bugün

türbana, namaza özgürlük, demokrasi diye gürleyen dindoş sürüsünün hep bir ağızdan hayıııır diye inleyeceği önermedir.

hani lan özgürlüklerden yanaydınız?
niye yan çizdiniz şimdi?
kesinlikle serbest bırakılmalıdır. kimsenin neden evlendiğini, çoluk çocuk yapıp yapmayacakları ufuksuz bir gerizekalıyı ilgilendirecek değildir.
kuran'da geçmiyor olmasın. bu ülkeyi kolay kazanmadık, lut kavmine çevirttirmeyiz.
isteyen hollanda'ya gidebilir.
kesinlikle boku çıkarılmamalıdır. ibneliğin lüzumu yok!

biyolojik olarak bir kere... ay iğrenç.
amerika' nın new york eyaletinde ve kanada' da alınmış karar.
çünkü bu ülke kuran gibi gökten indiği zannedilen dogmatik bir kitaba göre yönetilmediğinden, ne yazdığı da siklenmemelidir. eğer kuran gibi bir kitaba göre ülke yönetecekseniz, kırbaç, recm gibi insanlık dışı uygulamalara maruz kalabilirsiniz.
Ozgurluk varsa herkes icin olmali,toplumun bi kesimi icin degil sadece o sozde ozgurluk escinseller icin de olmalidir.zaten olmasi gerekendir.
kesinlikle desteklenmesi gereken önerme.
insanlar çocuk yapmak için falan evlenmezler. tek amacı çocuk yapmak olan insanlar, hayatta bir sik olamamış, hayata, topluma ve kendilerine bir bok katamadığı için çocuk yapmayı önemli bir şey olarak gören ve yaptıkları çocuklara anlam yükleyen insanlardır.
evliliğin amacı tamamen bunun dışındadır.
insan sevdiği kişiyle birlikte vakit geçirmek, aynı çatı altında yaşamak için evlenir.
ki birlikte yaşamak için de burjuvazinin memurunun imzasına gerek yoktur.
er kişi bir diğer erkeği, kadın bir başka kadını sevebilir.
ve evlenmelerinde, sevişmelerinde, birlikte yaşamalarında hiçbir problem yoktur.
tek engel bize yıllardan beri öğretilen ve aslında hiçbir bok olmayan o iğrenç önyargılar ve toplumsal normlardır.

insanların sevdikleri kişilerle evlenmesi için hollanda'ya falan gitmek zorunda bırakılması da, bireylerin bu konudaki özgürlüklerinin önündeki en büyük engeldir. özgürlük dediğimiz şey hayatın her alanında her birey için geçerli olmalıdır.
serbest bırakıldığı takdirde halka sorulacak iki soru vardır; "sodom mu, gomore mi?"
am-göt bakanlığı kurulmadığı sürece bazılarında anlaşılamayacak durumun savunulduğu başlık.

ulan at kafaları

vajina : erkeğin penisi ile kadının birleşme noktasıdır. çocuk falan da burdan olur mesela kadının kulağına soksan olmaz göbek deliği falan da olmaz yani bilin de. (vajina da işeme organı değil mi diye soran olursa s.tirsin gitsin *

göt: sıçmak için tasarlanmış bir organdır. zaten yapısı itibariylede sıçmanun eşik değeri üzerindeki dışındaki ıkıntılardan çeşitli hastalıklar çıkar.

penis: bak evladım bu her deliğe girmez üzerindeki yapı gereği girmesi en uygun yer de vajinadır zira vajina iç yüzeyi ile penis dış yüzeyi birbirinin hassasiyetini en üst seviyede yakalayan dokulara sahiptir.

mal mısınız siz yada sapık mısınız yemeği götünüzden yemeyi denesenize ? veya kulaktan su için ? ağzınızı burnunuzu kapatın vajinadan nefes alıp vermeye çalışın ? olur mu olmaz dimi amına koduklarım götten de herhangi erkek-kadın veya erkek-erkek ilişki olmaz. hadi allah a inanmıyorsunuz yukarda saydığım sebepler gibi biyolojik olarak aykırı.

yani bir erkeğin bir erkeğin dışkılamasına yardımcı organını vajina gibi kullanmasıyla, kulağından su içmeye çalışması aynı sapıklıktır. biyolojik yapıya karşı sapıklıktır.

bir kadının bir kadından haz alması olayı da zaten avrupa da hastalık olarak görülür. daha ne yani. sapkınlığın adı ilişki olmuş sokayım fıtratınıza.
Yasak olsun ya da olmasın derdim o değil, benim derdim bu olay x avrupa ülkesinde de yasak zihniyetiyle.

Sen tuttun saat 22den sonraki alkol satışını yasakladın. Bunu eleştirenlere de argüman olarak "ama şurada da yasak" olmasını sundun

E adama demezler mi bunun yasak olduğu ülkede millet birbirini ... ?
hukuk dediğimiz gelenek görenek örf adeti içermek durumundadır. bu yüzden toplumda genel olmayan bir duruma etik olmayan bir evliliğe serbest bırakalım savı tabii bir fikri içermemekte. onu geçtim erkek erkeği siker mi?
özgürlük istiyorsak evet serbest bırakılması gereken bir durumdur.
(bkz: pompei)
(bkz: bırakın konuşsun çocuk)
eşcinsellere evlilikten önce insan gibi yaşama hakkının tanınması gerektiğini düşündüren başlık.
yok yere öldürülen eşcinsellere adeta bir hayvan leşi muamelesi görüyor bu ülkede. ölsün isteniyor hatta. ev verilmiyor, başlarını sokacakları bir ev bulmak bile ölüm gibi bu insanlar için. peki hayatı sürdürmek için her şeyden fazla gereği olan para? bu insanlar iş bulamıyor çalışacak. sonra vay efendim neden seks işçisi oldu bunlar. insanları insan yerine aldınız mı ki?

bir markette, otobüste, avm'de, yolda vs. rahat rahat dolaşabiliyorlar mı?önce bunlar konuşulsun halledilsin de eminim onlar evlenmesek de olur diyeceklerdir.

edit: eşcinsellik hayvanlarda da görülüyor. Bu da bir hastalık ya da seçimden çok eşcinselliğin bir eğilim olduğunun apaçık göstergesi. kabul edelim.
öncelikle belirteyim: işin dini boyutu falan sikimde değil. zaten dinlerin toplum ve bireylerin yaşamları üzerinde tahakküm kuran zırvalar olduğu inancındayım.

ibnelik, gaylık, eş cinsellik, götverenlik, sevicilik v.s... adına ne derseniz deyin öyle olan kişilerden başka kimseyi ilgilendirmeyen şeylerdir. kimisi seçim der kimisi hormon kimisi çocukluk travmaları... açıkçası işin bu bölümü de şu konuyla ilgili değil. sonuç olarak alan razı veren razı ise bize bok yemek düşer. ancak...

evlilik bireysel bir seçim değil, toplumsal bir sözleşmedir. birinin birini sevdiği ya da onunla bir ömür geçirmek isteğini ortaya koyması için evlilik gibi bir şart yoktur. kaldı ki evlilik de bunu sözleşme altına almaz. yani evlendiniz diye eşinizin biriniz ölünceye dek sizinle ya da size bağlı kalacağı gibi bir durum söz konusu değildir. evlilik müessesesinin çıkış nedeni toplumun çocukların babalarını bilme isteğidir. bunu doğru bulur ya da bulmaz, uygular ya da uygulamazsınız. bu gene bireysel seçimdir. bana göre çok da gerekli bir müessese değildir.

e, çocuk yapmak gibi bir durumunuz yok. öyleyse niye evlenmek gibi bir isteğiniz var? ne yâni, evlenmeden sevişemiyor musunuz? öyleyse nedir bu heteroseksüellerde olan her haltı istemek? başınız göğe mi eriyor evlendiğinizde? konu evlat edinmek ise, kusura bakmayın ama öyle bir hak veren devlet yöneticilerinin kafalarına tüküreyim! devletin asli görevi yurttaşlarının sağlıklı yaşamları değil mi? bir çocuğun böyle bir ailede sağlıklı yetişebileceğini garanti edebilir misiniz? örneğin ben o çocukla tüm okul yaşantısı boyunca dalga geçileceğinin garantisini verebilirim. bir ömür çocukluğundan kalacak sorunlar çekecek bir çocuk.

buna "hetero ailelerde de olabilir" diyenler olacak. onlar da haklılar. evlat edinmek/edinilmek özellikle belli bir yaştan sonra büyük riskleri olan bir eylemdir. ancak "nasılsa tonla risk var" diyerek bunlara bir yenisini eklemek de manyaklıktır.

bu nedenle sonuna kadar karşı çıkılması gereken bir şeydir eşcinsel evliliği. en azından ben her zaman karşı çıkacağım.
teknik olarak bizim memlekette uygulanması imkansız olan olay. ki zaten bencede saçma sapan bir düşüncedir. iki tane dayı asansörde öpüştü diye ortalık ayağa kalktı. bakkal hasanla kasap niyazi'nin el ele tutuşarak taksimde yürüdüğünü düşünsenize. tövbe tövbe..
fiil kargaşası hali beyanı. (bkz: evlilik serbest olmalıdır) veya (bkz: evlilik yasağı kaldırılmalıdır)
Aslında olayın arka planına bakarsak sorun hep yasaklamaktan çıkıyor. O yüzden bence ilk önce yasaklamaları bırakmalıyız. her şeyi sınırlayan ,yasaklayan , engel koyan zihniyetten kurtulmalıyız. insanları tek bir düzende isteyen sisteme karşı çıkmalıyız. protesto etme suç cevabını sandıkta verirsin , içkini gece 10 dan önce iç , maç mı izlemek istiyosun lig tv al onu da alamıosan d smart al , internette sadece izin verdiğimiz sitelere gir gibi insanı hizaya sokmak için konulmuş o kadar saçma kurallar var ki nese.
gerek yoktur efendim türkiye gibi aciz insanların olduğu bir ülkede. eşcinseller insan muamelesi görmezken nasıl beklersiniz ki eşcinsel bir çiftin türkiye de yaşamasını. bakın el ele tutuşmasını öpüşmesini bile geçtim, yaşamasını
evliliklerden önce eşcinsellere bakış açısı değişmelidir sonra serbest bırakılabilir. herkesin evlilik konusunda düşündükleri, istekleri ve algıları farklıdır. kimse kimseyi öldürmekte özgür değilse bunda da kimseyi kötüleme hakkına sahip değillerdir.
Sorun eşcinsellerin evliliğine izin verilmesinden ziyade gay insanların bunu sürdürüp sürdürmeyeceği.

Benim sektördeki ve okuldaki gay arkadaşlardan edindiğim izlenim, tek gecelik ilişkilerin yoğunluğu, birbirimizi çok seviyoruz diyen çiftlerin iki üç ay sonra aralarına üçüncü, dördüncü, beşinci kişiyi almaları ve ilişkinin darmadağın olup gitmesi. Hetero evliliklerde toplumun baskısı, dini ve ahlaki kurallar, bireyin kafasından toplu seks, önüne gelenle yatma gibi istekler geçse bile, fiilayata dökmesini engelliyor. Görebildiğim kadarıyla eşcinsellerde böyle bir frenleme mekanizması yok.

Sonuçta evcilik oyunu oynar gibi türlü tantanayla evlenip üç ay sonra birbirlerinin kafasına sen onunla kesiştin sen bununla öpüştün diye bir şeyler fırlatıp soluğu mahkemede alacaklarsa boşuna prosedür, zaman ve para kaybı. Onca tantanayla evlatlık edinen ve herhalde dünyada gaylere toleransın en yüksek olduğu ülkelerden birinde yaşayan, en rahat gaylerden ricky martin bile duyduğumuz kadarıyla ayrılmış sevgilisinden.

Bu bir heves işi olmamalı (aa ne güzel poz veriyoruz, biz evlendik bak el ele tutuşuyoruz) gerçekten uzun süre birbirlerine bağlı kalabileceklerse böyle bir şeye izin verilsin. Ama gaylerin evlilikleri veya birliktelikleri hazan mevsimi kadar kısa kalıyor kanımca.*
sikişen ibneleri parmaklarinda yüzükleriyle görmek istemiyorum.