bugün

görsel

adresinden görülebilir..
bu aralar madridte Museo Reina Sofia müzesinde asilidir.
geliştirilmiş silahların etkilerinin denendiği kanlı yerlerden birisi. franco, hitler'e silahların denenmesi için izin vermiştir.
picasso'nun sanatındaki ekspresyonizmin etkisini gösteren tablosu.
picasso'nun dünyanın üzerine üşüşmüş olan gaddarlığı paramparça kompozisyonlarla,çentik çentik çizgilerle,yoğun renklerle ve bir araya getirilmiş kol ve bacaklarıyla yüzlerini buruşturan canavarlara dönüşmüş öldürülmüş insanları resmettiği etkileyici resim. ayrıca picasso istanbul sergisinde yer aldığı haberlerine inanılıp sergiye gidilmiştir,karşılaştığımız şey guernicalı bir adet kilimdir.
ilhan berk şiiri.

önce eli gördüm
benimle beraber tabaktaki uskumru domatesle boyun boyuna
biber rakı gördü

100 mumluk lamba bir yandı bir söndü
öldü dirildi
guernica
dünyada mıyız değil miyiz diye
bir adam kendi kendine sordu
bir kere eli gördüm ya
arkasından yeşil bir göz gelip durdu önümde
yeşil göz herkese denizi hatırlatıyordu
bana hiçbir şey hatırlatmadı
yeşil göz
yeşil bir gökyüzüne bakıyordu
el
bir ağaç gibi parmaklarını açtı
göz kırptılar gökyüzüyle

yeşil bir âlemdi
picasso bir mavi çekti
gökyüzü kendine geldi

daha sabah
ağaç kararmamıştı
boğayı gördüm
boğayla beraber yüzlerce adamı gördüm ilk defa
guernica ana baba günüydü
su gerisingeriye akıyor
kuş gerisingeriye uçuyor
ağaç gerisingeriye
bir fırtına bir yangın
öyle bir şey
göz gözü görmüyor göz tabaktaki uskumruyu boyun boyuna biberi domatesi görmüyor
belli savaş
belli ölüm
üç adam kim yaptı bunu diyor
ha diyor herifin biri
picasso siz diyor
ha

daha sabah
hep sabah picasso

akşam amerika
baktım bir siyah
guernica'dan çıktı
gökyüzünün bir kıyısına gidip durdu
bu gökyüzü daracıktı eskiden
picasso geldi
iş değişti

yerde bir adam yatıyor, öldü ölecek

daha sabah
ananın uykusu var
elinde bir lamba dolaşıyor habire dolaşıyor
kırmızılar sarılar siyahlar konuşuyor
savaş oldukça
işin iş kırmızı
işin iş pencere

amerika işin iş

bir kadın girdi odaya ana belki kız belki
rakı şişesi yere yuvarlandı
döşemedeki suyla buluştular
su kollarını açtı
rakı her yanını
sarmaş dolaş oldular
bu dünyada ölüm
belli onlara göre değil
belli dünya guernica'da iyi değil
belli picasso üzülüyor

bir su üşüdü
guernica'da herkes gördü

guernica amerika'da karanlık
dünyada değil.
bir savaş ancak bu kadar güzel resmedilebilir dememe sebep olan picasso şaheseri.
sanat nedir ortaya koyan, militarizm'in, faşizm'in, savaşların nelere sebep olduğunu belki de binlerce sözçükten güzel anlatan eser.
ispanya iç savaşı sırasında,franco'nun hitlere bombardıman denemeleri yapması için adeta armağan ettiği kasabadır.uçakların bombardımanı sonunda binlerce sivil hayatını kaybetmiştir.

meşhur;

+bunu siz mi yaptınız ?
-hayır siz yaptınız.

diyaloğuna da neden olan pablo picasso tablosudur.
ispanyol iç savaşı sırasında * , Condor Birliği olarak bilinen Alman filosu tarafından 26 Nisan 1937'de gerçekleştirilen hava saldırısnda bombalanan bask şehri. bombalamayı önemli kılan şey ise tarihte sivil halkın topluca yok edilmesi ile sonuçlanan ilk hava bombardımanı olmasıdır. ayrıca bu olay picasso'nun guernica tablosunun ilham kaynağıdır.
picasso'nun en önemli 3 eserinden biri, puzzle'ını yapmak istediğim suret savaşkı..
ispanya'nın Bask Eyaletinde küçük bir kasaba, Picasso'nun ünlü tablosu Guernica'da ispanyol iç savaşında Guernica bombardımanını ( 26 nisan 1937) anlatır.
Resmin kompozisyonunda merkezde ölmekte olan bir at, elinde lamba tutarak pencereden sarkan bir insan figürü, boğanın önünde elinde bebeği olan bir kadın ve ön planda bir ölü vardır.
At insanın dostluğu simgeleyen bir figürdür ve insanın dostundan yükselen bir feryadı gösterir ölüyor olması. iç savaşta bir milletin iki tarafından birinin diğerine yaptığı zulmü simgelemektedir.
Boğa ise ispanyol kültüründen yola çıkarak vahşeti ve yorum olarak faşizmi simgelemektedir, önünde kucağında çocuğu ile duran kadın genç ve taze yaşamı simgeler bu kadın çığlık atmakta ve boğaya yakarmaktadır.
Diğer bir mecazi anlatım ise ölen atın gazete kağıtlarına dönüşmesidir, bu kitle ölümünün insanların ikinci elden kaynaklardan haberdar olacağını, gizli klamaycağını anlatmaktadır.
guernica'nın 3d animasyonu http://www.youtube.com/watch?v=eKVCov-XFXw ve daha bir güzeli http://www.youtube.com/watch?v=4drJL-pRTko *
vakti zamanında eşe dosta hava atmak için puzzle ını aldığım , günlerce gözlerimin ağrımasına sebep olan picasso babanın eseri.puzzle ını alacaklara tavsiye etmem.yav arkadaş gidin mona lisa alın efendime söyleyim kayalıklar bakiresi alın uzak durun bunun puzzle ından.
Franco'nun, ispanya iç savaşındaki destekleri için şükran armağanı olarak Hitler'e peşkeş çektiği kasaba. Pablo Picasso'nun, anısına ağıt gibi bir tablo yaptığı katliamın yaşandığı yer.
ispanya' da 1937 yılında General Franco'nun yaptığı katliam. Pablo Picasso olaydan etkilenerek guernica isimli tablosunu yapmıştır.
insanın içini titretip ağlatmayı başarabilen müthiş şaheser.
pablo picasso'nun iç dünyasındaki seks saplantılarını savaşa duyarlılık adı altında lanse ettiği tablosu. tabloda at başlı bir yaratık beyaz tonlaması ağırlıklı olduğu için dikkat çeken bir yaratıktır ve etrafta sokacak birilerini aramaktadır kanımca.
iç savaşın ve küçük bask kasabasının unutulmaz dramını veren guernica tablosu, picasso'ya göre "ispanyol cumhuriyetinin malı" sayılmalı. sanatçının 1937 yılında açığa vurduğu bu dileği hiç değişmedi. tersine o tutkulu dilek giderek bir vasiyete dönüştü. cumhuriyetçilerin, cumhuriyet ispanyası'nın ve tüm cumhuriyetlerin ortak vasiyeti oldu. bu dramatik vasiyet, yaşamın sanatı izlemek zorunluluğunu bir kez daha ortaya koymuyor mu? tıpkı casals örneğinde görüldüğü gibi.
sözlük yazarlarından birinin bu şaheserin puzzle'ını yapması sonrası bana hediye etmesini diliyorum. *
madrid'te reina sofia müzesi'nde bulunmaktadır. önünde her daim kocaman bir kalabalık var, ve evet flaşlar patlıyor. iki ayrı sorumlu koymuşlar başına. sorumlulardan biri fotoğraf makinesini tabloya tutan birini görür görmez sözlü saldırıya başlıyor, bu boşluktan istifade flaşlar patlıyor.
bu arada avrupa'da kapkaççı, esrarcı, tramvay bilet kontrolcüsü falan değil; en korktuğum kişiler müze görevlileri. her an uyarı yiyeceğim diye diken üstündeyim, tabii bu bambaşka bir günün tartışma konusu...
o değil de aslı ile efe buluşmuş oğlum.
savaş çığlığının picasso tarafından resmedilişinin adıdır. savaşın karanlığını, dağıtıcılığını, hayvansı içgüdülerin bıraktığı izleri kelimesiz anlatabilen eser...
orijinale yakın bir örneğinin, birleşmiş milletler güvenlik konseyi salonunda sergilenmesinin pek manidar olduğu picasso eseridir.
savaşı 3 boyutuyla 2 boyuta perspektifsiz aktarırken; kan ve göz yaşı döktüren bir olayın insan üzerindeki etkilerini duygudan bağımsız bir şekilde, görüneni değil, asıl gerçekliği göstererek resmedebilme sanatıyla* yapılmış bir pablo picasso tablosudur.

"arka planda ispanyol iç savaşının en ağır vahşeti sergilenmektedir" demek en büyük yanılgıdır. çünkü arka planda kalmış yansıtılmak isteneni ön plana çekebilmektir kübizm. kucağındaki ölü bebeğine ağlayan kadın(anne?), üzerindeki boğa, acı çeken at, atın altındaki asker, atın üstündeki ampül ve ampüle boş gözlerle bakan kadın, camdan içeriye girmeye çalışan gaz lambalı korkmuş kadın ve daha nicesini görüyoruz resimde. aslında her biri farklı zamanlara tekabül eden olaylar ve bu olayların kişileri, kübist yaklaşımla aynı anda ve aynı odada resmedilmiş. boya ve ışık oyunları değil geometrinin gerçekliğinden faydalanılmış.

1931'de ispanya krallığı yerini antimilitarist bir cumhuriyete bırakmıştı. bu politikaların ürünü olarak 1928'den beri tuğgeneral francisco franco'nun komutanlığını yürüttüğü zaragoza askeri akademisi kapatıldı. krala yakınlığıyla tanınan franco'nun da rütbesi düşürüldü. buna ilk etapta karşı çıkmayan franco, gerici güçlerin güçlenmesiyle tümgeneralliğe terfi alarak geri döndü ve genel kurmay başkanlığına kadar yükseldi.

sağ yönetimin ülkedeki denetim gücünü kaybetmesinin ardından parlamento 1936 başında dağıtıldı. yapılan seçimlerde halkçı cumhuriyetçi cephe, kralcı milliyetçi cepheyi büyük bir hezimete uğratarak başa geçti. karışıklıkları bahane eden franco olağanüstü hal istedi ancak, hem isteği reddedildi hem de kendisi genelkurmaydan uzaklaştırılarak kanarya adalarına bir nevi sürüldü. bunun üzerine franco sağ yönelimli komutanlarla halkçı yönetimi devirmek üzerine planlar yapmaya koyuldu. 17 temmuz 1936 günü yayımlanan bildirisiyle de ayaklanmayı resmen başlattı. madrid ve barselona garnizonları dışındaki çoğu garnizon ayaklanmaya katıldı ve 1 nisan 1939'a kadar süren ve milliyetçilerin kesin zaferi ile sonuçlanan ispanya iç savaşı başlamış oldu. milyonlarca sürgün, yüz binlerce ölü, yaralı ve de büyük maddi tahribata yol açan bu iç savaşın ardından, ikinci ispanya cumhuriyeti yıkıldı ve franco'nun faşist diktatörlüğündeki ispanya krallığı kuruldu.

hitler ve mussolini tarafından iç savaş sırasında milliyetçi cepheye destek olarak yüzbinlerce asker, birer uçak filosu ile çok sayıda zırhlı ve tank birlikleri gönderilmişti. nazi almanyası'nın gönderdiği gönüllü kondor lejyonu, iç savaş sırasında hava kuvvetlerinin taktik ve teorilerini deneme fırsatı buldu. pablo picasso'nun bu eserinde resmettiği guernica'nın 27 nisan 1937'de, nazi luftwaffe'ına bağlı kondor lejyonu ve italyan aviazione legionaria'sına bağlı uçaklarca yoğun hava bombardımanı ile yok edilmesi de bunlardan biriydi. saldırının komuta kademesinde de "gelmiş geçmiş en iyi savaş pilotu" kabul edilen red baron'un, kuzeni vardı. saldırıda yaklaşık 1700 kişinin öldüğü söylense de bombardıman teçhizatının miktarı ikinci dünya savaşı ile kıyaslandığında (bkz: dresden) bu sayının 300-400 olduğu kabul edilmektedir. ancak, bu bile bu saldırının vehametini azaltmaya yetmemektedir.

pariste sürgünde bulunan cumhuriyetçi ispanyol yönetimi paris dünya fuarı'nda sergilenmek üzere picasso'dan bir tablo sipariş etmişti. picasso'ya ise, bombardıman gerçekleşinceye kadar ilham gelmemişti... tablonun paris fuarında sergilendiği pavyonun girişindeki paul eluard'ın şu şiiri de dikkat çekicidir:

"ispanya'nın vazgeçilmez birliği için savaşıyoruz.
ispanyol toprağının bütünlüğü için savaşıyoruz.
ülkemizin bağımsızlığı için ve
ispanyol halkının kendi kaderini belirleme hakkı için savaşıyoruz."

Bu şiirden de anlaşılacağı üzere halkçı-cumhuriyetçi cephe, milliyetçi geçinen cepheye göre daha vatansever bir konumda olmuştur.

bir sergisinde, küçümser bir tavırla: "bunu gerçekten siz mi yaptınız?" diye soran alman generaline verdiği "hayır, siz yaptınız" cevabı, picasso'nun bu eserinde geometrik gerçekçilikle vermeye çalıştığı ekspresyonist nefret duygusunun gerçekten de ne kadar üst düzeyde olduğunu göstermektedir..

tablodaki at ve boğa figürleri konusunda da yer yer çelişkili de olmakla birlikte birbirinden oldukça uç noktalarda gezinen yorumlar yapılabilmektedir. at ve boğa figürleri, picasso'nun franco'yu önce atını yiyen sonra da kızgın bir boğa ile dövüşen bir canavar olarak resmettiği, yine paris dünya fuarı için hazırladığı franco'nun rüyası ve yalanı serisinde de karşımıza çıkmaktadır.
patricia failing'e göre:
"at ve boğa ispanyol kültüründe önemli yere sahiptir. picasso resimlerinde bu iki figürü, birçok farklı anlamda kullanmıştır. bu yüzden guernica'daki at ve boğanın kesin anlamını bulmak çok zordur. bu iki figürün ilişkisi, picasso'nun kariyeri boyunca farklı şekillerde ortaya çıkan bir tür bale gibidir."

bizzat kendisinden tablosunu açıklaması istendiğinde ise picasso şunları söylemiştir:

"bu boğa bir boğadır ve bu at bir attır. resimlerimdeki belli şeylere birer anlam verdiğinizde bu doğru olabilir, ama bu anlamı vermek benim fikrim olmamıştır. sizin vardığınız fikirlere ve sonuçlara ben de varmış olmalıyım, ama içgüdüsel ve bilinçsiz olarak. ben resim yapmak için resim yapıyorum. nesneleri oldukları gibi çiziyorum..."

(kullanılan kaynaklar: wikipedia ve bilimum google aratması sonucu çıkan siteler)
picasso guernica tablosunda elinde lambay'la gerçeği anlamaya çalışan o insanı çizmeseydi tablo eksik olacaktı, umutsuz olacaktı. bir de resmin alt orta bölümünde ölü vaziyette yatan insan ve o insanın elindeki çiçek... umut işte o çiçekten ve ışıktan doğacak.
çok yaşa picasso!