bugün

thomas vinterberg'in 98 yılında çektiği, danimarka/isveç ortak yapımı film. en önemlisi, dogma 95 kurallarıyla çekilen ilk film. ayrıca yönetmenin filmde taksi şoförü olarak bir cameo rolü de vardır.
(bkz: kutlama)
(bkz: dogma 95)
(bkz: ensest)
diğer ismi The Celebration olan film (şölen diye türkçeleştirebiliriz).
filmde kullanılan çekim tekniği sayesinden midir nedir? bilemedim ama, filmde, ipi birçok oyuncu göğüslüyor gibi yani sadece başrol oyuncularının ön plana çıktığı bir film gibi gelmedi bana. oyuncuların performansları gayet iyiydi,günümüz sineması için kalıplar dışı,ve bu çekim tekniğinin kullanıldığı ilk film olmasına rağmen ortalamanın üstünde bir film olmuş.
dogma kuralları çerçevesinde çekilen ilk filmdir.
sinema üretiminin belirli kalıplara sıkıştırılmasına karşı duran birisi olarak. dogma 95 in sinema doğasına ve yedinci sanatın gerçeği gösterme yönüne en fazla katkı sağlayan sinema akımı olduğunu düşünüyorum.

--spoiler--

festen, görünen ile özün aynı olmadığını gösteren şahane bir film.

helge, 60. yaş gününü kutlamak amacıyla büyük bir şölen tertipler. Kutlama için çocuklarını, torunlarını ve dostlarını sahibi olduğu malikaneye davet eder.
görünüşte her şey harikadır. güzel bir mekan, güzel kıyafetler, güzel yemekler,içkiler ve konukların etrafında dört dönen hizmetçiler...

konuklar malikaneye gelir gelmez dinlenmek için kendileri için ayrılan odalara çekilirler.
işte bu andan itibaren Thomas Vinterberg, kamerasını karakterlerin iç dünyasına çevirir. Karakterlerin psikolojik çözümlemeleri başlar.
helge'nin çevresindeki herkesin pencereleri yavaşça aralanır ve dogma 95'in nimetlerinden izleyici en üst noktada faydalanmaya başlar.
çekim teknikleri sayesinde açılan bu pencerelerden onları gözetliyormuşcasına karakterlerin mahremlerine şahit oluruz.

Helge'nin çocuklarının bu malikanede geçtiğini ve kız kardeşlerini yine burada kaybettiklerini öğreniriz.
bu ölüm kardeşlerde derin izler bırakmıştır.

Bir süre sonra bütün konuklar büyükçe, gösterişli bir yemek masasında buluşurlar. herkes oradadır. yemekler yenir,içkiler içilir ve doğum günü kutlaması başlar.
Her şey görünürde muazzam şekilde ilerler.
ta ki Christian, bu özel günde babası için hazırladığı konuşmayı okuyana kadar.
Christian, helge için iki tane konuşma hazırlamıştır. bunların biri yeşil diğeri sarı zarftadır. babasından birini seçmesini ister. Helge, yeşil olan zarfı seçer.
Bu seçim film için de bir eşiktir. o andan itibaren görünenin ardındaki öz ortaya dökülmeye başlar.
Film yeniden başlamıştır adeta.

Helge'nin çocuklarına, küçüklüklerinde cinsel istismarda bulunduğu yeşil zarftan çıkan bir gerçektir. Bu olayın akabinde gerçekler bir bir ortaya dökülür. insanların haysiyetsizliklerine, zaaflarına ve şık kostümlerinin altındaki kötülüklere tanık oluruz.

Festen, içinde barındırdığı bir çok detay itibariyle burjuvaziye ve faşizme yöneltilen ağır bir eleştiridir.
Filmin sonunda akla önemli bir soru gelir:

"Helge, yeşil değil de sarı zarfı seçmiş olsaydı ne olacaktı?"

Hayatta henüz açılmamış bir dolu yeşil zarf var. işte, öz budur.

--spoiler--
Sapkın ruhlu bir babanın 60. Yaş gününde ifşa edilmesini konu alan danirmaka yapımı amatör ruhla çekilmiş film.
izleyin derim,
güncel Önemli Başlıklar