bugün

geleceği görebilen oyun.

`http://img682.imageshack.us/img682/2/gaziantep.jpg`
evet bu oyun sayesinde arkadaşlarımın çoğunun msn iletisi şu:
- yokk ! yazma ! fm 2010da !
kariyer sırasında kulüp değiştirilememe gibi bir saçmalığı bulunan oyun. ben henüz gidemedim, gidenler de barça'dan göztepe'ye falan ancak transfer olabiliyorlar. göteborg'la şiir gibi 2 sezon geçireyim, iş merkezine bakayım, "herkes işinden memnun canım sktir" desinler. yahu bir rosenborg, bir aalesund istemez mi beni? memleketime dönmek istiyorum arkadaş, isveç macerama 2 sene sonunda nokta koyayım istiyorum.

göteborg'la da anlaşma imzaladım anasını satayım, 3 sene daha duramam lan. üçüncü sezon bu kadar iyi geçmez yani. ühüh.
içinde şöyle bir bug barındıran oyun:

http://img.fotoambar.com/...95cb5426a594e2e0fd0bc.jpg
aralık 2009'da elime almış bulunduğum ve şu sıralarda beni feci derecede bayan oyun.açtığım oyunlardan hiç bir zevk alamıyorum.ne yapmalıyım,nasıl bir strateji izlemeliyim fm 2011 çıkana kadar bu oyundan sıkılmamak için bilemiyorum.
dünyanın en vasat oyun serisinin 2010 ayağı , en fazla soccer kadar zevklidir.
futbolcuya özel fotomaç manşeti atma kabiliyetine sahip süper oyun.

işte orduspor ortasahasının dinamosu fatih şen ile ilgili o manşet:

görsel

hayır simply gr-eight falan tamam da, bir oyuncunun soyadı "sen" ile bitecek, o oyuncu bir maçta über oynayacak, ardından sen o manşeti atacaksın, biz ehehe deyip şaşıracağız, sen de sevineceksin fm yapımcısı. düşündün di mi tüm bunları? aferin.
4 3 3 taktiğiyle insanlıktan çıkılabilecek oyun. normal şartlar altında üçüncü, dördüncü yapabileceğiniz takımı şampiyon yapıyor, bir de üzerine böyle ülkede kupa falan alıyorsunuz. yıllardır fm oynuyor, futbolu takip ediyor fakat şu oyunda başarıyı yakalayamıyorsanız overload stratejisiyle 4-3-3 taktiği kurtarıcınız olabilir, kesinlikle denemelisiniz. dr, dl, dc, dc, dmc, mc, mc, st, st, st. bu kadar. gayet basit, dümdüz 4-3-3 taktiği.

ifk göteborg'da 4 sezonda 2 lig 1 isveç kupası şampiyonluğu kazandım bu taktikle. öyle otamendi falan da yoktu, yetenek denebilecek tek adam 22 yaşında bitiriciliği 13 olan emrah kol idi. adını hatırlamadığım, onun seviyesindeki birkaç adamla daha 4 sene güzel maçlar çıkardık. avrupa ligi'nde gruplardan çıkmayı başamarasak da, dördüncü sezonumda şampiyonlar ligi gruplarına kalmayı başarsak da başarılı olamadık avrupa'da. olsun, o da güzeldi. isveç'e gelen en iyi yabancı olmama 2 kupa kalmışken, yollarımız ayrıldı. oyuncuların götleri kalktı, biz gidiyoruz dediler. "tamam ben de çıkıyom zaten" dedim ve rosenborg'un yolunu tuttum. basın toplantısında "bilmemnece bilmiyorsunuz, sorun olur mu?" diye sormamaları beni ziyadesiyle mutlu etti. ne de olsa taş gibi eirik sorensen idim ben.

hazırlık maçlarını "skip"ledim. skip attım desem çok yanlış olmaz. tek takviye yapmadım takıma. lustig, prica, iversen, annan, dorsin, stadsgaard falan var. "ulan bu aslanlarla ne kupalar kaldırırım biliyon mu?" dedim ve norveç'in ikinci büyüğü olarak ilk mühim maçıma çıktım. niye ikinci büyüğü? bahis şirketlerine göre stabæk favoriymiş. siktirsinler. geçen seneden kalan bir süper kupa hesabımız varmış aalesund'la, hehe.

7-2 kazandık ve süper kupayla başladık. sonrasında, ligin ilk maçında, şu sıralar gerçek hayatta borçları yüzünden küme düşürüldüğünden, adeccoligaen'de top koşturan lyn oslo'yla oynadık. ben fark bekliyordum, otoriteler "sıkıcı bir beraberlik olur" dediler. "lan?" demeye kalmadan, ilk yarıyı 4-0 önde kapadık. maçı da 8-0 kazandık. ilk haftadan lider olmak istiyorduk fakat stromsgodset ilk yarıyı 5-0 önde kapatmıştı viking karşısında, sinirlenmiştik.

ama 8-0 çaktık, yolumuza devam ediyoruz. aslında yeni başladık.

(bkz: şampiyon yap bizi götümüzden sik bizi)
88 ve 90. dakikalarda 2 golümün ofsayt gerekçesiyle verilmediği oyun. objektifleştirmek gerekirse, fantastik ofsaytlara düşebileceğiniz oyundur, bunu söylemek lazım.

şimdi ortalığı yıkar, dağıtırdım. ama 2 gol verilmediği halde 9-0 kazandık. aschaffenburg kimmiş?
galatasaray ile haldun üstünel'in ters mantığında transferler yapılabilen oyundur.

şöyle ki:

sezon başında
hakan balta: man. utd. (10 milyon euro)
lincoln: moskova (6,75 milyon euro)
ayhan akman: arsenal (6 milyon euro)
leo franco: inter (kiralık)(1,2 milyon euro)
(zaten bunlarla sercan yıldırım için bursaspor'a verilen 12 milyon euro çıkmış oluyor)
--
ara transfer döneminde
kader keita: real madrid (16,25 milyon euro)
elano : valencia(19,75 milyon euro)
(bunlarla da kim bilir neler alınır)*
türkiye ligleri haricinde hemen her ligin zevk verdiği menecerlik oyunu. ac milan ile çok gerçekçi bir oyun oynayabiliyorken özellikle 10.3.0 yaması gelene kadar türkiye liglerinde oynarken zevk almak hayaldi. ama son patch'e rağmen türkiye çekmiyor, sarmıyor, açmıyor. manu ile oynamak daha zevkli.
serinin en kolay oyunlarından birisi. galatasaray'ı iki sezon şampiyon yapıp şampiyonlar ligi çeyrek finaline çıkarmam beni manu'nun başına geçirmeye yetti. ayrıca galatasaray altyapısı sanırım oyundaki en sağlam altyapı. başka hiçbir yerde öyle topçularla karşılaşmadım.
artem milevskiy adlı arkadaşı aldığınızda herhangi bi ortasıra takımını şampiyon yapabilirsiniz. ben gittiğim her takıma artem i ve angel di mariayı götürdüm şampiyon olamadığımda olmadı. bu takımlar arasında udinese , at. madrid , aston villa , tottenham hotspur , lazio , bayer leverkusen... uzar gider...
galatasarayla ilk sezonda ligi, türkiye kupası'nı, euro cup'ı, türkiye süper kupası'nı ve european super cup'ı alarak yönetimin övgü dolu sözleri ve daha iyi bir maaşla ödüllendirildiğim oyundur. bütün fm'ler gibidir , zevklidir, sabahlara kadar gözümüze uyku sokmaz.

edit: lan o değil de sözlük, ikinci sezon da barcelona ile şampiyonlar ligi'nde karşılaşıp 87. dakikada yediğim golle 1-0 kaybettim kupayı, sanki bu oyun biraz fazla kolay olmuş. *
dur bir maç daha, dur bir tur daha diye diye sabahlar ettiğim oyun.
diğer serilere göre daha kolaydır.avrupa da çok rahat kupalar kazanabilen oyun.
arap oyuncularin bir süre sonra costugu oyun. yeteneklerin cogu arap ülkelerden cikiyo.

o degilde benim takim iyice yamyamlardan olusmaya basladi, zencisi arabi - ispanyol kalmadi.
nedense her final döneminde başladığım oyundur. Yine başladım lan.
fenerbahçeyle başladım her zaman ki gibi. muhtemelen kovulcam sezon bitmeden ve oyundaki saçmalık ortaya çıkacak yine ve chelsea beni isteyecek gidicem bende. soranlarada fenerle başladım chealse'ye yükseldim dicem. her zaman ki gibi(!)
başarısı bilinen taktiklerle değilde, takımı kendi istediğim şekilde oynatarak başarılı olduğum oyun. ha kendi taktiklerimde, tavsiye edilen 4-3-3'e benzemekte. ilk oynattığım taktik, dc dc wbl wbr dmc mc aml amc amr st şeklindeki 2-3-1-3-1'di. şimdi, dr dl dc dc mc mc amr amc aml st şeklinde 4-2-3-1 ile oynatıyorum. mc'lerden biri advanced playmaker, diğeri box to box midfielder. amr/l inside forvet, amc trequartista. st ise advanced forward. başarılı mı? evet bence başarılı ama en önemlisi takım benim istediğim gibi oynuyor.
maçtan önce oyun kaydedilerek oyunun gidişatına göre oyunun kapatılıp tekrar kalınan yerden devam edilen oyun. Bu sayede en kötü menajerlik oyuncusu bile her şampiyonluğu rahatça almaktadır.*
ilginç bir çalışma deniyorum össye 1 ay kala her gün en az 6-8 saat arası fm 10 oynayarak bakalım kaç puan yapcam. eğer kazanırsam devrim yapcam ulan.şaka maka çok bela oyun 20 gün önce bir liverpool'u seçiyim dedim iki maç yaparım özlem gideririm dedim. bir başladım kariyere 5. seneye geldim mınıski.
young boys bern ile enginlere sığmayıp taştığım oyun. sene olmuş 2017, isviçre ligi ni getim zaten, cl de 3 sene üstüste şampiyon olmak fazlasıyla güzel. ebi smolarek de iki sene üstüste 40 küsür golle altın ayakkabı aldı ya emeklilik piyangosu oldu adama. bir de andrej kramaric diyorum başka da birşey demeden bitiriyorum.
10.3 yamasıyla 4-4-2 oynayıp forvetlerinizden biri holosko veya sercan ise yardırabileceğiniz oyun.
barçadan nefret etmem sebebiyle barçayı bir alt lige düşürmüş olduğum oyundur. ohhhh bee ne rahatladım.
real time editor ile son güncellemeleri yapıp başlamak istediğim oyun.

ancak başlayamıyorum. niye bilmiyorum. adamların kendi gönderdikleri yamayı yükleyip oynamayı seviyorum ama kendi yaptığım değişikliklerle oynamak içimden gelmiyor. bende mi bir gariplik var acaba..?