bugün

bu fethullahçılar gazete, tv, siyaset vs ile tam bir angut sürüsünü idare ediyorlar. cemaate aldırıyorlar gazeteyi cennet bileti gibi onunla okulları finanse ediyorlar ve o okulları da türkçe öğretiyoruz, adamları müslüman ediyoruz gazı ile idare ediyorlar. yahu bu okullar ticarethane isterseniz tekrar söyleyeyim ticarethane. bulunduğu ülkelerde yaşayanlar bu okullarda okumayı çok istiyorlar. Çünkü Türkiye'de açlıkla terbiye edilmiş çocuklara burs verdikten sonra "sana burs verdik eşek gibi gidip o okullarda öğretmen olacaksın" demiyorlar elbette. ama şunu diyorlar "bu bir hizmettir, sen orada o insanları müslümanlığı öğretirsen çok büyük hizmet olur" diyorlar. peki o özel okullardan eşek yüküyle para kazanan kalantor şakirtler süper eğitim veren bu akıllı çocukları nasıl oraya gönderebilir normalde? tonla para vererek değil mi? ama şimdi nasıl gidiyor bu çocuklar? hizmet et, cennete gir diye. cennete girmeyecek mi bu çocuklar? onu allah bilir elbette. ama bu çocuklar sömürülmüyor mu? elbette sömürülüyor. yahu bu çocuklar türkiye'de süper paralara çalışabilirler ama sırf bu herifler bunlara burs verdi diye ve cemaatçilik maymunlaştırılmasıyla aptallaştırıldıkları için buraya gidiyorlar ve senelerce hatta on senelerce dönmüyorlar geriye, elbette başarılı okullar ama türkiye'deki kalantor şakirtlerin kar etmesi için çalışıyorlar, hem de üç otuz paraya!!! hiç geri dönmeyip orada ölenler var. şimdi bu şakirtler bunlarla övünüyorlar. ulan şerefsizler, neyle övünüyorsunuz? o çocuğa bir uçak parası vermeyip sömüren şerefsiz okul sahiplerinin bu uygulaması için mi övünüyorsunuz? eşek yüküyle para kazanıyor i.neler niye üç kuruş verip adamları memnun etmiyor! bu burslu okumuş çocukların beyinlerinin ve ruhlarının sömürüsünden yüzbinlerce dolar kazanıyorlar da niye bunu bir özveri edebiyatıyla anlatıyorlar. cemaatlerinde bu özveri edebiyatı yaygındır. ama bu özveriler sermaye sahibi büyük abiler için geçerli değildir. o abiler o çocuklardan sömürdüğü paralarla süper müsriflik yapabilrler, o zaman bu şöyle açıklanır "müslüman zengin olacak, güçlü olacak" ulan p.zev.k!! müslüman sömürü ile zengin olmayacak, paylaşacak!! ama sen stv'de veya zaman gazetesinde bu burslu çocukları üç otuz paraya hizmet kılıfıyla çalıştırıyorsun ve böylece sermaye birikimi yapıyorsun. kul hakkı değil mi bu! hırsız!

sinirlendim yine ben bir kahve içeyim *
şirketler topluluğudur.
okul sadece ders verilen yer olmadığı, öğretimden önce eğitim geldiği, bilimin ilimin irfanı her zaman dünyada pozitif etki yapmadığı (ki bunun gerekçesi insanlardır) göz önünde bulundurulduğunda, zararlı okulladırlar efendim. ciddi psikolojik savaşların verildiği beyin yıkamanın türlüsünün uygulandığını bu kurumların gerçek emelini eğer kendisinizi kaptırmassanız 23 24 yaşlarınızda anlıyorsunuz.
yurtdışında en ucuz ve fıyatına gore en ıyı egıtımı veren turk okulu oldukları için en alakasız gurbetçi anne baba tarafında bile seçilmek zorunda kalan okullardır. adamlar örgtlenmişlerdir bir kere. daha iyisisi yapacak da maalesef kımse * yoktur.
bir şeyi eleştirmek için illa ki onu yapmak gerekmez. gerektiğini düşünenlerin hayatta hiçbirşey hakkında fikri yok demektir. çünkü bu şeyi yapamıyorum o sebeple ağzımı açmayayım diyorsunuzdur. sadece uzaktan hayran hayran bakarsınız bazı şeylere. çünkü o şeyi yapamayacağınızı düşünürsünüz. bu okulları eleştirmek için okul mu açalım! denge sahibi olmak gerekir bunu düşünmek için.
herşey bir yana sağlam paranın döndüğü okullardır. öyle veya böyle o kurumlarda belli bir sermaye ile dönüyor. suyla çalışmıyor ya?

edit: her sabah istiklal marşı'nın okunduğu okullar değildir. ulan yuh be, türkiye'de bile bir pazartesi sabahı bir de cuma paydosta okunur marşımız. abartılır da bu kadar abartılmaz. ayna izlemin yanetkileri bu olsa gerek.
ışık okulları da denir. dünya'nın 4 bir yanında türklere ve türkiye'ye biçilmiş kötü imajı silen türkçe eğitimi veren ve her sene düzenlenen türkçe olimpiyatlarıyla bizleri gururlandıran okullardır.

edit: mesajı aldığı halde ufak bir kurgu hatasına takılıp "ayarcılık" yapan emsellerin olduğu sözlükte yazarlık yapıyoruz. şükür halimize yine de onları da seviyoruz.
istiklal marşının okunması bu okulları ülkemiz hedeflerince işler yaptıklarını ispatlamaz. kontrol dışı okullardır. geçmişte devlete devredelim siz kontrol edin dediler, o zaman kendi adamları iktidarda değildi. şimdi kendi adamları iktidarda ve isterlerse devlete devredebilirler ama devretmiyorlar devlet denetimine. demek ki devletin kontrolüne girmek istemiyorlar. kimden neyi kaçırıyorlar sormak gerekir. devletim için ölürüm vs diyen fethullah hoca tayyip'e söylese milli eğitim kontrolüne giremez mi bu okullar elbette girer.
yaptıkları yanlışlar sebebiyle müslümanların zan altında kalması sonucunu doğuran okullardır.
kapatılması gereken değil, yanlışlarından arındırılması gereken okullardır. bunları sayıp döktük. mal şakirt pozunda ağzında salyayla övülecek okullar değildir. sömürü yuvası halindedir, burslu çocukların vicdan sömürücülüğü yapılmaktadır. dini duyguların sermaye birikimine sebep olduğu yerlerdir. vatan millet sakarya edebiyatının altında paraların döndüğü yerlerdir. bayraktı, dindi diye kapitalist emellere varılan mekanlardır.

bayrak dalgalandırmak istiyorsan rüzgarlı bir günde uçakla bayrak gezdir de orgazm ol.
üzerinde anlamsızca tartışmların döndüğü okullardır. herkes bu okullara durduğu taraftan bakar, değerlendirir. bu okullarda türkçe dersi seçmeli verilir, eğitim dili dünyadaki bütün şubelerinde ingilizcedir, okulların misyonu net değildir, kaldıki fethulah gülen bey artık greencard sahibidir yani bir nevi amerikalıdır, o yüzden tartışmaya da gerek yoktur. "mademki böyle bir misyon sahibisin neden greencard almak için bilmem kaç kere başvuruda bulunup dünya kadar dava açtın, nedir senin bu abd sevgin" şeklinde sorular akla gelir ve sorulur; ama soran kişiye de cevap vermek yerine başka sözler söylemek, işi daha da muallaklaştırmak anlamına gelir. ha birilerine böyle gelmeyebilir de, olsun gelmesin biz onları da severiz, kucaklarız, öpüp yanaklarını gene mıncuklarız, bir okul için senin gül yanaklarını solduracak değiliz. heç gerenk yok bunlara mayk.
farz edilsinki bu okullardan yetişen seçkin talebeler bundan 10 yıl sonra bulundukları ülkelerin önemli pozisyonlarına geldiler türk dostu, sevdalısı olarak ve belkide müslüman olmuş olarak, amaçlana bu! güzel düşünce. ama kardeşim bu misyonu sen ben gibi basit adamlar biliyorsak o ülkelerin yöneticileri de farkındadır. hangi yönetici o okulları, böyle bir misyonla orada tutar? ya okulların kurulduğu onlarca ülkenin (ki buna bir çok batı ülkesi de dahil) yöneticleri çok salak ya da misyon dolu fethullah hoca ve ekibi çok zeki bir şekilde o yöneticleri kandırabiliyor. zira, çok değil 10 yıl sonra ülkelerinin yöneticileri, vekilleri vs. hep bu okullardan mezun türkiye dostu, belki müslümanlaşmış bürokrat ve siyasetçiler ile dolacak. ve bütün bu olan biteni o ülkeler -heleki müsülman olmayan ülke yetkilileri- habersiz izliyecekler öyle mi? vallaha ne yalan söyleyim bana hiç gerçekçi gelmedi bu iş! biz bu basitliğimizle bile bu olacakları görebiliyorken o ülkenin yönetcileri bunu görmüyorsa benim için sorun yok!

edit: bu düzeyli ve terbiye çerçevesinin aşmayan soruma henüz bir cevap verilemedi.
yakutistan'ın resmi dilinin nasıl 5 yılda ingilizce yapıldığını ve akabinde fethullah hoca efendinin ingiliz kültürüne katkı ödülü aldığını da yazarak olayı iyice çiğleştirmek istemedim. zaten konu yetirince çiğ ve aşikar.
yahu bu okullarda ingilizce eğitim dili ve türkçe seçmeli ders iken bütün bu çocukların hepsi istiklal marşını nasıl öğrenir. bu okullar basbayağı ingilizcenin dünyaya yayılmasına hizmet ediyorlar. ha! o arada bizim için de zayıf bir ses çıkıyor ama biz bunu mal gibi "türkçe sevdalısı, türkiye sevdalısı kitleler" gibi algılamamalıyız. bizim için ufak tefek bir faydası yok değil ama bu fayda amerikan çıkarları için bizim kullanılmış olmamız anlamına da gelmiyor mu! Ayrıca türkiye sevdalısı olmak ne kadar büyük bir abartma! yani o çocuklar türkiye diye ölüyorlar öyle mi? aferim, iyi gaz yemişsiniz. bu okullar ayrıca müsiad ve tüm buna benzer mesleki birliklerce bizzat pazarlama aracı olarak kullanılıyor. bununla övünüyoruz. yani asıl mesele pazarlama kaygısı iken vatan millet sakarya ve din edebiyatı yaparak bu okulları millete pazarlamak yalancılıktır.
kaliteli eğitim yuvası.
türk halkının fedakarlık duygusuyla temelleri atılmış eğitim kurumları.ayrıca bir şahsa ait olmadıkları -olamayacakları- açıkça ortadadır.

anlamayanlar için (bkz: ayinesi istir kisinin lafa bakilmaz)

anlamak istemeyenler için (bkz: elinden bok gelmeyenin dili bok kureginden uzun olur)

anlatmak isteyener için (bkz: milletin agzi torba degil ki buzesin)
kurucuları gibi, ağlarlar..
o değilde kurulan okul başka ülkeye kuruluyor. devletin cebinden 5 kuruş para değil tamamen özel sermaye ile kuruluyor. siz seversiniz veya sevmezsiniz kendi uygun gördükleri şekilde dünyanın 4 yanında eğitim veriyorlar ki onlar kurdukları için bu onların en doğal hakkıdır. kuruldukları ülkelerdeki en önce gelen okullardan biri olmuşlar.

ayrıca türkçe öğretiryorlar türk bayrağımızı dalgalandırıyorlar.

yani vatanını seven bir türk böyle bir şeyden nasıl rahatsız olabilir anlamıyorum. türkiyedeki muadillerini siyasi olarak sevmiyor olabilirsin ancak adamlar dünya çapında bir organizasyon yürütüyor.

ayrıca eleştirmeden önce sen ne yaptın diye sormak da mantıksız bir soru değildir. bir şeyin yanlış olduğunu söylemeden önce neyin doğru olduğunun ortaya konması gerekir.

bunu yaparkende kulaktan dolma bilgilerle sanki beyin kolay yıkanabilen bir şeymiş gibi orda beyin yıkanıyormuş yaaa gibi ilkokul düzeyinde argümanlarla yapmamak akademik olarak kaynaklara dayandırmak gerekir.

son olarak bu okullar orda barındırılmaz uzun süre denmiş fransız okulları kaç senedir türkiyede barındırılıyor ve bu okullar nasıl türkiyenin en prestijli okulları oldu sormak isterim. bizim de dünyada böyle okullarımız olsa kötü mü olur?
bal gibi şahıslara aittir. feza kolejine aittir. şirketleri insanlar kurarlar ve karlarını cebe indirirler. şimdi diyeceksiniz ki cemaat zaten o şirketi idare eder. hizmetten abilere kurdurmuştur o şirketleri vs. cemaatin yönetimi de zaten o para kazanan abilerin yönetiminde zaten. hoca efendi yurtdışında, bu işlerden haberi olmaz, zaten karışmazda pek uzaktan kumanda... o abiler yeri geldiğinde öyle bencil oluyorlar ki aklınız hayaliniz almaz. kimin neyi ne kadar kazandığının belli olmadığı ve sadece güvene dayalı bir anlayışta her zaman bir aksaklık olur ve bunu ödeyenler de hep gariban iyi niyetli insanlar olurlar.
sözün bittiği okullardır.
(bkz: mal sakırt)
http://www.turkokullari.net/index.php
ülkemizdeki yabancı okullarla kesinlikle karşılaştırılması gereken, arada hiç bir benzerliği olmayan okullardır.
hocaefendi'nin yurtdışındaki okullarında okuyupta bu devlete, millete faydası dokunmu$ tek bir adam görmedim. tek dedikleri " işte türkçe biliyorlar ( ne kadar biliyorlarsa ), bayrağımız dalgalanıyor ... " gibi $eyler.
ama bu ülkedeki yabancı okullarda yetişen birçok değerli vatandaşımız var. ve katkıları da.
cia şubeleridir. ortaasya türk cumhuriyetlerinde yıkıcı/bölücü faaliyetleri nedeniyle kuşkuyla bakılan okullardır. özbekistan gibi ülkelerde yasaktır.
heidi okulları.
öğrencilerine insanüstü efor sarfettirilen okullardır.
ayrık otu gibi heryerde olan okullardır. özellikle afrika'dakiler dikkat çekicidir. (bkz: olm türkü söyleyen zenci var lan)
doğru adı "türk okulları" dır. fethullah gülen, bu okulların fikir babasıdır. vaazlarında, "dünyanın dört bir tarafında okullar açın. oralardaki kardeşlerimiz için, oralara gidin.. eğer şimdi gitmezseniz yarın çok geç olacak" diyerek bu okulların açılmasında fikir öncülüğü yapmıştır.
ısrarla "fethullah gülen okulları" demek, anadolu insanının girişimcilik ruhuna ve emeklerine haksızlıkta bulunmak, saygısızlık etmektir.
çok güçlü bir finansmana sahiptir ama bu finansman yalnızca ve yalnızca, anadolu insanının kalbiyle-cebi arasındaki köprüde gizlidir. fedakarlığında ve hizmet etme aşkında gizlidir, öğretmenlerin.
"fethullah gülen okulları" demek, bu öğretmenlere de yapılmış büyük bir saygısızlıktır.
gencecik yaşlarında, ailelerinden ve vatanından binlerce kilometre uzağa gidecek kadar fedakar olan, konsolosların bile atanacağını duyduğunda elindeki bardağı düşürdüğü ülkelere gözünü kırpmadan, hizmet aşkıyla gidecek kadar kararlı "aşık" olan insanlara şüphesiz büyük bir saygısızlıktır..
onlar türk okullarıdır, tüm türkiye'nin takdir ettiği ama gözü kararmış insansıların ısrarla görmemeye kastığı sevgi yuvalarıdır. o okullarda, ülkelerinin devlet başkanlarının çocukları okumaktadır.
ha bir türlü yaranamamaktadır orası ayrı.şöyle ki;

--gülen cemaati nedir?
-öğrenmekten alıkoyan, öğrenme! diyen.. *
-e ama bu okullardan yetişen çocuklar, olimpiyatlarda en fazla madalya kazananlar..
--öyle değil, öğren diyen ama robot yetiştiren, fethullah gülen'e adanmış ruh yetiştiren.
--o zaman, cemaate mensup bir çok bilim adamı, akademisyen, öğretmen, koskoca holding sahipleri köle öyle mi?
-evet..!'^!'^!
--bak canım kardeşim sen şu adresteki sema hastanesine git. psikoloji ünitesi ikinci katta.. bayağı korkutmuşlar seni.. sen git ben onlara ah! ederim.