bugün

genelde renkleri fosforlu sarı ve turuncu olan günün hatta günlerin terini içinde barındıran, maçta ilk golü yiyenlerin giydiği, iki takımı birbirinden ayırt etmek için kullanılan yeleklerdir. ama malesef renk ile değil koku ile ayırt edilir maçta o ayrı bir konu.
diğer bir adı trikodur. her türlü takım sporunda kullanılır. halı sahada ne kadar iğrençse kulüptede o kadar iğrençtir.

ama bazı halı sahalar vardır ütülü verir sana o trikoları. kalite derler buna.
(bkz: bip)
kalitesiz halı sahalarda genelde bunlarda fazla bulunmaz. bir taraf hiç giymez, giyen tarafın kalecisine de verilmez.
halı sahada ilk golü yiyen takımın giymek zorunda kaldığı turuncu veya açık yeşil renkli atlet ayarında giysidir.
bunların naylon olanları vardırki havalar güzelken bir maçta normalin iki katı terletir adamı.
genel olarak turuncu sarı pempe yeşil olmaktadır önünde ve arkasında kebapçı reklamından tutunda ayakkabıcı reklamına kadar reklam barındırmaktadır. ne kadar saydığım renklerde üretilsede genelde siyah renk oalrak giyilmektedir. nitekim yıkanmamakta ve herkese verilmektedir. mikrop yuvası olduğu gibi burun kırıcı bir koku deposudur.
güzel kokanını görmediğim yelek.
iğrençlik abidesidir. dünyanın en yakışıklı erkeğini perişan eder. maça hatun çağırırsın bir bakmışsın ilk golü yemişsin ve o iğrenç şey sırtında. karizma yerlerde. sen istediğin kadar gol at, poziyona gir. ipleyen kim ? hatun bir daha ne gelir ne arar ne sorar.
leş gibi ter kokan yelektir. giymeden önce "bunlar yıkanık mı" diye sorarsınız ve halı saha görevlisi istisnasız her zaman "yıkandı yıkandı, terttemiz" der. fakat deterjanın kalitesizliğinden midir, yıkanmayışından mıdır yoksa gelen insanların terlerinde anormallikten midir nedir, her zaman leş gibi kokar yelekler.
bu yelekler sayesinde macin en cekismeli anlari macin basinda yasanir. her iki taraf da bu yelekleri giymemek icin son derece ciddi bir bicimde savasir ve ilk golu atan taraf olmak ister. zira, ilk golu yiyen taraf bu les kokulu yelekleri giymek zorundadir.
bildiğin bip işte (bkz: bip)
bir ton para verip tuttuunuz takımın orjinal formasını alırsınız, o tuttuğunuz takımın formasını giymişsinizdir, amacınız o forma ile sanki profesyonel futbolcu misali halı sahada koşturmaktır, ama giderken dua edersiniz, "umarım yelek giyen takımda olmam" diye, ama genelde o yeleği giydirirler, yelekli takımda yer alırsınız, o yelek o formayı kapatır, daha maç başlamadan ilk golü yemişsinizdir.
tam olarak yelek görünümü de yoktur. böyle bir şeye evinizde sahip olsanız toz bezi olarak kullanırsınız. sonuç itibariyle, renkli ve kullanışlı bez parçasıdır.
giyilmesi sakıncalı olan yelektir. çünkü bu yelekler fosforlu olduğu için rakip takım topa bakarken bile sizi rahatlıkla süzebilir, kalecide aynı şekilde. Bu sebepten dolayı genellikle kendinizi unutturamazsınız ve rakip pas hatası yapmaz.

Bu sebepten dolayı ilk golü yiyen, yazı tura atma veya halı sahada daha az para ödeme yöntemleri ile giyenler tespit edilir.
bildiğin atlet lan bu. ne yeleği adamın asabını bozmayın. terli olur bir de.
halı sahanın ilk çıktığı yıllarda ilk golü yiyen takımın yarı çıplak oynadığı düşünülürse, koksa da iyi ki vardır.