bugün

genç siviller gurubunun 12 eylül pazar günü saat 13.00 te galatasaray postanesi önünde yapacağı açıklama. tam metin aşağıda.

Her şey birkaç ay önce başladı.

Önce, mitingler yapıldı, halk böyle istiyor mistifikasyonu yaratılmaya çalışıldı.

Sonra emekli hukukçuları, askerleri, politikacıları naftalin kokulu sandıklardan çıkardılar, bilirkişi diye önümüze koydular.

Koskoca hakimler 367 saçmalığını gözümüzün içine baka baka onayladı.

Yok artık bu devirde olmaz denen oldu, bir gece yarısı asker muhtıra verdi.

Düdük çaldı, köşelerin en mert ve yetkin diye bilinen kalemleri, güya solda fikirsel temellerini kuranlar biranda özköklerine döndüler ve bila istisna bu sürecin coşkun ve yılmaz savunucuları oldular.

Ve sonunda beyinlerimiz üzerinde verdikleri iktidar mücadelesinin meyvelerini alma mevsimi geldi, önümüze sandık kondu.

Daha önce de yaptığımız gibi, tüm gündelik eleştirilerimizi, normal şartlar altında geçerli olan siyasal farklılıklarımızı bir kenara kaldırdık ve şapkadan tavşan çıkardık.

Hesapları tutmayan toplum mühendisleri hiç üzerlerine alınmadılar, halkın ahmaklığından hatta ihanetinden dem vurdular, faturayı birkaç siyasetçiye kestiler. Ayağa kalkıp üzerilerindeki tozları silkelediler ve hiçbir şey olmamış gibi nerde kalmıştık? diyerek yeni taktikler geliştirmeye koyuldular.

Daha önce zorlanarak, ürküterek, tehdit ederek yapamadıklarını, bugün uzlaşma, fedakârlık, kardeşlik, şövalyelik gibi değerlerle yapmaya çalışıyorlar.

Yani şeytan bu kez sağdan yaklaşıyor.

Her fırsatta Çağlayan a kulak ver, Tandoğan a bak, Gündoğdu Meydanı nı gör; diyerek uzlaşma adı altında kendi gündemini dayatanlara, 22 Temmuz da Çağlayan da, Tandoğan da, Gündoğdu da toplanan kalabalığı saymalarını öneriyoruz.

Hem de bu kez Google Earth den değil, göz kararı da değil, Yüksek Seçim Kurulu web sayfasından.

Bu sayılar arasındaki milyonlarca farkı görüp, bu kez siz uzlaşmaya ne dersiniz?

Abdullah Gül, Sezer den çok daha tarafsız, çok daha güler yüzlü, çok daha hoşgörülü bir cumhurbaşkanı olacaktır.

Gelin siz bir fedakarlık yapın ve Abdullah Gül üzerinde uzlaşın.

Yine de içine sinmeyenlere denilebilecek tek söz kalıyor:

Biz 7 yıl Sezer e katlandık, siz de 7 yıl Abdullah Gül e katlanın.

Abdullah Gül, her an geri adım atacak kadar inançsız sağcı idare-i maslahatçılık ile sırtını askeri vesayete dayamış totaliter bir uzlaşma söylemi arasında sıkıştırılmış durumda.

AKP kurmayları bilmelidir ki; savcıyla, dergiyle, 301 le doymayan bu demokrasi öğütücüsüne bir Abdullah Gül ü feda etmek sadece onun daha fazla iştahını kabartacaktır.

Genç Siviller olarak; Abdullah Gül aday olamazsa çatışma çıkar diyemiyoruz, çünkü elimizde silah yok.

Abdullah Gül aday olmazsa kargaşa çıkar diyemiyoruz, çünkü emrimizde gazetelerimiz, televizyonlarımız yok.

Abdullah Gül aday olamazsa kriz çıkar diyemiyoruz, çünkü devletin en kudretli mevkilerinde adamlarımız yok.

Genç siviller olarak ancak şunu söyleyebiliyoruz: Abdullah Gül aday olamazsa, vicdanımız sızlar, demokrasimiz bir yara daha alır.

1961 de başına silah dayanıp, yurtdışına kaçmak zorunda bırakılan Ali Fuad Başgil in cumhurbaşkanlığı adaylığı gibi ileride utanarak anlatacağımız bir hikâyemiz daha olur.

Basın Açıklaması
(bkz: genc sivil ne lan)
genç sivillerin kim olduğunu ya da amaçlarının ne olduğunu bilmiyorum. ancak bu milletin içinde siz, biz, onlar gibi gruplar mı var? ayrıca tek yaptığı dürüst bir şekilde görevini yapmak olan, görevde kaldığı sürede yemeyen, çalıp çırpmayan, türk siyasetinde ender rastlanacak düzeyde doğru ve dürüst bir insan olan cumhurbaşkanımıza yedi yıl katlandık demek de ne oluyo. dediğim gibi bu açıklamayı yapan ya da yaptıranın kim olduğunu bilmiyorum ve iyi niyetli olduklarını düşünmek istiyorum. yoksa yukarıdaki metin buram buram bölücülük kokuyo. lütfen dikkat edelim.
(bkz: ali fuat basgil)
genç sivilleri takip etmiyorum fakat 301'e, anayasanın geçici 15. maddesine ve örgütlenmeyi kısıtlayan tüm maddelere karşı olmayan birini cumhurbaşkanı olarak göstermeleriyle ne kadar sivil(!) olduklarını gösteriyorlar. bu tür demokratlara değil de, gerçek sivillere ihtiyaç var. yoksa dinciliğin askerliğini yapan bir demokratlık, asker demokratlığıyla aynı kefeye sokmakta yarar var. eh boşuna "ne şeriat, ne darbe, tam bağımsız türkiye" demediler...
"Biz 7 yıl Sezer e katlandık, siz de 7 yıl Abdullah Gül e katlanın. " ifadesiyle nereye ait oldukları tamamen açık olduğundan, "genç siviller" yerine diğer isimlerini kullanması gerekenlerin yapacağı açıklamadır. bu yüzden genç sivillerin açıklaması değildir, çünkü memleketin her görüşünden gençlerin ortak bir açıklaması değildir.

bu açıklamayı yapanların niyeti de bellidir, dürüst bir cumhurbaşkanı için de "katlandık" ifadesi kullanılması gelecek için utanç verici ve korkutucudur.

edit: süper oldu, 23,816 tane eksi oy almışım.
(bkz: genç liboşlar rahatsız)
-efendim burada ne olduklarını kestiremediğimiz bir topluluk var.
-gençler mi?
-evet gençler.
-sivil?
-evet evet sivil.
-alın!
adına genç siviller denmesinden, apolitik gençliği avlamak istedikleri apaçık olan bir örgütümsünün bildirisi.
genç adından da belli değil mi allah aşkına, ne demek yani, genç sivilmiş? "sivil demokrasi diye kıçını yırtanların genç versiyonu" gibi bişe olmuş kannımca.
ülkedeki antidemoktratik yapıyı eleştirir gibi girip;

""Genç Siviller olarak; Abdullah Gül aday olamazsa çatışma çıkar diyemiyoruz, çünkü elimizde silah yok. ""

tarzında resmen tehdit boyutunda laflar eden popülist topluluk...

ayrıca biz şuna katlandık siz de buna katlanın da ödeşelim tarzı kutuplaşma yanlısı tutumları ve x daha güleryüzlü, daha sıcak kanlı, cumhurbaşkanı o olsun tavırları sonucu beyinden ziyade popoya hitap ettiklerini ve iyi bir karşılık beklediklerini fark etmiş bulunmaktayım...

ayrıca ali fuad başgil gibi bir prof. ile abdullah gül gibi arabistan dan ithal şovenist ve milli bilinç yoksunu iki kişiyi sırf önlerine askeri şerh kondu diye aynı kefeye koyan sivillerin genç oldukları ve pek tarih okumadıkları da belli oluyor.

yok abdullah gül de en az ahmet necdet sezer kadar tarafsızmış falanmış filanmış! geçin kardeşim bunları, ecevit hükümetinin yolladığı yasaları veto ederken zevkten ağzınızdan akan sularla şu ankara susuzluktan kurtulurdu herhalde!

yok efendim ahmet necdet sezer kriz çıkarmış, aslında bankalar boşaltılmamış, kasalar tammış, erbakan ödenekten para almamış, sevgili kardeş abdullah gül ve kendi gibi binlercesi şahsi harcamalarını devlete yazdırmamış, ahmet necdet sezer bir anayasa fırlatmış, kriz çıkmış, memleket senelerdir harika idare edildiği halde o anayasa fırlatılışı her şeyi mahvetmiş, ah be ahmet necdet sezer, n'apmışsın sen öyle!

diğer yandan bir de adalet bakanlığı sana bir liste vermiş, senden önceki cumhurbaşkanları gibi altına imzayı atmışsın, ama o listede teröristler de varmış, listeyi hazırlayan da sensin ya, ah be sen n'apmışsın!

yazık sana be ahmet necdet sezer, orada içinde dengir mir mehmet fırat gibi kürdistan diye inleyen, apo yu asamazsınız ulan diye tüküre tüküre kükreyen bir adamın genel başkan yardımcısı olduğu, dtp nin bizim olmadığımız yerlerde onlara oy atın dediği milli bilinç yoksunu bir partinin kendi kadar bile olamayan sempatizanlarının ağzına sakız olmuşsun, demediklerini bırakmıyorlar sana, ama biliyorum ki sen, seni anlayan birkaç kişi için de olsa kişiliğinden taviz vermez, işini hakkı ile yerine getirirsin.
altına imza atılası gayet haklı ve yerinde bir bildiridir. sizce ahmet necdet sezer çok mu tarafsızdır. ahmet necdet sezer ne kadar tarafsızsa abdullah gül o kadar tarafsız olacaktır. ayrıca ahmet necdet sezer atanmıştır. bize bir krize affedilen yüzlerce teröriste mal olmuştur. ayrıca bir türk vatandaşının cumhurbaşkanını sevmeme hakkı vardır. evet biz onu sevmeye sevmeye ona katlandık. neden çünkü o bizim cumhur başkanımız. eğer abdullah gül de seçilirse siz de sevmeye sevmeye katlanmak zorundasınız. neden çünkü bizim cumhurbaşkanımız olacak. ülkenin gerçekleri bazılarını neden bu kadar rahatsız ediyor anlamak mümkün değil.
(bkz: allahım sana geliyorum)
konvers logolarıyla beni benden alan topluluk. seviyorum lan sizi genç siviller..
milliyetçi olmanın kaidesinin kafa göz yarma ve mhpli olma olarak tabulaştığı, komünist olmanın sscb fetişizmiyle harmanlanmış iki üç satır das kapital bilgisinden ibaret olduğu, antimilitarizmin terör şakşakçılığıyla eş anlama geldiği, askeriyeyi savunmanın en temel nedeninin de askerin sivilleri koruma görevi olduğu unutulmuş bir memlekette, kısacası sapla samanın, bir karadeliğin kaotik köpüğünün içinde, bırakın birbirinden ayrılamayacak duruma gelmesini, resmen evren ötesi kaotik bir sistemsizlikte kendi özlerinden bile sıyrıldığı bir çılgınlıklar ülkesinde genç sivillerin ne kadar sivilist amaçlarda olduğu tartışılması gereken şey. ney? tartışma mı? niye? aa bak bu da gitii event horizon'da kayboldu.
--spoiler--
biz sezer'e 7 yıl katlandık sizde gül'e 7 yıl katlanın
--spoiler--

sözünü bu bildiride kullanarak gecenin sabaha yaklaşan şu saatlerinde erkek, bayan ne kadar selam verdikleri insan varsa sövmeye neden olacak bildiri. beni rahatsız eden kısmıda benim de genç olmam ve sivil olmam bunlar başka bir isim bulamamışlarmı.

(bkz: genc güvercinler)
(bkz: genc yasta aklı yıkananlar)
(bkz: genc gotunden kan alınacaklar)

edit:ahmet necdet sezer'in hangi taraf olduğunu anlamayan (bkz: genc gotunden kan alınacaklar) için cumhurbaşkanımızın tarafı ulu önderimizin tarafıdır ben tarafsız cumhurbaşkanı aramıyorum ben atatürk ilke ve ınkılaplarına bağlı cumhurbaşkanı arıyorum.
hani diyoruz ya "sen vermedim, ben vermedim, kim verdi bu oyu anına koyim? ". al işte. genç sivillermiş. hey allah'ım ben delirecem ya. arkadaşım siz neden sivilsiniz? salak mısınız siz?

madem o kadar özgürlüklere, demokrasiye inanıyorsunuz, inandığınız değerler var. çık açıklasana, desene ben akp'nin gençlik kollarıyım, sikim koluyum, bir şeyiyim desene. neden demiyorsun bunu sen ya?

hangi gençlersiniz siz? bilmiyoruz biz sizi. sevmedim hatta sizi. aptalca konuşuyorsunuz. milletin siyasi görüşüne bok atarken nasıl bir ironidir ki bu demokrasiden bahsediyorsuz. ayrıca cumhurbaşkanı olmak için "gülmek" gibi bir kıstas koymuşlar. çok iyi düşünmüşler. bu bizim aklımıza hiç gelmemişti lan.

ne kadar salağız değil mi?

oyum abddullah gül'e!

gülüyor adam olm.
*
hoşgörüden, demokrasiden bahsederken "biz katlandık siz de katlanın" şeklinde salakça ve çocukça bir tavır takındıkları da göze batmıyor değil. ayrıca ahmet necdet sezer'in sırtını askere dayadığını iddia edenler bugün evlerinde asker sayesinde huzurlu oturuyorlar. rahat ortam "batı"dan özgürlük nutukları atanlar doğuda durumun ne olduğunu bilmiyor, çünkü gözleri avrupa'nın modernliği, çağdaşlığı ile kamaşmış bir durumda. hala farketmemiş olsalar da türkiye sürekli doğu'ya giden bir gemi, ne kadar güvertede batıya koşarsanız koşun yine doğuya gidiyorsunuz. deniz baykal'ın sosyal olmayan muhalefet'inden biz de bıktık tamam sivil arkadaşlar. siz konuyu baştan yanlış anlamışsınız ki herkesi sen ben diye ayırıyor, muhtıra yanlısı veya muhtıra karşıtı diye tu kakalıyorsunuz. logonuzu da değiştirin çok komik lan

(bkz: genc sivilceliler)
türk silahlı kuvvetlerinin irticanın karşısındaki bir numaralı faktör olduğunu bilen yeşil palyaçoların ortaya attığı enteresan bildiri. her fırsatta askeriyenin karşısına demokrasi kavramını getirir dururlar. lakin bu partide demokrasinin "d" si yoktur. partinin en yetkili isminin belirttiği gibi, amaç olarak değil araç olarak kullandıkları demokrasiye halkımız nasıl inanmakta anlayabilmiş değilim. tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır derlerdi de inanmazdım. demekki "ananı al git" demek yerine "lütfen annenizi kolunuza takıp burayı terkediniz" dense sadece üslup değil anlam olarak da farklı olurmuş, gerçekten enteresan. son olarak şunu demek istiyorum:

sürekli olarak ottan boktan sebeplerle dil uzattığınız türk silahlı kuvvetleri, siz götünüzü yayarak uyurken pkk denen şerefesizler yayılan götünüzü telef etmesin diye hergün bir evladını şehit olarak toprağa vermektedir. birgün evinizin bahçesinde bir terörist gezinirse, altınıza yapmaktan dolayı doldurduğunuz donunuzdaki bokta boğulmanızı engelleyecek kişi, o dil uzattığınız türk silahlı kuvvetlerinin şerefli bir askeri olacaktır.
(bkz: yazmayacağım hiçbir şey yazmayacağım)
(bkz: ulan bu genç sivilleri asmayalım da besleyelim mi)
turkiye'nin en tarafli bagimsiz sivil orgutudur.

harbi logoloruda cok geyik.

buda siteleri;

http://www.gencsiviller.net
(bkz: abdullah gül ne lan).
genc nurcular bildirgesidir.
(bkz: genc siviller den oss sorulari)
genç siviller... hmm... özellikle sivil kelimesi neden geçiyor acaba? yani genç atılımcılar veya genç düşünürler dense biz kalkıp "lan bunlar asker mi sivil mi" diye düşünecek miydik? akp sempatizanı ve ordu karşıtı olduğu ayan beyan ortada olan bu "sivil"lere can yücelden geliyor kart sensin postal da sana girsin *