülen ilk şeyler eee bittimi şimdi? olan filmdir. mükemmelliğin sınırlarını zorlamıştır. sonuncu olmasına oldukça çok üzüldüm fakat tam tadında olduğununda farkındalığı üzerimde.

(bkz: çok beğendim lan)
(bkz: ama üzgünüm sözlük)
okadar heyecanla beklememize rağmen herşeyin sonu olarak nitelendirelecek o muhteşem serinin son filmi olarak pek sönük bulduğum, bir harry potter filminden çok hafif ekşınımsı klasik bir fantastik filmi gibi olan filimdir. Kitaptan bağımsız gereksiz uyarlamaların olduğu filmdir... yani film olarak hoş görsel efektler güzel müzikler içermesine rağmen hem kitaba göre sönük buluyorum hemde ilk filme göre... yani muhteşem son bu olamaz be abi ama bittiğine üzüldüm. sinemadan çıkar çıkmaz severusun ölüm sahnesini okudum, keşke kitaptaki duygusallık az da olsa filme yansısaydı...
13 temmuzda balıkesirde vizyona girdi. 3 boyutlu görüntüsüyle izledik. iyi final tavsiye edilir.
öncelikle şöyle başlamak istiyorum yazıma harry benim hiç sahip olamadığım kardeşim gibiydi benim gözlerim önünde büyüdü ilk defa okula benim gözlerim önünde gitti gerçekden fanatiği olduğum bi filmdi ama her şeyin bir sonu olduğu gibi bu filminde sonuna geldik benim için çok üzücüydü ama yinede süperdi ayrıca burdan david yates e selamlarımı yolluyorum çok zekice bi iş çıkarmışlar ilk part konuyu anlatırken 2. part aksiyonu ortaya koydu ve çok zevkli bi 2. part oldu normalde kitaplarını önceden 2 şer 3 er kere okuduğumdan filmler pek sarmazdı ama bu part 2 gerçekden müthişti notum 10 üzerinden 9.6 dır.
efsanevi harry potter serisinin son filmidir.vay be bizim çocukluğumuz bununla geçti dedirtir.henüz gitmedim ama kesinlikle gitcem.
yaklaşık 12 saat önce orgazm olarak çıktığım film.

--her türlü spoiler--
önceliklen en sondan başlayayım. o yaşlandırmalar neydi la öyle allah belanızı verecek. şu kayıp insan bulma programlarındaki teknikler bile bunun yanında inanılmaz kalır. en sevdiğim sahneler birini siktikleri için 1 puan kırdım. ayrıca kurtadamın oğlunu da göremedik. bu da üzücüydü. film genel olarak başarılıydı fakat harry nasıl mürver asayı kırdı onu da anlamadım.

seriye genel bir özet geçecek olursak. karakter seçimleri gerçekten enfesti tam hayal ettiğimiz gibi. efektler harikaydı. quidditch'i de mükemmel yansıtmışlar hogwarts, diagon alley, godric's hallow falan zaten aşmıştı fakat bu seri her zaman izleyicinin kalbini kıran bir seri olacaktır çünkü hayranların %95inin en iyi kitap olarak tabir ettiği 5. kitabın filmi resmen bir rezalettir hatta aslında ben yohumdur. ulan bin küsür sayfalık iş 2 saate sığrılırda 600 küsür sayfalık 2 saat değilde 4 küsür satte yayınlanır mı? reyting kaygısının amına koyayım...

snape nasıl bir karakterdir öyle ben hayatımda bir insana bu kadar kötü davranıpta bu kadar kollayan bir kişi görmedim. ulan keşke harry bunun oğlu olsaymış amk. james piçtir, severus efendidir. bu arada severus'u oynayan herif gerçekte sarışınmış ve 60 küsür yaşındaymış bu da şaşırttı.

seri boyunca beğenmediğim bir noktada harry-ginny ilişkisiydi. kitaplarda bunların yiyişme sahnesini okurken boşalıyorduk, seride sadece bikaç defa birbirlerini öptüler. öpüşmek böyle bir şey mi lan? yercesine ısırırcasına bir sahne beklerdik ama olmadı.

seriye fazladan bir puan kazandıran bir bellatrix gerçeği vardır ki voldemort'un kendisinden daha kötüdür. molly fena sikti* ama olsun kalbimizdedir kendisi. ulan bir kitap karakter bu kadar mı iyi yansıtılır, canını yiyeyim helena bonham carter..

film serisinin artılarından biride fred george ikizleriydi. gerçek manasında bunlar da tam olmuştu ama fred reyizin ölümünü göstermediler ve çok çabuk geçtiler lan.

karakterlere daha fazla değinmeyeceğim çünkü bir uyarlama için seçilebilecek en iyi oyuncular seçilmiştir ve oyunculuğu sırıtan hemen hemen hiç kimse yoktur. serinin filmlerini bu kurtarıyor zaten.

olayların işleyişini baya bir sikmişlerdi 5 ve 6 da fakat son iki film özellikle part 1 muazzam idi bu bakımdan da.

şimdi savaş sahnelerine geldim. bence bu tam olmamış efenim. nedeni mi yarraktan sonra. hehe şaka yaptım. neyse şimdi minerva'dır slughorn'dur falan bunlar voldiyle savaşıyordu hemde öyle böyle değil bunu görmek isterdim. sonra luna ginny falan hayvanlar gibi sersemletler ekspeliyarmuslar sallıyorlardı. bu da filmde yoktu. bi de voldiyle harry'nin saçma sapan yiyiştikleri mi desem emiştikleri mi desem bilemediğim yarrak kürek kitapla alakası olmayan bir sahnesi vardo. pardon demin ağzıma bir şey kaçtı da. amma ve lakin toplu savaş sahneleri güzeldi ona sözüm yok.

harry'nin dirildiği kısmı ise christopher nolan david fincher falan çekse tüylerimiz diken diken olur ayağa kalkıp alkışlardık falan öyle şeyler olur fakat bu sikko yönetmen bunu da yapamamış. ulan klişeliğin dibine vurmuş bir sahne fakat orda da sıçıyorsun.

bu arada şöyle bir şey yapayım.
filmler(en iyiden en kötüye)
harry potter and the deathly hallows part 1
harry potter and the deathly hallows part 2
harry potter and the goblet of fire
harry potter and the prisoner of azkaban
harry potter and the philosopher's stone
harry potter and the half-blood prince
harry potter and the chamber of secrets
harry potter and the order of the phoenix

kitaplar(en kötüden en iyiye)
harry potter and the chamber of secrets
harry potter and the philosopher's stone
harry potter and the prisoner of azkaban
harry potter and the goblet of fire
harry potter and the half-blood prince
harry potter and the deathly hallows
harry potter and the order of the phoenix

buradan jk ablaya sesleniyorum voldemort avada kedavrayla ölse daha iyi olmazmıydı. o yeşilin içine girdiğini görmek isterdim sik suratlının. .

harry ron hermione üçlüsüne bir şey demeye gerek yok sanki. okul boyunca en büyük düşmanları olan draco ve tayfasını bilem kurtardılar yahu. iyilik ve sevgi içine işlemiş bu bebelerin.

son olaraktan severus kişisi hikayesiyle gözümüzden bir damla yaşı alıp götürmüştür. (bkz: heyt be)
--her türlü spoiler--

film serisini bitirirken;
müziklerdir, oyunculuklardır, oyuncu seçimleridir, efeklerdir falan sözüm yok ama sadece filmlerini izleyen bir kişi asla harry potter dünyasının derinliklerine dalamaz efendim. şimdi bir game of thrones gerçeği var ki dizisi neredeyse kitabından iyi. her kitabı 10 bölümlük sezon. şimdi harry'nin de her kitabını ayrı bir sezon yapsalar şöyle 6-7 bölümlük. kitabın uzunluğuna göre bölüm sayısını arttırsalar falan muazzam olmazmıydı? amına bile kordu. belki böyle bir 10-15 yıl sonra bir dizi projesi gündeme falan gelebilir. fakat bu oyunculara alıştığımız için herhalde o da ne kadar kitaba bağlı kalsa da sevemeyiz herhalde. neyse zaman her şeyi gösterir.

artıkın bitirirken son sözlerim şu. "daşşana kurban jk abla. inşallah ilerde harry potter dünyasına sadık kalarak bir seri daha çıkartırsın. siriuslu jamesli lupinli falan olursa güzel olur. ama eskisi gibi olmaz değil mi? best childhood is over , innit jk abla? ağlıycam lan!!111bir!!"
hogwarts savaş sahnelerinin kısalığı ve genelde arka fonda kalması, önemli yan karakterlerin ölümlerinin gösterilmemesi gibi kusurlarına karşın, efektlerinden müziklerine, oyunculuklarından senaryosuna kadar kesinlikle iyi bir kapanış filmi olmuştur. en sevdiğim sahne, snape'in anısını ziyaret ettikleri sahne ki gözlerim dolmadı değil! alan rickman kesinlikle mükemmeldi. ağlarken rolü gerçekten yaşamış gibi. 19 yıl sonra sahnesi biraz sönük kalmış gibi ama yinede hikayenin kilit yeri, hogwarts'a geçiş mekanı olan king's cross'da filmin son bulması önemli detaylar.

filmler kitapların yerini tutamaz, yüzeysel kalırlar ama yinede bu 10 yıllık süreç içinde çekilen 8 filmde başarılı uyarlamalardı ve bence hepsinin ayrı bir yeri var hayranlarında. bitti diye üzüldük elbette -burada çocukluğundan itibaren oyuncular gibi hp ile büyüyen birçok kişinin paylaştığı gibi- sonuçta benim gibi birçok fan için bir 'devir' kapandı diyebiliriz. ama bir yandan da onlarca yıl sonra bile hatırlanacağını düşünüyorum bu serinin, başta kitaplar olmak üzere filmlerinde. (bu arada bence en iyi kitap 5. bölüm, en iyi film 3. bölüm)

evet harry potter fanatikleri, seri bitti! aslında 2007'de bitmişti ama belki sinemanın görsel olarak daha etkili bir yanı olduğundan kitabın bitişine filmin bitişi kadar üzülmemiştir bir çok kişi. evet, mendillerinizi çıkarıp ağlayabilirsiniz o zaman *

filme puanım: 10/7.9

edit: duygulandımm lann, bundan faydalanarak tüm hp fanlarının yorumlarına benden + oy! :D
izlenme aşamasında başından sonuna kadar ağlanan film.

--spoiler--
evet çok büyük değil yaşım. daha yeni reşit oldum. ama hayatıma bakıyorum da; 11 yıllık kısmı bu seriye bu dörtgüz çocuğa gitmiş. O kitapları okuyarak, o filmleri izleyerek ve hepsini bekleyerek. film güzeldi. bazı sahneleri yine kitapla bağdaştıramamışlar ama olsun.
Harry ormanda öldükten sonra, hagridin kucağından atladı. fakat yere konulup kalkması gerekiyordu.
voldemortla harry'nin düellosu harry'nin riddle'a cüret etmesiyle başlamalı ve herkesin önünde olmalıydı.
Bellatrixin ölümü ve molly ile düellosu biraz basit kalmış. hatta biraz değil çok basit kalmış.
fred'in ölümü gösterilmedi.
Ölülere yeterli vakit ayrılmadı.
sonunda harry kendş asasını tamir etmedi. neyle büyü yapıyor o 19 yılda anlayamadım.
herneyse. bunlara rağmen bile güzel bir filmdi.
--spoiler--