istisnasız her futbolcuda olan durum. türk futbolcular için söylüyorum.

bilgiyede fazla ihtiyaçları yok zaten. ortaokul zamanından beri elleri para gördükleri için bilgiye ihtiyaç duymazlar.
amatör kulüpte top koşturanların durumu daha vehimdir. çünki ileride elleri parada görmeyecek. eriyip gidecekler. fakat bir şekilde kendilerine meşgale edinip, hayatın kıçından tutunmak için kültür yapmaları gerekmektedir. bunun için cahillik terimi bunlar için biraz fazla gelebilir.
kör cahil dediğimiz kesim profesyonel futbolculardır.

profesyonel futbolcuların hepsi. bakın istisnasıs hepsi, kör cahil futbolculardır. ortaokul mezunu bile olamayan, futbol zekası sadece topa yükseklik kazandırmaktan ibaret olan bir dünya futbolcu var türkiye'de.

bu kör cahillerin maç sonrası yorumlarını izleyin. iki cümleyi ardı sıra getiremeyen bir dünya andaval yok mu?
hani bazen milleti ezmek için sokakta soru soruyorlar ya "tükiye'deki piramitleri neden kaçırdılar" diye. ulan futbolculara sorsana böyle soruları. aklının almayacağı cevaplar gelir.

fakat dediğim gibi bilgiye, kültüre aç değillerdir. çünkü ihtiyaçları yoktur. şu kadar yazıyı onlara gıpta ile baktığımdan yazdım. okuyan tüm gençlerin temel amacı onlar gibi para kazanmak değil mi?

tabi bir iki tane idealist insan çıkabilir. hakikaten eğitim için, bilgi için bunu yapıyorum diye. fakat musluğu kesince oda gerçeği anlar.

netice itibari ile türkiye'de profesyonel futbolcular kör cahildir. fakat bu eksikliği üzerlerinden atmak için zerre çaba sarfetmezler. çünkü ihtiyaçları yoktur.
ey okur, hitap ettikleri kesimle alakalıdır diye düşünüyorum.

abartı bir genelleme gibi gözükebilir ama hakikaten de futbolcuların önemli bir bölümü kıro, cahil ve kültürsüz olarak nitelendirilebilir. basketbolcularda ise durum tam tersidir. aç bak.

istisnalar her dem mevcut mudur? tabii ki. söylemeye bilene gerek yok.

(bkz: feridun düzağaç)
(bkz: beşiktaşk)
(bkz: baki mercimek)***
son derece doğru bir önermedir. nerdeyse sadece futbol kurallarını bilirler. *
(bkz: kör futbolcu mu olur lan)
*
(bkz: sabri sarıoğlu)
daha ortaokul sıralarında farkedilmişti ayrışma...biz sınıfta gazların hacim sıcaklık ilişkilerini incelerken onların bahçeden "boştayım atsana!" diye sesleri geliyordu sınıfa.

devamsızlık sınırı olmasa yazılılılar (hakkaten vize final yerine yazılı derdik di mi) hariç yüzlerini görmezdik, oldu da gördük giyinimleri tam serseri işi olurdu. gömleğin yarısı pantolonun içinde yarısı dışarda, kravat göğüse inmiş, ceket yok, ağızda sakız...

kizlarin serseri sevgili meraki bize çok çektirirdi. neden tahtaya kalkıp soruyu çözen ben değil de hocaya kendi çapında ters ya da komiğimsi (?) cevaplar vererek sözlü notu sıfır alan o volkan denen çocuk tüm güzel kızlarla çıkıyordu? "kızlar kendilerini güldüren erkeklerden hoşlanır" lafı nasıl olur da bu kadar götten anlaşılabilirdi? doğada niye 3 bacaklı hayvan yoktu?

zaman geçti ve anlaşıldı ki derslerle futbolu beraber götürmüyor bu şahıslar. götüremiyor demedim özellikle. öyle dersem "futbola düşen gerizekalıdır" demiş gibi olurum. zaman kısıtı ya da zevkli olanın tercihi nedeniyle olsa gerek. e hak vermemek elde değil bir yerde.

bu şahıslar ileride büyür, çok az bir kısmı ise süper lige kapağı atar. üç büyüklere çıkar, arda gibi gökhan gönül gibi ağzımız açık izleriz. hatta şampiyonlar ligi maçlarında 85 doğumlu cristiano ronaldo'yu bırak ağzı, götümü açarak izliyorum ben. hayvanoğluhayvan o nasıl çalımlardır...neyse...

zaten genç nüfusun çoğunluğunun eğitimsiz, cahil olduklarının istatistiklerle de anlaşıldığı güzel ülkemde mürekkep yalamış bir sürü futbolcu beklenemez bir yerde. ama hakemler için aynı şeyi diyemeyiz. okumuş insanlardır onlar genelde.

futbolcular içinse durum parlak değil gibi gözükmekte. adam demeç verecek iki kelimeyi birbirine bağlayamıyor ki, herif özne tümleç yüklem sırası bilmiyor, özneyle tümleçi çiftleştiriyor, araya belirtili nesne sokuyor, utanmadan yükleme neyi kimi diye bile sormuyor. geçiyorum kanalı ben de.

arz - talep meselesidir belki de. seyirciler herif nasıl da çabuk aldı şu fonksiyonun integralini demiyor, nasıl çaktı diyor...demek ki futbolcunun çakması gerek, çift diploma sahibi olmak değil.

ama bilgi herkese şart. en azından türkçe'nin yanında az biraz ingilizce bilseler, globalleşen futbolda iyi olur onlar için. ingiltere'ye giden tuncay eğer ingilizce öğrenmezse sınırdışı edilecekmiş yeni yasayla...aynı tehlikede carlos tevez de varmış. mış...

sözün özü, her genellemenin şık durmadığı gibi (ulan bu da genelleme?) çoğunluğu denerek geçilecek bir konudur bu.
şahsen beni çokta ilgilendirmeyen durum. adam futbol zekasını kullanıp takıma faydalı olduktan sonra ister cahil olsun, ister alim hiç farketmez.

edit: imla
kime göre sorusunu akla getiren tespit. şöyle ki; futbol konusunda mı yoksa genel kültür mü? sana göre yorumlarsak eğer ilk seçenekte seni s.iker atar afedersin. ikinci seçenekte de çalıştığı yerden gelirse bağarttırabilir.
(bkz: tim cahill)
(bkz: serbest çağrışım)
(bkz: ya ne olacağdı)
cahil mi bilmem ama kör olduğu kesin;

(bkz: gordon schildenfeld)
ahlaksız olmasından iyidir. herkes yetiştirilmiş eğitimli olmak zorunda değildir. saygı terbiye olsun yeter...
gökhan gönül'ün içine girmediği önermedir. zira adam politikacı gibi konuşuyor.