bugün

Bir insan evladinin basina gelecek en berbat durumdur.
Güzide bir pazar günü, sicacik yatakta yagmur sesini dinleyip yari uyku yarı kedilenme halinde takilmak varken, calismaktır. Güç dileyin dostlar.
Malesef ben. Lanet olsundur.
kolay gelsin. biz dün akşam itibari ile sıramızı savdık şimdi buz gibi ayaz soğuklu istanbul sabahında kahvaltı ediyoruz. yok lan nazire yapmak için demiyorum *
allah yar ve yardımcınız olsun gençler.
odaya göre yatak sıcacıktı ve hava aydınlanmamıştı. 4-5 kez alarmı erteledim. 10 dakika fazla uyumak için kafamda küçük hesaplar yapıyordum. sakal tıraşımı işte olurum raddesine kadar gelince kendimle pazarlık yapmanın ne kadar çekilmez olduğunun bir kez daha farkına varmıştım. bir taraftan bu düşünceler aklımda çark ederken, diğer taraftan uyanıklıkla uyku sersemliği arasında kalmanın acısını çekiyordum. iş servisinin evimin önünden geçme saatini hatırladım ve yataktan kazınırcasına, bir sürüngen edasıyla banyoya atabildim kendimi.
artık bu düşüncelerimin hiç bir önemi kalmamıştı. bir an önce hazırlanıp servise yetişmenin derdindeydim. evden çıkmadan önce holdeki aynaya bakıp bugünün ne kadar da boktan bir gün olacağını düşündüm. ceketimi alıp işe gitmek üzere evden ayrıldım.
(bkz: 657 sadece bir sayı değildir)
(bkz: bir memurun günlüğü)
güncel Önemli Başlıklar