bugün

fiziği süper ama ses bitikti eurovisionda.ingilizcesine hiçbir şey diyemeyiz süper zaten,ama bence bir süre sektöre uğramasın ...

(bkz: vampirizim)
(bkz: overrated)
ben bu ablayı 2006 yazından beri orda burda duyuyorum, istemli istemsiz dinliyorum. siz önceden duymuşsanız kendisini, orasını bilemiciim. kendisini eurovision hariç canlı dinlemedim, bu yüzden yarışmada detone miydi yoksa allah playbackten razı mı olsun bir fikrim yok. yaptığı müzik tarzından pek hazzettiğimi de söyleyemem.
ama nasıl desem, o ilk duyduğum stir me up'da ayrı bi hava vardı, söyleyenini merak ettiriyordu. hani böyle "tatil beldesi" niteliğini üç beş turist ve bir havuzla kazanmış her beldede çalan, "aha yine bu çıktı kaçalım" dedirten bişey değildi ses güzel şarkı güzel falan filan. "dünyaca ünlü şarkıcı" yaratmak için deliren toplumumuz için gerekli olan her şey bu kızla sağlanmış gibiydi (dünyaca ünlü herşeyimiz oldu da bi şarkıcımız eksik kaldı ya, neyse).
ama biz her nedense bir takım standartlar yaratmak ve elimizdekileri onlara uydurmak için uğraşıyoruz. kendisinin ingilizce şarkıları gayet güzeldi. şimdiyse düm tek tek adlı şarkımsının arkasından gelmiş bir evlenmeliyiz felaketiyle karşı karşıyayız. anlamıyorum yok bengü'dür demet'tir falan yetmiyor muydu bunlar, biz anlamsız şarkı söyleyen, her fırsatta soyunmuş sarışın (ki hadise'nin esmer hali bin kat daha güzeldi, zannımca bu haliyle solaryumda uyuyakalmış izlenimi veriyor) kadın şarkıcı sıkıntısı mı çekiyoruz? neden inatla türkçe'yi bırakın aksanlı konuşmak, son üç yıl içinde öğrenmiş birine türkçe şarkı söyletmeye uğraşıyoruz? ve, ve, ve neden basına verilen resimlerinde gördüğümüz photoshoplu ile sahnede gördüğümüz photoshopsuz olmak üzere aralarında dağlar kadar fark olan iki hadise var ortada?
belçikalı hadise'den sıradan bir eller havaya şarkıcısı yaratıyoruz, hayırlı olsun.
evlenmeliyiz şarkısıyla şok yaratmış bayan şarkıcı.kendisine dişi ismail yk demek istiyorum.hatta dedim bile.
bu hafta düzenlenecek olan istanbul cup tenis turnuvasının tanıtım gecesi türünden şeysinde sahne almış 1 saatliğine dün gece. iyi, güzel, ne hoş. sonrasında yaptığı açıklamalara gelelim. hede hödüsünü atlıyor, bu entry'i yazmama sebep olan yerine geliyorum direkt olarak. demiş ki; "inşallah wimbledon'da bir türk oynar". bunun öncesinde "hede hödö" diye tanımladığım yerde de tenisle pek ilgilenmediğini -ki bu pek ilgilenmemek genelde "yanından geçmedim usta" anlamı taşımaktadır- söylemiş. e, ben ne diyeyim. tenisle ilgilenmeyen, futbolu takip etmesi sebebiyle arada spor haberlerinde tenise de denk gelen türk insanının wimbledon'ı şampiyonlar ligi sanması hastalığı var kendisinde diyeceğim, futbolla da ilgilenmiyor hanımefendi. tamam, wimbledon her zaman daha fazla ilgi çeker ve daha prestijli olarak görülür diğer 3 grand slam turnuvasına göre, katılırım sonuna kadar ama bilmeyen biri böyle sallayınca uyuz oluyorum işte. abartıyor muyum? belki evet, ama yazmadan da duramadım. ne bileyim, madem tenisin yanından geçmedin, bari o açıklamayı yapmadan önce bilen birine tanış, ezberden iki cümle söyle. bence ilgilenmiyorsa, "ilgilenmiyorum" deyip geçmesi en doğrusu ya, neyse..
bir böcek hadisenin göbeğinden yukarı doğru çıksa, düz duvara tırmandım diyebilir. o kadar düz!
her türk erkeğinin rüyasında konser veresi taş hatundur.
evlenmeli şarkısında " beni örsele" diyen şarkıcı. örsele ne demek lan, ayıp!
artıları da eksileri de olan her insan gibi insan. *
bugüne kadar bu kadına hiç gıcık olmadım. başarılı olduğu da oldu başarısız olduğu da... ama sinan akçıl ile sevgili olduğunu duyunca çılgına döndüm. ben ki sarışın ve pörtlek gözlü erkeklere deli olan kişilik, sinan insanına hastaydım be! yapılır mı bu!!!

olsun ben hala seviyorum sinanım'ı. *
1. olay,vaka
2. Eurovision'da 2009 yılında ülkemizi temsil eden şarkıcı.
Olmayan sesini aylarca zenci gırtlağı diye yutturmuş, Eurovisionu şöhretini pekiştirmek için kullanmış, sahnede ki başarısızlığına 40 bahane bulmuş buna rağmen gurbetçiler sayesinde 4. olabilmiş abaza starı...
ses desen sıfır, yorum desen sıfır, söyledği şarkılar desen sıfır.

ha seksi mi ? evet. en basit tabiriyle; dış görünüşüyle var olan şarkıcı.
olağanüstü kötü penti reklamıyla ekranlarda kütük gibi kalın bacaklarını gösteren, gün geçtikçe bitiveren şarkıcı.

- bir an evvel evlenmeli.
(bkz: türk kızı)
yalçın küçük'e göre nişastayı fazla kaçırmış bir kızımız. ben sevdim ama bu tanımlamayı.
şu sıralar yayınlanmakta olan penti reklamıyla izleyenlere "gurbetçisin sen, gurbetçi kal" dedirtmiştir.
o ne salak bir şarkıdır, o ne salak sözlerdir öyle. esra ceyda kardeşleri oynatsalar daha iyi olurdu kanımca. en azından gülerdik lan.
bu gece beyaz show'a konuk olacak olan şarkıcı. ayrıca cem davran, pascal nouma ve rıdvan dilmen de konuk olacakmış programa.
penti reklamında jartiyer giymiş olan şarkıcıdır.
levent yüksel'den geliyor... "zalim! senin Allahın yok mu ?"*
berbat türkçesiyle insanı sinir eden, kötü şarkı söyleyen, çorap reklamı oyuncusu.

peentini gösteer...bu ne ya!
türkçesiyle insanı sinir eden hatun kişi. bir de vücudu için çok seksi filan demiyorlar mı sinir oluyorum. kadının bir bacağı belim kadar neredeyse, neresi güzel lan bunun? ilk çıktığında güzeldi tamam da, çok göbek yaptı be sözlük.
1.60'ın altındaki her bayan gibi, kilo almaması gereken kişi.
+/- 1 50 kilodan fazlası kendisini şişman göstermektedir.
mini etekle bir yere gelemeyeceğini anlayamayan şarkıcı. alex ferguson'un dediği gibi "mini etek bu çok şeyi gösterir ama asıl olanı göstermez". biz asıl olanı eurovizyonda gördük.
sırf belden aşağıdan oluşan 'e'leri söyleyemeyen popçu. ama bacakları sütundur.
sütun dedikçe abartmıştır, kendini mini eteğe vermiştir.
yılbaşındaki görüntüsünden sonra(hadise+sarımsı renkte fönlü saç+kot+beyaz atlet=daş gibi olmak) ne eurovision'da ne de penti reklamlarında güzellik bakımından beklentileri karşılayamamış, özellikle kahverengi saçları ile bütün güzelliğini yerle bir etmiş, çirkinleşmiş çıtır şarkıcı. (bkz: o eski halinden eser yok şimdi)
kuzey ülkelerinin birin de tanıştığım, sevişgenliği ile aklımda kalan türk soylu bir hatunun ismidir.

şimdi nerde, ne yapar hiç bilmem...