bugün

Aynı ülkede yaşayan, aynı uyrukta olan insan topluluğu.
ucuz etin yahnisi yenmez ata sözünü doğruladan ucuz ama kötü gıda ürünlerine sahip marka. çikolata, gofret, kek her bişeyi var.
bir ülker iştiraki. hayır anlamıyorum, en az ülker kadar kadar reklam veriyor, ürünler şöyle böyle kaliteli diyor ama -ülkerden bile- ucuza satıyor.

acaba ülker kimliğini kullanmayarak bazı kesimlerden talep mi bekliyorlar? daha çok beklerler.
(bkz: halk bankası)
altay öktem bir yazısında şöyle tanımlamış halk dediğimiz kitleyi:

"halk dediğimiz de sürekli nüfus patlaması yaşayan başörtülü, içkici, namazında niyazında, genelev düşkünü acayip bir kitle işte."
(bkz: avam)
(bkz: tebaa)
samsun' un yerel gazetesidir. 2, 3 ve 4. sayfalarının diğer gazetelerin 3. sayfa haberlerine ayrılmış olması, samsun amatör klüp spor haberlerinin 4 sayfa olması ve 4 büyüklerin gazetede yer almaması ilginç durumlardır.
her daim yönlendirilen, zeki değil eğitim almış azınlığın elinde oyuncak olmaya mahkum kitle.

aslında bu durum türkiye'de sosyal demokrat anlayışında ne kadar yanlış bir yönde olduğunu ortaya koyuyor. eğitim ortalamasının %5'in altında olduğu bir ülkede, halkın önceliği hakları ve özgürlükleri değil, "karnının doyup doymayacağı" olur.
yaratılmış olan.
(bkz: halk etmek)
(bkz: halık)
Bir ulkede yasayan ve o ulkenin vatandasi olan herkese verilen addir.
(bkz: saray)
(bkz: bifa)
ülker'in ucuz fiyat stratejisi ve ülker markasının imajını korumak için çıkarttığı marka. ülker bunun sayesinde içim markalı peynirleri, meyve sularını, bisküvileri daha yüksek fiyatlara satabilmektedir.
halk; milli kültürün canlı müzesidir.
dünya üzerinde 2000 e yakın halk olduğu söylenmektedir. ben söyleyenlerin yalancısıyım.
kaliteyi düşürerek ucuza satan bisküvi, çikolata, gofret vs. markası.
hemen ardında yer almak isteyen "ile" ve "-a rağmen" kelimelerine yıllardır kavga ettiren kelime. "ile" nin derdi halkın kendi kendini yönetmesidir, "-a rağmen" ise şizofrenik tehlikeleri sönümlemek için çabalar. 2008 sizin neyinize biz on yıllık takvim kulanıyoruz ve her on yılda bir başa dönüyoruz der durur bozuk saat gibi.
bir zamanlar iyi gözle baktığım, masum insanlar olarak gördüklerimdi. şimdi ise koyun sürüsünen başka birşey göremiyorum. orta zekalı insanlar, birazcık da beyinsizler. çobanla güdülenler...
bir kere güdülmeye alıştı mı, bir daha asla çobansız olamayandır.
halk ya adları; o sebeple kalitesiz zararlı kötü olana layıklar ya onu yapan, öyle gören ve adını da utanmadan öyle koymuş bisküvi firması.
bütündür, topluluktur. birbirini koruyası ve kollayası insanlar grubudur. provokasyona gelmemeli, bir bütün olduğunu unutmamalıdır. keza her biri aynı topraklar üzerinde yaşayıp aynı havayı solumuş, aynı anaların evlatları olmuş ve aynı kültürü yaşamış, aynı dine ibadet etmiş ve aynı anda gülüp aynı anda üzülmüştür. zaman zaman bir yağmur damlası gibi dağılabilir toprağa. fakat gerektiğinde sağanak yağmasını, dolu olup düşmesini de bilmelidir.
seçim öncesinde hesap sorucu olarak bahsedilir, seçim sonunda ise aptal ilan edilir.
Sürü psikolojisine kapılabilme ihtimali yüksek insan kitlesi..
bisküvi ve keklerindeki kalitesi son zamanlarda oldukça artmış olan bisküvi markası.
en az şeye sahip olmasına rağmen en çok tevazu sahibi olan, sana, bana ve ona göre çok daha ağır yaşam şartları altında çalışan, terleyen ama bundan şikayet etmeyen, belki biraz cahil ve eğitimsiz fakat çoğu mektepliden daha dürüst, daha insan olan, hayatlarındaki bütün hastalık, ölüm, fakirlik ve benzeri felaketlere rağmen inançlarından bir şey kaybetmeyen güzel halkın hüzünlü gözlerine bakın.

en çok onların elleri yıprandı çalışmaktan, en çok onların çocukları askerde öldü, en çok onlar ağladı bugün pişirecek neyimiz var evde diye düşünmekten, en çok onlar dua etti belki çaresizlikten ama en çok onları üzdü işte tanrı ve en çok onlar kandırıldı ama aslında en çok onlar vardı.
ve sessizce öldüler. aynı yaşamları gibiydi çoğunun ölümü de. isyansız, sessiz ve inan dolu. ölen yakınları da sessizliklerini korudular. bizim gibi tanrıya küfürler etmediler, onu dualar ile gönderdiler. ama onlar da en az bizim kadar ağladılar. zaten en çok onlar ağladılar…

halkın yüzüne bakın. onunla yüzleşin.